hesabın var mı? giriş yap

  • "6 ortalı harita-metod defter aldım, amel defterimi kendim de tutuyorum, ne bok yiyosam yazıyorum. ölünce karşılaştırıcam, fazladan geçirmesinler..."

  • kondüktörler için inceledikleri çaylaklık entryleri "sözlük'te bu ayarda bir yazar olacağım" türünde bir taahhüt. yazar olduktan sonra çaylaklık entrylerindeki özeni bir kenara bırakıp canavara dönüşen yazarlar kondüktörlerin zamanlarını çaldıkları gibi, sözlük'e de zarar veriyorlar.

    artık çaylaklık entryleri uygun bulunarak yazar yapılmış yeni yazarların sonraki entrylerinde aynı özen görülmediği takdirde kondüktörler bu yazarları uçurabilecekler.

    çaylaklık ile sözlük yazarlığı arasındaki geçiş sürecinin ya yazarsın, ya değilsin keskinliğinde olması ileride değişecek şeylerden, bu aynı zamanda hepimiz için ileride olacaklara bir alıştırma da olmuş olur.

    not: halihazırda entry silme ve yazar uçurma yetkisi olanların bu yetkileri aynen devam ediyor olacak.

  • (bkz: özgüven yapma telaşı)

    - hadesten body: başkalarından görüp etkilenme
    - necasetten body: çelimsiz vücudu yapılandırma. güvenlik görevlisi / çete elemanı olma
    - setr i avret: kadın derdine
    - istikbal i kıble: nasıl olsa iş oraya gidiyor, geliştirelim de kurtulalım
    - vakit: ergenlikten

  • başlık: dün sayın başbakanımız bana el salladı lan

    1. evinden meclise gidiyordu
    subayevlerinde oturuyo bende aöf kaydı için aydınlıkevlerdeydim
    arabadan el salladı bana caddede kimse yoktu
    geçen hafta da melih gökçek pursaklarda top dağıttı bi tane top kaptım
    yavaş yavaş siyasete giriyorum ipneler
    (martibiyik ?, 22.10.2013 10:23)

  • markette veya barda satılması ile arasında fark yoktur. laik bir ülkede normal durumdur. istemeyen almasın, içmesin. isteyen kararında içsin ve alkollü araç kullanmasın. kimse de kimseye karışmasın.

    drink responsibly

    not: alkol kullanmıyorum. kullanana da laf etmiyorum. alkol almayan herkese bu bakış açısını tavsiye ederim.

  • bağırmak çocuğun kendini ifade etme tarzıymış. onu da öğrenmiş olduk. o zaman bırakalım sizin çocuklarınız kendini bağırarak ifade etsin. biz çocuğa daha sağlıklı bir biçimde kendini nasıl ifade edebileceğinin yollarını öğretmeye çalışalım.
    konuya dönecek olursak;
    ebeveyn çocuğuna sağlıklı yani istediği olana kadar bağırmadan, tepinmeden, yırtınmadan iletişim kurma becerisini katmakla yükümlüdür. bunu bile sağlamaktan aciz bir ebeveyn zaten ulu orta kuduran çocuğuyla da ilgilenmez.

  • eğer doğruysa sevinçten çıldıracağım haber.

    o kadar mega bir medeniyetse, 1500 ışık yılı uzaklıkta olmasına rağmen hala var ve hatta daha mega bir şekilde var olma ihtimali ise beni benden alıyor.

    şimdi spekülasyonu bırakıyor ve bilgi veriyorum:

    efendim, kıc 8462852 denilen yıldız aslında nasa'nın kepler mission'ı kapsamında halihazırda 2009 yılında bulunmuş; güneşten daha sıcak ve daha büyük bir yıldız. bizim galaksimize de 1500 ışık yılı kadar uzakta. 2009 yılından beri incelenen bu yıldızda bir gariplik var. şöyle ki;

