hesabın var mı? giriş yap

  • tamam aşı olmadınız ve insanlar aşı olmasın diye epey bir mücadele ettiniz. sonucunda aşısını olan oldu olmayan olmadı ve geçti bitti. şimdi işi gücü bırakmışsınız, sizin geçmişte almış olduğunuz kararın ne kadar doğru bir karar olduğunu ve bizim ne kadar büyük bir hata yaptığımızı kanıtlamak için büyük bir savaş içindesiniz. yarım aklınızla yalan dolan bilgileri almış paylaşıyor kendini rezil duruma düşürüyorsunuz. kardeşim siz nasıl bir hasta yaratıksınız. düşün şu milletin yakasından artık.

  • doğru kararla işten çıkarılmıştır. kurumsal kimliği olan bir yerde babanın kahveciden bozma kafesi gibi ortalığa krema fırlatamazsın.

  • bu his nostaljinin gerçek anlamıdır ve bilimsel olarak da nostalji hissi olarak geçer. iki türlü gerçekleşebilir. bazen bir etken olmadan nostalji hissine kapılırız bazen de duyular vasıtasıyla.

    etken olmadan oluşan nostalji hissi beynin potansiyel depresyonla ve her türlü kaygıyla baş edebilmek adına rus ruletine benzeyen bir savunma mekanizmasıdır. haftada bir kaç kez nostalji hissine kapılmak genel olarak iyi hissettirirken, aşırısının gelecek kaygısı ve depresyona yol açtığına dair araştırmalar mevcut.

    bu hissin içine düştüğümüzde geçmişi bir bütün olarak ele alırız. çeşitli hatıraları bir araya getiririz, negatif olanları pozitif olanlarla filtreleyerek bütünleştiririz. bu şekilde kendi nostaljimizi oluştururuz. geçmişe dair çok kötü hatıralarımız olabilir ama beynimiz nostalji yaratırken bunları görmezden gelmeyi dener. absürt olacak ama nostalji hissini turşu, kötü anıları da sirke olarak düşünün. sirke tek başına tüketmek istemeyeceğiniz bir şeydir. ancak sirke, turşuya katıldığında diğer tüm malzemelerle beraber ortak, güzel bir tat oluşturur. dolayısıyla sizin için sirkenin değil, turşunun tadı önemli olur. nostalji hissinin yaptığı şey buna benzer. kötü anıları değil onun iyi anılarla bütünleşerek oluşturduğu hissi önemser. nostalji geçmiş hatıraların bir bütünü olduğu için spesifik bir hatıraya da odaklanmaz. sizi hatıralar üzerinde sörf yaptırır bu yüzden tek bir hatıraya değil, oluştuğu dönemlere odaklanırsınız. "eski güzel günler" diye bu yüzden iç geçiririz.

    bizi nostalji hissine sevk eden en önemli etken ise duyularımızdır. özellikle kokular ve müzik, nostaljiyi tetikleyebilir. bunun nedeni, burnun doğrudan duyguların barındığı beynin limbik sistemine bağlı olmasıdır. ortalama bir kişi yaklaşık 10.000 farklı koku algılayabilir ve her biri, bu kokuları farklı deneyimlerle ilişkilendirebilir ve aynı kokuya farklı tepkiler vermesine neden olabilir. koku almamızı sağlayan sistem olan olfaktörün, duyguları işleyen amigdalaya güçlü bir girişi vardır. burada uyarılan hatıralar çoğunlukla iyidir ve daha güçlüdürler. amigdala, limbik sistemin yoğun duygulara ve motivasyona neden olan kısmıdır. kokular doğrudan beynin bu bölümüne yönlendirilir. bu, nostaljinin neden sıklıkla olumlu duygular ile sonuçlandığını bi nevi açıklar. limbik sistem aynı zamanda ana fonksiyonları hem hafıza hem de duyusal güçlendirme olan hipokampusa ev sahipliği yapar. burun, beynin hatıralar ve hisler için çok önemli olan bu iki kısmına bağlı olduğu için nostaljinin kokular tarafından tetiklenmesi çok kuvvetli bir ihtimaldir.

  • yorumcuların gerçek kimliklerini buldukları yöntem. "kahve bardaklarının içinde ne var?" sorusunun cevabını bulmamıza yardımcı olabilecek muhteşem bir çözüm.

    şuradan devam ederken hızı 0.5'e getirin. el hareketlerine falan da dikkat.*

    şu bölüm de çok fena ahmet çakar ve rok resitali.

    hızı galiba sadece chrome'da değiştirebiliyoruz.

    önemli edit: artofshredding adlı yazar da şurada değinmiş benden önce.

  • gündüz - iç mekan
    (kahramanımız entry kalabalığını yararak "çekilin ben diş hekimiyim" diyerek giriş yapar)
    tanım: gece ağız soluması vardır...

