hesabın var mı? giriş yap

  • aklıma komutanımızın "bir kişi de demiyor ki adam orrospu çocuğudur belki." lafını getiriyor.

    yukarıdaki sözü tabii ki de çocuk için kullanıyorum. olayın öncesini bilmiyoruz.

    * belki öğretmen on beş defa uyarmıştır çocuğu,
    * belki oraya gidince çocuk öğretmene onur kırıcı bir laf atmıştır.
    nasıl olsa ses yok sadece görüntü var. bir de kalkıp "öğretmenlerin psikolojik tedaviden geçmesi lazım." diyor lan.

    lan oğlum benim öğretmenlik yaptığım okulda sınıfça bonzai kullanıyorlar lan? evet hep birlikte okul çıkışı bonzai partisi yapıyorlar oğlum? sen bunlara ne anlatacaksın? servet-i fünun mu?

    edit: okulda eğitim yüzünden dayak kalmadı beyler. o eskide kaldı. eğer bu zamanda bir öğretmen öğrenciyi dövmüşse bilin ki öğretmenin sabrı taşmıştır. bilin ki “öğretmenlik kıymeti” yerle bir edilmiştir. bilin ki gururu incinmiştir fedakâr öğretmenin.

    ve şunu da unutmayın: aileler bir çocuklarıyla baş edemiyorlar, biz o öğenciden 40 kişiyle bir sınıfta muhatap olmak zorunda kalıyoruz. annesi değiliz, babası değiliz. adam öğretmeni, bilgiyi, toplumsal değerleri sikine takmıyor. çünkü ona bir şey olmayacağını biliyor.

    yazacak çok şey var aslında ama ne önemi var. nasıl olsa 3 ay tatil yapıyoruz.

  • başta şempanzeler, goriller, orangutanlar ve gibonlar olmak üzere diğer primatlarla aramızda ortak olan sayısız paydadan biri.

    insan, saydığım diğer primatlarla ortak atadan türemiş bir hayvan ve her ne kadar evrim süreci boyunca iki bacağı üzerinde dik durabilme yetisinin yanında iki ayak üzerinde yürüyebilme ve koşabilme yetisini de kazanmış ve bunda zamanla ustalaşmış olsa da, dört ayak üzerinde yürüyen atalarının izlerinden tamamiyle arınmış değil. bir primat olan insan, bugün dört ayak üzerinde yürümüyor belki ama iki ayak üzerinde yürürken bile dört ayak üzerinde yürüyen kuzenleriyle aynı uzuvsal hareketi yapmaya devam ediyor.

    primatlar, "sağ bacak + sol kol" --> "sol kol + sağ bacak" şeklinde formülleştirilebilecek çiftli bir kombinasyona göre yürüyorlar. kediler ve köpekler gibi "quadrupedal", yani dört ayak üzerinde hareket eden diğer pek çok hayvan türü ise "sol kol" --> "sağ bacak" --> "sağ kol" --> "sol bacak" şeklindeki tekli bir nizama göre yürüyorlar.

    bu hareketleri görselleştirmek için, bundan yüz yıl kadar evvel ardışık hayvan hareketi fotoğrafları çekmeye başlayarak sinemanın mimarlarından biri olduğu gibi evrimsel biyoloji çalışmalarına da çok kıymetli materyaller sunmuş olan eadweard muybridge'e danışabiliriz. misal, bu ardışık fotoğraf dizisi, muybridge tarafından çekilmiştir ve bir primat olan bir babunun yürüyüşünü göstermektedir. bu fotoğraf dizisinde ise koşmakta olan bir insanı hareket halinde görüyoruz. görüldüğü gibi, evrim ağacının aynı ana dalını paylaşan birer ara dal olan babunlar ile insanlar, aynı uzuvsal yasaya göre hareket ediyorlar. bu yasaya göre bir primat, sağ bacağıyla eş zamanlı olarak sol kolunu ileri taşıyor ve yerle temas ettiği zaman aynı işlemi sol bacağı ve sağ kolu ile tekrarlıyor.

