hesabın var mı? giriş yap

  • sığır gibi resimlere bakıp hatta bakmayıp dalga geçen beni saatlerce van gogh tablolarını incelemeye yönlendirmiş belgesel. eğer ben bu belgeselle resme ilgi duyduysam eminim ki bu türkiyede resmin pek sallanmadığındandır. arkadaş o kadar okullarda resim yaptırıp çocuklara işkence çektireceğinize meşhur tabloları bu formatta anlatmaya çalışsaydınız ya da bi kaç isim öğreteydiniz picasso dışında şimdi böyle mi olurdum ben.

  • benzer olayı başka bir petrol ofisinde yaşamıştım. yerler parlak fayansla kaplıydı ve kapılar yere kadar uzamıyordu bir karış yukardaydı. ben pisuvarda işimi hallederken kabinde klozette hacetlenen bir abiyle yerdeki yansımadan göz göze gelmiştik.

  • amerikalıdır. 4 yaşındaki kız çocuğunu taciz ederken yakaladığı 47 yaşındaki adamı döverek öldürmüştür. bölge halkı “çocuklarımızı korumak için biz de aynısını yapardık, öldürülen kişi hakettiğini buldu” diyerek tacizciyi öldüren babayı desteklemiş.

    politik doğrucu olamayacağım, bir baba olarak aynısını yapardım diye düşünüyorum. ama türkiye'de daha çok tecavüzcülerin arkasında durulduğu için, kravat takan tecavüzcüye indirim uygulandığı için, 14 yaşındaki çocuğun rızası vardı diye peşkeş çekilmesine razı olunabildiği için bunlar bize uzak geliyor.

  • galatasaray'in resmi instagram hesabindan paylastigi ve #aglama hastag'i ile satisa sundugu t-shirt'tur... ozetle mancini'nin gecen hazirlik macinda 4 yildizli not kagidini tutmasi uzerine hazirlanmistir.

    ben hayatimda galatasaray'in bu kadar ezikce, bu kadar rezilce bir gsstore politikasi izledigini gormedim.

    su t-shirt'u tasarlayan, uretimine ve satisina onay veren her kimse yuzune tukureyim onun! galatasaraylilik bu degil! galatasarayli boyle sacma sapan seylerin uzerinde durmaz! hele bunu t-shirt yaptirip da giymez.

    kapak ne lan? orta okul bebesi misin sen? bunu t-shirt olarak koymak ne demek? hele bir de kosesine #aglama diye hastag koymak? belli ki iki sene once yapilan ve cevabi aninda hem de burak tarafindan son derece seviyeli bir sekilde verilen satasmaya fazlaca takilmissin. fenerbahce'nin yaptigi da, burak'in cevabi son derece orantili ve seviyeliydi. hadi uzattin, mancini geldi bir de ona yaptirdin, tamam... ama "kapak" diye t-shirt cikarmak?!

    birak etik kaygilari bir kenara, ekonomik olarak bile dusunsen kimse almaz bu kadar ezik bir t-shirt'u. maliyetine verdiginle kalirsin.

    galatasaray eleganttir. galatasaraylilik kulturu bu gibi ucuz ergen atismasinin cok otesindedir. taraftar yapar, taraftari durduramazsin, ama sen kulup olarak bu kadar bayagilasamazsin!

    bu kadar sacma sapan yonetilen bir zafer oykusu daha hatirlamiyorum. galatasaray'in su an icinde bulundugu karamsar ortamin tek ama tek sorumlusu galatasaray ilkelerinden zerre nasibini almamis yonetimidir. tez elden defolmasi dilegiyle...

    ben babamdan galatasaray'i boyle ogrenmedim.

  • masa başında bir olayla ilgili bilgiler ruza babaya anlatılırken, bir cümleyi bütün polislerin parça parça söyleyerek tamamlaması.
    "annesi bir lokantada çalışıyor"
    "liseye giden de bir kardeşi var"
    "babası ile annesi 3 yıl önce ayrılmış"
    "babası ayrılmak istememiş ama" gibi.

  • çalınışını öğrenenlerin kendileri için büyük bir iyilik yaptıkları enstrümandır.

