hesabın var mı? giriş yap

  • sonuna kadar okuduğum ama güncel durumda 2 yıl çalışıp antalyada daire alabilme seviyesine kadar düşmüş noterin nasıl battığını anlamadığım durum. böyle bir batma fırsatı varsa derhal değerlendirmek isterim.

  • tam tersine bu zincir marketler olmasa küçük esnafın bizi nasıl öpeceği belli değildi. artık en ufak ihtiyacımı bile hemen evin yanındaki bakkaldan değil de bu zincir marketlerden alıyorum. size acıyanın aq. umarım bu zincir marketler daha da çoğalır da bu çakal esnaf toptan yok olur.

  • hiç izlemediyseniz bu diziyi ve ne menem şeydir diye merak ediyorsanız, işte şöyle bir şey:

    bir iş arkadaşım var, bu diziyi izlemeye yeni başladı. şu sıralar en çok kıskandığım insanlardan biri kendisi. arada gelip "ya bahar ne gıcık karı di mi" filan diye soruyor. ben düşünüyorum, bahar'ı son görüşümün üzerinden epeyce zaman geçmiş... ağladığım olmuş izlerken, güldüğüm olmuş. hepsini yaşamış bitirmişim. o ise bunları şimdi yaşıyor. negzel!

    elimde olsa, behzat ç.'yi hafızamdan sildirir, yeniden izlemenin mutluluğunu yaşarım.

  • öncelikle, bir düzenlemenin bazı katakullilerle aşılabiliyor olması, o düzenlemenin hiçbir etkisi olmayacağı anlamına gelmez. ha belki %100 etkili olmaz da, katakulli yapanlar nedeniyle %80 etkili olur, %50 etkili olur, ama olur yani, illa ki etkisi olur.

    ikincisi, bahsedilen çözümlerin hiçbiri çözüm değil. anasının, babasının, oğlunun, kızının adına alır deniyor. günde 3-4 araba satan galeriler var, daha küçükleri için düşünelim, günde 1 araba satan bir galerinin böyle bir teşkilat için 120 kişiye ihtiyacı var çünkü gerçek kişiler yılda en fazla 3 araba satabiliyor. her galeri için, adına araba alacak kadar güvendiği en az 120 kişilik hülleci bölüğü kurmak ne kadar mümkünse, düzenlemenin etkisi de o kadar azalacaktır. daha büyük galerilerin tabur ya da alay kurmalarında fayda olacaktır.

    üçüncüsü, galerici alır 6 ay bekler diyenler için. yine günde 1 araba satan orta halli galeri örneğimizden gidelim. 6 ay sonra günde 1 araba satmaya devam edebilmek için, 6 ayda 180 adet sıfır araba alması lazım. hepsini clio aldı desen, 90-100 milyon lira sermayeye ihtiyacı var. galeri büyüdükçe sermaye gereksinimi artıyor. bütün galericilerin bu kadar sermayesi var mı? hayır. sermaye yetersizliğinden bir kısım galericiler devre dışı kalacak mı? evet.

    dördüncüsü, kilometre şartının gerçekten kontrol edilebildiği bir senaryoda, kilometresiyle oynanmış arabalara olan talepte hiç düşüş olmayacak mı? milletin, aman taklalı sanmasınlar diye kazalı arabaları tamir ettirmediği bir ülkede, kilometresiyle oynanmış ya da bir ekipman yardımıyla veya yolda 6 bin km yapmış bir arabanın gerçekten sıfırından daha pahalıya satılabileceğini düşünen var mı?

    son olarak da, depolama ve finansman maliyetlerini geçtim, sırf 6 ay elde tutulan arabanın trafik sigortası ve mtv yükü bile pek çok galericinin belini bükmeye yeter.

    özetle, mevcut yönetimden beklenmeyecek kadar başarılı bir hamledir. sıfır araç stokçuluğunu ciddi anlamda azaltacaktır, fiyatlara etkisi ise daha pek çok etkene bağlı olduğundan zamanla görülür.

  • cotard sendromluların bazıları, ölü olduklarına inandıkları için yemek yemeyi de gereksiz gördüklerinden açlıktan ölürlermiş. bakımlarının en zor yanlarından biri düzenli beslenmelerini sağlamakmış. bir başka ölüm nedeni de, 'yürüyen ceset' olmaktan kurtulmak için bedenlerini asitle vs. yok etmeye çalışmalarıymış.

  • kiz arkadasindan gelebilecek ''site senin degil mi? neden acilis sayfasina resmimizi koymuyorsun?'' seklindeki sorulara hazirlikli olmalidir.

  • ortaokulda hocam bu soruyu yönelttiğinde ağzımdan bir çırpıda abimin mesleği çıkmıştı. babamın öldüğünü bilen arkadaşlarıma abimi babam gibi görüyorum açıklaması yapıyordum daha onlar sormadan.bursla okuyor, babasız fakir ama gururlu olmaktan korkuyordum.
    insan gurur yapma lüksünün olmayacağı hallere gelirsem diye gurur yapmaktan utanabiliyor. bunlardan dı babam öldü demeye utanmam. kendime itiraf edemediğimden kendim de buna inanıyordum. çok hakkı var abimin hakkını yiyemem, ama baba başka bir şeydi. bildiğimden değil gördüğümden anladığım.
    (bkz: iç burkan çocukluk anıları)

  • ırkçılığın, geri zakalılığın, beyinsizliğin, insansızlığın ve insafsızlığın vücut bulmuş halidir. uygur türklerine yapılanlar yıllardır zaten yazılıyor çiziliyor.

    kadın çinli değilmiş. bir kere çinli olsa ne olacak? olmasa ne olacak. zulümü o kadın mı yaptı? hadi o yapmış olsun senin de ona farklı şekilde zulüm etmenin mantığı ne olur bu durumda. bu nasıl hoşgörü, bu nasıl dindarlık, bu nasıl bir millet.

    sen onu dövünce uygurların intikamı mı alınmış oluyor, yaptığın bir s*e merhem mi oluyor?

  • verdigim vergiler emekliye gitsin ne mutlu bana. herkesin anasi babasi mahalledeki yasli komsusu emekli bu kimseye koymaz. helali hos olsun. zaten bu insanlar on yillarca calisip emekli olmus prim odemis.

    ama bi arastirsinlar bakalim turkiyede calisanlar emekliler icin mi calisiyor yoksa suriyeliler afganlar vs icin mi calisiyor artik?