hesabın var mı? giriş yap

  • siber güvenliğin önemini kavramamış firmaların başını bir hayli ağrıtan, ciddi paralar ödemek zorunda bırakan bilgisayar korsanlığı. bu şahıslar, özellikle şirketleri hedef alıyorlar ve fidyelerini kripto paraolarak istiyorlar. bu tür saldırıların genel mantığı şöyle:

    1-siber korsanlar internette ava çıkarken öncelikle ıp adreslerini arama tarama yapıyorlar. uzak masaüstü portu açık mı, paylaşımda olan bölüm ya da klasör var mı sıra ile kontrol ediyorlar.
    2- ikinci sırada gelen saldırı yönteminde ise e-posta oltalama saldırısı düzenleyerek başta fatura olmak üzere hedefledikleri şirket ve kurum çalışanlarının açarak görüntüleyeceği çeşitli casus yazılımları gönderiyorlar ve kurbanın açmasını bekliyorlar.
    3- hedefledikleri sisteme girdikten sonra yaptıkları ilk iş ise sisteme takılı halde bulunan usb aygıtlarını, veri depolama aygıtlarını tespit etmek oluyor. bunun için girdikleri sistemde "usbdview.exe" isimli kurulumsuz yazılımı çalıştırıyorlar.
    4- ikinci iş olarak sistem üzerindeki depolama alanlarını araştırıp, paylaşımda olan ve sisteme ekli halde yer alan yedekleme sistemlerini tespit etmek. bunun için basit ve kurulumsuz bir "port scanner" kullanıyorlar.
    5- sistemdeki şirket ve kuruma ait başta muhasebe, edefter, sgk vb ne kadar değerli dosya var ise bir klasöre toplayıp, topladıkları klasörü winrar yazılımı ile en az 25 haneli parola olacak şekilde rar uzantılı olarak sıkıştırıyorlar.
    6- sıkıştırma işlemini başarı ile tamamladıktan sonra sıkıştırılmış winrar dosyasını kontrol edip, sıkıştırılan klasörü "eraser" ve "ccleaner" isimli yazılımlarla üzerine veri yazacak ve kurtarılamayacak şekilde siliyorlar.
    7- yine aynı yazılımları kullanarak sistemde genel bir temizlik yapıyor, logları siliyorlar. son olarak fidye istemek amacıyla masaüstüne ya da diskin birincil bölümüne txt dosyası içerisinde bir mesaj ve iletişim bilgisi bırakıp sistemden çıkıyorlar.

    yukarıdaki adımlardan yola çıkıldığında, aslında bu tür siber saldırılara karşı tedbir almanın yollarının çok basit olduğu görülüyor:
    1- uzak masaüstü portu (remote desktop connection) kapalı tutmak.
    2- güvenilir kaynaklardan gelmemiş, doğrulanamayan maillerdeki ekleri ya da linkleri açmamak.

    edit: uzak masaüstü (remote desktop) yazılımı ve uygulaması (teamviewer, solarwinds dameware, chrome remote desktop, remote pc, microsoft remote desktop, tiht vnc vb) kullanan kişi ve kuruluşların şunu unutmamaları gerekiyor: bu uygulamaların pek çoğu arka planda çalışmaya devam ediyor ve sisteminize yetkisiz erişim yapmak isteyenlere davetiye çıkartıyor. bu yüzden bu tür uygulamaları işiniz bitince dosyaları ile birlikte kaldırmanız, sizin yararınıza olacaktır.

  • geçen sene 900 liraya aldığımız kömürün tonu bu sene 1800 tl olmuş. 3 ton almam gerekiyor kara kara düşünüyorum. yer kars.

  • "boş yapma abdülhamid" diyerek osmanlı kültürümüzü hedef alan diyerek yazar açıkça yalan söylemektedir. burada abdülhamid adlı bir twitter kullanıcısı ebrara söylediklerine karşılık ebrar cevap vermiştir. bunun açık açık böyle olduğunun bilinmesine rağmen yalan söylemek büyük kötülüktür.

  • dişinizi fırçaladıktan hemen sonra portakal suyu içtiğiniz takdirde (mesela uyandınız, dişinizi fırçaladınız, sonra kahvaltıya oturdunuz), portakal suyunun tuhaf, ekşi/acı bir tat verdiğini farketmişsinizdir. peki hiç "niye ki?" diye düşündünüz mü? düşünmediyseniz, araştırıp bulmadıysanız cevabını ben vereyim: diş macunu "sodyum lauril sülfat" (sls) adı verilen bir kimyasal madde ihtiva eder. dişinizi fırçaladıktan sonra ağzınızda arta kalan sls, portakal suyundaki asitle birleştiginde, ortaya bildiğiniz o ekşi/acı tat çıkar. ama dişinizi fırçaladıktan sonra ağzınızı iyice çalkalarsanız, veya kahvaltıya oturmadan önce biraz sabrederseniz, ağzınızdaki sls tükrüğünüz ile çözüleceğinden, portakal suyu da acı gelmeyecektir.

