hesabın var mı? giriş yap

  • genellikle 2-3-1 düzeninde dizilirler.

    ------ merve ------ ağlayan kızımız -------- hülya ------
    ---- ayşegül ---------- ceren ----------- fulya ------------
    --------------------- bahar ----------------------------------

    öncelikle başroldeki ağlayan kızımızdan bahsetmek gerekir. bu kız sınıfın en güzel iki kızından biridir genellikle. tabi güzellik başa bela olduğundan haftada bir diğer güzelle dönüşümlü olarak sürekli ağlar.

    merve: tahmin edeceğiniz üzere şişman olanıdır. şeytandır. ateşe körükle gider. acıdan beslenir. sınıfın erkekleri amaçlarına ulaşmak istiyorlarsa merve ile iyi geçinmek zorunda olduklarını bilirler.
    hülya: sınıfın diğer güzel kızıdır. bir hafta sonraki sırasını usulca bekler.
    ayşegül: merve'den çok hazetmez ama açık açık düşmanlık yapacak cesareti yoktur.
    ceren: merve kadar olmasa da şişmandır. balık etli diyelim başımıza bela almayalım. onun da gözü merve'nin sahip olduğu konumdadır. fakat bunun yolu ilave poğaçadan ziyade ilave kötülüktür.
    fulya: bu da hülya'nın yancısıdır. sonraki hafta merve'nin yerinde oturacak kişi kendisidir.
    bahar: gruba kendisini kabul ettiremeyen kızımız budur. bu tür felaket günlerinde şansını denemektedir.

  • --- spoiler ---

    herşey iyi hoş da, jack nasıl da adanın koruyuculuğunu kitledi hurley'e. hiç müsait misin, düşünür müsün, yapabilir misin, nerden baksan bi 200 - 300 yıl falan sürer bak bi düşün istersen yok. hop, aga ben aşşa iniorum bi bok yediydik onu düzeltcem, ada ellerinden öper.

    ben ömrümde böyle iş kitleme görmedim.

    --- spoiler ---

  • sayisiz anne fedakarliklarindan bir sofra ritueli.

    ortaya konan o tabakta her zaman bir son kofte kalir. oylece bekler, kimse almaz o kofteyi.
    ve o son kofte annenin seri bir catal veya ma$a hamlesi ile onunuze konuverir. tabak mutfaga goturulmeden hemen once...
    anneler bunu omurlerinin sonuna kadar cocuklarinin ya$indan bagimsiz olarak yaparlar. kofte ne kadar az veya cok olursa olsun, son kofte daima evlatlarindir.
    o kofte akil ermeye ba$layinca insanin bogazina dugumlenir, gozya$lari ile beraber...

    anneler degerlidir.

  • benim eski iş yerinde bir kadın vardı. durmadan "geliyor olacağım, hı hı, çeync ettirdim ben onları, kontakt kurdum cc ile" gibi şeyler söylüyordu. bir gün dışarıda telefonla konuşurken isteyerek kulak misafiri oldum. "taam siz yiyin ben geç geliyom" derken duydum. o an anladım ki bu lügat sadece mesai bölgesi içerisinde duhul ediyor bünyeye. arta kalan zamanlarda yine salı pazarı, yine metrobüs içi hayat...

  • 148 çalışma yılını deviren tarihi pizzacı. napoli centrale tren garından çıkıp direk karşınızdaki cadde olan corso umberto'da yürürken sağınızda kalıyor. (google map) entry'lerde çeşitli yorumlar olsa da tabi ki lezzet kavramı daha genele hitap etmek ile birlikte kişisel yanları olan da bir kavram. şahsi fikrime göre hayatımda yediğim en lezzetli pizza olmakla birlikte bu pizzacının asıl olayı sahip olduğu ruhu. evet çok sıra oluyor önünde ama içeriye girdiğinizde hissettikleriniz seyahatinizin asıl amacı olan italyan ruhunu sonuna kadar size sunuyor.

    marinara ve margarita olmak üzere iki çeşit pizza sunuyorlar menüde. marinara sadece domates sosu, doğal zeytinyağı ve fesleğen yaprağı , margarita ise domates sosu , doğal zeytinyağı, fesleğen yaprakları ve bu pizzanın bu kadar lezzetli ve meşhur olmasını sağlayan , bırakın italyayı direk napoliye özgü olan mozarella di buffalo campana ile servis ediliyor. marketlerde günlük taze olarak salamura suyunun içinde satılan bir peynir ve saniye düşünmeksizin hayatımda yediğim en lezzetli peynir. merak edenler için tuzu az , hafif lastik kıvamında ve sulu . napoli içerisinde çok meşhur diğer pizzacılardan da tatma fırsatınız olursa michele'nin lezzet farkının bu peynir olduğunu da rahatça anlayabilirsiniz.

    dükkanın içerisinde yiyebilmek için genelde bir saati bulan bir sıra beklemeniz gerekiyor. kapıdaki görevli ile görüşüp kaç kişi olduğunuzu söyledikten sonra size bir sıra numarası veriyor ve sıra geldikçe sesleniliyor. ben erasmus vesilesi ile napoli'de yaşadığım dönemde ise kapıdaki görevliye take away istediğimi söyleyip 5 dakika içerisinde pizzamı alıp çıkıyordum. dükkanın çevresindeki mini büfeler herhangi bir içecek almanız karşılığında pizzanızı mekanlarında yemenize izin veriyorlar. pizzanın fiyatı da bu arada 5 euro ve biz genelde iki kişi doyuyorduk eğer inanılmaz aç değilsek. aç olduğumuz zamanlarda da tek kişi zor bitiyorduk öylesine büyük.

    sonuç olarak hem gezdiğiniz şehirlerin yöresel lezzetlerini tatma açısından hem de pizzanın ana vatanı napoli'nin aktif en eski pizzacısı görme ve deneme amaçlı kesinlikle gitmenizi öneriyorum.

  • hayatı boyunca her tür müzikle ilgilenmiş, hatta hayatını müziğe adamış biri olarak içinden çıkamadığım sorundur.

    1976'dan bu yana aktif, spotify'da aylık 14 milyon dinleyiciye sahip bir gruptur, hatta sözde o kadar popülerdir ki apple bir ara herkese albümünü bedavaya dağıtmıştı.

    arkadaşlar ben hayatımda şu cümleleri işitmedim, "u2'nun yeni albümü beğendim", veya "u2'nun en sevdiğim şarkısı x'tir", sanki herkesin farkında olduğu ama kimsenin konuşmadığı, tartışmadığı, dinlemediği bir grup. veya dinleyenler gizli gizli mi dinliyorsunuz, söyleyin de bilelim.

    neredesiniz lan siz?*

  • ülkenin sınır güvenliğini sağlamak ve kendi insanlarını korumak için başkan'a kafa tutabilen sivil ve askeri bürokratların, yerel yöneticilerin ve siyasetçilerin var olabildiğini gördüğümüz ilginç olay.