hesabın var mı? giriş yap

  • uzun zamandır kafamı kurcalayan bir soru var. bir zamanlar stannis ordu toplamak için braavosa gidip iron bank'ten kredi çekmişti. bugün ne ordu kaldı, ne para, ne de stannis. şimdi bu borcu kim ödeyecek? ulan adam öldü borcun tasası bana düştü arkadaş.

  • yuzyilin en iyi 100 amerikan filmi siralamasinda 12. secilmis 1949 yapimi billy wilder'in yonetmenligini yaptigi artik klasik otesi olmus muhtesem film..11 dalda oscara aday gosterilip 3unu kazanmisti..filmde gloria swanson ve william holden basrolleri oynuyordu..film artik yaslanmis ve yildizi sonmus ve geri donebilmek icin herseyi yapmaya hazir eski sessiz film oyuncusu norma desmond'un trajik hikayesini anlatir..filmin acilis sahnesi olan norma'nin evinde havuzda vurulmus ve kanlar icinde yuzen genc adamin (ki kendisi norma'nin buyuk umutlarla evinde besledigi sevgilisi yaptigi genc fakat basarisiz kendine bir cikis arayan senaristtir) cesedi artik film tarihindeki carpici klasik sahnelerden biridir..film hollywood'da donen sahne arkasi politikalarini ve kisisel trajedileri nefis sekilde anlatir..mutlaka seyredilesi..

  • asteğmen inshroud, mesai bitiminde yorgun argın nizamiye kapısına doğru ilerlemekte, sampi'den pide mi yoksa domnos'tan pizza mı söylesem diye düşünmektedir. nizamiye kapısına yaklaşırken acı acı çalan üç düdük sesi* duyar. garnizon komutanı kışlayı terk etmektedir, esas duruşa geçer, selam layıkıyla çakılır lakin önünden geçip gitmesi gereken flamalı araç, tam önünde durur, asker iner, komutanın kapısını açar, komutan araçtan inmeden inshroud'u eliyle çağırır.

    + [caps] asteğmen inşorut eğmreğt gomtanığm! [/caps]
    - üçyüzyetimişsekiz artı ikiyüzotuzaltı? çabuk?
    + ...(2 saniye)... [caps] ağltıyüzondört gomtanığm! [/caps]
    - afferin
    + [scream vocal] soğal! [/scream vocal]

    diyaloğu gerçekleşir ve komutan basar gider, inshroud anlam veremez, anlam vermeye de çalışmaz, zaten pizza yemeye de karar vermiştir ve evine gider. ertesi gün olayın sebebi öğrenilmiştir. 40'dan fazla subay öğrencinin arasına giren komutan onlara bu toplama işlemini sormuştur ve adamlar (bir tane de bayan asker vardı) heyecandan cevap verememişlerdir. kendi halinde yalnız asteğmenin cevap vermesi çok hoşuna gitmiş olacak ki bu değerli komutan inshroud'a takdir belgesi vermiştir. 20 sene okullarda dirsek çürüten, difransiyel denklemlerle yıllarca uğraşan, 2 tane calculus kitabı yemiş olan inshroud kişisi bir toplama işlemiyle yüceltilmiştir.

    kıssadan hisse: pizza güzeldir

  • tam bir azim örneği adam. yılmadan, yıkılmadan devam etmenin kanlı, canlı örneği. hayatından kısa anekdotlar verelim görelim:

    1981 yılında henüz 20 yaşında iken metallica'nın kurucuları arasına katılmış, 1983 yılında alkol ve uyuşturucu bağımlılığı yüzünden tekme yemiş..

    1983 yılında o tekmeyi yedikten sonra kendini daha çok uyuşturucuya vermek yerine mücadele yoluna gitmiş dave ellefson ile birlikte megadeth'i kurmuş..

    2 yıl süren yoğun uyuşturucu ve alkol tedavisinin ardından 1985 yılında ilk albümüne` :killing is my business... and business is good` yeni kurduğu grubuyla imza atmış..

    ilk albümle sesini yeterince duyuramamış ancak ilk albüm sonrası gelen peace sells... but who's buying? ve so far, so good... so what! albümleriyle altın çağına çok yakın olduğunu cümle aleme anlatmış. o altın çağ gruba marty friedman'in katılması ile olmadık bir şekilde gelir..

    1990 senesinin eylül ayında diğer albümleri gibi sessiz sedasız piyasaya sürülen rust in peace albümüyle tam anlamı ile patlama yapar. albümün karakteristik yapısı, içerdiği inanılmaz agresif hava, muhteşem riffleri ve soloları ile geniş kitlelerce artık bitti denilen thrash metal camiasını birbirine katar.

    mustaine bu yola çıkarken amaçladığı şeyi yani metallica'dan daha büyük olmayı başarmaya çok yakındır. ve hakkıdır da. zaten üstün olan gitar tekniğini, marty friedman gibi bir çok ama çok yetenekli bir gitaristle birleştirince ortaya çıkardığı şahaserler metallica kalesini yıkmaya yetecek güçtedir.

    tahtı sallamaya emin adımlarla gider. klasik, taşlamış ve çok yetenekli bir grup kurmayı becermiştir sonunda. dave ellefson, marty friedman, nick menza gibi isimlerle rust in peace harikası sonrası birbilerinden güzel üç albüm daha yapmayı becerir.

    şubat 1992 de çıkan countdown to extinction albümü megadeth in tarihinde en çok sattığı albüm oluvermiştir. albümün tarzını rust in peace'e göre biraz yumuşatmış daha geniş kitlelere yayılmayı hedeflemiş ve sonuçta başarılı olmuştur.

