hesabın var mı? giriş yap

  • 31 ağustos 2021 tarihinde mersin sayapark avm mediamarkt mağazasına oled tv bakmaya gittim. televizyonları incelerken, satış danışmanı arkadaş yardımcı olmak adına ilgilendiğim bir model ya da marka olup olmadığını sordu. ben de 12-15 bin tl civarı bütçem olduğunu bu aralıkta lg ya da philips markalarının modellerini düşünebileceğimi söyledim.

    satış danışmanı, philips'in oled805 modelinde indirim olduğunu, düşünürsem biraz daha düşebileceklerini söyledi. verebilecekleri en iyi fiyatı sordum. satış takım lideri ile konuşup bana en son 12k'ya düşebileceklerini bildirdi. internette yaptığım ufak fiyat araştırması ile internetteki fiyatların da 12k bandında olduğunu gördüm ve 11.5k'ya düşebilirseniz cihazı alacağımı söyledim.

    ema üzerinden mail atıp fiyat onayı almaları gerektiği ve dönüşün 1 saate kadar olacağı söylendi. fiyata onay gelirse aramaları için telefon numaramı bırakıp çıktım. 30 dakika sonra telefon ile arandım. fiyata onay geldiği söylendi, satın alma işlemi için mağazaya geri gittim.

    çocuğumun yaşı ufak olmasından dolayı ekran koruyucu ve 1+3 yıl cihaz koruma paketi ile beraber 14.407 tl ödemeyi kk ile yaptım.

    görsel

    sıfır kapalı kutu cihazın kahramanmaraş mediamarkt mağazasında olduğu ve teslimatın 7-10 gün süreceği söylendi. benim için problem olmadığını yeter ki söylendiği gibi sıfır kapalı kutu, sağlam bir şekilde gelmesini söyledim ve mağazadan ayrıldım.

    aradan 10 gün geçtikten sonra, telefon ile bilgilendirilme yapılmadığı için mağazaya gidip ürünün durumunu sordum. 13 eylül pazartesi günü mersin'e geleceği ürünün şu anda hatay'da olduğu ve direkt olarak gelmediği söylendi. bu aşamada şüphe duymaya başladım.

    13 eylül pazartesi günü söylendiği gibi ürün geldi ve kurulum için philips teknik servis ile 17:00'a sözleştik. buradan sonra olaylar başlıyor.

    sıfır kapalı kutu olarak geleceği söylenen cihazın kutusu daha önceden açılıp, bantlanmış olduğunu gördüm. teknik servisteki çalışanlara neden böyle yapıldığını sorduğumda, cihazı kendileri açıp müşteriye getirmeden önce teknik serviste kontrol ettiklerini söylediler. ben de bu şekilde ürünü kabul etmeyeceğimi söyleyip, mağazada ürünü satan satış danışmanını aradım. o da aynı şekilde ürünün kontrol amaçlı açıldığını sıfır olduğunu söyledi. teşhir olup olmadığını nasıl ispat edeceksiniz diye sorduğumda; teknik serviste çalışan kişi çalışma saatine bakabileceklerini söyledi.

    tv kurulup açıldıktan sonra çalışma saatine baktırdım. ev modunda 1 saat çalışan cihaz, mağaza modunda tam 1366 saat çalıştırılmış olarak göründü!

    görsel

    ürünün teşhir olduğunu ve kabul etmediğimi söyledim. o sırada kurulumu yapan kişi mediamarkt'ı aradı ve durumu izah etti. bana sıfır kapalı kutu cihaz geleceğini söyleyen kişi telefonda teknik servis çalışanına utanmadan ürünün sıfır olduğu konusunda ikna etmesini istedi.
    bunun üzerine hemen mağazaya geleceğimi söyledim.