    "sls" şampuanların da içerdigi bir kimyasal maddedir, o yüzden yıkanırken şampuanınızı içmek gibi bir huyunuz varsa, öncelikle "çok tuhafsınız" demek istiyorum, sonra da duştan çıktıktan sonra portakal suyu içmek isterseniz biraz beklemenizi tavsiye ediyorum. (portakal aromalı bir şampuan kullanıyorsanız, zaten içmeyin o şampuanı, çok acı bir tadı vardır.)

    bu entrymi de izninizle hayatını kimya bilimine adamış - ve bizlere de sevdirmiş - kimyagerlere ve kimya hocalarına adamak istiyorum.

  • (pazartesi)
    - anneeeaaa alikerem benim oyunumu aldi serviste, geri isteyince de vurduuu
    - oglum, yarin guzelce iste, baskasinin malini almak hirsizliktir diye anlat, isterse paylasacagini da soyle, eminim geri verir.

    (sali)
    - aneeaaaa alikereme soyledim, paylasirim da dedim, bu sefer tekme atti
    - oglucum, sen uzulme, eminim alikerem'le ortada bir yol bulursunuz, anlasirsiniz, oyunu aldin mi?
    - alamadim, kafani servis kapisina takar suruklene suruklene okula kadar gidersin dedi (ne manyak cocukmus lan bu da, alt tarafi 8 yasinda).
    - tamam, kendi aranizda cozemiyorsaniz servis ablasindan yardim isteyin o zaman.

    (carsamba)
    - anneeeaaa alikerem kolumu isirdi, gozume de yumruk atti, oyunu da alamadim. bi daha istersem tenefuste beni lise binasinin bahcesine goturup dovecekmis, oyle dedi.
    - yarin git sen de ona vur o zaman

    (persembe)
    - anne, oyunumu aldim.
    - hmm... iyi oglum. (irdelemiycem, allahim naaptim ben?)

    (persembe saat 19:30, telefon calar)
    - aloo, ben alikerem'in annesi bilmemne, oglunuz alikerem'i dovmus. (ahanda!)
    - allah allah, cok ilginc. ne olmus, neden kavga etmisler?
    - bilmiyorum valla, anlatmadi alikerem.
    - bi sorun bakalim.
    (on dakika sonra)
    - alo, sizin oglan durup dururken vurmus, servise biner binmez yumruk atmis.
    - hanfendi, ben aralarinda halletsinler diye uc gundur ugrasiyorum (olayi bildigim kadariyla anlatirim), oglunuzla uzlasmasmaya calistigina eminim oglumun, ama sonunda boyle halletmisler iste.
    - nesi hallolmus? kaba kuvvetle mi hallolurmus. ne bicim annesiniz siz, ne bicim cocuk yetistiriyorsunuz? mudure sikayet edecegim oglunuzu.
    - buyrun edin. bu arada, alikerem kac yasindaydi pardon?
    - 8
    - benimki 6 oldu, cuma gunu. (ne diyorum ben? bu ben olamam? ama nasi da dovmus kendinden buyuk cocugu) iyi aksamlar (nezaketin batsin zkurmus, kari suratina kapadi telefonu)

    (cuma)
    - anneee mudurun odasina gittim yine
    - (bilmezden gel zkurmus, sakin ol) aaa neden?
    - bilmiyorum ki, birinin koltugunu tekmelemisim galiba serviste
    - hmm, alikerem'e vurdun diye olmasin?
    - yok ya, vurmadim bile, oyunumu ver yoksa seni bayiltana kadar doverim dedim, odu koptu.
    - aaa baak koca bir karga gecti disarda. (naaptim ben, naaptim?)

  • başlıkta her entryde farklı şehirden bahsedilmesinden de anlaşılabileceği gibi memleketin geneli sığır.

  • şaşırtmayan bir akp iki yüzlülüğü daha. kendi seçmen kitlelerine oynamak için şeref, haysiyet vs her şeyden rahatlıkla ödün verebiliyorlar.

    devamında tedbirleri aldık diyecekler ve ciğeri beş para etmez ne kadar akp yalakası vasıfsız şarkıcı türkücü oyuncu ünlü varsa sarayda iftara davet edilecektir.