    1994 yılında klasik kadro ile gelen youthanasia albümü dönemin şartlarına yavaştan uymuş 80'ler devrinin kapandığını bizlere adeta göstermiş, albüme yazdığı tüm parçalarda hard rock'a yakın bir sound benimsemiştir. ilginç olan şudur ki; 2 yıl sonra metallica ya load albümüyle birlikte yöneltilen tarzda yumuşama eleştirilerinin hiçbirinden nasibini almamıştır. hatta albüm countdown to extinction dan sonra en çok satan albüm olmuş ve çoğu megadeth fanının beğenisini kazanmıştır.

    başarılı üç albümden sonra cryptic writings albümü 1997 yılında piyasaya sürülür. bir başka başarıyı daha yakalar amerikan listelerinde ilk sıraya oturur. youthanasia sonrası grubunu özüne döndürmeye çalışmış kısmen başarılı olarak gene güzel bir albüm ortaya koyabilmiştir. trust ile grammy adayı dahi olmuştur.

    mustaine ard arda gelen dört başarılı albümden sonra rehavete kapılmış bu iş bitmiştir havalarına girmiş olacak ki klasik kadrosu ile yaptığı en berbat albüm olan risk'i 1999 da piyasaya sürer. albüm megadeth fanları tarafından şiddetle eleştirilir, youthanasia albümü ile almadığı tarzda değişme eleştirilerini bir bir herkesten almaya başlar. zira albüm hem tarzda değişmeler hem de vasat parçalar içerince thrash metal camiasını tümden karşısına almıştır. aynı kemikleşmiş 80ler metal camiası o sıra metallica'nın load ve reload albümüne de ateş püskürmektedir.

    eleştirilerden nasibini almaya başlayan mustaine'in yakasına gençken birçok kez yaşadığı talihsizlikler yeniden yapışır. risk albümü sonrası friedman enterasan biçimde gruptan ayrılma kararı alır. klasik kadronun bel kemiği olan gitar virtüözünün gruptan ayrılması megadeth bitti, mustaine bitti yorumları ettirse de mustaine gitardan anladığı kadar gitaristten de ne kadar anladığını ortaya koyar ve al pitrelli'yi gruba dahil eder. bu sıra gruptan nick menza mustaine tarafından kapı dışarı edilir ve klasik kadro dağılır..

    al pitrelli'li yeni megadeth 2001 yılında the world needs hero albümünü piyasaya sürer. albüm şaşırtıcı biçimde başarılı çıkar ve youthanasia esintileri içerir buram buram. sertlik arayan saf thrash metal hayranlarının umudu bu albümle de boşa çıkar. albüm tek kelime ile underrated teriminin karşılığı olacaktır. 4 albümle zirveye oturan megadeth, hayranları tarafından üvey evlat muamelesi görmeye başlar. 2000li yıllarla birlikte doğan tekno müzik, pop rock, nü metal, alternative rock gibi yeni akımlardan ziyadesi ile etkilenen müzik dünyası yeni bir çağa girer. hard rock, heavy metal, thrash metal eski gücünde değildir. bunun ilk farkında olanlar ise bizzati bu tarzda müzik yapan gruplardır.

    mustaine ise 2002 yılında böbrek taşını aldırmak için girdiği hastaneden sakat bir sol kol ile çıkar. böbrek taşı için aldığı ağrı kesicilerle uyuşan sinirleri sol kolunun üzerinde uyuması ile büyük zarar görür. sol koluyla bırakın birşeyler tutmayı yumruk dahi yapamaz.. bu olay sonrasında 6 aylık fizik tedaviye başlayan mustaine ilk iş olarak grubunu dağıtır.

    mustaine fizik tedavi sırasında hırsını, azmini, hiçbir şeyden vazgeçmemesini gösterir ve tabiri caizse sol koluna gitar çalmaktan, eşya tutmaya herşeyi yeniden öğretir..

    2004 yılında yeniden gitar çalmayı öğrettiği koluyla grubunu tekrar toplama kararı alır.

    devamı haftaya artık.. ha unutmadan;

    (bkz: copy paste değil alınteri)

  • sevmediğim kişiliktir. gözlemlerime dayanarak söyleyebilirim ki, gücü olanın yanında, gücü ve karizması olmayanın karşısında bile olma tenezzülünde bulunmayacak kişidir. bir programını izlemiştim, bedenen özürlü fakat zihnen çok pratik bir insanı konuk etmişti. ismini hatırlamıyorum ama adam bir buluş yapmıştı. icat sahibiydi. adamı küçümser bakışlarını, aman bitse de gitsek hallerini, senle ne diye muhattap oluyorsam tavırlarını ismini duydukça hatırlıyorum.

    ama bu aynı insanı acun ılıcalı'nın karşısında, yahut karizması olan kadın veya erkek kişilerin karşısında ezilip büzülürken, onları gereksiz övgülere boğarken görüyoruz. sevmiyorum kendisi gibi burnu yüksek, içten pazarlıklı kişileri. para ve güç herşey demek değildir.

  • entry: devlete dava açmak üzereyim yardım edin

    entry: aranızda avukat var mı bilmiyorum, inşallah vardır ve bana yardım eder.

    beyler nüfus cüzdanımda kangurubu diye bi ifade yer alıyor, ben kanguru değilim!

    bi kaç avukata mail attım cevap bekliyorum..