hesabın var mı? giriş yap

  • izledikten sonra soğuk lahmacun yemiş kadar mutsuz olduğum gudik performanstır. o nasıl bir gırtlak kullanımı, o nasıl bir ingilizce, bu nasıl sistem, bu nasıl teokrasi...

    vay anasını sayın seyirciler.

    so guu so guu... on dakika ara...

    http://youtu.be/vbx9rue9mwk

  • yoğurt demek süt demek. çok uzun olmayan bir zaman diliminde çiğ süt satışı yasaktı türkiye'de ama günümüzde yine satışı var. (denetimli satışı var) aslında yasak olan soğuk zincirsiz yani elde edildikten sonra bir tüpe doldurulan, soğutulmamış ve saatlerde tehlikeli sıcaklık dereceleri arasında bekleyen (5-65 derece) sütler.

    yoğurt dedik biliyorum ama önce süt işini açıklığa kavuşturmamız lazım. margarini görür görmez bağrına basan türk halkı hala pastörize süte tu kaka muamelesi yapıyor. peki açık satın alınan sütler kötü mü? bilmiyoruz. hangi inekten hangi şartlarda elde edildi?, inekse nasıl bir inek? hangi şartlarda size getirildi? aslında soğuk zincire dikkat edildiğinde satın alınabilir ama süt mikroorganizmaları logaritmik büyürler. iki iken dört, dört iken sekiz olurlar. yazın 20 dk dışarıda sizi bekleyen çiğ süt içerisinde yüksek miktarda çok kötü şeyler barındırır. (evet gıda mühendislerinin gönlünü hoş ettik.) biz dışarıdan süt almayalım evet ama endüstriyel yoğurt satan firmalara da güvenmiyoruz. o halde bizde evde yaparız ama cevaplamamız gereken bazı sorular var. işler çok değişti çünkü.

    iyi de neden evde yoğurt yapıyoruz?
    çünkü yoğurdun tadını seviyoruz. birde bize probiyotik lazım.

    probiyotik nedir?
    artık bir çok sağlık sorunun sindirim sisteminden kaynaklandığını biliyoruz. probiyotiklerde bağırsaklarda yer alan, bağırsak sağlığına yararlı olan; aynı zamanda bağışıklık sistemini de güçlendirmeye yarayan iyi ve yararlı bakterilerdir. bunlardan bize bol bol lazım. özellikle de çocuklara.

    probiyotik yoğurdun faydası nedir?
    sindirim sistemin için önemli. hazımsızlık, şişkinlik, gaz, kabızlık ve ishal gibi sağlık sorunları yaşanıyorsa yararlı bakterileri içeren probiyotik yoğurtların düzenli tüketmek gerek. birde bağışıklık işi var.

    marketten aldığım yoğurtta probiyotik yok mu?
    konumuz bu zaten. marketlerde satılan yoğurtların çoğunun içinde üretim teknolojisinin doğal neticesi olarak yeteri kadar probiyotik bakteri bulabilmek mümkün değil.

    demek ki neymiş? her yoğurt aynı miktarda probiyotik bakteri barındırmazmış. taş gibi diye tabir edilen yoğurt en iyi yoğurt değilmiş. önemli olan hem lezzet hem de sağlık ama önce sağlık.

    hadi şimdi yoğurt yapalım.

    evde yoğurt yapmak için en uygun süt kendinizin elde ettiği, kaynattığı taze süttür. elimizde bu yoksa ikinci sırayı pastorize süt alır. marketten üzerinde günlük süt yazan sütler pastörize süttür. uzun ömürlü (uht) sütlerde bizim ihtiyacımız olan probiyotikler olmadığı için biz pastörize süt kullanıyoruz. zaten onlardan istesek de yapamıyoruz.

    maya konusuna gelirsek. burada da eğer elimizde daha önceki yoğurttan kalan aktif bir maya var ise onu, yoksa market raflarında likit ve toz halde satılan ve üzerinde kocaman yoğurt mayası yazan mayalarımızı ve isteğe bağlı olarak bir adet bir adet activia probiyotik shot'ı kullanıyoruz. hazır satılan yoğurtları maya olarak kullanamıyoruz çünkü o yoğurtlar sizin açıp yemeniz için üretiliyor. bu yoğurtlar ile elde ettiğiniz mayada istediğimiz kadar probiyotik yoktur. sağlığımıza fayda sağlaması için gramında en az on yüz bir milyon probiyotik bakteri bulunması lazım.

    sütümüzü tencereye koyduk ve altını kısık ateşte yaktık. burada bakterilerimizin gönlünü hoş edip mayalanması için bir sıcaklık aralığımız var. bu serçe parmak ölçü birimine göre 43-46 derece arası. serçe parmağımızı içerisine daldırıp parmağımızı 10 saniye boyunca yakmaması altın kuralımız. çok igrencsinn diyenler termometre alsınlar. sanki zorla parmak sokturuyoruz.

