hesabın var mı? giriş yap

  • lise sondayım. komşu okuldan bir kızla çıkıyorum. öğle tatilimiz aynı saatlerde başlıyor, ben de genellikle onların bahçesine sızıp kızla buluşuyorum. bir gün yine bu ritüeli gerçekleştirmek üzere okulun bahçesine giriyorum ama kız her zaman buluştuğumuz köşede yok. arkadaşlarına soruyorum, sınıfta diyorlar. detay vermiyor adiler.

    kapılarda sınıfın içini görmeye yarayan ufacık pencereler var. oradan sırasının olduğu yere doğru baktığımda kızı tek başına görüyorum. oturmuş, bir kağıda bir şeyler yazıyor.

    çıkmaya başlayalı belli bir süre olmuş, birinci ayımızı kutlayacağız (gençlik!). kıza güzel bir hediye ayarlamışım, yanında vermek için de tek bir gül almışım. hâlâ birbirimizin her türlü aptallığını kaldıracak kadar aşığız. ama daha da kötüsü ben her türlü aptallığı yapacak kadar aşığım. o an gereksiz bir komiklik yapasım geliyor: gülü dişlerimin arasına sıkıştırıyorum, ardından da kapıyı swat elemanı gibi hızla açıp sınıfa dizlerimin üstünde dalıyorum. bir de tatatataaaam gibi bir efekt patlatıyorum (salaklık!).

    özetin özeti: öğle tatiline uzamış bir yazılının ortasına dalmışım. sevgilim olacak kız en ön sırada tek başına oturuyormuş, o yüzden sadece onu görmüşüm. içerideki öğretmen (bir ingiliz teyze) sınıfa terörist dalmış gibi tepki veriyor, kafama tebeşir ve silgi atıyor, panik içinde çığlık çığlığa bağırıyor.

    kızın ve sınıfın tepkisiyse okulun hatıralarımdaki koridorlarında sonsuza dek yankılanacak. biz cep telefonuna yetişemedik, o kötü oldu.

  • müslümanlar 5'e ayrılır:
    1-tam zamanlı 2-cumadan cumaya 3-ramazandan ramazana 4-bayramdan bayrama 5-sadece kalbi temiz olan..

  • yaşam felsefesi tasarımın her aşamasında görünür. nesne ilişkilerinin oluşumunun en güzel örneğidir. çiçeğin seçimi, düzenleme sırasındaki tutum ve davranışlar çok önemlidir. çiçek tasarımı hıza ve beceriye değil, alçak gönüllülüğe, çiçeklere saygıda kusur etmemeye bağlıdır.(bkz: o hana mi)

  • bu salak siyasal islamcıların 31'i bitmedi, oğlum bu kadar aşıksanız gidin yalayın hakan fidan'ı baştan aşağı amk beyinsizleri. adamlar bize sizin bu salaklığınız yüzünden milyarlarca dolarlık f-35 kazığı soktu, bugün eski kasa şahin gibi kalmış f-16'lar için bile yalvarıyoruz, sizin övündüğünüz şeye bak.

    keşke elimde olsa da size şöyle okkalı bir şamar yapıştırıp kendinize getirebilsem.

  • siyasal islam boktur.
    siyasal islam bok çukurudur.
    siyasal islam içi irin idrar ve bok dolu bir çukurdur.
    kim bundan besleniyorsa boku ve irini yudum yudum içmektedir.

  • sayıları hayli fazla olan hayvanlardır. kendimizi doğanın efendisi olarak görme yanılgısındayız malum. bunu da çoğunlukla "alet kullanımında başarılıyız" argümanıyla destekliyoruz. ancak durum pek de öyle değil. alet kullanabilen ve bunu farklı yaşam alanlarına sahip olmalarına rağmen çeşitlilikle yapabilen hayvanların sayısı hiç de az değil.

    şempanzeler, orangutanlar, yeni dünya maymunları (22):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. tuzak kurmak, kandırmak.
    4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
    5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
    6. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    7. engellemek.
    8. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
    9. kazmak.
    10. çizmek, ovmak.
    11. vurmak, çakmak.
    12. asmak.
    13. silmek.
    14. içine sokmak, yoklamak.
    15. düşürmek.
    16. ulaşmak.
    17. emdirerek sıvı taşımak.
    18. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
    19. vurmak, dövmek.
    20. batırmak, saplamak, delmek.
    21. simgeleştirmek.
    22. kesmek.

    bonobo (21):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. tuzak kurmak, kandırmak.
    4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
    5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
    6. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    7. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
    8. kazmak.
    9. çizmek, ovmak.
    10. vurmak, çakmak.
    11. asmak.
    12. silmek.
    13. içine sokmak, yoklamak.
    14. düşürmek.
    15. ulaşmak.
    16. emdirerek sıvı taşımak.
    17. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
    18. vurmak, dövmek.
    19. batırmak, saplamak, delmek.
    20. simgeleştirmek.
    21. kesmek.

    goriller (20):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. tuzak kurmak, kandırmak.
    4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
    5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
    6. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    7. engellemek.
    8. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
    9. kazmak.
    10. çizmek, ovmak.
    11. vurmak, çakmak.
    12. silmek.
    13. içine sokmak, yoklamak.
    14. düşürmek.
    15. ulaşmak.
    16. emdirerek sıvı taşımak.
    17. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
    18. vurmak, dövmek.
    19. batırmak, saplamak, delmek.
    20. simgeleştirmek.

