ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
- deney yapacağım baba. bana bir bardak su ve üç buz getirir misin?
- tamam.
- şimdi de beş tane bebe bisküvisi getir.
- tamam.
- bisküvileri ye.
- ama tokum...
- yemen gerekiyor çünkü bana kırıntı lazım.
- elimle ufalasam?
- olmaz. bana gerçek kırıntı lazım.
- peki. (yiyorum) al bakalım kırıntıları.
- şimdi deneyimizde önce suyun içine buzları koyuyoruz...
- evet...
- sonra da buzlu suyun içine kırıntıları döküyoruz.
- peki...
- şimdi de bekliyoruz.
(birkaç dakika bekledikten sonra)
- şimdi de suyun tadına bakıyoruz.
- tamam...
(sudan bir yudum alıyor, yüzünü buruşturuyor, büyük bir ciddiyetle yorumda bulunuyor)
- iğrenç ve soğuk.
dünyanın çocuk yapmayı bırakması
-
dunyalilarin aldigi en iyi karar.
avrupa altyapı yaparken kendine yat alan ata
-
öncelikle, bu adama bu yat helal olsun..
devam etmeden önce helal olmayan yatlara örnek verecek olursak: (bkz: dostum yat dedim ama bu gemicik)
eşek hoşaftan anlamaz ama şansımızı deneyelim.. yine de kendimi fazla yormayacağım..
atatürk altyapıyı yapacak insanların eğitimine önem vermiştir..
kendisi mühendis değildir..
yatıyla gezip "şuradan geçit olsun", "şuraya bir köprü yapsak ne para kırarız" dediği görülmemiştir..
edit: başlığın yazarın başına kalması
erdoğan'ın bilim insanları yurda dönsün çağrısı
-
daha iki gün önce parasını vereyim gitsinler diyordu.
sözlükçülerin 20 defadan fazla izlediği filmler
-
son samuray. pamukkale turizm sağolsun.
erdoğan'ın rusça pazarlık etmesi
-
ukrayna ile vizesiz seyahatin 30 gün mü 60 gün mü olacağı konusunda yaşanan, erdoğan'ın derin rusça bilgisi ile damgasını vurduğu pazarlıkta ortaya çıkan durumdur. ukraynalı lider yanukoviç "30 gün olacak" demiş, başbakan "hani 60 gündü?" demiş, yanukoviç "haaa tamam o yönde çalışıyorz" deyince bizimki engin rusçasını ortaya dökmüş
"da"
işte habercilik, başlık atma sanatı böyle bir şey. adam "da" dedi diye, rusça pazarlık diyebilirsiniz. demek ki bir de davay deseydi ortalık yıkılacaktı kodumun yerinde.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: lan neden otobüs firmaları hep
1. hakiki, öz, gerçek gibi sıfatlarla bütünleşmiş lan!
zamanında kimse inanmamışmı bunlara amk.
evlenme teklifi diyalogları
-
bizim evin yan tarafında kafe işleten bir ablamız vardı, eşini kaybetti 3-4 yıl önce falan, bir de oğlu var. akşamları takılıyorduk ablanın yanına, kahvemizi içip laflıyorduk. gülay abla olsun adı, bir de arkadaşı var mehmet abi, muhabbet neşeli bir adam. neyse bizim bu gülay abla yoruluyor kafede, oğlanın okulu, ev, kafe derken yetişemedi, devretmeye karar verdi dükkanı. alıcısı çabuk çıktı, anlaştı bizim abla. o akşam müşteriler de gittikten sonra bi yorgunluk kahvesi yapmış kendine, muhabbet ediyorlar mehmet abiyle;
-bitti mi gülay, hallettin mi işleri.
+bitti şükür, devrettim artık, kurtuldum.
-ee, kafe de yok artık, ne yapacaksın şimdi?
+valla hiç bilmiyorum ki mehmet, işim gücüm kalmadı.