    **eğer elimizde kuru maya var ise bunu lönnnk diye tencereye döküp karıştırmıyoruz. önce mayayı aktif hale getirmemiz lazım. tencereden aldığımız bir bardak sütü daha önceden ısıtıyoruz ve 15-20 dakika bu bardakta tutuyoruz.

    sütümüze bu esnada mayamızı ilave ediyoruz ve bir güzel karıştırıyoruz. kalabalık bir ailedeyseniz tencerede yapabilirsiniz ama ben yalnız yaşıyorum diyorsanız küçük kavanozlar edinin ve maya ile karıştırdığınız sütleri *önceden ısıttığınız* bu kavanozlara doldurun. üzerine tülbent gibi yada havlu kağıt gibi bir şey kapatın ve lastik ile tutturun. kapak kapatmayın. işte instagrama malzeme çıkaracağınız yer burası.

    40-45 dereceye dereceye ayarladığımız fırının içerisine kavanozlarımızı koyalım ve 2,3 saat kadar orada muhafaza edelim. fırından aldıktan sonra kapaklarını kapatalım ve buzdolabına koyalım. zaman içerisinde bir miktar daha koyulaşacaktır.

    taş gibi yoğurt olayı sütteki kuru madde oranına ve mayalanma durumuna bağlıdır. kuru madde dediğimiz sütü çok kaynattığımızda suyunun uçması ve daha yoğun olmasıdır. bakteriler yoğun süt ile çalışmaya başladıklarında daha koyu bir yoğurt elde edilir. dışarıdan satın alınan yoğurtlar daha koyu olması için çok kaynatılır. manda sütü inek ve keçi sütüne nazaran daha yoğun olduğu için daha koyu yoğurt elde edilir. manda sütünden elde edilen yoğurt ülkemizde güvenilir değildir. "manda sütünden" etiketiyle inek sütü ya çok kaynatılır ya da içerisine nişasta içerikli kimyasallar ilave edilir.

    benim için önemli olan probiyotik miktarı olduğu için pastörize sütte 48 dereceyi geçirmemeye çalışırım. yukarıdaki reçetedeki yoğurt size ortalama üstü koyulukta bir kıvam sunacaktır.

    artık bilinçli yoğurt yapmayı biliyorsunuz.

  • yeni tayin olduğu alayı denetleyen albay, nizamiyedeki bankın başında nöbet tutan iki eri görüp “neden orada nöbet tuttuklarını” sormuş.
    “bilmiyoruz komutanım, eski komutanımızın emri ile sürekli bu banka nöbet yazılır” diye cevap vermiş askerler.
    merakını yenemeyen albay bir önceki alay komutanını telefonla aramış ve sormuş, “valla bilemiyorum” demiş eski komutan, “epey önceden konulmuş bu nöbet geleneğini biz de devam ettirdik.”
    ısrarla üç komutan geriye giderek bu nöbeti ilk koyan 80 yaşındaki emekli general’e ulaşılmış.
    “affedersiniz efendim, ben sizin 30 yıl önce başında olduğunuz alayın yeni komutanıyım” diye kendini tanıtmış albay, “nizamiyedeki bir bahçe bankının başında iki tane nöbetçi buldum. bu nöbeti ilk siz koydurmuşsunuz. bu bankın özelliği hakkında bilgi lütfeder misiniz?”
    emekli general “nasıl olur?” demiş, “boyası hâlâ kurumamış mı?”

