hesabın var mı? giriş yap

  • sakarya'da bir meslek lisesindeki özel eğitim öğrencisini sevindirmek için okul bahçesine koca kamyonu getirten pırlanta gibi bir öğretmendir. çocuğun mutluluğunu görünce göz yaşlarını tutamıyor insan.

    sen çok yaşa hocam..

    link

    edit: link yenilendi.

  • genellikle hatta sıklıkla show tv ana haber bülteninin haber klişelerinden biridir. bakın dikkat edin "ana" haber diyorum. öyle mühim bi haberdirki bu ana haber bültenine kadar gelmiştir. kimdir bu konuk ? çoğunluka pandadır, devedir, devekuşudur, ittir, kopuktur, eşşeğin sikidir. nasıl tanıtılır ?

    "kayseri ahcanımbenim hayvanat bahçesinin yeni bir konuğu var bu günlerde. iki gün önce hayvanat bahçesine getirilen devekuşu rıza ziyaretçi akınına uğradı" (sıradaki haber: dişiyle uçağı nasıl taşıdı)

    şimdi olabilir devekuşu rıza güzel şekil bir hayvanımızdır. kayseri hayvanat bahçesi yetkilileri sizi arayıp "hafız bize süpper bi hayvan geldi tam ana haberlik" demiş olabilir. sizin bahanenizde "halk bu tür haberleri seviyor" olabilir. ama bu kadarı da olmasın be. yurtta cihanda ne olmuş diye beklerken devekuşu rıza'nın uğradığı ziyaretçi akımı beynimi uyuşturuyor benim.

    ya da ben niye show haber izliyorum ki amın düdüğü müsün be adam !

  • italya'da domates ezmesi reklamında oynayan fransız oyuncu.
    reklamda bir italyan gibi arkadaşlarına makarna sosu hazırlıyor, tripler falan bir hayli komik. en son yine italyan tripleriyle ve napoli aksanıyla ,italyanca olarak "benim kalbim italyan" diyor.yarım yarım yarıyor insanları.

    e şimdi siz buna hiç gülmediniz hakılsınız.ama şöyle düşünün, türk televizyonlarında al pacino bağdat ince bulgur reklamında oynuyor,bir yandan çiğ köfte yığırıken bir yandan "entep in hememleri...." türkü çığırıyor.sonra birden kameraya donerek,"bagdat ince bılgırları,çig köftede dammok dadıniz...şereffsiz ogiliyim..kendim entepli kimin hissedirem..."

    sanırım şimdi biraz anlatabildim.

  • gün be gün inancımı yitirdiğim ber şey. belki ben yozlaşıyorum. hani derler ya özünde iyi bir insan ama çevresi kötü. belki de öyle bir şey ama bolan inancımın yittiğini gün be gün hissediyorum. öyle bir şey galiba benim için gerçek aşk. yaşanılanlar, bir erkeğin bittiği anlardan birisini yaşamak...

    vapura biniyorum. kendine yakınlaşabildiğin muazzam bir yer vapur. ama yalnız bineceksin, açığa çıkacaksın, denizi izleyeceksin. kendini göreceksin suda, kendini dinleyeceksin. öyle bir yer. kapılar açılınca hücüm ediyorum ben de, üstte iyi ber yer kapmak için. ama önümde iki çift var, tin tin tin yürüyorlar, yerde vermiyorlar.

    "hadi yürüsenize, kapcaklar kenarları" diye düşünüyorum, sinirleniyorum. zaten ben olur olmaz hemen sinirlenirim. ama bunlar halen tin tin tin yürüyorlar, yer de vermiyorlar. en sonunda yandan ufak bir aralıktan solluyorum onları, sinirimi de belli etmek için elimi yana doğru açıyorum, görsünler diye. görüyorlar belki de ama tepki vermiyorlar. hemen geçiyorum kapıdan dış kısma ve vapurun gidiş istikametinde bir kenar buluyorum ve oturuyorum. güneş gözlüklerimi takıyorum. güzel güzel manzaranın keyfini çıkarıyorum.

    az önce önümde tin tin tin yürüyen çift de geliyor karşıma oturuyor. "tersine oturdular, zevki çıkmaz ki öyle vapurun" diye düşünüyorum. yan yana oturuylar, bir birlerine iyice yanaşıyorlar.

    garson arsızı geliyor "çay, kola, fanta, gazoz" diye bağırıyor. kız susamış belli "bir tane su alsana" diyor çocuğa. çocuk hemen garsona dönmeden "bir su" diye bağırıyor. eliyle de koltuğa vurarak. anlam veremiyorum yaptığına. sonra su geliyor.

