hesabın var mı? giriş yap

  • buna mangal+kendin pişir kendin ye tabelası ekleyince coğrafya bir anda türkiye sınırlarına dahil olur.

  • en yakın arkadaşlarından birine aşık olup, anlamsızca aşk acısı çeken kişinin (ki bu ben oluyorum) kafasını duvarlara vurarak izlediği filmdir...filmin en güzel yanı da, yıllar sonra sevdicekle birlikte tekrar seyretmek ve "bunu bilmem kaçıncı izleyişimde hep aklımda sen vardın, beni sevmediğini düşünüyordum" diyerek eski günleri yad etmektir...

  • amerika’da, seçim sistemi hakkında en kafa karıştırıcı ve bazı kesimlerce adil temsiliyete zarar verdiği düşünülen, ingilizce’de electoral college olarak geçen (seçici kurul) bir yöntem uygulanıyor. iki basamaklı, dolaylı bir seçim yöntemi olan electoral college, amerikan seçim sisteminin temelini oluşturuyor.

    bu yöntem amerikan seçim sistemi bağlamında kısaca şöyle: 435 (bütün eyaletlerin nüfusuna oranla sahip olduğu temsilcilerin toplamı) + 3 (eyalet statüsünde sayılmayan başkent washington d.c.’nin temsilci sayısı) + 100 (eyaletlerin her birinden senato için 2 tane temsilci); toplamda 538 temsilci sayısı oluyor. halk aslında doğrudan bu politik temsilcilere oy veriyor, başkan adaylarına değil. bu politik temsilciler de seçim gününden sonra toplanarak hangi partiden temsilci olarak seçilmişlerse, o partinin başkan adayına oy veriyorlar. böylelikle halk başkanlık seçimlerinde dolaylı bir şekilde oy vermiş ve iradesini yansıtmış oluyor. örneklersek, eyalet çapında cumhuriyetçiler kazandıysa o eyaletin temsilcilerinin hepsi cumhuriyetçi parti’den çıkıyor ve bu seçilmiş temsilciler de başkanlık makamı için başkan adaylarından birini seçiyor. sonuç olarak başkanın kim olacağına belli bir grup karar vermiş oluyor. temsilciler genel olarak hangi partiden seçildilerse, seçildikten sonra da kendi partisinin başkan adayına oy veriyor. böyle olmayan durumlar istisnai olup, temsilciler genelde mensubu oldukları partinin adayına oy verdiklerinden bu ikinci seçim temsili bir niteliğe bürünüyor.

    electoral college sistemi bazen galip tarafın kim olacağı konusunda çarpıcı değişiklikler yaratabiliyor. 2000 yılında al gore, ülke çapında (popular vote) bush’tan daha fazla oy almıştı ama florida’da cumhuriyetçilerin kazandığı açıklanınca florida’ya ait 25 temsilci de cumhuriyetçiler arasından çıktı. aslolan electoral college olduğu için, gore seçimi kıl payı kaybetmişti.

    yaklaşık 220 yıldan beri kullanılmakta olan electoral college sisteminin tarihî çıkış noktası, yerel hükümetlerin başkanlık seçiminde etkilerinin artması ve otonomilerinin korunması olarak geçiyor. yani aslında amerika’daki genel seçimler 50 tane eyalette ayrı ayrı yapılan seçimlerin sonuçlarının toplanmasıyla yapılmış olunuyor. dolayısıyla california, new york veya florida gibi yüksek nüfuslu eyaletler önemli hale gelip, rekabetin en çok kızıştığı (aynı zamanda kutuplaşmanın körüklendiği) ve siyasi kampanyaların en yoğunlaştığı sahneler haline geliyorlar.

    seçim sonucu, electoral college oylarının çoğunlukçu sisteme göre değerlendirilmesiyle elde ediliyor. yani toplamın yarısından bir fazlası kadar temsilci hangi partiye oy vermişse onun başkan ve başkan yardımcısı adayı kazanıyor. 538 tane temsilci olduğu için de, en az 269+1 oy alabilen aday kazanmış oluyor. 435’in içindeki electoral college üyelerinin (ingilizce deyimi ile presidential elector’lar) sayısı, her on yılda bir eyalet düzeyindeki sayım ile yenilenmektedir. genelde uzun yıllar partide çalışmış olan aktivistler, mensubu oldukları parti tarafından presidential elector olarak seçilirler.

  • -buba valla ders çalışcam
    --sıçtırtma lan dersine pezevenk, okuyup da apartman yöneticisi olcan sanki.

    tanım : adamın dibidir ibram.