  • (bkz: ibb aracında 144 kg esrar bulunması) diye başlık açıp olayı imamoğlu'na yıkmaya çalışan kalifiye o....smanlı çocuklarına da yasak gelip gelmeyeceğini merak ettiren olay...
    lan daha iki gün önce reyiziniz ''ben seçilmeden önce amerika'ya gitmedim' diye yalan söyledi koca ülkeye.
    olayın kendisi içinde derin ironiler barındırıyor...

    islami terör örgütü fetö'nün taktikleri ile sosyal medyada algı yaratmak için yalan üstüne yalan söyleyen islamcıların ceza almayacağı için ''13 ekim 2022 yalan haber yapmanın yasaklanması'' başlığı komple yalan haber oluyor. ve dolayısı ile bu yasa ile ilgili yapılan pozitif haberler de yalan haber ve yalanı yayma oluyor.

  • bir de o başlıkta orda oturan dayılara laf edenler vardı!! bu zamanda kimse kimseye yardım etmez bunlar yüzünden. biliyordum böyle olacağını.

  • alpay özalan'ın başlığı sildirmesi ile haberimin olduğu başlık. ulan alpay resmen feyyaz'a iç güveysi olmuşsun.

  • sunucu:kimdir o resimdeki adam?
    imamoğlu:kimine göre sayın öcalan bana göre terör örgütü elebaşı...
    (bilezik gibi geçirdi!)

  • son derece sempati duyduğum biri. benim için daima eski sevgilinin yeni sevgilisi olarak anılacaktır ama eski sevgiliye tekmeyi basıp, hem de onun yakın çevresinden biriyle evlendiğinden beri başımın tacıdır. tam da böyle bir şey olması için ah etmiştim, bekliyordum ama kendisi bunu gerçekleştirdi nihayetinde. nasıl sevmem?

    evlendiğinden beri gözüme çok güzel görünmeye başladı. facebook'ta gördüm. gelinlik nasıl da yakışmış. peri kızı gibiydi. prensesim benim.

  • - elektrik süpürgenizin motorunun çok ince çimento tozu ile dolup kısa sürede bozulmasını istemiyorsanız duvar delerken tozları süpürge ile çektirmeyin. toz maskesi ve tam kapalı gözlük kullanın.

    - yazılmış ama tekrar söylemekte fayda var: siz siz olun, duvara vida bağlamak için asla kürdan kullanmayın. uygun çapta dübel ve vida kombinasyonu kullanın. elinizde farklı ebatlarda vidalar ve dübeller bulundurun. dübeli de ikea'dan almayın. klasik nalburdan alacağınız dübel daha iyi tutuyor.

    - 30-40 liraya gerçek bir su terazisi alın. akıllı telefonunuz düşüp kırıldığında daha fazla masraf çıkıyor.

    - matkap gibi dönen milli cihazlarla çalışırken asla ama asla eldiven takmayın. eldiven matkap ucuna dolanırsa parmaklarınızdan olursunuz.

    - kontrol kalemi hayat kurtarır. elektrik tesisatında iş yapmadan önce mutlaka kontrol kalemi ile kontrol edin. bazen sigortayı kapatsanız da duvardaki prizi yan odanın prizinden atlatmış olurlar. siz elektrik yok zannedersiniz ama çarpılabilirsiniz.

    - seyyar merdiven kullanın. merdivenin en üst basamağına çıkmayın. her zaman iki ayağınız ve bir eliniz merdivene temas ediyor olsun. merdivene alet edevat çıkardığınızda koyabilmeniz için bir sahanlığı olması ve en üst basamaktan sonra yukarı doğru uzanan tutamağı olması iyidir.

    - merdivene çıktığınızda el aletlerini, kalem, kontrol kalemi, şerit metre, dübel, vida vs taşıyabilmek için bir bel çantası edinin. elinizdeki şeyi düşürmekten kurtulacaksınız.

    - işe başlamadan önce bütün el aletlerinizi, takım çantası ve matkap, vida, dübel vs sakladığınız kutuları çalıştığınız alana getirin. sürekli gidip gelmekten kurtulursunuz.

    - ışıldak ve el feneri bulundurun. elektriği kesmek zorunda kalacağınız zaman telefonun ışığını açmaya kapamaya çalışmakla uğraşmayın.

    - ne kadar amatör olsanız da profesyonelce düşünün. alet edevatınız tam olmadan iş yapılmaz, yapılsa da boktan olur. alet edevatı kaliteli markalardan alın. alman malları her zaman iyidir. el aletinde knipex iyidir. torq kötüdür. fiyat farkı çoğu zaman malzeme ve işçilik kalitesine işaret eder.