ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
insanın içini bir anda acıtan sözler
-
"keşke o hala hayatta olsaydı" eski sevgilimin eski sevgilisiydi o, genç yaşta ölmüş, bir kavga sırasında söylemişti bunu bana. o an evet keşke hayatta olsaydı diye düşünmüştüm, artık yaşamayan biriyle sevgide rekabet edilemiyor çünkü.
tcdd'nin bastırdığı 15 temmuz zaferi afişi
-
türkiye'deki memuriyet kavramını harika özetleyen afiş.
şu adamların işlettiği trene biniyor olmamız da aslında büyük cesaret.
iz bırakan kitap cümleleri
-
bir sefer mutfakta tencere tava arasinda aglarken gormustum onu. alakasiz yerlerde istirap cekmek istirabi ikiye katlar. bir mezar basinda aglamak cok daha makuldur, kimse neden diye sormaz.
(bkz: emrah serbes)
(bkz: hikayem paramparca)
yüzüklerin efendisi'ndeki unutulmaz replikler
sigara içmeyen insanların sıkıcı tipler olması
-
sigara içenlerin leş gibi kokması yüzündendir. o kokuyu aldıktan sonra insanda sohbet edecek, makara yapacak derman kalmıyor amk..
misafirin sinir bozan davranışları
-
yazılanları okudukça çocukluğum geldi aklıma. eskiden her gün komşu, akraba, mahalleli, köylü ne kadar saçma sapan insan var hepsi bizim eve gelirdi. hiç boş kalmazdı evimiz. gündüz kadınlar toplanıp cinlerden bahseder gece korkudan uyuyamadığım için annemden dayak yerdim. her akşam okey partisi verilirdi bizim evde. komşular toplanır bağırış çağırış okey oynarlardı. hatta bir gün sizin eviniz yok mu dedim çocuk aklımla, evden kovdum. ertesi gün kahvaltıya geldiler jdjdjd
bir sene boyunca kuzenim bizde kaldı, hala gördükçe tüylerim diken diken olur. sonra annemin kuzeni de kalmıştı günlerce koca adam artık gitsin diye haber vermeden evden kaçmıştık.
bir gün hiç tanımadığımız bir kadın yerleşti bizim eve, çocuğuyla birlikte. sokakta kalmış kimsesi yokmuş bir kaç ay kaldı. yemin ederim toplama kampı gibiydi.
misafir kavramı benim için bir çocukluk travması. şu anda yalnız yaşayan bir insan olarak kardeşimi bile eve davet etmek istemiyorum. öyle bir travma.
yok misafir başka odaya girmiş de, yok özel tuvaleti kullanmış da, kırlente kolunu değmiş de bilmem ne. biz eve yerleşen misafir artık gitsin diye gizlice kaçtık hey yavrum hey. daha arayıp anahtar soruyor heee anahtarı ayakkabının içine koyduk dangalak.
güzel başlayıp sonradan bozan ünlüler
-
bu konudaki en çarpıcı örnek tabii ki şahan gökbakardır benim için. kendisi çok güzel başlayıp sonrasında da çok bozmuştur çünkü.
acun ve beyazıt öztürk de diğer örnekler olabilir.
atari oynamış efsane nesil
-
hayatları adaptörün soğumasını beklerken geçmiş nesil.