    görsel

    profesyonel görüşüm, ağız sağlığı olarak insanlar ikiye ayrılır bizler ve yukarıda bahsi geçen others hastalarımı muayene ettikten sonra ağız hijyenini korumaya çalışmış lakin ağzında çok fazla çürük olan hastalarıma hep bunu anlatmışımdır:
    bu dünyada insanlar üçe ayrılır sayı saymasını bilenler ve bilmeyenler...
    yok yok bu dünyada insanlar üçe ayrılır, baş gövde ve ekstremiteler...
    erkekler ikiye ayrılır ve iki takım olup bir topun etrafında koşarlar.
    en kötüsünü yapıcam kaçın: kadınlar ikiye ayrılır, bacaklarında.
    (ikinci uzmanlığım mizahı bırakamayan muzip bir diş hekimiyim... ama konu ciddi):

    ağız sağlığı olarak insanlar ikiye ayılır, gece burnundan soluyanlar -
    1 - gece ağzından soluyanlar.
    2 - gece burnundan soluyanlar; dişlerinin bakımını tek tük yapsalar bile ağız hijyenleri diğerlerine nazaran kat be kat iyidir. çürük sayısı azdır. ara yüz çürüğü yoktur. eksik diş sayısı çok azdır. nasıl anlaşılır, ağız açıldığında damakları düz ise çocukluğundan beri geceleri burnundan soluyordur.

    gece ağzından soluyanlar; işte hayat onlar için zulümdür. hayatları boyunca diş hekimine bağımlıdırlar. ara yüz çürükleri diş kayıplarına kadar sürüklenir. nasıl anlaşılır: en önemlisi derin damak vardır. sabah kalktıklarında boğazları kurudur ve hemen su içme ihtiyacı hissedeler. ağızlarında kesif bir koku vardır (şeker hastası iseler bir de amonyak kokusu eklenir) çocukluk dönemlerinde kbb onlarda bir geniz eti, septum deviasyonu gibi bir teşhiste bulunmuş ama tekrarlayacak diye ameliyatını yapmamıştır. (adamlar direk diş hekimlerine çalışıyorlar) 100% ortodonti gereklidir...
    nasıl anlayacaklar dişleri çapraşıklık - crossbite (çapraz kapanış) falan vardır. çocuklarla yaptığım çalışmalarda:
    https://youtu.be/831a0xkoigm
    bu konuda elimden geleni yapmaya çalıştım. derin damaklı çocukların hepsini kulak burun boğaz doktoruna yönlendirdim ileride çalışmalarımı daha spesifik hale getirip bu çocukların burnundan kaliteli nefes almaları konusunda mücadele ediceğim. klinik olarak bu tip hastalara istanbul'da polikliniğimde elimden geldiğince kolaylık sağlıyor ve diş hekimi korkularını yenmelerini sağlıyordum. (şu aralar hibe projeler üzerine çalışan halk sağlığı diş hekimi benzeri bir görev yapmaktayım)

    çözüm:
    tek kurtuluşları bu çağda riskli tedavilerden kaçınlamaları, post yaptırmamaları, iki yüzlü dolgu yaptırmamaları... altı ayda bir diş hekimine ağız muayenesi yaptırmaları ve diş bakımlarını gerçekleştirmeleri (sabit bir diş hekiminiz olsun) ...
    macunun bir önemi yok önemli olan mekanik temizlik. evet içinde pomza benzeri diş eti epitelini zedeleyecek materyaller olan diş macunu kullananlar eğer dişlerini sert fırçalarsa bu sefer diş etlerinde önemli doku kaybına yol açıyorlar... o yüzden doğru fırçalamak, fırçalamaya kaliteli vakit ayırmak da önemli.

    her gün diş fırçaladığı halde dişi çürüyen insan, sana söyleyecek tek bir şeyim var: "kaderden kaçamazsın"

    çok uzun süredir ağız solunumu yapanların zaten yüz profili de belirgin değişiyor. uzun bir yüze sahip oluyorlar. parmağınla küçük azılar bölgesinin ortasının derinliğine bakabilirsin. daha doğrusu ön dişlerden arkaya doğru bir uçurum gibi gidiyorsa derin damakvardır. hafif bir eğimle uzanıyor ise derin damak değildir. geçmiş olsun. lakin asıl sorunun odağını keşfetmek daha doğru, ağzın açık uyuyup uymadığını biri kontrol etsin derin uykudayken. bu en net keşif olur...

    çok uzun süredir ağız solunumu yapanların zaten yüz profili de belirgin değişiyor. uzun bir yüze sahip oluyorlar. parmağınla küçük azılar bölgesinin ortasının derinliğine bakabilirsin. daha doğrusu ön dişlerden arkaya doğru bir uçurum gibi gidiyorsa derin damak vardır. hafif bir eğimle uzanıyor ise derin damak değildir. geçmiş olsun. lakin asıl sorunun odağını keşfetmek daha doğru, ağzın açık uyuyup uymadığını biri kontrol etsin derin uykudayken. bu en net keşif olur...

    bununla ilgili dünyadaki akademik çalışmaları böyle araştırabilirsiniz: http://www.ncbi.nlm.nih.gov/…?term=deep hard palate pubmed

    dip not:
    neden iki yüzlü dolgu post gibi tedavileri önermiyorum:
    yukarıda kurtulma şansı zayıf dişlerde tedavi şansı düşük işlemler yaptırmak hem kesenize hem zamanınıza hem de ağrılara neden olacaktır demek istemiştim. bununla ilgili burada bir makale okumuştum, olay belçikada geçiyor: yaşlı hekimler ile genç diş hekimlerini mukayese etmişler. genç diş hekimleri daha titiz, daha temiz ve daha kurallara uyarak tedavi ettikleri, yaşlı hekimler ise tam tersi bir çalışma disiplini olduğunu buna rağmen yaşlı hekimlerin daha başarılı olduklarını görmüşler. makalenin sonuç bölümünde de bunu, gençlerin daha riskli tedaviler uygulamalarına bağlamışlar. okulda sana her türlü tedavi çeşidini öğretirler ve sen onu mezun olunca uygulamak istersin mantığı.