hesabın var mı? giriş yap

  • bir gün noterlere acıyacağım hiç aklıma gelmezdi. yazık, 2-3 yıllık gelirleri ile ancak ev alıyorlarmış. yardım kampanyası filan mı düzenlesek.

  • gecenin bi' saatinde gelenleri her türlü afallatabilme gücüne sahiptir.

    03:52 babam - erkeklerden hoslaniyorum
    03:56 babam - hoslanmiyorum annen telefonumu almis
    04:13 babam - erkeklerden hoslaniyorum

  • ben sahil kentinde büyüdüm. çocukluğumda -90lar- tüm çay bahçeleri ve belediye tesislerinde bira satılırdı. babam öğretmen, tüm öğretmenevleri ve milli eğitimin işlettiği plajlarda da alkol satılırdı. emekli öğretmenlerin veda yemekleri öğretmenevinde yapılırdı ve şarkılı türkülü eğlenceler olurdu. liselilere masal gibi gelebilir ama bunlar gerçek.
    neymiş belediye alkol satarsa oy kaybedermiş, tartıştığımız şeye bak. allah belasını versin böyle ülkenin.

  • iş yerinde bir kız var. allah günah yazmasın bizim aşağı sokaktaki bakkal irfan ağabeye benziyor. ve bu kız, geçen gün, bu prenses hakkında, "ay o ne ya allah aşkına, bacakları yamuk yumuk, hiç güzel diil!! .ss" dedi. önce kulaklarıma, sonra sırasıyla gözlerime, burnuma, koluma, beynime, kalbime, ayaklarıma inanamadım. yaşadığım evreni inkar ettim. aklım bir kuru yük gemisine binip en uzaktaki kara parçasına doğru yol aldı. umarım çabucak döner. çünkü kafam bomboş şu anda.

  • evlenme teklifi sadece yüzükle mi yapılır?

    1785'te maria anne fitzherbert, kendisine sırılsıklam aşık olan galler prensi george'dan gelen aşk mektubunu açtığında, içinde bir yüzük ve ona dikkatle bakan bir göz buldu: görsel

    kraliyet yasaları, daha önce iki evlilik yapan ve katolik olan maria ile ingiliz prens'in evlenmesine engeldi. henüz 21 yaşında olan prensin, maria ile evlenme çabaları sonuçsuz kalıyordu ama vazgeçmeye de niyeti yoktu. babasının rızası olmadan 25 yaşına gelene kadar evlenmesi mümkün olmayan prens ile yasalar arasındaki çatışmayı önlemek isteyen maria'nın londra'yı terk etmesi üzerine, çektiği aşk acısına daha fazla dayanamayan prens, maria'ya bir mektup gönderdi. satırlarında, "sana bir mektup gönderiyorum ve aynı zamanda, bir de ‘göz’ gönderiyorum. eğer hala yüzümü unutmadıysan, bu minyatürün seni etkileyeceğini düşünüyorum." yazılı olan mektubun içine bir yüzük ve ressam arkadaşı richard cosway'e yaptırdığı sağ gözünün minyatürünün yer aldığı kolye ucu vardı. kendisine aşkla bakan prensin bu teklifinden çok etkilenen maria, londra'ya geri döndü ve halktan gizli tutulan bir törenle evlendiler.

    kolye ucu, yüzük, broş, bilezik gibi aksesuarların veya çeşitli nesnelerin üzerine yapılan ve lover's eye ismi verilen bu minyatür göz tasvirlerini sevgiliye hediye etme modası, 19. yüzyılda tüm avrupa’ya yayılarak bir trend haline gelmiştir. bazıları ölen kişinin anısına yapılmış olsa da kraliyet çiftinde olduğu gibi, bir çoğu, sevgililer arasındaki bağlılığın somut bir nişanesi olmuştur.
    ~ bir broş üzerinde lover's eye, 1800-1820
    ~ bir yüzük üzerinde lover's eye, 1802
    ~ bir bilezik üzerinde lover's eye, 1830
    ~ bir kolye ucu üzerinde lover's eye, 1824
    ~ fildişi bir kutunun üzerinde lover's eye, 1800

    "bir bakış baktın, kalbimi yaktın
    aşkın kemendini, boynuma taktın
    bahçende gülün kapında kölen
    olmaya razıyım sevgilim senin."

  • istiklal'de bira içmenin kişisel bir seçim, kamu üniversitesinde verilen yemeğin ise devlet hizmeti olduğunun ve her gelir düzeyinden kişinin rahatlıkla faydalanabilmesi gerektiğinin farkında olan bilinçli öğrencidir.

    ek: başlık başa kalmış.