hesabın var mı? giriş yap

  • rapor almak için arkadaş acile girer ve böbrek taşı döküyor numarası yapar. ağrı kesici vurucaz derler rapor için iğnenin altına yatar. sonra rapor için teşhis lazım, tahlil lazım derler. idrar tahliline gönderirler. 'lan bende taş yok ne yapacam' diye düşünen arkadaş idranının içine bahçeden bulduğu bir kaç küçük taş parçasını atar.

    tahlil yapan cihaz bozulur.

    bunu yapan arkadaş sözlükten bilinen biri, isteyen olursa ifşa ederim memnuniyetle :)

    aylar sonra gelen edit: onca sorudan sonra artık yazayım dedim. bu aklı selim arkadaşımız emre islekk

  • şaka gibi. enkazdan çıkan bir kıza mikrofon uzattı. kız kardeşim annem babam enkaz altında ama gelen giden ekip kimse yok dediği an mikrofonu kızdan çekerek oradan uzaklaştı. sen hayrola, oraya insanların dramını göstermeye mi gittin yoksa şikayet gelince iktidara yaranmak için kaçmaya mı? bu konuyu güncel tutalım. utanmaz kadın

  • gençlere tavsiyem, gurur yapıp ''ben hayatta mail atmam yavşak mıyım? not mot dilenmem'' tribine girmeyin.

    o tribe giren bir abiniz olarak okulu 6 buçuk senede bitirdim. ben gurur yaparken not dileyen yavşaklar da ben mezun olmaya çalışırken işyerlerinde müdürlerine yavşamaya devam ediyorlardı. hayat böyle, yavşaklar hep kazanır maalesef.

  • siteleri üzerinden cuma günü akşam saatlerinde herhangi bir mağazalarında guinness bira satılıp satılmadığını sordum. cumartesi günü öğle saatlerinde arandım; mağazalarından birinin yetkilisi ürünün ne yazık ki herhangi bir macrocenter'da satılmadığını, migros stoklarını da kontrol ettiğini ve onlarda da bulunmadığını iletti. sonrasında ise ürünün türkiye'deki dağıtıcısıyla (tuborg) görüştüğünü, bu ürünün firma tarafından şişe ya da kutu formunda ithal edilmediği, sadece publarda satılmak üzere buna uygun şekilde getirildiği bilgisini aldığını iletti. üstüne de yine tuborg'dan aldığı bilgiye göre kutu, şişe guinness satışının 2014 sonuna doğru ya da 2015 başında başlayacağını söyledi.

    açıkçası "maalesef yok" şeklinde bir mail geri dönüşü bile benim için yeterliyken yukarıdaki cevabı almış olmak fazlasıyla sevindirdi. buna direkt müşteri memnuniyeti bile diyemiyorum zira ortada bir satıcı-müşteri ilişkisi de kurulmuş değil. dolayısıyla "potansiyel" müşteri memnuniyeti konusunu ciddiye almaktalar diyebiliyorum, bugün bunu gördüm.

  • ertelendikçe artan , arttıkça ertelenen kısır döngüye ramak kalmışken duşa sokan strestir.
    lakin duşa girdikten sonra enteresan bir şekilde anlamsızlaşır ,bu muydu dedirtir.
    kendini duştan çıkınca üşüme stresine bırakır.

  • - bir haftadır ne zaman su içsem ağzımda oluşan çilek tadının sebebini sonunda bulmuş olmaktan çok mutsuzum. evet su bidonunun içinde çiğnenmiş sakız var.

  • igor tudor'un galatasaray tarihi açısından farklı bir önemi vardır. anlatayım, bilenlere hatırlatayım.

    1998 senesi, galatasaray şampiyon liginde juventus, rosenborg ve athletic bilbao ile aynı grupta, o zamanlar juventus dünyanın en iyi takımı olarak gösteriliyor, kadrosunda zidane'lar inzaghi'ler, conte'ler, deschamps'lar..

