hesabın var mı? giriş yap

  • osunu busunu geçiyorum ama bu pavyonlarda sağlam kara para aklandığını düşündürtmüştür. sosyal medya maymunlarından sonra sıra umarım bu pavyonlara gelir.

  • bu virüs bulaştığında iki hafta içinde italya'daki ölüm rakamlarına ve yayılım hızına bakın sonra saçmalayın derim.

  • -kırmızı yarra yering.
    +maalesef efendim..
    -o zaman beyaz yarra yering.
    +o da yok maalesef..
    -gidin bulun..amınıza korung..

  • daha 37 yaşında ve nereden baksan 13-14 senedir reklamlarda oynuyor şarkı yapıyor.

    ace reklamlarındaki ayşe teyze'nin rekorunu geçecek bu hızla giderse. her reklamda sesini duymaktan gına gelse de "o da ekmeğinin peşinde" naparsın. (kocası serdar erener projeler yabancıya gitmesin diyor sanırım yıllaaaardır :)

    35 yıl sonra turkcell reklamlarında 3. nesil özgür kızın nenesini oynamasını bekliyorum şahsen. bizim zamanımızda turkcell çok pis geçiriyordu, dağ bayır geziyorduk der mi acaba?

    bu arada dışarıdan inanılmaz yaratıcı imaj vermeye çalışan reklam sektörünün de ne kadar tırt olduğunu görmemize vesile oluyor sağolsun.

    - müdür yeni zırtbank reklamı gelmiş napalım?
    - nil'i çağırın da iki laylay yapsın

    - patron fasafiso süt ürünleri yeni otlu peynir için kampanya istiyor
    - okan'ı arayın gelsin de iki baarsın, önden iki paket samsun gönderin de gırtlağının akordunu yapsın

  • asteğmen inshroud, mesai bitiminde yorgun argın nizamiye kapısına doğru ilerlemekte, sampi'den pide mi yoksa domnos'tan pizza mı söylesem diye düşünmektedir. nizamiye kapısına yaklaşırken acı acı çalan üç düdük sesi* duyar. garnizon komutanı kışlayı terk etmektedir, esas duruşa geçer, selam layıkıyla çakılır lakin önünden geçip gitmesi gereken flamalı araç, tam önünde durur, asker iner, komutanın kapısını açar, komutan araçtan inmeden inshroud'u eliyle çağırır.

    + [caps] asteğmen inşorut eğmreğt gomtanığm! [/caps]
    - üçyüzyetimişsekiz artı ikiyüzotuzaltı? çabuk?
    + ...(2 saniye)... [caps] ağltıyüzondört gomtanığm! [/caps]
    - afferin
    + [scream vocal] soğal! [/scream vocal]

    diyaloğu gerçekleşir ve komutan basar gider, inshroud anlam veremez, anlam vermeye de çalışmaz, zaten pizza yemeye de karar vermiştir ve evine gider. ertesi gün olayın sebebi öğrenilmiştir. 40'dan fazla subay öğrencinin arasına giren komutan onlara bu toplama işlemini sormuştur ve adamlar (bir tane de bayan asker vardı) heyecandan cevap verememişlerdir. kendi halinde yalnız asteğmenin cevap vermesi çok hoşuna gitmiş olacak ki bu değerli komutan inshroud'a takdir belgesi vermiştir. 20 sene okullarda dirsek çürüten, difransiyel denklemlerle yıllarca uğraşan, 2 tane calculus kitabı yemiş olan inshroud kişisi bir toplama işlemiyle yüceltilmiştir.

    kıssadan hisse: pizza güzeldir

  • öncelikle orta cağ avrupasındaki kilise camlarının altlarının kalın olması camın yavaş akması nedeni ile değildir. o zamanda camcılar düzgün bir cam tabakası kalıbı çıkaramamakta idi. bu yüzden normal bir biçimde, camın kalın tarafını aşağıya yerleştiriyorlardı.

    şimdi gelelim asıl konuya; katılar doğada amorf veya kristal halinde bulunabilirler. amorf katılar maddenin taneciklerinin düzensiz olma durumudur. kristal katılar ise de maddenin taneciklerinin düzenli olma durumudur. düzensiz tanecik dizilimine sahip katılardır. kristal katıların aksine erime sıcaklıkları yoktur. amorf katının erimeye başladığı sıcaklık değişkenlik gösterebilir.

    amorf katılar genellikle sıvı haldeki bir maddenin ani olarak soğutulması ile oluşturulur. günlük hayatımızda bulunan cam, plastik, lastik, mum amorf katılara örnektir. şekilleri de belirsizlik gösterir.

    dolayısıyla cam bir katıdır.

  • --------------- genzo wakabayashi ----------------

    --- jun misugi - makoto soda - hikaru matsuyama ---

    --- taro misaki - tsubasa oozora - mamoru izawa ---

    kojiro hyuga - shun nitta - hajime taki - teppei kisugi

    alırsa bu 11 alır.

