ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
while my guitar gently weeps
-
white album kayıtları sırasında the beatles üyeleri arabayla stüdyoya giderken yol üzerinde eric clapton ile karşılaşmaları sonucunda harrison'ın daveti üzerine clapton yalın olarak onlarla birlikte stüdyoya gider. yanında gitar getirmediği için cream ile amerika turnesindeyken satın aldığı ve sonrasında george harrison'a hediye ettiği sonradan kırmızıya boyanmış 1957 model gibson les paul'ü (bkz: lucy) yine harrison, clapton'a verir kayıt için.
mccartney'in izole bass kaydı;
https://www.youtube.com/watch?v=1iaqnhyoumy
clapton'ın izole gitar kaydı;
https://www.youtube.com/watch?v=28fmf-wip5o
hafif flangerlı overdriven bi clapton gitarı ve normalde dinlerken biraz daha geri planda kalan bas gitar armonisi ise oldukça hoş...
edit: link yenileme.
keki kabarmadı diye ağlayan erkek
-
suphesiz ki kabarmayan sadece keki degildir.
karizmatik cevaplar
-
trafik polisi hız yaptığı için bir kadına ceza yazmakta:
- memur beey, lütfeen.. yazmasanız olmaz mıydı? hadi hadi...
- güzel hanımlara ceza yazmadığımızı mı düşünüyorsunuz?
- ehihihi...
- haklısınız, yazmıyoruz. *cezayı yazar*
spotify
-
gercekten para verebilecek durumda olmayanlari anlarim da, her boka para harcayip bunun gibi seylere aylik uyelik ucreti odemekten cekinen insanlarin psikolojisi su sekilde sanirim;
asgari ucretten biraz fazla paraya calisan bir kuzenim var, aileden zengin falan da degil.
kendisi yeni iphone cikinca 24 ay vadeye girip napar eder alir.
2 kez araba degistirdi 26 yasina kadar.
her hafta sonu bilmemnerde pazar kahvaltisi qeyfi turk kahvesi qeyfi bilmemne.
kuafore gidip 450 liraya sacini sariya boyatir.
olmayan parayi harcayan, orta sinif olmayi kabullenememis bir stereotype kisacasi.
gecende geldi yine "ya ben bu itunes'tan nasil aticam bu sarkilari bilgisayarimdakileri sildim falan filan". dedim spotify diye bisey var gosterdim begendi baya. ama tabi ayda 10 lira gibi astronomik (!) bir ucret oldugunu duyunca vazgecti. 2 saat itunes'la cebellestik.
bir onceki iphone'u bozuldugunda yuzlerce fotografi da telefonla birlikte tarihe gomulmustu. bilgisayarda yer olmadigi icin bilgisayara da atmamis. la dedim cloud kullansana hangi devirdeyiz. 50 gb ayda 3 lira gibi yine astronomik (!) bir rakam oldugu icin hic sicak bakmadi.
sanirim bu insanlarin tek para harcama amaci cevresindeki insanlara hava atabilmek. onun disindaki hic bir seye para harcamayi sevmiyorlar, ne kadar cuzi bir miktar olursa olsun. o anda fakirlikleri aklina geliyor ama statu yukseltmeyle ilgili her seye sinirsiz para harcanabiliyor.
mackolik.com'un yaran üye yorumları
-
polatca19 - 1089593
22.08.2009 20:24:30 zurich tehlikeli yerden korner kullanicak beyler heyecan dorukta.
tehlikeli yerden korner ne lan?!
tünelleme
-
bir parçacığın kendisinden daha yüksek enerjili bir bariyerden geçme olasılığı klasik mekaniğe göre sıfır iken bu ihtimal kuantumda sıfır değildir. bu geçiş olayına tünelleme denir.
tünelleme olayı daha çok radyoaktif bozunmalarda gözükür. çekirdekten bir alfa ya da başka bir tanecik koparmak için yüksek bir enerji vermek gerekir. fakat bu parçacıklar kendiliğinden doğal olarak çekirdekten ayrılmaktadır.
heisenberg belirsizlik ilkesine göre ise;
enerjideki belirsizlik ile zamandaki belirsizliğin çarpımı planck sabitinin iki pi'ye bölümüne eşit veya daha büyüktür. parçacığın çok kısa bir zaman dilimi içinde tünelleme yaptığını düşünürsek zamandaki belirsizlik azalırken enerjideki belirsizlik artacak ve parçacık tünelleme yapabilecek enerjiye ulaşacaktır.