    şimdi bir de, genetik anlamda ancak uzaktan akraba olabileceğimiz diğer hayvanların hareketlerine bakalım:

    bir at,
    bir keçi,
    bir kedi,
    bir inek,
    bir fil.

    bu ardışık fotoğraf dizilerinde gördüğümüz dört ayaklı hayvanları hareket anlamında biz primatlardan ayıran, onların arka ayaklarını yürümek için kullanırken ön ayaklarını, yani kollarını yürümek dışında bir amaçla kullanamıyor oluşları. misal, bir insan iki ayağı üzerinde yürürken ellerini kullanıp su içebiliyor. aynı şekilde bir şempanze, iki ayağı üzerinde yürürken ellerini kullanıp muz yiyebiliyor. primatların omurga yapıları ve kemiklerinin dizilimi bunun için uygun pozisyonda. fakat atlar, keçiler, kediler, inekler ve filler, ancak dört ayak üzerindeyken hareket edebilen hayvanlar. bunu, bu hayvanlar ile primatların el-ayak yapılarını karşılaştırarak da görebiliyoruz. bu hayvanlar, böyle bir durumda oldukları için yürürken üç bacaklarını yerde bulunduruyor, ancak tek bacaklarıyla ilerleyebiliyorlar. insan haricindeki diğer primatlar ise "sağ kol + sol bacak" gibi çaprazlama uzuv çiftleri kullanarak hareket edebiliyorlar.

    bir başka deyişle, uzuv kullanımı açısından "diğer dört ayaklılar < insan haricindeki primatlar < insan" şeklinde bir sıralama yapabiliriz. zira insan, diğer primatlardan ayrı olarak "dört ayaklılık"tan kurtuluşu yansıtıyor. gelişmiş bir alet kullanma becerisine sahip olan insan, yürüdüğü sırada kollarını özgürce kullanabildiği için doğadaki diğer türler karşısında da avantaj yakalamış oluyor.

    entry'nin başında da belirttiğim gibi, çaprazlanmış çiftler halindeki bacak-kol salınımımız, dört ayaklı atalarımızdan kalan bir miras olarak varlığını sürdürüyor. dahası, bu miras, yürüyüş ve koşu sırasında bize kolaylık sağlayan bir fonksiyon vazifesi de görüyor. 2009 yılında cosmos magazine'de yayınlanan bir makaleye göre, kollarımız sallandıkları sırada yürüyüşümüze %12 oranında bir efor kolaylığı sağlıyorlar. kulağa küçük bir miktar gibi gelen bu oranın, 10 kg'lık bir sırt çantasına eş değer bir yükü ortadan kaldırdığı belirtiliyor. yakın zamanda the journal of experimental biology'de yayınlanan bir makaleye göre ise, koşarken kollarını sallayan bir insan, kollarını arkasında sabit tutan bir insandan %3, kollarını göğsünde birleştiren bir insana kıyasla %9, kollarını başının üzerinde birleştiren bir insandan ise %13 oranında daha az enerji harcıyormuş.

    bu bilgiler ışığında insanın sokağa çıkıp elini-kolunu sarkaç gibi sallaya sallaya dolaşası, koşturası geliyor.

  • benim gözümde en büyük asal sayı 2dir. hem çift olup hem de asal olmak kolay iş değil.

  • evet,mete moğoldur, çinlidir.tibetli de olabilir.hatta aborjin bile olabilir ama türk olamaz.çin seddi de zaten sadece aztekler için yapılmıştı.iptidai bozkırlı olan türklerin ne haddine mete'yi sahiplenmek.çin kronikleri göktürkler,hunların devamıdır demesi tamamen mecazi anlamlıdır.bizans'ın selçuklular'a da hun demesi tamamen konuyu manipüle etmek için yaptığı birşeydir.aslında göktürkler irani bir devlettir.hanedan soğd asıllıdır.
    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    ek:

    moğolların ana vatanı günümüz moğolistanı değildir.kadim devirlerde moğollar tung-hu'lar,siyenpiler,wuhan'lar gibi isimler ile anılmışlardır.yaşadıkları coğrafya mançurya bölgesiydi.orman-avcı moğolları ve göçebe-çoban moğolları olarak 2' şekilde yaşarlardı.milattan sonra 80 ile 150 dolaylarında asya hun devleti parçalanmış.kavimler göçüyle batıya göç başlamış ve moğolistan-ötüken'e(selenge,orhun, baykal gölü arasında bir yer) yani asya hun mülküne mançurya bölgesinden kitleler halinde moğollar inmiştir..şimdi moğolistanda moğollar yaşıyor öyleyse bundan 2000 veya 3000 sene önce de moğollar yaşıyordu ve mete moğoldu demek hatalı bir yaklaşımdır.
    türkler'in ana vatanına gelirsek;hazar ve balkaş gölü civarından başka altay,sayan dağları,ordos bozkirlari,baykal gölü civarı.