    15 dakika sonra mağazaya gittiğimde bana ürünü satan kişinin izne ayrıldığı söylendi :) ve satış takım lideri görüşebileceğim bildirildi. yaşanan bu durumdan dolayı çok mahçup olduklarını ve ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarını söylediler.

    satın almış olduğum ürünün söylendiği gibi kapalı kutusunda tarafıma teslim edilmesini talep ettim, fakat türkiye'de hiçbir mağazada bulunmadığını, kahramanmaraş'taki mağazanın da kendilerine bu ürünün sıfır olduğunu belirterek gönderdiklerini söylediler. düşünürsem aynı markanın bir alt modelini aynı fiyattan yardımcı olabileceklerini de eklediler, kabul etmedim ve konu hakkında tutanak tutulmasını ve paramın iadesini talep ettim.

    görsel
    görsel

    sonuç, 13 gün boyunca sıfır kapalı kutu olarak geleceğini sandığım teşhir ürünü bekleyip, üstüne kk limitini doldurmuş oldum. tv fiyatlarına gelen zam da cabası olarak kaldı.

    kurumsal firma deyip güvenerek alış veriş yaptık ve mağdur olduk.

    düzeltme: öncelikle geçmiş olsun dileklerini ileten tüm arkadaşlara teşekkür ederim, bu yönde birçok mesaj aldım. konu hakkında genel müdürlükten arandım. özür dileklerini ilettiler, konunun detaylıca incelenip, personeller hakkında soruşturma açılacağı bilgisi verildi. mağduriyetin giderilmesi adına ise, tarafımca teklif edilen cüzi bir fark ile aynı markanın bir üst modelini gönderebileceklerini söylediler.
    süreç hakkında telefon ile genel müdürlükten bilgilendirme yapılıyor. yeni televizyonun tesliminden sonra tekrar düzeltme yapacağım.

  • öldüren şaka'da* batman'e güzel bir nutuk çekmektedir. görelim;

    "...anlıyorsun ya, beni yakalayıp akıl hastanesine geri yollamanın bir önemi yok. gordon delirdi. kendimi kanıtladım. benim ve diğer herkesin arasında hiç bir fark olmadığını gösterdim! hayattaki en aklı başında adamı deliliğe indirgemek için sadece tek bir kötü gün yeterli. işte dünya benim bulunduğum yerden ancak bu kadar uzakta. sadece tek bir kötü gün. bir keresinde kötü bir gün geçirmiştin, haksız mıyım? haklı olduğumu biliyorum. kötü bir gün geçirdin ve her şey değişti. yoksa neden uçan bir sıçan gibi giyinesin? kötü bir gün geçirdin ve bu seni diğer herkes gibi delirtti... sadece bunu kabul etmezsin ki! hayatın bir anlamı varmış, tüm bu mücadelenin bir amacı varmış gibi davranmak zorundasın! tanrım, kusmak istememe sebep oluyorsun. demek istediğim... senin derdin ne? senin sen olmana ne sebep oldu? belki kız arkadaşın mafya tarafından öldürüldü... erkek kardeşin bir haydut tarafından doğrandı... eminim bu tür bir şeydir. bunun gibi bir şey... bana da bunun gibi bir şey oldu biliyor musun... ben ne olduğundan tam olarak emin değilim. bazen bir şekilde hatırlıyorum, bazen başka bir şekilde... eğer bir geçmişim olacaksa, bunun çoktan seçmeli olmasını isterim! hahaha! fakat demek istediğim... demek istediğim şu ki, ben delirdim. dünyanın ne kadar karanlık, berbat bir şaka olduğunu gördüğüm zaman bir yaban ördeği gibi delirdim! itiraf ediyorum. sen neden edemiyorsun? yani, sen aptal değilsin! durumun gerçekçiliğini anlamalısın. bilgisayar ekranının başındaki bir grup gerizekalı yüzünden üçüncü dünya savaşına kaç kere yaklaştığımızı biliyor musun? son dünya savaşını neyin tetiklediğini biliyor musun? almanya'nın savaş borcu alacaklılarına kaç adet telgraf direği borcu olduğuna dair bir tartışma. telgraf direkleri! hahahahaha! hepsi bir şaka! değer verilen ve uğruna mücadele edilen her şey... hepsi devasa, kaçıkça bir şaka! öyleyse neden komik tarafını görmüyorsun? neden gülmüyorsun?"

    işte böyle.. kafayı rastgele adaletsizliğe takmıştır, eğer bir gece bir yabancı evinize gelip kızınızı vurabiliyorsa, bu rastgele adaletsizlik sizi delirtebilir. normal bir insan çok trajik bir gün geçirir, delirir ve ortaya kötü bir adam çıkar. böyle bir ihtimalin olduğu dünyada her şey normalmiş gibi davranmak, olayı kuralına göre oynamak ona göre saçmadır. bu açıdan batman'in kötü ikizidir; o bu trajediye karşı savaşırken joker bunu saçma bulup karşı tarafa geçmiştir.