23 şubat 2022 eşini rehin alan adamın vurulması
gece çorapla uyumak
-
şehrinde doğalgaz; evinde kalorifer, klima olmayan ve karbonmonoksit zehirlenmesinden korktuğu için sobalı odada yatamayan üşüyen insandır. herkes saten gecelikli bihter anasını satayım.
süper geçen bir buluşma sonrası yazmayan kadın
-
30 yaş üstü abilerden genç erkeklere tavsiyeler ;
sevgili genç arkadaşlar, insan iletişimi tek bir kalıba sığdırılamayacak kadar dinamikleri olan bir konu. yani yaşanan ya da yaşanmayan bir olayda "karşı taraf neden böyle davrandı?" sorusu sizi insan ilişkilerinde başarısız kılar.
"peki ben şimdi ne yapmalıyım?" sorusuna gelince, içinizden ne geliyorsa onu yapacaksınız tabii ki. merak ettiyseniz karşı tarafa neden öyle davrandığını soracaksınız. üzüldüyseniz hissettireceksiniz, belirteceksiniz. strateji kaygısı gütmeyeceksiniz. saygı çerçevesinde, içinizden nasıl geliyorsa o şekilde davranacaksınız. sadece ikili ilişkiler açısından söylemiyorum bunları. siz hayata karşı net olacaksınız ki karşınıza size "layık" birisi çıksın.
inanın bana, strateji kaygısı olmadan, kendi kendinize de zevk alabildiğiniz bir hayatta yalnız kalma olasılığınız yok. sevgiliniz olmayabilir ama dostlarınız olur. paranız olmayabilir ama huzurunuz olur. yalnızlığı kutsallaştırmadan sadece "kendi" hayatınızı yaşamaya çalışırsanız, hayata karşı net olursanız, ne istediğinizi ve istemediğinizi bilirseniz sizi sağlık dışında üzecek bir konu olmaz. sağlık olsun, gerisi bir şekilde halledilir.
debe eklemesi: g.
bir günü 5 tl ile geçirebilen insan
-
işe servisle gidip işten servisle gelen, kahvaltısını evde yapıp çıkan ya da 2 poğaça ile geçiştiren, öğle yemeği çalıştığı yer tarafından verilen ve akşam da eve geldiğinde yemeği hazır olan sigara içmeyen kişidir. çok abartı bir durum yoktur yani.
ekşi itiraf
-
yaşımı başımı aldım, zarif, kültürlü, iş hayatında saygı gören bir kadınım fakat sevgilim bana denyo, bazen de anten diyor.
meb'in 22.000 öğrenciyi affetmesi
-
milli eğitim bakanı mahmut özer’in emriyle, 11. sınıfta okula hiç gelmeyen veya uyuşturucu, bıçakla yaralama dahil disiplin suçundan sınıfta kalan 22 bin öğrenci, hiçbir şart aranmadan 12. sınıfa geçirildi.
devlet, hapishaneleri okula çevirmeye çalışırken meb okulları hapishaneye çevirmeye çalışıyor.
uyuşturucudan ve adam yaralamadan atılan adam okula nasıl geri alınır aklım almıyor.
ondan sonra ekşi sözlükte “öğretmenler fazla maaş alıyor , yazın taş ocaklarında çalışsınlar” demeyi biliyorsunuz. gelin de bu tiplerle uğraşın bakalım okulda.
kaynak
edit: ya arkadaş siz gerçekten kafayı yemişsiniz. sistem çökmüş, müfredat desen içi bomboş. müdürler, yöneticiler desen hepsi torpilli, işten anlamıyorlar, despotlar. hepinizin çocuğu einsten… öğretmenler milyon lira maaş alıyor(!) (ki ben 11.000 lira maaşla 6.500 lira kira ödüyorum)
ama bir tek öğretmenler suçlu öyle mi?
yazar ölünce telif ücretiyle geçinen evlat
-
babadan kalan arsayı satınca sorun yok. eseri satınca var. he mi?
ressam ölünce varisleri resimlerini satmasın. heykeltıraş ölünce heykeller bağışlansın vs. vs.
büyük türkiye fatura soygunu
-
faturayı kesen şirketler için, eksi faizli bir kredi... resmen şirketlerin sıcak para ihtiyacını vatandaşa sokuyorlar!
üç ay deli gibi fatura kes, üç ay sonra fazla kestiklerini geri ver, onu da düzgün hesaplarlarsa... böyle bir soygun dünya üzerinde yok!
şirketler batmasın diye yapmayacakları şey yok... millet batsın ama şirketler batmasın!