hesabın var mı? giriş yap

  • şöyle de bir vecizenin sahibidir:

    " çok satanları yargılayacaksak tanrıdan başlayalım. dört kitabı var ve müthiş bir grafik çiziyor."

  • * +1 alternatif (veya b planı) varlığı, hatta bolluğu;

    - çocuk bakıcısı covid olduğunda hemen ikincinin devreye girmesi.
    - hizmetçinin izin gününde yedeğinin devreye girmesi.
    - araç bozulduğunda, uzun süre serviste yattığında vs. "x servis rezaleti" falan diye hiiiiç düşünmemek, ikinci aracın devreye girmesi.
    - evde tadilat varken, mesela panjurların bakımı yapılırken yedek eve geçmek.
    - isteyince iş değiştirebilmek, işten çıkabilmek ya da iş kurabilmek. iş ve hobi alanında alternatifler.

    * gıda, barınma ve sağlık gibi en temel yaşam giderleri haricinde yapılması gereken harcamalar için ekstra bir birikim olması. yani bir anlamda riske atılabilir bir birikim. "olursa olur olmazsa da önemli değil." rahatlığı...
    "varımı yoğumu bu kitaplara/kursa/sınava/işe/x'e yatırdım." gibi cümleler kurmamak.

    * konfor alanının döt kadar değil de gepgeniş olması;

    iş veya eğitim amacıyla konfor alanından çıkılacaksa gidilen şehirde ya da ülkede birden fazla kalacak yer ve güvenilir tanıdık, akraba vs. alternatifi olması.
    konfor alanına değil adeta konfor dünyasına sahip olmak. sonra da "kınfır alınımdan çıktım, risk ıldım bışırdım" diye övünmek.

    * ekmeğinin suyunun önüne hazır gelmesi;

    temel ihtiyaçlarını kendi kendine karşılamayı anca keyfi olarak yapmak.
    "elim lezzetlidir ama pek vakit bulamıyorum, anca canım isterse çok şahane tatlı yaparım." gibi keyfi açıklamalarda bulunmak.
    bu bağlamda mesela anne yemeği yemek... yani temel bir ihtiyaçta hazıra konup ona harcanacak zamanı başka işler için kullanabilmek büyük bir zenginlik.

    * saçı başı, giyimi, tipi fıstık fındık gibi çocuklara sahip olmak.
    (bkz: zengin çocuklarının güzel ya da yakışıklı olması)

  • bir gün istiklalde dört arkadaş elde biralar yürüyoruz. gitar çalıp para toplayan bir şarapçı gördük. biz de sarhoş ve genciz, yanına oturduk. o bizden içki istedi, biz de ondan şarkı. çalıp söylerken adam bize ”ne çalayım” diye sordu. o sıra haluk levent'in kağızman şarkısı her listede bir numaraydı. benim de nereden aklıma geldiyse geldi ve ”kağızman çal be” dedim. tam o sırada arkamdan bir ses ”ne çalsın, ne çalsın!” dedi. kafamı bir çevirdim haluk levent. dört kişi, alkolün bokunu çıkarttık diye düşünürken haluk gülümseyip karşımızda dikiliyordu.

    bizim grupta kahkahalar ve gülüşmeler

    abi dedik gel sen söyle bari.
    yok dedi işim var ama dönüşte uğrarım..
    iç sesimiz direkt ”yalaan” diye fısıldadı. uğramayacaktı.
    ama dönüşte uğradı! ve bizi de utandırdı.

    siz dedi çalın ben amcaya para toplayacağım...
    yoldan geçenleri çevirip gitar çalan şarapçı için tomarla para topladı.
    şarapçı belki iki üç ayda kazanacağı parayı bir gecede haluk levent sayesinde kazanmıştı.

    işi bitince teşekkür edip gitti haluk. sonra biz de dağıldık

    o zamanlar sosyal medya yoktu. adamın kariyeri desen zirvedeydi. peki o zaman bu adam bunu neden yaptı?

    sevin, sevmeyin ama ben iyi kalpli bir insan olduğuna bizzat şahit oldum. o yüzden bana samimiyetsiz de gelmiyor.

  • kendisine kilo vermesini ve verdiği kilolar karşılığında ilkyardım çantası ile yangın söndürücüyü arabaya yeniden koymasını tavsiye ediyorum.

  • chicago'ya gidip yerinde yemedigim icin, adana kebap'i adana'da yememis gibi degerlendirin yorumlarimi.
    ankara'da 10 yil kadar once adi galiba "al capone" olan bi yerde yemistim ilk. sonra orasi kapandi yillarca hic bir yerde bulamadim.

    sansima abd'nin neredeyse her yerinde var, ancak ilginctir ki, kebapcidan donerciye, hamsiciden baklavaciya (ve bunun diger ulke mutfaklari icin olan varyasyonlari da dahil) her yerden ucer beser tane olan new york'da sadece bir yerde var. manhattan'da emmett's denen bir yer. sahsen begeniyorum, bazi kisiler pek de chicago'da ki tadi vermedigini soylesede, ben bayiliyorum buranin pizzasina. (ny'de olup baska yer bilen varsa yesillendirsin)

    philadelphia ve arizona (tucson) da da vardi, lakin su an isimleri aklimda degil. vancouver bc (kanada) da yok.

    uno pizzacisi, eminim chicago'da cok iyidir. zira cogu kisi ovuyor. ancak brooklyn'de olan uno'ya gitmeyin, zira hem chicago style deep dish pizza yapmiyor, hem de diger pizzalari cok kotu.

    abd supreme court hakimi "justice scalia"ya deep dish pizza hakkinda ne dusunuyorsunuz diye sorduklarinda, cevabi "pizza olarak adlandirmak hukuksuzlukdur" diye cevap vermistir.
    ıtalyan usulu pizza ile sadece adi ayni olup, birini begenip digerini begenmeyen cokca bulunur.

    bulundugunuz yerde varsa mutlaka denemeniz tavsiye olunur.

