ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
papa'nın testisleri
-
(bkz: duo testis bene benedata)papa seçiminden önce en yaşlı kardinal'in, papa adayının kadın olmadığını kesinleştirmek için delikli sandalyede testislerini muayene ettikten sonra sarfettiği söz. bu adet 9.yy'dan beri uygulanıyor. duo testis bene benedata! yani iki adet testisi var uygundur! veya duos habet et bene pendentes! iki tane, düzgün ve sarkıyorlar.
evet, uygulama garip gelebilir ama bunun arkasında yatan bir neden var. 13.yy kroniklerinde, 853 yılında papa seçildikten sonra vııı.john adını alan,joanne isimli kişinin kadın olduğu, bir ayin esnasında doğurduktan sonra anlaşılıyor. (o zamana kadar nasıl anlaşılmadığı ayrı bir merak konusu) tabi olay anlaşılınca, joanne linç girişiminde öldürülüyor ve daha sonra joanne'ın ismi papalar listesinden siliniyor. farklı bir görüş ise aslında böyle bir şey olamayacağı ve yüzyıllardır inanılan bu hikâyenin din adamları’nın hayali olduğunu, roma anıtlarının tarihselleştirilmesi ya da anti-papa hicivlerinden kaynaklandığını düşünmektedirler.
ender gelişen osasuna atakları
-
ispanya ligi, alkol koması, bayat cips, televizyon ekranı
takatsizim, puşt hüzün orta sahada hazırlık pasları yapıyor
ortalıkta uyku getirmeyen zavallı akineton hapları
dakikalar geçtikçe real madrid kalesinde bir hayli etkili oluyor
sanki bana ders veriyor ender gelişen osasuna atakları...
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
tam olarak benim anım değil aslında. gerçek bir anı da değil işin doğrusu. sadece bir kişi için doğru bu anı, o da umarım harika bir hayat geçiriyodur, geçirmiştir.
90 lı yılların başı, örli doksans diye bilinir. atakule vardı ankara'da, bildin mi? keşke bilmeyeydin, neyse o zaman orası popüler allah sizi inandırsın ve kumpir diye inanılmaz bir yemek yapıyolar. yeni çıkmış sayılır. bi kumpirin içine çift sosis koyulabildiğini ve böylece king kumpir olduğunu öğrendiğimizde içimizi heyecan kaplayan yıllardı. vay be.
neyse efenim, bastık gittik biz kumpiri yemeye. girdik dükkana, oldukça boştu. oturduk, king kumpirimizi sipariş ettik. kısa keseyim, geldi kumpirler afiyetle yedik. sonra, lakabı gödeleme olan (niye hatırlamıyorum) arkadaşımız sadece garip bir insan olduğu için kumpirin patatesini de komple yedi. niye yiyon dedik, güzel oluyo dedi. neyse bitirdi bu patatesi yemeyi ve tuvalete gitti. tam o sırada büyük ihtimalle mekanın sahibi olan lacoste tşörtlü, pantolon askısı takmış amca masamıza geldi. afiyet olsun dedi, beğendiniz mi dedi. ivit dedik, çokzeldi. o sırada amcanın gözü boş kumpir kartonuna takıldı ve sordu.
-evladım bunun patatesi nerede?
+abi onu yiyen arkadaş tuvalete gitti. çok fakir kendisi, annesi babası da yok. biz buraya getirdik onu kumpir yesin diye, yapma dedik ama dayanamadı hepsini yedi. kusura bakmayın amca :/
diyiverdim. neden bilmiyorum öyle yaptığımı. bir dönemdi sanırım, ergenliğimin yanında bir de dış ergenlik falan geçiriyordum galiba. yeni tanıştığım insanlara abuk subuk yalanlar söylüyordum. hava atma falan amaçlı değil ha. nerede okuyosun diyolar, okumuyorum su satıyorum diyorum. baban ne iş yapar diyolar, muhasebeci demiyorum da beyaz eşya bayimiz vardı sattık ganyan bakıyoruz diyorum. bakkala teyzemler geldi çorum'dan diyodum lan durduk yere, töbe estafırılla. teyzem de yok, çorum'dan kimseyi de tanımam etmem.
neyse, amca bunu duyunca dudak titretti birden. ağlıycak lan kalantor gibi adam. oturun gitmeyin, geliyorum ben dedi ve gitti. o sırada gödo geldi (gödeleme) hadi gidek falan diyo, biz de oyalıyoruz işte, kolalar bitsin az daha oturak falan diye. derken amca belirdi yanımızda elinde üç tane kumpir.
