hesabın var mı? giriş yap

  • şenol güneş'in nasıl haince ve vahşice saldırıya uğradığını teyit eden görüntülerdir. adam resmen yüzükoyun yere kapaklanmış. hadi aranızda delikanlı birisi çıksın da, hiçbir yere tutunmadan, ellerini yere koymadan kendini bilerek yüzüstü yere bıraksın. sıkar biraz. hepiniz korkarsınız. çünkü bu şekilde düşmek bile ciddi bir hasar verebilir. kolunuz, çeneniz, dişleriniz kırılabilir. hatta havuza bile böyle atlayamazsınız. 70 yaşındaki birisi ise bunu hiç yapamaz. ancak kafasına ciddi bir darbe alan kişi böyle düşebilir. bu bir film sahnesi olsa dublör kullanılır. o kadar ciddi bir düşüş bu. şenol güneş'e bir kez daha geçmiş olsun diyorum. fenerbahçe çıkarttığı her yeni görüntüyle kendini biraz daha rezil etmeyi başarıyor.

  • --- spoiler ---

    uçakta giderken hem beni hem yanımdaki teyzeyi koltuklarımızı tekmelemek suretiyle rahatsız eden ve adının rafael olduğunu öğrendiğim velede "yeter ama artık!" diye çıkıştım. yolculuk boyunca çocuğunu uyarmak zahmetine bile girmeyen pişkin adam bana "çocuk bu hanımefendi, bağlamamızı mı bekliyorsunuz?" diye karşılık verdi. ben daha elimi belime koyup ağzımı açamadan yanımda oturan teyze cevabı patlattı: "bak hele oğlum, sen daha gavur karına ağırlığını koyup evladına türk ismi koyamamışsın, şimdi de çocuğuna söz geçiremiyorsun da bize mi dilin yetiyor? o çocuk büyüyünce senin gibi olacaksa bağla evladım çocuğunu şimdiden, bağla elbet!" ben bu dobra yurdum insanını çok seviyorum çok!

    --- spoiler ---

  • meslek sayılır mı bilmem ama

    (bkz: youtuber)

    sağlam kariyeri olan başarılı insanlara kıyasla bu tayfa itibar olarak gözümde eksilerde, ancak ayda 20-25 bine (tl/$/€) para demeyen yüzlercesi mevcut. istediğin kadar adam yerine koyma, saygı duyma kariyer ve başarı açısından ama çoğu yürüyüp gidiyor aga.

  • diyanet işleri başkanı'nın son tespitidir.

    https://twitter.com/…akis/status/676537001617858560

    ışid laiklik adına kafa kesiyor, el kaide laiklik adına ikiz kuleleri patlatıyor, hizbullah laiklik adına suikastler düzenliyor, boko haram laiklik adına kızları kesiyor, taliban laiklik adına milleti yakıyor, hamas laiklik adına israil şehirlerine roket yağdırıyor herhalde.

    iran'ın suriye'deki askeri varlığı da, suudi arabistan'ın yemeni işgali de hep laiklik için zaten.

    kaddafi'yi de laikler devirdi, şimdi libya'daki iç savaş da laiklik için çıkarıldı. libya'daki abd büyükelçisini laiklik yanlıları cayır cayır yakmıştı mesela.

    tunus'ta da arap baharı sonrası laiklik için katliamlar yapıldı.

    mısır'da da laiklik kavgası sürüp gidiyor. mursi laiklik getirecekti, karısı çarşaflı generaller mursi'yi de yine laiklik yüzünden devirdiler.

    ama bütün bunlar olurken, laiklik adına savaştıkları belli olmasın diye de allah-u ekber falan diyorlar. batının gizli oyunları işte. lozan'daki bor çıkarmamızı yasaklayan madde gibi...

  • hala steam boykotu diyenleri görünce bugüne kadar niye geçmemişler şaşırdım açıkçası. adamlar yıllardır senin saçma sapan kuruna rağmen tl ile satış yapıyordu, baktılar düzelecek gibi değil en sonunda dolar yaptılar. ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu sorun edip sokaklara dökülmesi gereken insanlar hala steam boykotu peşinde. bu kafada adamlara her şey müstehak. boykotu seçimlerde bütün ülke yapacaktı. o tren kaçtı artık. steam yerinde olsam daha da fiyatları arttırırım. çünkü steam boykot diyenlerin anlayacağı dil bu.

  • abdi ipekçi 9 ağustos 1929'da cevdet-vesime çiftinin 6. çocuğu olarak dünyaya geldi. iki kızkardeşinin verem olması nedeniyle anaokuluna erken başladı. babası cevdet ipekçi film ithalatı ile uğraşıyordu. ilkokula evlerinin karşısındaki ışık okulu'nda başladı. 1940 yılında ablasının ölümünden bir yıl sonra galatasaray lisesi'ne kaydedildi. yeni sabah'ta murat sertoğlu'nun yanında gazeteciliğe muhabir olarak başladı. daha sonra yeni istanbul gazetesinin kendisine daha uygun olduğunu düşünerek burada çalışmaya başladı. yeni istanbul'un başarısı gün geçtikçe arttı. ancak gazetenin sahibi habip edip törehan almanya'da öğrendiği gazetecilik disiplini uygulamaya başlayınca bazı gazeteciler buradan ayrılmak zorunda kaldılar. bu sırada abdi'yi işe alan mithat perin de gazeteden ayrıldı ve abdi'yi kendi kurduğu istanbul ekspres davet etti. yeni istanbul'la özgürlük sorunları yüzünden çatışma yaşamış olab abdi, istanbul ekspres'e katıldı. hukuk fakültesi'nde okumayı sürdüren abdi bir yandan da mesleğine devam ediyordu. daha sonraları askere gitti ve okulu bitirdi. ilk nişanlısından ayrılmak zorunda kalan abdi kore savaşı'na katıldı. milliyet gazetesi'nin müdür koltuğuna abdi ipekçi uygun görüldü ve mektupla bildirildi. 24 yaşındaki abdi'nin bu işi yapabileceklerinden pek emin değillerdi. 19 ocak 1956'da sibel dilber ile evlendi. 1959 yılında milliyet 100 tirajı olan bir gazete haline gelmişti. 1960 yılında gelindiğinde ihtilalden etkilenen gazetenin görüşü sosyal demokratlığa abdi ipekçi tarafından kaydırıldı. birkaç farklı gazete denemesi olsa da tutunamadı. 1 şubat 1979 akşamında eşi sibel üç el silah sesi duydu. olay yerinde 9 mermi kovanı bulundu. yazılarında atatürkçülüğü, barışı, düşünce özgürlüğünü, ülkenin bağımsızlık ve bütünlüğünü savundu. eldeki verilere bakıldığında ekonomik bir cinayettir. ipekci gazeteyi satmak isteyen karacan'a her zaman karsi çıktı. milliyet o dönemde 160 bin tiraja yaklaşmıştı. suikastten hemen sonra da aydın doğan tarafından alınmıştı.

  • - verici: daha önce sizi tam 5 kez aramışız niçin daha önceki telefonlarımızı açmadınız?
    -alıcı: sabah saat sekizbuçukta, bir işsiz olarak, uyumayı tercih ediyordum.