  • zamanda yolculuk var. daha demin yaptim, oradan biliyorum. metrodaydim. metro hizli gidiyor ve isik hizina yaklastikca zaman yavas ilerler. dolayisiyla benim icin metroda gecen 10 dakika, disardaki insan icin 10.0000001 dakikaydi. yani az da olsa gelecege gittim, gorduklerimden de hic memnun degilim, dunyayi bok etmissiniz.

    zamanda geriye donus de mumkun. stephen hawking demisti "mumkun olsaydi, gelecekten gelen turistlerle kayniyor olurdu etraf, oyleyse teorik bir engeli olmali" sonralari teoride mumkun oldugunu kabul etti. tam nedenini bilmiyorum (arastirmaya usendim simdi) ama sanirim nedeni su: geriye gitmek icin uzayi epey bukmek gerekiyor. karadeliklerden wormhole yapmak lazim mesela. biz uzayin o kadar bukulmus bir noktasinda degiliz. yani gelecekteki insanin zaman koprusunu gecebilmesi icin, ote yanda da koprunun bir ayaginin olmasi lazim. o noktaya gelecekten ziyaretciler gelebilir ama oncesine gelemezler.

    yani ilk wormhole benzeri isi yaptigimiz anda kestirmeden oyunu bitirmis oluyoruz. cunku siyasetci o kurdeleyi keser kesmez, teknisyen start dugmesine basar basmaz, o saniye zamanda geriye gidilebilecek ilk saniye oluyor ve tarihin sonundaki adam gelip bize her konuda spoiler vererek yasama sevincimizi kursagimizda birakiyor. o doygunlukla da zaten insanlik ilerleyip zaman makinesi yapmaz, gelecekten gelen adam da olmaz, biz de doygunluga ulasmayiz, gaza gelir zaman makinesi yapariz, tarihin sonundaki adam gelip spoiler.. evet, bi doktora goruneyim. ("kafaya takilmis paradoks icin ilaciniz var mi" diye sorsam ne derdi acaba?)

  • menzil ve servis, bakım onarım nasıl olacak diye çok sorulmuş bu hususta tecrübelerimi aktarmak istiyorum;

    - elektirikli araçlarda fosil yakıtlı araçlar gibi bin parçadan oluşan motor, şanzıman, turbo vb sorun çıkaran bakım isteyen parça yok. elektrikli motor bakım isteyen bi motor değil, binlerce km sorun çıkarmaz. balata bile yıllarca değişme ihtiyacı yok.

    bu araçlarla periyodik servise gitme yok.

    kaza darbe hariç servisle pek işiniz olmaz. tabi ben tesla için konuşuyorum, fosil yakıtlı modelden elektrikli araç yaratan markaların modellerini bilmiyorum.

    - menzil meselesine gelecek olursak eğer bin km menzilli olsa bile otobanda 180-200 ile gidersen en fazla 300 km gidersin. ben şehirdışı yolculuğunda sabırsızım gözüm kadranda bataryada süremem, bu sebeple uzun yolda kullanmıyorum. ama normalde sakin süren 100-120 km bandında arabayı kullanan iyi bi planla her yere gidebilir.

    - aracın yüksek beygirli olmasının bir numarası yok, sonuçta şehiriçi arabası, istanbulda yaşayan biri için 500 küsür hp'nin bir anlamı yok. hatta o ani hızlanmalar beni rahatsız ediyor.

    dizel aracım var 240 hp, 514 hp'lik tesladan daha fazla sürüş zevki veriyor. araç seçerken yüksek beygir sizi aldatmasın, öncelik o olmasın diye bu durumu izah ettim.

    - evde, işyerinde şarj imkanı yoksa araçtan hevesini aldıktan sonra işkenceye dönüşür, alınmaz.

    elektrikli araç konusunda yorum yapan iki kesim var. bir hayattında elektrikli araba görmemiş, tecrübe etmemiş, hatta arabası bile olmayan ölümüne kötüleyen. diğeri ise özellikle tesla kullanıcıları arabayı premium araç sanıp dünyanın en lüx elektrikli aracı sanan, şu kadar hp var şunu bunu tokatladım diyen kesim var. bu iki kesimin yorumlarını dikkate almayın

    ek bilgi: şuan aktif tesla model y kullanıcıyım, geçmişte e-tron ve kısa süreliğine eqb kullandım. yakın arkadaşlarımda e-tron, togg var. bu tecrübelere dayanarak bildiklerimi yazdım. şehirdaşında hiç elektrikli araç kullanmadım, bu konudaki yorumlarım tecrübeye dayalı değil.