-bunlar da genç müşterilere ikramımıııızzzz. hadi afiyet olsun. diyip kaçtı.
gödo nooluyo la dercesine bakıyor, biz girşmişiz bile kumpire. neyse o da çok soru sormadı, yedi kumpirini. tabi yine kabuğuyla yedi allahın davarı. kalktık, kasaya gittik. hesap ödendi dedi çocuk. ısrar ettik, olmaz dedik. bari ilk yediğimiz 3 taneyi ödeyelim dedilk. olmaz dedi çocuk. biz uzatınca, patron sizden para alırsam beni buraya yatırıp sker. çıkın lan şimdi dışarı!! dedi.
çıkmadan tuvalete gideyim dedim, koridorda amca durdurdu beni. haftaya yine gelin oğlum, arkadaşınızı da getirin. aferin üstünü başını yapmışsınız siz, tertemiz maşallah dedi.
utancımdan daha fazla dinleyemedim amcayı, koşarak çıktım dükkandan. dolmuşa binip eve döndük, işeyemedğim için yolda çok sıkıştım. altıma ediyodum ama o ayrı hikaye. amcayı bi daha hiç görmedim, cesaret edip bi helallik alamadım.
levent kırca-oya başar tartışması
-
- seni boşuyorum
+neden
-oyunda teknik aksaklıklar oldu.
papa 16. benedict'in türkiye ziyareti
-
papa trafiği ortadan ikiye yararak büyük bir mucize gerçekleştirmiştir.
beş kardeş
-
akm'de seyrettiğim en başarılı baleydi... *
cahillerin daha dürüst insan olması
-
herhalde dunya tarihinde cahilligin bu kadar ovuldugu bir donem olmamistir. o da 2000'lerin turkiye'sine denk geldi. bizdeki de sans.
ilk kimin aklına geldiği merak edilen şeyler
-
dolma biberin doldurularak yenmesi gereken bi sebze olduğunu ilk kim düşündüyse higgs bozonunu bulmuş kadar büyük iş yapmış arkadaş! hayır onca zımbırtıyı bir araya getirip bi bitkinin içine tık ve lezzetli bi şey çıksın ortaya.
24 ocak 2018 türk tabipler birliği tweet'i
-
“savaş bir halk sağlığı sorunudur.”
düşünebilen her birey, doktor olmasına gerek yok, savaşta tek kaybedenin halklar olduğunun farkındadır. savaşın hem psikolojik hem bedenen halk sağlığını tehlikeye attığının bilincindedir.
düşünebilen dedim.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
- bak satış elemanı olmak öyle bir şeydir ki ; şu elimde görmüş olduğun kalemin bir armut olduğunu; insanları inandırabileceksin . yapabilirmisin ?
- o elindeki armut zaten.
sözlük yazarlarının uyudukları en ilginç yer
-
eskiden istanbul'dan cenazesi olanlar otobüs firmasının bagajında yollardı rahmetliyi tabutun içinde. şimdi artık cenazeyi taşıma hizmeti falan verdiklerinden o kadar yaygın bir durum değil. işte öyle birgün otobüsün muavini, çok uykum geldi deyip cenazenin olduğu yere yatmaya gitti molada. oğlum korkmaz mısın falan diyecek oldu yaşlı amcalar, "ne korkayım amk ölmüş gitmiş herif" dedi. senin bakış açına sahip olduğum gün herşey daha farklı olacak.