  • internetten alıp çok beğendiği bilgisayarı, annesinin işten çıkarılması sonucu iade etmek zorunda kalan genç arkadaşımız çaresizce, alınca çok beğendiğini yazdığı yorumu editleyerek içini dökmüş.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------

    sonuç edit: genç arkadaşımız ve kardeşine birer adet laptop hediye edilmiş. görsel

    kanıt

    edit:
    herkese çok çok teşekkür ederim, kardeşimize ulaşılmış ve sevdiği bilgisayar hediye edilmiş. bir gencin yüzünü güldürmek için çabalayan herkes umarım hayatı boyunca bu şekilde güler..

    monster'a attığım mesaj ve cevapları

    kanıt

    zorunlu edit: artık mesaj atmayın iyi pr diye. vicdansız olmayın. ben çocuğu tanımam, monster notebook da umrumda değil iyi ürün olup olmaması. ben twitterda gördüm ve trendyola girip ürünü aratıp yorumu buldum ve doğruluğunu teyit ettim. empati yapın biraz. ben de ilk bilgisayarımı kebapçıda çalışarak 14 yaşında aldım, o anki mutluluğumu asla unutamam. beş dakikamızı alan entry ile bir çocuğu sevindirebildiysek ne mutlu bize. biraz insan olmaya çalışın, biraz.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------

    görsel

    kanıt niteliğinde ürünün link aşağıdan yorumu görebilirsiniz.

    burada paylaşmamın sebebi, monster notebook veya trendyol bunu görüp bu güzel kardeşimize bilgisayarı hediye edip sevindirmesi. bizler de elimizden geldiğince duyuralım, umarım olur.

    --- spoiler ---
    ben çok sevdim bu bilgisayarı. kardeşim laptopa fatmagül ismini koydu .d çok memnunum gerçekten bir tane oynuyor ama bizde o tuşu kullanmamaya çalışıyoruz. ekran klavyesi var ordan tıklıyoruz boyut de tavsiye ederim başlata erişim kullanımı menüsünde.çok güzel bilgisayar. gezinme..komilik yapmak 2.5 yılda kazandığım parayla aldığım laptopu siparişimin 11. gününde annemin işten çıkarılması gerekmek gerçekten çok acıttı canımı. bunu niye anlatıyorum bir fikrimde yok ama çok dokundu kalbime. oyun oynarken bugün burda yorumumu düzenlemek çok kötü hissettirdi.saat sabah 7.30 oldu ve hala atamadım içimden. biraz abartıyorsam kusura bakm ayın. hiçbir arkadaşıma söyleyemedim bende buraya dökmek istedim içimi. nasılsa ismim gözükmüyor. bu arada duygu sömürüsüne sürüklendiğinde iyice muhabbet farkım ama idare edin .dd birde saf gibi kardeşimle sınava girmek için bilgisayarlarını kullanarak komşuya laptop aldık dedim. ne vardı dilimi tutsaymışım :) en kötüsüde bilgisayarını sadece sınav zamanı komşu bilgisayar bozulacak diye kardeşimi korkutuyormuş. bilgisayarıda windows xp nasıl bozulacaksa. bilgisayarını kullandığımız için para da almıyor ve o para almadıkça bizde bir gebe kalıyoruz. sürekli bi mahçupluk sürekli bir eziklik sürekli bir altta kalma. toparlamak gerekirse pandemi bittiğinde gece gündüz çalışıp bu bilgisayar alıp buraya tekrar yorum yapıcam. son son olarak 8gb rem olması çok iyi. çok hızlı laptop mutlaka alın. herkese iyi günler.
    --- spoiler ---

    bir yardım kuruluşunun kampanyası varmış, buraya bırakıyorum

  • kardeşlik yemini:

    kardeş olacak iki çocuk ortaya alınıp giysileri çıkartılır, ikisine birlikte layharın kefeni olarak kabul edilen büyük bir gömlek giydirilirdi.

