hesabın var mı? giriş yap

  • yaş beş, annem bana sıkı sıkı kimseden para ve çikolata almamam gerektiğini tembihlemiş.
    babamın dayısına oturmaya gittik, haceli dayı bana para uzattı, al kendine gofret al dedi.
    almam dedim, al dedi, almicam dedim, alsana yav dedi, çok sinirlendim, almıyorum senin ağzına sıçarım diye bağırdım.
    sonra dayak yedim sanırım.

  • aslında rezalet ama tarihsiz rezalet başlığı istemediğim için rezalet diye anlatmak istemedim. çünkü bunun bir defaya mahsus bir hata olmadığını, gerçek bir mantıksızlık olduğunu çeşitli tarihlerde, tam üç farklı pakette gördüm!

    bu pakette, ilk ve son dilimler dahil olmak üzere 21 dilim var. 10 defa tost yaptıktan sonra ne yapacağınızı bilemediğiniz 1 dilim ekmekle kalakalıyorsunuz.

    evet bunu başka bir şekilde tüketmenin yolları var, ama bunu neden ben düşüneyim? uno düşünmeli!

    uno'ya ilk ve son uyarımdır. eminim ki ayrıntılara dikkat eden tek tüketici ben değilim. iyi bilsinler ki bu konuda acilen adım atmazlarsa, sonuçları kaldıramayacakları kadar ağır olacak.

  • galatasaray yerine şampiyonlar ligi'nde mücadele edecek fenerbahçe'yi tercih ettim. (2010) -miroslaw stoch

  • ebu bekr el bağdadi'nin yutub'a biraz sonra koyacağı duyumlarını aldığım bir video.

    videoda bağdadi sıfır makyajla yer alacakmış.

  • yılın fotoğrafı,
    tek karede durumu özetlemiş.
    bizden istenen bu,
    turistler tatil yapıp rahatlarken.
    biz ortada gözükmeyerek,hizmet ederek haddimizi bilmemiz lazım.

  • tamamen zararsız görünen hatta bilakis çok faydalı bir icat olan pulluğun başının altından çıkmış bir kurumdur. her ne kadar sasaniler tarafından icat edilmiş olduğu söylense de efendim şövalyelerin ortaya çıkmasına da bu pulluk sebep olmuştur. ha bir de unutmadan söyleyelim üzengi. avrupa'nın balçık içindeki toprağını yararak su yolları açan ve toprağın verimli işlenmesini sağlayan bu alet sayesinde bolluk bereket gelince, köylüler semirmiş, yöneticiler semirmiş. tarımsal zenginlikle gelen huzurun ve tabii ki zenginliğin ta kendisinin korunması için gereken merkezi otorite o tarihlerde avrupa'da namevcut olduğundan mütevellit feodalizm tüm haşmetiyle gelmiş kurulmuştur efendim.

    nasıl mı? e bu semiren köylülerden biraz daha fazla vergi alalım diyen yöneticilere köylüler de hay hay deyince, işte bu üzengiye basıp ata binen şövalyeler güruhundan güçlü ordular ortaya çıkmış. ama kimin orduları? zengin toprak sahiplerinin. böylece zengin yönetici sınıf, şövalyeler ve köylülerden ya da daha akademik terimlerle lordlar, vassallar ve serfler arasında karşılıklı hak ve görevlere dayanan bir ilişki gelişmiştir.

    şunu da belirtmeliyim ki, doğu feodalizmi ile batıda ortaya çıkan feodalizm birbirinden çok farklıdır. batıda lord ile vassal bir tür sözleşme ile birbirine bağlıyken ve toprak sahipleri zamanla merkezi otoriteye karşı birer direnç noktası haline gelirlerken, doğunun lordları merkezi idarenin memurları gibi çalışmışlardır. diyebiliriz ki, anayasal hükümet anlayışının temellerini de batı feodalizmi atmıştır. yani bir bakıma anayasal düzenin temel direği pulluktur.