    eski dünya maymunları (19):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. tuzak kurmak, kandırmak.
    4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
    5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
    6. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    7. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
    8. kazmak.
    9. çizmek, ovmak.
    10. vurmak, çakmak.
    11. asmak.
    12. silmek.
    13. içine sokmak, yoklamak.
    14. düşürmek.
    15. ulaşmak.
    16. emdirerek sıvı taşımak.
    17. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
    18. vurmak, dövmek.
    19. batırmak, saplamak, delmek.

    kuşlar (18):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. tuzak kurmak, kandırmak.
    4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
    5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
    6. engellemek.
    7. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
    8. kazmak.
    9. çizmek, ovmak.
    10. vurmak, çakmak.
    11. silmek.
    12. içine sokmak, yoklamak.
    13. düşürmek.
    14. ulaşmak.
    15. emdirerek sıvı taşımak.
    16. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
    17. vurmak, dövmek.
    18. batırmak, saplamak, delmek.

    filler (12):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    4. engellemek.
    5. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
    6. çizmek, ovmak.
    7. silmek.
    8. içine sokmak, yoklamak.
    9. düşürmek.
    10. ulaşmak.
    11. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
    12. vurmak, dövmek.

    etoburlar (10):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. tuzak kurmak, kandırmak.
    4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
    5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
    6. engellemek.
    7. çizmek, ovmak.
    8. vurmak, çakmak.
    9. ulaşmak.
    10. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.

    kemirgenler (8):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    4. engellemek.
    5. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
    6. kazmak.
    7. ulaşmak.
    8. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.

    gibonlar (8):
    1. fırlatmak.
    2. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    3. çizmek, ovmak.
    4. asmak.
    5. içine sokmak, yoklamak.
    6. düşürmek.
    7. ulaşmak.
    8. emdirerek sıvı taşımak.

    böcekler (7):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. tuzak kurmak, kandırmak.
    4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
    5. vurmak, çakmak.
    6. içine sokmak, yoklamak.
    7. düşürmek.

    balina ve yunuslar (6):
    1. fırlatmak.
    2. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
    3. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    4. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
    5. kazmak.
    6. silmek.

    toynaklılar (4):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    3. kazmak.
    4. çizmek, ovmak.

    kafadanbacaklılar (4):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. engellemek.
    4. kazmak.

    kabuklular (3):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    3. engellemek.

    prosimiyenler (3):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    3. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.

    örümceğimsiler (3):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. tuzak kurmak, kandırmak.

    karındanbacaklılar (2):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.

    balıklar (2):
    1. fırlatmak.
    2. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.

    timsahlar (1):
    1. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.

    çiftyaşamlılar (1):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.

    denizkestaneleri (1):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.

  • süreyya ayhan'ın 1500 metre finalinin olduğu gün, lokantada yemek yerken, yan masadaki göbekli amcanın garsona "süreyya ayhan ne oldu süreyya ayhan" diye seslenmesi sonucu, garsonun "hemen geliyorum" diyerek hızlıca gidip 5 dk sonra bir sürahi ayran alıp masaya getirerek "sürahi ayranınız geldiii" demesi.

    bunu espri olarak birisi yapsa tokatlarım; ama yıllar geçti, hala bu olay aklıma geldikçe gülümserim.

  • kendi başlığıma 2. entry girme adetim değil, takip edenler zaten bilir.
    geçmişte, rte için yazdığım bir entry yüzünden 6 ay süreyle uçuruldum sözlükten.
    hayır madem sansür uyguluyorsunuz, o halde güncelleyin kullanıcı sözleşmesini.

    ve oraya ekleyin;
    iktidardaki ağabeylerimizi kızdıracak entry girilmesi yasaktır.

  • bu yarismadan anladigim su: merve aydin serenay'dan nefret ediyor. turabi kendisini ust akil olarak goruyor. begum basketbol oynamaya diye evden cikip yanlislikla adaya gidiyor. hakan gizem i ve kayinvalidesini gercekten seviyor. nadya gulusuyle dahi sinir bozuyor. bozok yagmurlu havada 1 damla suyu haketmiyor. hilmicem iyi ama cevresi kotu. hakan zeki ama calismiyor. sahra calisiyor ama zeki degil. hasan nezaketin kerizlik olarak algilandigi avam bir ortamda aptal saniliyor.

    debe edit: 1) fenerbahçe-kalamış sahili imar'a açılmasın! ranta kurban gitmesin! bir avuç yeşilimiz bize kalsın.
    2)doğukan için bir şey yazmamışım. barış manço 81300 moda'ya gitmediyseniz gidin, ziyaret edin.
    kış bahçesinde bir şeyler için, adam olacak çocuk yazısı önünde fotoğraf çektirin, bahçedeki eşeği;
    domates-biber-patlıcan'ı görün.
    3)mustafa akıncı, tebrikler, darısı başımıza.

  • yılbaşı geliyor diye kapı süsü aldık ama ödümüz kopuyor çalacaklar diye. sonradan görmelik de pek zormuş.

    evdeyken takalım giderken çıkaralım diyoruz*

    noeliniz şimdiden mübarek olsun*