    destebaşı, çocukların başından gömleğin yakasını, bunlardan daha önce kabul edilmiş olan sağ, öteki sol kolunu gömlekten geçirir, böylece gömleğin dışında iki baş, iki kol görünürdü.

    külhancı, ocağa doğru iki dizinin üstüne oturarak şunları söyler;

    'ey layhar'ın evlatları. burası baba yurdudur. burada senin benim yoktur. burada herkes kardeştir. layhar'ın evlatları birbirlerini tek vücut bilirler. bu kefene sağlığında girenler, ölünceye değin birbirlerini ayrı görmezler.

    bu, ikilikte birliktir.

    bu senin sağ elindir, sen de bunun sol elisin. biriniz sağınızı görürsünüz, diğeriniz solunuzu görürsünüz. ömrünüzün sonuna değin birbirinizi görür gözetirsiniz. her gün kazancınızı buraya getirirsiniz. burada "bu senindir, bu benimdir" yoktur.

    az çoğu aratır, çok hepimizi besler. kazan birdir, hepimizi doyurur.'

    bu konuşmadan sonra layhar'ın ruhuna bir fatiha* okunur ve aday külhanbeylerinin kardeşliği kabul edilmiş olurdu. (kaynak: pervaneler)

  • iki trafik polisi arabası yanyana ilerlemektedir.
    sivil herhangi bir arabaya "34 ..... kenara çekermisiniz" diyerek hayatının hatasını yapar polis. diger arabadan cevap yetistirmekte zorlanmaz polisler.
    "kenara çekermisiniz diyen dillerini yesinler senin."

  • lan arkadaş illa yazdırıyorsunuz.

    yine bilinçsizler şuursuzlar doluşmuş.

    metallica ve megadeth'i direkt olarak aynı kategoriye koyup karşılaştıramazsınız. illa bir karşılaştırma yapılacaksa öncelikle farklılıklarını tanımlamak lazım.

    iki yarış arabası düşünün, birisi mesela lamborghini olsun. lamborghini çok hızlı, teknik olarak çok müthiş bir arabadır ama esas özelliği tarzıdır. o araba iyi olmasa, hızlı olmasa bile çok tarzdır herkes beğenir sever. birisi de mesela mclaren olsun. herkesin beğeneceği bir araba değildir. gördüğünde iyi bir şey olduğunu anlarsın ama tarz olarak hiç sevmeyebilirsin. ama teknik olarak çok iyidir.

    metallica lamborghini gibi bir gruptur, çok iyidir ama esas numarası tarzıdır. entersandman gibi, nothing else matters gibi, no leaf clover gibi basit ama acayip etkileyici şarkılar da yapar, one gibi acayip teknik şarkılar da yapar. hetfield'ın sesi bile tek başına etkileyici bir unsurdur.

    megadeth mclaren gibidir. çok tarz değildir, hiç bir şarkısında bir wherever i may roam tarzı bulamazsın, kızların çok beğeneceği hemen etkileneceği bir yapısı yoktur. bir çokları için mustaine'in sesi iticidir ama megadeth çok tekniktir, içi çok doludur. bir holywars, bir ashes in your mouth kolay kolay her gruptan çıkmaz. metallica çalmak o kadar da zor değildir, marty friedman sololarını hakkıyla çalmak inanılmaz zordur. megadeth'in şarkı sözleri çok içeriklidir, dahiyanedir.

    daha çok şey söylenebilir. bu iki arabayı piste koyarsan mclaren pataklar ama vitrine koysan çok büyük çoğunluk lamborghini'yi seçer.

    ne hissetmek istiyorsanız ona göre dinleyiniz efendim. iyi metal müzikler.

  • yarışmaya başladığında bir beyonce olan aydayı yarı finale gelindiğinde yıldız tilbeye ceviren yarışmadır. turk halkı bunu istyor hehehehhe