    çocukla kız elele tutuşuyorlar. ben onları izliyorum, ama gözümde güneş gözlüğü var, nasıl olsa görmezler diye düşünüyorum. kız sürekli yere bakıyor, gözleri de sürekli bir oraya bir buraya gidiyor. çocuk da sürekli çok yakından kıza bakmaya çalışıyor. bir şeyler söylüyor. onun da gözleri kıpır kıpır, bir oraya bir buraya gidiyor.

    sonra kucağındaki çantaya bakıyorum. gesf yazıyor. gesf. görme engelliler spor federasyonu. görmüyorlarmış birbirlerini. manzarayı da görmüyorlarmış. benim onları izlediğimi de zaten gözlük takmasam bile görmeyeceklermiş meğersem. gesf.

    kız bir mutlu bir mutlu. çocuk sürekli bir şeyler söylüyor kız sürekli gülüyor, sonra kız bir şeyler söylüyor, ikisi de çocuk gibi gülüyorlar. o kadar mutlular ki. birbirlerinin ellerinden tutuyorlar sıkı sıkı. çocuk kızın saçlarını okşuyor, bilmiyor belki de hangi renk olduğunu ama o kadar seviyor ki onu.

    kız o kadar mutlu ki, gülüşü beni bile ısıtıyor. bu sevgi diyorum kendi kendime, aşk bu. birbirlerini görmeden seven iki insan. birbirlerine bağlanmış iki insan.

    bir birlerinin gözünün içine bakamıyorlar. gözlerim doluyor azicik ama eminin ki birbirlerini herkesten daha iyi görüyorlar. ruhlarıyla görüyorlar birbirlerini. sevginin bir şey ifade etmediği, aşkın basit bir et parçasına dönüştüğü, kötülüklerle çepeçevre bir dünyada birbirlerinin içindeki o güzelliği görebilip aşık oluyorlar birbirlerine. ne yüce bir şey. gerçek aşk bu işte.

    farkettim de ben o çocuk kadar içten gülmemişim şimdiye kadar, kahkaha atmışım bol bol ama sevgiyle gülmemişim. ama gerçek aşk o kadar uzakta ki...

  • son sezonun özeti ve birkaç önemli nokta:

    --- spoiler - 3.sezon 8. bölüme kadar ---
    westworld park'ta en başından beri esas gözetlenenler insanlarmış. parkta insanlar gerçek doğalarını gösteriyorlar ve giydikleri şapkalardaki alıcılarla tüm bu süreç kayıt altına alınıyor. kayıtların saklandığı yer de çok az kişinin bildiği bir sığınak, 2. sezonun sonunda bernard'ın dolores'i vurduğu yer. bu verilerin bir kısmını dolores ölmeden önce kendine kopyalıyor. daha sonra anlıyoruz ki bu süreci ford planlamış, robotların gerçek dünya'da hayatta kalabilmesi için bu bilgilerin kritik öneminin olduğunu biliyor.

    peter abernathy isimli host, yani robot da burada kilit rolde. tüm insanların kayıtları, bu hostun kontrol ünitesiyle şifrelenmiş. bu yüzden herkes fellik fellik peter abernathy'i arıyor, o veriler hem çok tehlikeli hem de inanılmaz değerli. robotlar ele geçirirse bu verilerle neler başarabileceğini tahmin edebiliyorlar.

    hale isimli hanım kızımız westworld company'nin yönetim kurulu başkanı. westworld'de robotlar ayaklandığında, hem ayaklanmayı bastırmak hem de bu bahsettiğimiz verileri kurtarmakla görevlendiriliyor. dolores hale'den erken davranıyor, bilgileri kendi hafızasına kopyalıyor, kendi kontrol ünitesini taşıyan hale bedeninde bir robot üretiyor, hale'yi öldürüyor. gerçek dünya'da yaşayabilmek için neredeyse her şeye sahip olarak westworld'u terkediyor.

