hesabın var mı? giriş yap

  • koskoca savaş tanrısının işi gücü bırakıp annesinin elektrik faturasını ödeyecek duruma düşmesinin anlatıldığı duygusal bir yazı.

  • la bu odtü'lülerde hakikaten espiri anlayışı yok. öss ile türkiye'nin kalbur üstü öğrencilerini alıp, garip bir hale getirip, üstüne ego yükleyen bir üniversite oldu çıktı odtü.

    edit: garip bir halden kastım; solcu desem solcu değil, sağcı desem sağcı değil. solcu faşist, hafif de liberalite serpilmiş ama geri alınmaya çalışılmış bir hal.

  • eminim çokça yazılmıştır ama malum ben de aynı şekilde iletişim kurduğum için mecburen yazacağım.

    daha cep telefonları çıkmamışken ya da yeni yeni zenginlerin erişebildiği zamanlarda ev telefonundan ya komşu kızına kız arkadaşımızın ev telefonunu aratırdık ya da biz erkek halimizle kız sesi çıkarıp , telefona sevgilimizi isterdik.

    +alo damlayla görüşebilir miyim ben ayça*

    bunu yaptığım kız arkadaşımın annesi numaramı hiç yememiş ama bir şey de söylememişti.

    sonra cep telefonları yaygınlaştı. ama bu sefer de pahalılık sorun oldu. çözüm klasik ama;

    1 çaldırma aklımdasın
    2 çaldırma seni seviyorum
    3 çaldırma ve üstü aç ulan o telefonu ben arıyorum.

    daha sonra cem uzan sağolsun telsim' i çıkardı da 250 kontör karşılığı sınırsız sms ve konuşma hakkımız oldu. bir dönem (bkz: aycell) de buna benzer bir şey yapmıştı ama çok hatırlamıyorum.

    sonrasında bilgisayar çağına girdik. msn girdi hayatımıza. titreşimler, ne dinliyorum özelliği vs altın çağdı ama bu söylemeden geçemem.

    derken blackberry telefonlar moda oldu. bbm pin'i paylaşıp sohbete başladık. bu aynı zamanda twitter'ın yayılmaya başladığı zamanlardır.. yavaş yavaş facebook'u dedelere teslim ettiğimiz zamanlar

    en sonunda iphone 3, ardından da 4'ün çıkmasıyla whatsapp çıktı ortaya. herkes bir anda aaa whatsapp diye bir uygulama varmış, bedava konuşabiliyorsun diyerek birbirine sms atmaya başlamıştı.

    zaman tüneli gibi yemin ederim yaa. hepsini yaşadık iyisiyle kötüsüyle.

  • malpraktis yasalarini direkt abd’den kopyalarsan sonucu boyle olur iste! atladiniz mi saglikta cag?

    112 saglik ekibi veya acil hekimleri varken cildiyeci ya da bir cerrah hastaya mudahale etse ve ardindan hasta yakinlari milyonluk davalar acsa hekimi siz mi koruyacaksiniz?

    siz hekimin kendi bransina ait olmayan tetkiki bile istemesini yasaklarsaniz, malpraktis yasalarini bransina gore duzenlerseniz o da asla bransi disina cikmaz.

    durun siz daha yeni yeni ogreniyorsunuz defansif tip nediri, daha karpuz kesecegiz!

  • makarnaların, risottoların ve salataların biricik eşleniği. şarap yanında tüketilecek daha farklı ve aromalı peynirler olduğu için şarapla pek tüketmiyorum ben.

    ancak, bu entry'yi yazma sebebim farklı.
    tükettiğiniz her parmesanın orijinal parmesan olmadığını belirtmek için yazıyorum.

    çünkü, bir peynirin parmesan olarak kabul edilebilmesi için emilia, parma, bologna ve mantau'da üretilmesi gerekiyor. burada üretilen peynirler orijinal parmigiano-reggiano logosunu taşıyorlar.

    yani, bu peyniri almaya karar verdiğinizde, paketinde şu logounun olup olmadığını mutlaka kontrol edin.

    çünkü, ab içerisinde üretilen/satılan her parmesan, eğer bu bölgede üretildiyse, bu logoyu taşımak zorunda.

    ancak, bu peynire olan talep o denli fazla ki diğer markalar da benzer peynir üretip parmesan olarak satabiliyor, çünkü yasa sadece ab içinde bağlayıcı. ancak almayı düşündüğünüz ürünün bu logosu yoksa maalesef yediğiniz parmesan değil, benzer bir peynirdir.

    bu sebeple, entry'yi yazmadan önce türkiye'nin en fazla lokasyonuna orta-üst segmentinde ürünler ulaştıran macrocenter'in web sitesine baktım.
    entry'yi yazdığım sırada sitede 10 adet parmesan kelimesi geçen peynir bulunuyor.

    peki sizce bunların kaç tanesi italya'da üretilen gerçek parmesan dersiniz?
    sadece 1 tanesi.

    sıkıntı şurada ki, italya'da parmesan'a oldukça benzeyen ama farklı bri bölgede üretilen bir peynir var: grana padano
    ve, macrocenter'da bile, grana padano logou peynirler, parmesan olarak satılıyor. örneğin peynirin tekerleğindeki grana padano logosuna dikkatinizi çekerim.

    parmesan alınamayacak kadar pahalı bir peynir değil, çok daha pahalı peynirler var. ancak o kadar çok benzeri üretiliyor ki gerçeğine ulaşmak zor olabiliyor (türkiye için konuşuyorum elbette.)

    bu sebeple, alırken logoya dikkat ediniz ve peynirin mutlaka ithal olduğundan emin olunuz.