    çevremdeki herkese çocuklarını piyanoya başlatmalarını öneriyorum.

    beynimizde nöroplastisite dediğimiz, beynimizin yeni bir şeyler öğrenmesini sağlayan faktör vardır. çocuklarda nöroplastisite olgun bireylere göre daha fazladır, dolayısıyla çocuklar piyano çalmak vb. şeyleri çok daha kolay öğrenir. bu da büyüdükleri zaman yeni ve farklı konseptleri daha kolay anlamalarını sağlar. başka bir deyişle, piyano çalan insanlar daha zeki olur. ben de çevremdeki birçok piyanistin aşırı zeki olduğunu, hemen her şeyi çabucak kavradığını farkettim.

    prefrontal korteks 25 yaşına kadar plastik olduğu için piyanoya 25 yaşından önce başlamak iyi bir fikir olacaktır.

    piyano çalmak iki elin birbirinden bağımsız olarak çalışmasını gerektirdiği için, beyinde iki yarımküreyi birleştiren corpus callosum'u güçlendirir. iki yarı kürenin birbiriyle bağlantısının güçlü olması, farklı bölgelerinin birbiriyle daha iyi bağlantılar kurmasını sağlar.

    doğaçlama yapmak doğrudan beynin iletişimle alakalı bölgelerini çalıştırır. piyano çalan insanlar daha iyi konuşmacı olabilir.

    piyano çalmak bir hobidir. bu da piyanistin günlük yaşamında kendisine ayırıp hoş vakit geçirebileceği ve beynini dinlendirebileceği bir aktivite yapmasını sağlar. piyano çalmak dinleyenlerin de hoşuna gittiği için size statü kazandırır ve sizi havalı bir kişilik yapar.

    piyano çalmanın veya dinlemenin yüksek iq seviyesine sahip olmakla doğrudan korelasyona sahip olduğu saptanmış.

    piyano çalmak, frontal lob'daki nöronların bağlantılarını daha verimli bir şekilde oluşturmasını sağlar. frontal lob karar vermemizi sağlayan beyin bölgesidir. piyano çalan insanlar daha iyi kararlar verebilir.

    piyao çalmak hafızanızı güçlendirir, hem sözel hem de sayısal hafızanız güçlenir. şarkı melodilerini öğrenmeniz kolaylaşır.. şarkıların birbiriyle olan benzerliklerini daha kolay görürsünüz. sözel hafızanız güçleniyor öğrendiğiniz yeni kelimeleri hatırlamak kolaylaşıyor. dil ile alakalı bölgelerin de piyano çalarken aktif olması, piyano çalanların dil öğrenme yeteneklerinin artmasını sağlıyor olabilir.

    amerikalı, norveçli ve isveçli biliminsanlarının yaptığı bir araştırmaya göre, piyano çalanlar duygularını daha iyi ifade edebiliyormuş. ayrıca ahlaki muhakame yetenekleri de daha gelişmiş oluyormuş. piyano çalabilenlerin planlama, mantık ve genel muhakeme yetenekleri de daha gelişmiş oluyormuş.

    piyano çalmanın beyindeki etkisini ben kendimde de gördüm. piyano çalarken çalmanız gereken tuşlara basmanız için elinizi doğru konumlandırmanız gerekir. bu kimi zaman beyin için bir bilmece olur, çünkü çalarken (özellikle doğaçlama yaparken) parmaklarınızı nereye yerleştireceğinize dair kararı hemen hızlıca vermeniz gerekmektedir. motor becerileri geliştirdiğini gördüğüm gibi aynı zamanda objeleri gruplandırırken veya bir bütünün içinden ufak parçaları bulmaya çalışırken hızlandığımı gözlemledim. örneğin, herhangi bir metindeki spesifik bir kelimeyi bulmak benim için kolaylaştı. piyano çalmak dikkat eksikliğine de iyi geliyor olabilir.

    yukarıda da motor becerilerinizin güçlendiğini belirttim. ben yazı yazarken sağ elimi kullanırım. piyano çalmaya başladıktan sonra ise sol elimin güçlendiğini farkettim. sol elimle yazamıyor olsam da, birçok işimi sol elimle de yapabilecek seviyeye geldim. ellerimi de daha iyi kullanmaya başladım, sadece piyano çalarken değil gündelik hayatta da elimi daha iyi kullanmaya başladığımı fark ettim.

    sağ-sol el bağımsızlığını sağlamanın insanın özgüvenini düşüren "yapamam, edemem" diyen iç egosunu da bastırdığını bir başka piyanistten duymuştum.

