ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dolmuş diyalogları
-
dolmusu sıkıstıran mercedesteki adam: sen benim kim oldugumu biliyor musun?
sinirlenen dolmus soforu: sen bu hat kac para biliyor musun? seni satın alırım, karını da sana kuma yaparım.
olaya polis mudahalesi gerekmistir.
deniz manzaralı ev + 35 yaş bekar erkek + motorcu
-
motor dediği de mondial aq.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
ernst & young mülakatından:
-en sevdiğiniz evcil hayvan nedir?
-balık
-neden balık?
-balık iyidir.
the ultimate kezban
-
özellikleri şunlardır:
- fiziksel cazibeye ters orantılı özgüven
- 1000 metreye kadar trip atma kabiliyeti
- atmosfer olaylarını etkileyebilecek güçte pöfleme
- evlendikten sonra dahi 7 aya kadar vermeyebilme
- 1 dakikada 42 bin karaktere kadar mesaj yazabilme
- ikili kimlik (evde yarılana kadar açık çay, dışarda cafe latte)
- bele yönelmiş kızılötesi ışınları engelleyebilen alttan çıtçıtlı body
- her erkeğin taşıyamayacağı çelik gövde
- saçın üzerine sabitlenmiş anti serpinti güneş gözlüğü
- 54 metre ötedeki hava akıntısını algılayıp üşüyebilme
çin restoranında canlı fare servisi
-
geçen gün evde yakaladım bi tane "çin zulmünden kaçtım abi" dedi. saldım.
bugünkü bilgi ile 2000 yıl önce yaşamak
-
kimse yazmamış hayret.
sizin ve günümüz insanının bağışıklık kazandığı mikroplara 2000 sene önceki insanlar henüz bağışıklık kazanmadığı için büyük ihtimalle yakınınızda olan herkesi hasta ederek öldürürsünüz.
sevgiliyi beklemek
-
annem, ben dört ya da beş yaşlarındayken gündelige başladı. babamın fırında (fırın işçisiydi), abilerimin okulda ve annemin gündelikte olduğu karanlık kış günlerinde evde tek başıma kalmaya korkar ve annemin evin anahtarını boynuma asmam için yaptığı kolyeyi başımdan geçirip dışarı çıkardım; bilmediğim sokaklara girip orada kaybolmak için. kaybolup, evi bulmaya çalışırken vaktin daha hızlı geçtiğini keşfetmiştim çünkü.
sevgiliyi beklemek de biraz bunun gibi bir duygu. boynunuzdaki anahtar yerine kalbinizde sevgisi, aklınızda imgesi, dünyaya açılıp vakit geçsin diye kaybolmak sevgiliyi beklemek.
üniversite mezunları en az 5 bin lira maaş alsın
-
mantarcilik denen bolumu bitirip gercekten mantarcilik yapan birinin 5 binden fazla kazanmasi isten bile degil.
not: mantarci degilim
not2:avukat da degilim
not3:evet mantari seviyorum
edit: başlık bana kalmış kendimi haydar baş gibi hissettim. lakin evet asgari ücreti de 5 bit tl yapmak gerek.
elit kesimin çocuklara koyduğu sikimsonik isimler
-
(bkz: iyet) evet vardı böyle bi kız arkadaşım. anlamını sorduğumda babasının cumhur olan adını tamamlaması için koyulduğunu söylemiş, beni dumurlara sürüklemişti.
arkadaşlık kesme sebepleri
-
üst edit: sevgili dostlar, öyle güzel mesajlar attınız ki teşekkür etmek borç oldu topluca. inanın hala aklıma geldikçe güldüğüm ve çok da takmadığım bir hadiseydi yazdığım. ismi çok soran olmuş, burada kimliğimi ortaya çıkaran paylaşımlarda bulunmaktan kaçındığım için yazamıyorum affınıza sığınarak. tek özgür alanım burası ve beni anlayacağınıza eminim.
çok komik gelebilir ama hayatımda ilk defa gerçekleştirdiğim bir arkadaş silme eylemi için benim açımdan yeterli gerekçeler içerir. anlatayım. yakın aile dostlarımız ve biz aynı süreçte bebek beklemeye başladık. aradan bir kaç ay geçti ve biz oğlumuzun ismini netleştirdik. elemana söyledim biz falanca koyacağız diye. tam 4 ay öyle isim mi olur diye dalga geçti. hatta bu dalga sürecine arada eşi de dahil oldu telefondan. neyse, çok sallamadım. aramızdaki ilişki böyleydi zaten uğraşırdık birbirimizle. gel zaman git zaman, doğumlara iki hafta kala birgün bunlar saçma bir gerekçeyle bizi evlerine davet ettiler. hayırdır inşallah deyip gittik eşimle. bir karın ağrıları olduğunu eve girer girmez anladım. uzatmayayım çocuğun odasını yaptık sizce nasıl olmuş temalı çağırma ritüellerinin en göz alıcı noktası kapıya bizim oğlana koyacağımız ve aylarca dalga geçtikleri ismi yazdırmış olmalarıydı. bizi sırf bunu görelim diye çağırmış ama cesaret edip açıktan söyleyememişlerdi. evden çıkarken eşi arsızca siz ne koyacaksınız adını diye sormaz mı? eşim gülümseyerek “falanca” dedi. nasıl yani biz de öyle koyacağız olur mu öyle sözleri manyağın kulağımdan çıkmıyor. aylarca dalga geç, evine çağır aptal yerine koy sonra bir de hesap sor. bakın bu insanlar öyle cahil cühela tipler de değil. biri anestezi diğeri plastik cerrahi uzmanı. o gün kestim görüşmeyi bu köylü kurnazlarıyla. belki de biraz geçmişin birikimi oldu bilemiyorum. oğlumuza falancanın yanına çok ayırıcı bir isim daha koyduk. görüşmüyoruz, mutluyuz.
erkeğin telefonunu cüzdanını çantasına koyan kız
-
hiç mi sevilmediniz olm siz neleri kutsallaştırıyorsunuz böyle karanlık odalarda, acılı yemekler vererek mi ilişki yaşadılar sizinle. anlamıyorum.
yapmayan kızı sorgulamak gerekir.
edit: başlık başa kalmış