    yıldızların çevresinde dönen gezegenler olup olmadığı, kabaca bir açıklamayla o yıldızların yaydıkları ışıklardaki düzenli azalmalara bakılarak belirleniyor. neden, çünkü şayet gezegenler varsa kütleçekim vb etkisiyle yıldızın etrafında bir yörünge takip edecek ve işte mesela dünya gibi 365 günde bir aynı noktadan geçecek ve geçtiği noktadaki ışığı almamızı engelleyecek. ama diyelim başka bir cisim de bu şekilde bir ışık azaltması yapabileceği için, sağlama yapmak amacıyla bir de cismin şekline de bakılıyor, küre şeklindeyse bu gezegen olduğunu destekliyor. üçüncü nokta ise büyüklük. yine kütleçekimin etkisiyle, o yıldızın etrafında dönecek gezegenlerin kütlesi az çok belirlenebiliyor ve yıldızın ışığını görece o küçüklükte kapatan cismin gezegen olduğuna daha çok ikna olunuyor.

    yani, yıldızın ufak bir kısmının ışığını (yani neredeyse sadece %1'ini kadar falan), düzenli bir şekilde kapatan/azaltan, küre şeklinde bir cisim varsa bu gezegendir, sonucuna varılıyor.

    işte kıc 8462852 için durum böyle değil. yapılan gözlemlerde yıldızın neredeyse yüzde 20'sini kapatacak kadar büyük ve küre şeklinde olmayan bir cisim/cisimlerin, yıldızın ışığını düzensiz şekilde kestiği keşfedilmiş.

    bunun gezegensel bir çarpışma olabileceği ve yayılan tozun bu şekilde düzensiz ışık kesmelere yol açabileceği ileri sürülmüşse de bu çürütülebilir; zira, bu durumda bazı ısınma ve parlamaların olması gerekir ve bu da yıldızdan gelen infra-red ışının normalden fazla olmasını gerektirir. fakat kıc 8462852'de böyle bir durum yok.

    yine bir kuyrukluyıldız kümesinin gezegenin yörüngesinde olabileceği de iddia edilmiş. fakat bu da aynı sebepten yerinde değil; kuyrukluyıldız kümesi ve toz dolayısıyla yine infra-red ışınının fazla olması gerekirdi. ayrıca böyle bir kümenin, bu koca yıldızın neredeyse %20'sini kapatmasına imkan yok.

    ihtimaller teker teker yok edidikten sonra, akla astrofizikçi freeman dyson'ın birkaç on yıl önce ortaya attığı dyson sphere diye anılan şu fikir gelmiş: "kilometrelerce uzanan binlerce dev güneş paneli inşa etsek ve bunu güneş çevresinde bir yörüngeye yerleştirsek ne olur?". gelişmiş bir medeniyet pekala da böyle güneş panelleri yapmış ve kıc 8462852'nin yörüngesine yerleştirmiş olabilir. ben demiyorum, 14 ekim tarihinde, monthly notices of the royal astronomical society'de bu yıldızın bir tuhaf olduğun yazmış bir sürü astronom bir araya gelip ve sonrası da çorap söküğü gibi gelmiş.

    tabii sadece heyecanlı bir tahmin. bilemediğimiz kozmolojik ve bittabii doğal bir fenomen de olabilir. ama şu linklere bir göz atabilir ve hayallere dalıp mutlu olabilirsiniz: the atlantic interview, science alert, phil plait'in değerlendirmesi

  • duke üniversitesi mezunudur. computer science ve ekonomi lisansı aldıktan sonra aynı üniversitede mba yapmış. şu an bile baya erkek dominant bi alan olan teknoloji alanında 1990'larda microsoft'ta ürün geliştirme pozisyonlarında çalışmış bir kadın. bill gates'le evlenmese milyar dolar göremezdi diyenler olmuş. milyar dolar olmasa bile milyonları muhtemelen çok rahat görürdü o kariyeriyle. ki o dönem sonrasında silikon vadisi ve apple, microsoft, google gibi firmaların nasıl fırladığını biliyoruz. 90'larda google microsoft yöneticisi olanlar consulting'den parayı kırıyor şu an zaten. kaldı ki kendisi derdi para olan bir kadın olsa vakıf işleriyle yardımseverliğe harcansın istemezdi o kadar parayı. kısacası evet gold digger kadınlar vardır, olacaktır. ama sırf kocası zengin diye her kadına neden gold digger mualemesi yapıyor insanlar anlamıyorum.