    şampiyonlar liginde o zamanlar gruptan sadece bir takım cıkıyordu, bir de en iyi ikinci galiba. herneyse, 5. maçlar öncesi lideriz, kazanırsak çıkıyoruz, yenilirsek eleniyoruz, berabere kalırsak son maça kalıyor.

    bu sıralarda abdullah öcalan firari, italya'ya kaçtı, italyan hükümeti bize vermiyor öcalan'ı. bütün türkiye italya düşmanı oldu, kinder'inden benetton'una herşey boykot ediliyor. inanılmaz bir soğukluk var arada. mevzu juventus'un istanbul'a gelmek istememesiyle daha da büyüdü. ermeni asıllı fransız oyuncu djorkaeff ve zidane'ın başı çektiği "türkiye"de can güvenliğimiz yok" açıklamarıyla juventus türkiye'ye gelmedi. uefa maçı erteledi.

    maç öncesi inanılmaz bir gerginlik var. eskiden böyle değildik, birleşip milli tepkiler verebilirdik, fenerlisi beşiktaşlısı herkes bir oldu . uefa da üstüne tüy dikip maça fransız halem atadı. galatasaray-juventus maçı değil, sanki türkiye toptan italya,ermenistan, fransa,uefa kim varsa toplu savaşa giriyor anasını satayım. bütün türkiye televizyon karşısında, futbolla alakası olmayan eniştem bile gerginlikten kendinden geçmiş. inanılmaz bir atmosfer.sokakda sadece kedi köpekler var. maç başladı 1-0 geriye düştük, amoruso attı. elenmek üzereyiz, fransız hakem gilles veissiere(adını unutmadım o.ç. senin) maç boyu bizi katletti.

    90 dakika bitti, uzatmalardayız, hem onurumuz elden gidiyor, hem galatasaray eleniyor, herşey bombok. duraklamalardayız.

    bir frikik oldu biraz uzaktan, topun boşuna hagi geçti, ceza sahasına doğru kesti,

    top igor tudor'a geldi. genç tudor juventus'un golünden sonra lippi tarafından savunmayı beşlemek için oyuna alınmıştı. neyse, top altı pasa doğru süzüldü.tudor saçma sapan bir şekilde; biraz da panik olmuştu( zaten çok gençti o zaman) topu direk bizim takımın en kısalarından suat'ın önüne indirdi alda at dercesine.

    suat 2 metreden dokundu, kafayla attı golü. bütün türkiye gol diye bağırdı, hissettik onu, sokak yıkıldı.

    işte o maç türk televizyon tarihinin en çok izlenen yayınıdır, sadece en çok izlenen spor yayını değil, tüm zamanların en çok izlenen yayınıymış. işte igor tudor, o günü kurtaran, onurumuzu kurtaran, türkiyenin kahramanı... dayım o kadar sevdi ki bu adamı, ertesi gün dükkana posterini asacaktı, bulabilseydik=) igor tudor, bir türk kahramanıdır, her ne kadar son maçta bilbao'ya yenilip elenmiş olsak da galatasaray'ı potada tutan adamdır. has galatasaraylıdır. hoş gelmiş. şampiyon olursak, dayıma posterini yollarım artık.

  • bosna hersekteyiz efendim halk horon ekibiyle. günlerden cuma kemençecimiz ezanı duyuyor ve yardırıyor..

    - heriif.. purta da ezan dürkce okunuyu..

    birebir yazılmıştır söylediği. yalandan komik değildir.

  • olsun lan. bir an önce olsun..

    " akp öncesi tüp kuyruğu, süt kuyruğu falan olurdu. ekmeği bile karne ile alırdık" diyen çomar amcamı; ekmek kuyruğunda görmek için can atıyorum..

    ssk da batsın amk. su veren itfaiyenin hortumunu s*keyim.

  • fetöyü palazlandıranlara, onlara hizmet ehli diyenlere, yalakalarına ve bilumum tüm fetöcülere karşı her daim kinimiz diri!

    atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı türk gençleriyiz biz!

    sümüklü bir şeyhin peşinde koşacak kadar aklımızı kiraya vermedik!

  • acemi bir avcı bir gün ava gider. bir müddet sonra bir ayı görür nişan alır ve ateş eder ayıyı sağ kolundan vurur. sinirlenen ayı avcıyı kovalar, yakalar ve s.ker.

    ertesi gün avcı yine ava çıkar epey dolandıktan sonra sağ kolu sargılı bir ayı görür, nişan alır ve ateş eder bu sefer de sol kolundan vurur. ayı yine sinirlenir avcıyı kovalar, yakalar ve s.ker.

    sonraki gün avcı yine dolanmaktadır. sağ ve sol kolu sargılı olan bir ayı görür. "ulan bu sefer vurmam lazım..." der ve ateş eder. bu defa da sağ bacağından vurur. ayı çılgına döner zor da olsa kovalar, yakalar ve şöyle der;

    - ulan arkadaş, avcı mısıın, ibne misin?