  • icerigi de okusaydin keske kardes.

    adamlar ulusal asilama programi yapiyor, bu yuzden herkesin ayik olmasini istiyorlar asidan verim alabilmek icin.

    bizdeki gibi pandemiden istifade insanlarin ozgurlugune cokmek ve toplumu dizayn etmek icin yapmiyorlar.

    burada da "10 gun tatil yaptik, 35 milyon kisiyi asilama hedefimiz var, bu yuzden bu surecte alkol satisini durduruyoruz" dense kimse itiraz etmezdi sanirim.

    insanlarin derdi 17 gun boyunca alkol satin alabilmek degil, pandeminin arac olarak kullanilmasi ve nedense sadece iktidarin isine geldigi sekilde hak ve ozgurluklerin kisitlanmasi.

    keske sunu bir anlasaniz once.

  • tek eliyle yazan bir sosyal medya kullanıcısının yaptığı yorumdan sonra ülke geneline yayılmakta olan akım. ilk kim başlattı bilemiyorum ama örnekleri sürüyor. bu bir yazım hatası değil. dışa vurumdur. bir çok saçmalama anınızda bu sözü kullanıp söz konusu durumdan yırtabilirsiniz.

    hacı moralim çok bozuk.
    curablarini çıkra.

  • rixos’ta bir hafta tatil yapmanın bedelinin 60 bin lira olduğunu öğrendiğimiz hadise. o paraya giderim malezya’da krallar gibi tatil yaparım 2. sınıf vatandaş muamelesi de görmem rixos çalışanlarından.

  • memlekette iyi şeyler akp'den kötü şeyler allahtan geldiğine inananları gösteren kaza.
    metro yapınca dünya lideri, kaza olunca akp ile ne alakası var. ben denetleyip açıyorum bu metroyu ya.

  • üç arkadas tren istasyonuna gitmisler. içlerinden biri giseye
    yaklasip bilet almis ve trenin kalkmasina ne kadar zaman oldugunu
    sormus.

    - bir saat on bes dakika... arkadaslarına dönmüs:
    - daha çok var, hadi gidip su karsıkı kafede çay içelim... oradan
    buradan derken laf lafı açmis... birden
    tren düdügüyle kendilerine gelmisler.
    kosarak disari firlamislar ama, nafile... tren kaçmis..
    sormuslar:
    - sonraki tren ne zaman?
    - bir buçuk saat sonra... yine dönmüsler kafeye. yine çay, yine laf
    ve derken yine düdük sesi...
    kosmuslar ama bu defa da treni kaçirmislar.
    bir saat sonra bir tren daha varmis. dönmüsler kafeye...
    ama bu kez uyanik duruyorlar.
    trenin sesini duyar duymaz kalkmislar ve kosmaya baslamislar.
    içlerinden ikisi; biri bir vagona, digeri baska vagona zar zor
    yetismis...
    üçüncü ise geride kalmis ve yetisememis...
    bir süre dövündükten sonra baslamis katila katila gülmeye.
    durumu gören istasyon memuru dayanamayip sormus:
    - hem treni kaçirdin hem gülüyorsun!
    - nasil gülmeyeyim!... onlar beni ugurlamaya gelmisti...

  • bu adam benim 10 sene evvel askerlik yaptığım yerin ordan geçerdi arada sırada.

    her seferinde de istisnasız şekilde bize dönüp merhaba çocuuuuklaaaaaaaar derdi. güzel adamdır yılmaz morgül.

    o kulübe önünden kimler kimler geçti gitti bi dönüp bakmadı. bi süleyman seba bir de yılmaz morgül durup bizlere selam vermiştir her seferinde.

    o günden beridir severim kendisini. hal ve hareektleri komik biri o doğru. iyi insan olmasına engel değil. insanları iyi ve kötü olarak ayırın arkadaşlar. başka kritere gerek yok.