  • gazeteci yazar fatih altaylı'nın ortaya koyduğu hakikattir..

    knorr, türkiye'de farklı ve avrupa'da farklı ürünler satıyormuş.

    içinde tavuk bile olmayan tavuksuyu çorbaları gibi.

    --- spoiler ---

    knorr’un aynı ürünü avrupa’da farklı, türkiye’de farklı içerikle sattığını, avrupalıların sağlığını korumakla kalmayıp, onlara daha kaliteli bir ürün sunarken türk tüketicisine içinde tavuk olmayan tavuk suyu bulyonu itelediğini yazdım.

    epey bir mesele oldu.

    her yerden ses geldi.

    iki yerden çıt çıkmadı.

    biri türk halkını kandıran knorr.

    diğeri türk halkının kazıklanmasına ve belki de zehirlenmesine seyirci kalan tarım ve orman bakanlığı’ndan.

    her ikisini de vurdumduymazlıklarından ötürü kutluyorum.

    belli ki aralarında iyi bir konsensüs var.

    belli ki söyleyecek, verilecek yanıt yok.

    belli ki sükut ikrardan geliyor.

    ve belli ki, aynı kaba pislemişler.

    bizim yediğimiz kaba.

    ama en azından biz görevimizi yaptık.

    knorr konusunda halkımızı uyardık.

    bundan sonra hala knorr kullanan var ise bile bile zehirleniyor, bile bile kazıklanıyor demektir.

    ona da benim karışacak halim yok.

    --- spoiler ---

    kaynak burada

  • şu ana kadar oynadığı şampiyonlar ligi ön elemelerinden sadece 1'ini kaybetmiş takım. (2009)

    1993-94

    galatasaray - cork city 2 - 1
    cork city - galatasaray 0 - 1

    manchester united - galatasaray 3 - 3
    galatasaray - manchester united 0 - 0

    uefa bu eşleşmeden sonra dev takımlar telef olmasın diye seri başı uygulamasını getirdi. (1994)

    1994-95

    avenir beggen - galatasaray 1 - 5
    galatasaray - avenir beggen 4 - 0

    1997-98

    sion - galatasaray 1 - 4
    galatasaray - sion 4 - 1

    1998-99

    galatasaray - grasshoppers 2 - 1
    grasshopers - galatasaray 2 - 3

    1999-00

    rapid wien - galatasaray 0 - 3
    galatasaray - rapid wien 1 - 0

    2000-01

    saint gallen - galatasaray 1 - 2
    galatasaray - saint gallen 2 - 2

    2001-02

    galatasaray - vllaznia 2 - 0
    vllaznia - galatasaray 1 - 4

    galatasaray - levski sofya 2 - 1
    levski sofya - galatasaray 1 - 1

    2003-04

    galatasaray - cska sofya 3 - 0
    cska sofya - galatasaray 0 - 3

    2006-07
    galatasaray - mlada boleslav 5 - 2
    mlada boleslav - galatasaray 1 - 1

    2008-09

    galatasaray - steaua bükreş 2 - 2
    steaua bükreş - galatasaray 1- 0

    galatasaray bu sezon 14. kez şampiyonlar ligi'nde. yalnızca 5 tanesi direkt katılım.

    (bkz: respect)

  • gargamel'in ilk amacı şirinleri yemek değildir. başlarda şirinleri yakalayıp simyacılıkta kullanarak onları altına çevirmek ve zengin olmak ister. onları yakalamaya çalışırken başına gelenlerden sonra duyduğu öfke ile amacı onları yemeye evrilir. bu kızan birinin "seni yakalarsam çiğ çiğ yiycem " demesi gibi... fakat gargamel bunu ciddi ciddi yapacak kadar çılgın birisidir. ayrıca kitaba göre koca ağız adındaki devin eski çağlarda daima şirinler avına çıktığı ve şirinlerin çok lezzetli olduğu geçer. gargamel de bu bilgiden etkilenmiştir.

  • soru hatali.

    "saate bu kadar para verilir mi?" diye değil,

    "ben bu saate bu kadar para verebilir miyim?" diye soracaksın. onu da buradaki aç köpeklere değil, kendine soracaksın..

  • ön bilgi: bu dört sayılı entry'dir. ilk yazanlar yazdıklarını silerse diye peşinen yazıyorum.

    1. parti binası önünde cılız bir kalabalık "kaybetsen de seviyoruz." içerikli gösteri yapacaktır.
    2. akp merkezinin ışıkları erkenden sönecek ve herkes evine gidecektir.
    3. erdoğan aynı gece ankara'dan üsküdar'daki evine geçecektir.
    4. kısıklı'da da bir iki kişi sevgi gösterisi yapacaktır. ama uzatmadan onlar da evlerine dönecektir.
    5. sonra türkiye'de her şey çok güzel olacaktır.