  • kazazedelerin cep telefonlarını da olay yerinden çalıp kaçan kadın. bu suç olmalı. gasp'a vs girmiyor mu? hem adamları öldürüp yarala hem de kişisel eşyaları çal? bilen aydınlatsın.

  • normal bir ülkede olsa hükümet düşürecek cinsten skandaldır. ama biz tabiki muz cumhuriyeti ile yönetilen şahsım devleti olduğumuz için hiçbir şey olmayı bırakın, birkaç bağımsız gazete dışında hiçbir yerde haber olmayacaktır. bağımsız olduğunu iddia eden youtuber gazetecileri de haber yapmayacaktır.

    gelelim skandala... iktidarın “cebimizden kuruş çıkmadan yapıyoruz” diye pazarladığı osmangazi köprüsü’nde geçmeyen araçlar için verilen garantinin yanı sıra "güncel fiyat ile sözleşmede belirlenen fiyat arasındaki fark" da devlet tarafından karşılanıyor.

    • osmangazi köprüsünün 1. sınıf araçlar için 2020 yılı tek yönlü güncellenmiş resmi ücreti kdv dahil 117,90, hariç ise 109,17 tl’dir.

    • sözleşmeye göre 2020 yılında olması gereken ücret ise 247,80 tl’dir. bu durumda katkı payı 138,64 tl’dir. garanti edilen 40.000 araç için her halûkarda 138 tl tutarındaki katkı payı milli bütçeden işletmeciye ödenmektedir.

    • ayrıca, geçmeyen her araç için de sözleşmeye göre güncellenen araç başı toplam ücret de (247,80 tl) işletmeciye ödenmektedir.

    bunun nedeni ise, verilen geçiş garantisinin döviz cinsinden abd tüm kentsel tüketici fiyatları endeksine göre güncellenmesi. şimdi sorum ak yavşaklara: dolar kuru ile ilgili yorum yaptığımızda bu ülkede tl ile iş yapılıyor, dolarla hesap yapıp algı yapıyorsunuz diyorlardı ya; ne oldu lan şimdi? bu ülkenin para birimi tl değil mi? bu ülkede yapılan bir altyapı projesine geçiş garantisi veriyorsunuz, bir de bunu dolar üzerinden bir endekse göre yapıyorsunuz. yani dolar artarken, bir yandan da endeks artıyor. yemin ediyorum türev piyasası şu olayı görse diz çöker tövbe ister!

    haberin devamı

  • sabahın köründe kalkılır, integraller türevler kalın kalın kitaplar bitirilir. sınavlar sınavlar geçilir. çok okullar bitirilir.

    dayısı şirketin sahibi diye ortaokul terk eleman üç kuruş maaşa çalıştığınız yerde başınıza müdür verilir.

    işte o andır...

  • ortaokula giderken bi halil vardı, en yakın arkadaşım. herifin bırak konuşmasını, hayatını slow motion yaşıyor pezevenk. sınıfça erdek'e gittik denize. bu mal açılmış boğuluyor, biz sahilde bunu seyrediyoruz, bu dalgaların arasında kaybolup geldikçe bir şeyler söylüyor "beeeennnnnn" kısmını anlıyoruz da kalanını anlamıyoruz. "ben boğuluyom" diyormuş meğer, ulan imdat de bir şey de, panik yap, çırpın di mi? yok, herif ölürken bile mostrayı bozmuyor abi, yavaş yavaş ölüyor adam, ağır ağır, saçı bile bozulmadan ölüyor suyun içinde. allahtan hocalar gitti de kurtardı, ben olsam bırakırdım orda.