ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
13 nisan 2020 novotel rezaleti
-
asıl rezalet toplum yararına çalışan bir sağlıkçının konaklama masrafının karşılanmaması.
26 eylül 2019 istanbul depremi
-
sizin alacağınız önlemlerin allah belasını versin. 5 saniye süren 5.7 şiddetinde bi deprem oldu, ne internet çalışıyor, ne telefonlar.
josef de souza'nın taraftar dövmesi
-
tff buna ceza verirse onların a.q. kırmızı bile skandal.
not: alex
edit: josef'e verdiği cezanın 50 katını kendine kesin maçın güvenliğini sağlayamayan organizasyon mu olur a.q.
19 mayıs 2014 zeytinburnu'nda yer yarılması
-
açılın ben yol mühendisiyim.
fotoğraflardan görüldüğü kadarı ile alınan önlem korkunçtur.
şimdi yarık bu.
görünen o ki yüzeysel bir asfalt çatlağı değil. altyapı'daki oturmaların getirisi ile oluşmuş ve ileride olabilecek bir faciaya davet çıkarıcı şekilde.
bu yarığı bu şekilde geçici de olsa sorunun köküne inmeden, altyapı temellerini sağlamlaştırmadan ya da yol kenarına herhangi bir istinat duvarı desteği yapmadan yama yapmak tek kelime ile aymazlıktır, sorumsuzluktur.
ileride olacak herhangi bir ani çökme durumunda bu yarığa araba da düşer, insan da ölür.
sonra bir takım siyasiler çıkar, kaderinde varmış der, olay kapanır.
bakın size bu konuya benzer örnek bir fotoğraf
tekrar söylüyorum, bu çok önemli bir konu. yüzeysel bir yama ile geçiştirilemez.
ekleme : cumhuriyet gazetesinin haberinde şöyle bir fotoğraf var. sondaj aracına benziyor, herhalde zemin etütü yapıyorlar.
ayrıca; yine aynı gazetedeki diğer bir fotoğraf ta destek amacı ile yol kenarına istifsiz taş dolgu yapıldığı görülmekte.
umarım yolu trafiğe tam çözümlendirmeden açmazlar.
iz bırakan kitap cümleleri
-
"insanları genel anlamda seviyorum ama kimseye tahammülüm yok."
(bkz: tutunamayanlar)
tek cümleyle türkiye'nin yurt dışındaki prestiji
-
2 ay önce floransa'da bir hostelde, 2-3 yıl önce türkiye'yi ziyaret etmiş, buenos aires'te yaşayan arjantinli bir genç kızın sorduğu sorudur:
"siz türksünüz, neden arap gibi yaşamaya çalışıyorsunuz?"
kız ülkeye ülkenin %50'sinden daha hakimdi.
matthauspassion
-
matthäus passion'u ilk kez duyacak da olsanız, yüzlerce kez dinlemiş de olsanız, bence dinleyebileceğiniz en güzel yorumları karl richter ve philippe herreweghe'ye ait olsa gerek. bulabileceğiniz çoğu yorum, yavaş yavaş içinize işleyen/işleyecek o seslerin üstünde ya hiç ya da gerektiği kadar durmadan, bi' yere yetişmesi gerekiyormuş gibi ilerler. sanki, bach'ın duyulmasını istediği, bunun için yazdığı o güzelim değişimler, duyulamadan gerilerde kalır. hele richter'in 1971 kaydı var ki; koronun üstünde asılı duran o devasa beyaz haç, 'chorale'deki seslerin ağırlığını sanki daha bir hissedilir kılar.
"matthäus-passion bwv 244" j. s. bach - karl richter 1971 [3:16:49]
"matthäus-passion bwv 244" j. s. bach - philippe herreweghe 1999 [2:43:19]
[edit: bağlantılar yenilendi]
edirne tokyo otoyolu
-
kartal tibet minibüsleri bu yolu kullanacaktır.
türk mitolojisinde kırk sayısı
-
"ansızın dile geldi, söyler, konuşur oldu!
kırk gün geçtikten sonra, yürür oynaşur oldu" *
tarihte bilinen ilk türklerden beri kırk sayısı her zaman kutsal kabul edilmiş, daha sonraları ise islami bir form kazanmış.
kırk gün yas tutmak, kırk yiğit, kırk güzel, kırkı çıkmak, kırklamak, kırk kulaç, kırk gün kırk gece, kırk at, kırk ordu; sonraki dönemlerde alevilik ve bektaşilikteki kırklar meclisi ilk aklımıza gelenler...
şimdi bile 'kırk defa söyledim' demiyor muyuz ya da bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı yok mu?
kırk erenler/kırklar, türk halklannın mitolojik görüşlerinde sonsuza kadar yaşayacaklanna inanılan varlıklardır. şamanizmle halk sufiliğinln kesiştiği yerde duran "kırklar" veya "kayıp eren" ruhlannın koruyuculuk işlevi islâm öncesi çağlann inançlanyla ilgilidir.
sonraki zamanlarda ise bu varlıklar müslümanlığın görünür kalıplannı kabul etmiş ve islâm formlanna bürünmüştür. göze görünmez olup, her an her yerde bulunabilen "kırk erenler". hakka kavuşmuş kimseleri ve seçilmiş insanlan kendi saflanna dahil ederler.
köroğlu'nun bir dağda veya bir kaya mağarasında kırklara (ölümsüzlere") karıştığı söylenir.
oğuz kağan destanı'nda kırk günde yürüme, gideceği yolu kırk günde aşma, kırk masa dizdirme, kırk kulaçlık bir direk, kırk gün kırk gece eğlence ifadelerine rastlarız...