-e o zaman evlensek ya biz gülay?
+olur mehmet evlenelim.
ve evlendiler. ne güzel di mi lan? madem yapacak işimiz yok, e o zaman neden evlenmiyoruz.
espresso
-
türkiye'de türk kahvesinin kayıtsız şartsız ve de hakettiği egemenliği dolayısıyla kendisine pek yer edinememiş, bulunduğu mekanlarda da genellikle uygun standartta olmayan kahve şekli.
kahveyi pek aramayan bünyemde, yurt dışında içtiğim bir örneği dolayısıyla kendisine taht kurmuştur. sonrasında da artık en iyi espressoyu evinde içebilen bir ev baristası haline geldiğimden, bu birikimlerimi suserlerle paylaşayım istedim.*
bir shot espresso; 7 gram taze çekilmiş arabica kahve granülünün içinden 88°c derece sıcaklıkta 25 ml suyun 10 bar basınçta 25 saniye süreyle geçmesi sonucu elde edilir ve fincanda iken 70°c sıcaklıkta olması gerekir.
görüldüğü gibi espressonun standardı son derece nettir. manyak mısın kim uğraşacak o kadar detayla diyenler için piyasada çeşitli tam otomatik kapsüllü espresso makinaları var. ancak bu makinalardaki en önemli dezavantaj kapsüle bağımlı olmaları ve kullanıcıya hiç müdahale şansı tanımamaları. ben işin içine ruhumu katmak istiyorum, farklı kahveler denemek istiyorum diyenler manuel veya yarı otomatik makinalara yönelmeli. çünkü espresso yaparken yukarıda saydığımız standartlar dışında tamper'i filtredeki kahveye bastırmanın bile tekniği var. ben şu makinayı kullanıyorum ve çok memnunum. ama dediğim gibi piyasada bir sürü tam otomatik ve manuel makina var.
şimdi de iyi espressonun sırlarını veriyorum, yanaşın:
- kahve mutlaka arabica olmalı, robusta ile espresso olmaz.
- ideal olan kahvenin espresso yapılmadan hemen önce çekilmesi, yani taze olması. bu nedenle mümkünse kahvenizi çekirdek olarak alın ve espresso yapmadan önce kendiniz öğütün. kahve granüllerinin büyüklüğü de espresso tadını etkileyecektir ve siz kendinize uygun büyüklüğü zaman içinde keşfedebilirsiniz.
- bir sürü yerde çekirdek kahve bulabilirsiniz. mesela migros'ta satılan illy'nin kırmızı kapaklı espresso çekirdek kahvesi fena değildir. arap taşağı gibi kavrulmuş malum boktan amerikan kahvelerinden uzak durun. onlardan iyi espresso olmaz. amerikalı ne anlar espressodan, onlar instant robusta içsin.*
- kendinize uyan granül büyüklüğü, kahve miktarı, filtrasyon süresini zaman içinde keşfedebilirsiniz. ama unutmayın espresso fincana geldiğinde üzerinde en az 5-6 mm kalınlığında açık renkli krema tabir edilen köpük olmalı. bu espressonun kalitesini gösteren olmazsa olmazıdır. krema ne kadar kalın olursa o kadar iyidir.
- espresso yaptıktan sonra makinadan çıkan filtrenin içindeki puck denen kahve kalıntısı kupkuru olmalı ve blok halinde filtreden çıkmalı. öyle değilse bir şeyleri yanlış yapıyorsunuz.
unutmayınız, latte, cappuccino, americano, macchiato gibi tüm diğer kahve çeşitleri espressonun süt ve diğer yan ürünlerle karıştırılması ile yapılır. espresso kahvenin özüdür, ruhudur.
hadi afiyet olsun.
deep web'de paylaşılan ilginç fotoğraf
-
iran halkının ayrılmazlığını, birbirine uzun ve güçlü bağlarla bağlı olduğunu simgelemektedir.