    parkın esas yatırımcısı siyah giyen abimizin (mib'in) kayınbabası. mib'in kayınbabası alzheimer olunca tüm mirası mib'e kalıyor. mib'in ise parkta kayıt altındaki bu veriye erişimi var ve bu veriyi çok yüksek bir para karşığında serac isminde bir delikanlıya satıyor. bu konuya tekrar gelecez.

    serac ve kardeşi fransa'daki nükleer felaketten kurtulup abd'ye gidiyorlar. burada zengin bir işadamıyla anlaşıp ona bir yapay zeka vaadediyorlar, bu yapay zeka ile geleceği öngörebiliyorlar, ki bu iki kardeş ve anlaştıkları iş adamı çok büyük servete ulaşıyorlar. makinenin ismi rehoboam. iş adamının tek derdi borsada başarılı olup daha fazla para kazanmak ama serac rehoboam'ın potansiyelinin çok daha fazla olduğunu farkediyor. öngörebildikleri arasında "bu sonuca ulaşabilmek için hangi yolu izlemeliyim" gibi komplike şeyler de var. rehoboam iş adamını tehlike olarak görüyor ve serac da bu doğrultuda iş adamını öldürüyor. sezonun başında dolores'in yanında gezdiği kıvırcık saçlı zengin çocuk da işte bu öldürülen adamın oğlu.

    serac bu rehoboam'ın tek sahibi oluyor ve yukarda bahsettiğimiz insanların doğası verilerini westworld'den çok yüksek fiyata satın alıyor. bu verilerle rehoboam, insanların kararlarını yüksek bir oranda öngörüyor. serac'ı dünya'nın en zengini yapan süreç de bu oluyor. daha sonra serac rehoboam'a "dünya'da düzeni nasıl sağlayabilirim" diye soruyor, yeni dünya düzeni buradan doğuyor ve rehoboam insanların verilerini her detayıyla kayıt altına alıyor. her insana bu doğrultuda rol biçiliyor, insanların bu belirlenen rollerden dışarı çıkmalarının ihtimali yok. uyumsuz kişiler olursa bunlar terapiye tabi tutuluyor. terapi bir nevi beyin yıkama, ve bu beyin yıkama sürecinin tamamen rehoboam belirliyor. buna rağmen terapi beyin yıkama başarısız olursa, o kişiler süresiz uyutuluyor. bu sayede düzen sağlanıyor.

    makine insanların özgür iradesini tamamen yokediyor, verecekleri tüm kararlar daha öncesinde rehoboam tarafından hesaplanmış kararlar oluyor. insanların bu düzeni kırmasının yolu yok.

    robotlarımız işte bu noktada ortaya çıkıyor, rehoboam'ın robotlar üzerinde öngörüsü yok yani rehoboam için kocaman bir boşluklar. maeve, dolores, bernard; bunların hiçbirinin kararları ve hamleleri öngörülemiyor. maeve'yi rehoboam'ın önerisi dahilinde testlere tabi tutuyorlar, doğasını anlamaya çalışıyorlar; maeve'nin tutunduğu dalı buluyorlar; kızı. serac bu doğrultuda ona kızını vadederek dolores'e karşı savaşması için kendi tarafına davet ediyor. maeve de buna ikna oluyor. maeve hakkında daha fazla konuşmaya gerek yok, başka bir hikaye yazmamışlar, çok doğrudan ve alt metin barındırmayan bir karakter.

    rehoboam, insanlar için çipler üretiyor. bu çipleri, damaklarına entegre edilmiş alıcılara koyuyorlar ve çipin görevi neyse o etkiye maruz kalıyorlar. bu çipler direk beyine sinyal yollayarak çeşitli etkilere sebep olabiliyorlar. dizide iki farklı çip görüyoruz, birisi kişinin algılarını değiştirerek etrafındaki dünya'yı filmdeymişçesine algılamasına neden oluyor. diğer çip ise kişinin birkaç saat boyunca daha itaatkar olmasını ve bu süre geçtikten sonra yaşadıklarını unutmasını sağlıyor.

    rehoboam ayrıca uyumsuzları yakalamak için bir uygulama oluşturuyor. bu uygulama ile para kazanmak isteyen kişilere görevler veriyor ve bu görevleri yapanlar görev süresince üstte bahsettiğimiz unutturucu çiplerin etkisinde olmak zorundalar. yani bir bakıma rehoboam'ın kolluk kuveti oluyorlar.