"oğuz kırk masa ile, sıra dizdirmiş idi,
türlü şaraplar ile, aşlar pişirtmiş idi."
aynı şekilde manas destanı'nda da kırk sayısına çokça rastlarız.
tıpkı oğuz beylerinin kırk yiğidi gibi manas'ın da kırk yiğidi var mesela, kanıkey hatun'un maiyetinde kırk kız vardır ya da gelen elçiler kırk kişidir, manas’ la kırk yiğidi önde kırk bin kişilik ordu arkada şavaşa giderler gibi...
türk- moğol mitolojisinin efsanevi hakanı buyan han' ın dört nikâhlı karısı ve kırk tane de kuması varmış. buyan’ın hiç oğlu olmamış. tam kırk tane kızı olmuş. bu kırk kızdan kırgızlar meydana gelmiş.
[başka bir efsanede ise aynı olay buyan han'ın soyundan gelen sagan han için anlatılır. sagan han'ın bir kızı ve otuz dokuz hizmetçisi (toplam kırk yapıyor:) bir gölün kenarında sudan gebe kalırlar ve kırgız boyu tüter]
“ taşdan bir de ev vardır, efrafı kırk köşeli,
bu irle han evidir, kendisi orda durur "
“ kırk başlı bir öküze, irle-han binip gelmiş,"
(güney sibirya'da yaşayan tatarlar arasında anlatılan bir söylen)
er sogotohun evi de kırk köşelidir.
ulu han ata bitiği'nde ay atam ile ay-wa'nın kırk çocuğu olur.
[dev, ak çenem’e “ al-taikı adlı yerde, bir altın pınar, bu altın pınarda sarı bir balık ve bu balığın karnında gümüş bir sandık, gümüş sandığıniçinde de kırk kuş vardır. benim ruhum, işte bu kırk kuşun ruhudur,” der.
ak çenem sabahleyin bunu hemen er töştük’e söyler. er töştük de gidip kırk kuşun başını koparır ve dev ölür...]*
eski türklerde ölüyü anmak üzere yapılan törenler belli zamanlarda düzenlenirdi.bunlar genellikle yılın yedinci günü, kırkıncı günüve yılın sonunda yapılırdı.
dede korkut hikayeleri'nde, deli dumrul bir kuru çayın üzerine köprü yaptırır ve geçenden de geçmeyenden de kırk akçe alır, boğaç han'ın yarası kırk günde iyileşir...
"bazı ejderhalar/canavarlar varmış ki onlar yenilmez ve ölmezlermiş ancak bunların tılsımları bozulursa ölürlermiş. bu gibi ejderhaların kırk günlük bir uyku zamanı varmış işte o zaman ejderhanın yanına gidilir üzerinden kırk tane kıl kopartılır ve ateşe atılarak yakılırsa ejderha da ölürmüş..."
kaynak: bahaeddin ögel - türk mitolojisi
pertev naili boratav - türk mitolojisi
celal beydili - türk mitolojisi
(bkz: kırklanmak/@ay hatun)
sözlük erkeklerinin yakışıklılık dereceleri
-
derece benden daha yakışıklı.
yaran fıkralar
-
fıkra bu ya, temel, alman ve fransız bir adada yamyamların eline
düşerler.
elleri kütüklere arkadan bağlanış vaziyette idamlarını beklerken
yamyamların reisi şöyle der:
-'hepinizin derisini yüzüp bizim için hayati önem taşıyan kanoların
yapımında kullanacağız ama adetlerimize göre,son arzunuz her ne
olursa olsun yerine getirilecektir'
alman gerçekleştirilmesi imkânsız bir şey isterse ölümden yırtacağını
düşünür ve buz gibi bira ile yanında kızarmış patates ister.
reisin talimatıyla patatesler kızartılır, batık bir alman
denizaltısından edinilen bira da almana ikram edilince alman
şaşırır,son ziyafetinden sonra herkesin gözü önünde derisi
yüzülür ve derisinden kano yapar yamyamlar.
fransız da en az 50 yıllık fransız şarabı istediğini söyler, reis 2
adamını adanın arkasında 60 yıl önce karaya oturmuş olan fransız ticaret
gemisine gönderir ve mahzeninden getirtilen şarabı fransız içtikten
sonra onun da derisini yüzüp kano yaparlar.
sıra temel'e gelince, yamyamların herşeyi tedarik edebildiğini fark
eden temel, son arzusu sorulduğunda:
-'ver bakayım baa bi sigara bi da yak oni' der ve sigaradan iki nefes
çektirdikten sonra sigarayı kendi vücudunun değişik yerlerine
bastırıp üzerinde söndürür ve sonra şöyle der:
-'alun size kano, siçtum kanonuza'
kimsenin yemediği küçük esnaf üçkağıtları
-
hesap makinesi üçkağıdı
misal, takım elbiseyi beğendiniz. içine gömlek ve kravatı da kattı fiyatı söyledi.
"çok söyledin hocam, olurunu söyle" dediniz
hemen hesap makinesini alır, tuşlara hızlı hızlı vurur, çıkan rakama bakar, siler yeniden bir hesap daha yapar, sonuca bakar belki sizede gösterir.
"abi son yapacağım fiyat budur"
ulan zaten yaptığın en fazla yüzde on, ne öyle büyük ekonomist ayakları, bankacı numaraları. sanki sekizinci beş yıllık planı hazırlıyorsun, sanki dpt uzmanısın.
#çünküçaldılar
-
yıllardır çalanların, herkesi kendileri gibi göstererek yeni bir mağduriyet oluşturma çabası.
tamam diyor ve inanmış gibi yapıyoruz.