    ek bilgi-2: sonradan fark ettim ki batarya hakkında hiçbir şey yazmamışım, oysa en çok irdelenen konu.

    teslada batarya ve motor(tahrik ünitesi) 8 yıl 192 bin üretici garantili, pil ünitesi tek parça değil. kalem piller gibi yan yana dizilmiş birden fazla üniteden oluşuyor. batarya tamiri konusunda türkiye'de faaliyet gösteren firmalar mevcut. ilerde de artacak. yani batarya kapasitesi azaldığında telefon bataryası gibi tamamı değişmeyecek, kapasitesi düşen üniteler değişir.

    batarya üretiminde dünya ölçeğinde yatırım yapan firma sayısı her geçen gün artmakta. 8 yıllık garanti süresi sonrası üretimin artmasıyla batarya fiyatları muhakkak azalacaktır.

    avrupada bataryası biten aracı yarı fiyatına satılıyor demişler. aynı avrupa motoru biten, şanzımanı cortlayan fosil yakıtlıyı hurdaya gönderiyorlar para etmiyor. hatta hiçbir arıza vermezse bile 8 yaşındaki fosil yakıtlı araçlar orda gene çoluk çocuk eline düşüyor. arabaların değersiz olduğu ülkelerde kimse batarya tamiriyle uğraşmaz ama bizim ülkede o bataryayı tamir ederek on yıllarca kullanırlar, fosil yakıtlı araçlarda tamirle kullanım süresini uzattığımız gibi.

    yedek parça: teslayı teslim aldığımda yetkili şahsa yedek parça fiyatlarını sordum, tesla'da yedek parçanın çok ucuz olduğunu bu konuda herkesi çok şaşırtacaklarını söyledi. örneğin cam tavanın tamamının değişim maliyetimin 17 bin tl olduğunu söylemişti. doğru mu değil mi ilerde göreceğiz.

    kaporta vb parçaların pahalı olacağını düşünmüyorum. ama yeni özellikler satın alındığında güzel ücret alırlar örneğin şimdi arabanıza geliştirilmiş oto pilot almak istediğinizde tesla shop'tan 95 bin tl civarı ücret ödersiniz. yanlış anlaşılmasın araçta standart oto pilot var, geliştirilmiş halini yazılım yüklemesiyle satın alabiliyorsunuz. performans yükselmesini gene yazılım olarak satın alıp aracınızı güncelliyorsunuz.

    burda işin güzel yanı aracı satın alıp teslim aldıktan sonra yeni çıkacak teknolojik özelelikleri satın alıp aracınıza yükleyebiliyorsunuz. tesla bu işlerden para kazanacak tampon, far, sinyal kolu satarak değil, bu sebeple çağın arabası diyoruz.

  • --- spoiler ---

    nihal (tekneden denize bakarak) : şimdi bu sakinliği bırak bir sürü işle uğraş.

    --- spoiler ---

    lan kızım sanki uğraştığın bi iş varmış gibi.össye bile tam girmedin lan.üniversite stresin bile olmadı.ekmek elden su gölden yaşıyosun.ulan sevgili bulmak için bile çabalamadın aynı evde yaşadığın herifle evleniyosun.ne işi çok pardon?

  • fenerbahçe spor kulübünden yapılan açıklama:

    "başkanımız sayın aziz yıldırım, 27 mayıs 2015 çarşamba günü (yarın), hafta sonu yapılacak olan genel kurul ile ilgili bir basın toplantısı düzenleyecektir.

    basın toplantısı, fenerbahçe şükrü saracoğlu stadı’nda bulunan 1907 tribünü’nde saat 14:00’te başlayacaktır.

    basın mensuplarına duyururuz.

    fenerbahçe spor kulübü"

    http://www.fenerbahce.org/…etay.asp?contentid=45110

    --- spoiler ---

    -konuşursam yer yerinden oynar.
    -galatasaray şöyle yaptı.
    -biz şu haldeydik.
    -ben bir yıl hapis yattım.
    -fenerbahçenin başarısını istemeyen var.
    -silahlı saldırı oldu bu takım ne yapsın? (sahaya çıkmayacağız diyince sözünün arkasında durabilen bir yönetim olsun mesela)
    -otobüse meşale attılar.

    vsvsvs bir sürü hikaye duyacağımız açıklama.

    --- spoiler ---

    not: fener