  • klişe olacak ama gerçekten de bunu bir türk taraftar yapsaydı şu an sosyal medya hesaplarından tutun kimlik bilgilerine kadar afişe edilmiş, cezaevinde yıllarca çürümesi talep ediliyordu.

    sadece öpülen muhabirin tepkisinden bahsetmiyorum, bizim linç kültürü bağımlısı milletimiz herkesten önce büyük bir görev bilinciyle adamın hayatını karartmak için elinden geleni yapardı.

    eğer bir türk taraftar, italya'da bir italyan muhabiri öpse ve muhabir rahatsız olmasa sosyal medyada yine ne hayvanlığı ne orta doğululuğu ne de medeniyetsizliği kalacaktı. bu nedenle hiç "rahatsız olmadıysa taciz değildir" masalları anlatmayın. yıllardır sosyal medyada bizim milletimizin uyguladığı linç kültürünü bilmiyormuşsunuz gibi şimdi sevgi pıtırcıklığına soyunmanız gerçekten mide bulandırıcı. ayrıca ''türkler öpünce taciz için öpüyor, italyanlar sevgi gösterisi için öpüyor'' diyen ve yetmeyip türk erkeklerini medeniyetsiz eşek olarak yaftalayanlar düpedüz ırkçısınız düpedüz aşağılık kompleksine sahipsiniz. türkiye'de yaşayan 40 milyon erkeğin hepsini abaza ve tacizci olarak yaftalayıp nefret suçu işliyorsunuz. hayatında hiçbir kadını taciz etmemiş, bırakın taciz etmeyi sosyal medyadan tanımadığım bir kadına mesaj dahi atmamış biri olarak sırf türk olduğum için ben de tacizci zihniyetliyim öyle mi? yani türküm diye benim karşı cinsten birine yanaşmam taciz içeriyorken italyanlar sadece iyi niyetle yaklaşıyor? size çok ağır konuşurdum ama büyük ihtimal hesabım uçurulur. şerefsizliğin lüzumu yok, kendinize gelin.

    (bkz: riyakarlık)

  • az once bir program seyrettim. genc bir dalgic, soyle bir sey soyledi "ailemin en buyuk hayali dunyayi gezmekti, ben cocukken evimizi satip bir tekne aldilar ve ben denizi o zaman sevdim."

    dusundum sonra, biz asla boyle ailelere sahip olamayiz ve bir gun aile oldugumuzda biz de boyle aileler olamayiz. hayallerimiz "gelecegimizi garantiye almak" uzerine kurulu.

    hayallerimiz "evlenmek, ev almak, arabayi degistirmek, daha cok para kazanmak, pirlanta yuzukler almak, koltuklari degistirmek" ekseninde donup duruyor. ıcimizden gercekten hayal kurabilenleri de "akli bir karis havada" diye diye el birligiyle vazgecirebiliyoruz.

    hayattan aldigi keyif "hep daha fazlasi" uzerine kurulu olan insanlar olarak dogmuyoruz ama boyle yontuluyoruz, sekillendiriliyoruz ve ne yazik ki cocuklarimiz da boyle sekilleniyor.

    gercekten hayal kurmuyoruz, hayal kuramayan insan hayattan keyif alamaz. biz gelecegimizi garantiye almaya calisirken kendimizi unutuyoruz ve bence bize cok yazik oluyor.

  • minibus normal yolunda giderken bir kızın bağırarak "müsait bir yerde inebilir miyim. yaa kaçırdım tüh" diye bağırması. aşırı heyecanlanarak çantasını falan savurarak aşağı inmesi. henüz 200 metre gitmemişken yerde bir cüzdan görmem. en arkada oturduğum için yan tarafta oturan bir çocuğa "kızın cüzdanı düşmüş alıp şöföre versene" demem. çocuğun cüzdanı görür görmez "duruuun" diye bağırması. şoföre bir kahraman edası ile dönerek "kapıyı aç kaptan" demesi. cüzdanı kaptığı gibi aşağı inmesi. minibüsün geldiği yöne doğru son sürat koşmaya başlaması. en arkada oturan ben ve bir arkadaşımın minibüs ahalisine olayı canlı canlı anlatmamız.

    rt:ben
    a: arkadaş

    rt: olm bu cüzdanı alıp kaçmasın şimdi?
    a: yok lan kızın peşinden gidiyo. ona verecek cüzdanı.
    rt: aha kıza bağırıyo.
    a: duydu kız. döndü geliyo o da bak.
    rt: hee gördüm.
    a: bak verdi cüzdanı.
    rt: aha muhabbet ediyorlar. hadi abi işimiz var.
    a: harbiden çocuk iyice muhabbeti koydu
    rt: lan yoksa bir aşk mı başlıyo.

    bizi dinlediklerinden haberimiz olmayan minibüs ahalisinin yarılarak gülmeye başlaması. çocuğun aynı deparla gelip minibüse atlaması. minibüsün alkışlarla sarsılması. şoförün " aslansın be. sizin gibi gençler oldukça..." temalı bir konuşma yapması.