ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
devletin açacağı markete isim önerileri
-
(bkz: recepsepeti.com)
cem uzan denince akla gelenler
-
bir şeyler çok ucuzlayacaktı, öyle diyordu. bir de star gazetesi ilk çıktığı gün pringles hediye etmişti. ki o zaman pringles, 90'ların ortasındaki muz gibi. eve girmesi zor.
çocukluğum geldi yine aklıma. cem uzan'a inananların çocuklukları geldi falan.
patek philippe sky moon tourbillon
-
(bkz: zafer çağlayan bunu beğendi)
emre belözoğlu'nun oyuncu antrenör olması
-
inşallah böyle bir şey olur. lütfen olsun.
not: gs
erkeklerin onu daha az sevene gitme sendromu
-
şöyle:
- cemre beni ne kadar seviyorsun.
+ yok denecek kadar az.
- keşke dünya dursa, bu an hiç bitmesin istiyorum.
yaran olaylar
-
takı merasimi esnasında damadın, kendisini tebrik eden arkadaşına; "sağ ol kardeşim! daha iyisi senin olsun." demesi.
üstelik bunu kameraların tüm netliğiyle kaydetmiş olması ve kız tarafı, erkek tarafı hep beraber düğün kasetini izlerken gelinin babasının içinden geçirdiğini yanlışlıkla dile getirerek "araba almış sanki pezevenk! demesi.
işte o an; damadın rezillik rekorunu, kayın pederin egale ettiği andır.
tehlikeli hayvanların genelde çirkin yaratılması
-
hiç kaplan ve kaplan yavrusu görmemiş insan beyanıdır.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
(etraftan duyulmasa da inboxlara düşmüş fıkra gibi diyalogdur...)
bir bankamatik sırası, o sırada bir trafik polis otosu gelip banka önündeki park etmiş arabanın plakasını anons etmiştir...
öndeki şahıs para çektiğini, arabayı hemen çekeceğini işaretlerle polise anlatmaya çalışır...
bir polis ortalığı yıkan anonsu patlatır:
-" yüz milyon fazla çek, ceza yazdııık! "...
dünyada sadece 7 kişinin cevabını bildiği soru
-
yazık olur.
abdülkadir selvi
-
bugünkü yazısında şu ifadeleri kullanmış
--- spoiler ---
üç bakanın sel felaketinin vurduğu
giresun’un dereli ilçesinde bir mahallede mahsur kalan vatandaşlarla görüşmek için iş makinesinin kepçesinde gittikleri bir görüntü var.
ilk gördüğümde bana “işte devletimiz bu” dedirten görüntüden söz ediyorum. hani nâzım hikmet, “sen mutluluğun resmini yapabilir misin abidin” diyor ya, o kepçedeki üç bakan bize özlediğimiz devletin resmini çizdiler. ayaklarında çizme, ne koruma var, ne protokol, operatörün kepçesine binip vatandaşın ayağına giden üç bakan. işte özlediğimiz devlet bu. bravo üç bakana. bize bunu yaşattıkları için içişleri bakanı süleyman soylu’ya, tarım ve orman bakanı bekir pakdemirli’ye, çevre ve şehircilik bakanı murat kurum’a yürekten teşekkür ediyorum. bana “özlenen devlet nerede?” diye sorarlarsa, “giresun dereli’de, o kepçenin içinde” diyeceğim.
--- spoiler ---