    caleb'in hikayesini izliyoruz ve son bölümde öğreniyoruz ki, caleb rehoboam'ın uygulamasını kullanıyor. rehoboam'ın kolluk kuvveti içerisinde en başarılısı olarak nitelendiriliyor. tabi caleb'in ne yaptığından haberi yok, çipi kullandığı için. ve yine öğreniyoruz ki caleb bir görev sırasında duymaması gereken şeyleri duyuyor ve bu yüzden kendisine beyin yıkama yapılıyor.

    yine 7. bölümde, dolores ve caleb bir tesise gidiyorlar. bu tesiste rehoboam'ın eski sürümü tutuluyor ve uyumsuz insanlara beyin yıkamanın yapıldığı yer de burası. ayrıca bu eski sürüm yapay zekanın isminin solomon olduğunu öğreniyoruz. rehoboam ve solomon'un çalışma mantıkları aynı.

    önemli nokta 1: dolores'in caleb'le tanışması şans eseri gerçekleşmedi. ilk bölümde dolores çatışmadan yara alarak kurtulduktan sonra caleb dolores'i yaralı şekilde görüyor. hemen koşuyor, koluna giriyor ve ambulans çağırıp ona yüklüyor. dolores burada hareket edemeyecek durumda görünüyor, caleb'ten kendini koruması için yardım istiyor. saldırıya uğradıklarında görüyoruz ki hiç de muhtaç durumda değil, bir adamı kolayca öldürüyor ve kalkıp başka bir arabaya cesetleri dolduruyor.
    tahmin: açıkça görüyoruz ki dolores caleb'le tanışmak ve caleb'in kendisine güvenmesini sağlamak için bu şekilde bir tanışmayı planlamış.
    dolores, rehoboam'ın veya solomon'un verilerine erişebiliyordu. caleb'in dünya'daki en başarılı görev adamı olduğunu da biliyordu. bu yüzden onu seçti. ve daha sonra onu kendi amacı doğrultusunda kullanmak için solomon'la konuşturdu.

    önemli nokta 2: bernard'ın tahminine göre, dolores insanlığa zarar verecek eylemler yapamıyor. dolores'in kaynak kodu bu tarz kararlar almasını engelliyor. dolores'in bunu aşmak için bir insan kullanması gerekiyor. ve yine bernard'ın tahminine göre, dolores bu sayede insanlığın tamamını yoketme amacını gerçekleştirebilecek. 7. bölümde caleb solomon'dan yönergeleri alırken, solomon bunu başka bir yeni dünya düzeni olarak niteliyor. solomon dünya düzenini sağlamak için öngörülerini sunuyor, insanları yoketmek ise bu makinenin doğasında yok, dolayısıyla sunduğu yönergeler arasında yer almıyor.
    tahmin: dolores, en baştan solomon'un sistemine erişebildiyse onu hacklemiş de olabilir. ve bu doğrultuda caleb'e verilen yönergelerin dolores'in kendi yönergeleri de olabilir. anca bu şekilde dolores, insanlığı yokedebilir. ama bu amacını bir şekilde gerçekleştirememesi lazım, yoksa 4. sezon için konu kalmaz :)
    insanların büyük bir çoğunluğunu yokedebilir. burdan iyi malzeme çıkar.
    --- spoiler ---

    umarım dizinin akışını kaçıranlar için açıklayıcı olmuştur.

  • daha çok savunma fotoğrafıdır.

    tecavüze uğrayan kadınların sorgusunda bile "neden direnmedin?" sorusuna bulgu olarak eğer direnseydin ve reddetseydin adamda çizikler, tırnak izleri olurdu gibi karşı taraf argümanları sunulur. sen kadını döverken onun da eli kolu armut toplamaz can havliyle iter, tırnak geçirir bir şey yapar herhalde. kendisini korumasın mı?

    utanmaz herif.

  • memlekette olan biten her şey zaytung haberi tadında olduğundan inanması kolay olmuştur.

    debe editi: gezi şehitleri ölümsüzdür!

    debe'ye girmesini daha çok arzuladığım entrilerim de vardı ancak ilk kez bir entrim debe oluyor çok mutlu oldum durduk yere. teşekkür ediyorum.

    ayrıca tog'a veya halk evlerine benzettiğim şu kampanyaya: (bkz: karanliga kufretmek yerine bir mum yakiyoruz) destek olmak istiyorum.