ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bilgisayar oyununda manzara seyretmek
-
the vanishing of ethan carter'ın bu zamana kadar anılmadığı bir başlık. bazen bir tabloya bazen de gerçek bir doğa manzarasına bakıyormuşsunuz havasında.
özellikle aydınlık ve karanlık orman bölgeleri arasında geçiş, aydınlık yerlerdeki büyüleyici güzellik ve karanlık yerlerin tekinsiz havası, mükkemmel bir kontrast oluşturuyor oyunun genel atmosferinde.
örnek1
örnek2
örnek3
örnek4
başbakanın duygu durumundan endişe ediyoruz
-
türk tabipleri birliğinin bugün yaptığı basın duyurusunun başlığıdır.
biz de. biz yani, berkinin, burakcanın, ali ismailin, ethemin, mehmetin aileleri. gezide yaralanan, hakarete uğrayan, taciz edilen herkes.
başbakan erdoğan’ın duygu durumundan
endişe duyuyoruz!
“gezi olaylarını faiz lobisi çıkardı.”
“dolmabahçe camii’nde içki içtiler.”
“benim başörtülü bacılarıma saldırdılar.”
başbakan recep tayyip erdoğan’ın gezi direnişi’nden bu yana kullandığı ayrıştırıcı, ötekileştirici, kutuplaştırıcı dili hekimler olarak kaygıyla izliyoruz.
dün gaziantep mitingi’nde berkin elvan’la ilgili söylediklerini dinlediğimizde ise dehşete kapıldık.
normal/de hiç kimse çocuklarını kaybetmiş iki aileyi karşı karşıya getirmeye çalışmaz.
normal/de hiç kimse ekmek almaya giderken polis tarafından başından vurulan, 269 gün ölümle pençeleştikten sonra hayatını kaybeden 15 yaşındaki bir çocuğu terörist ilan etmez.
normal/de hiç kimse oyun çağında öldürülen bir çocuğun mezarına konan oyuncak misketleri “demir bilye” olarak çarpıtmaz.
normal/de hiç kimse daha iki gün önce evlâdını toprağa vermiş bir anneyi miting meydanında yuhalatmaz.
bizler hekimiz.
insanın bin bir ruh halini, bin bir duygu durumunu biliriz.
başbakan erdoğan’ın duygu durumundan endişe duyuyoruz.
fevkâlâde endişe duyuyoruz.
kendisi, çevresi, ülkemiz adına endişe duyuyoruz.
endişemizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.
türk tabipleri birliği
merkez konseyi
http://www.ttb.org.tr/…/haberler/basbakan-4447.html
sunum hazırlamak
-
iş ve yüksek lisans hayatında mütemadiyen sunum hazırlamış biri olarak şunları biliyorum.
mümkün olduğu kadar az slayt ile çok şey anlatılmalıdır.
slaylatlar bir çeşit hatırlatma notu olarak kullanılmalıdır.
gözü çok yoran tonlarda ve fazla hareketli arka planlar tercih edilmemelidir.
yazı karakterlerinin her slaytta aynı yazı tipinde ve aynı fontta olması önemlidir.
görsellik çok önemlidir. konuyla ilgili, göz yormayan resim dosyaları ve mümkünse videolar işinize yarar.
en kötü yanı asla tam olarak içinize sinen bir sunum hazırlayamayacak olmanız. arkadaşımın ressam olan annesinden gelsin:
+ anne bu resmin ne zaman bitecek?
- bir resim asla bitmez evladım.
bunun gibi bir şey.
2 ton uyuşturucu ile yakalanan suudi prensi
-
kendi ülkesinde cezası idam olan bir şeyden tutuklanan prens...
iade edilirse idam edilmesi gerekir şeriat kanunları gereğince, lübnan hükümeti bir prensi hapiste tutup siyasi skandal yaşamak istemez, muhtemelen iade edecekler, suudiler de prensi idam edemeyecekleri için üstünü kapatacaklar...
ağrı kesici yüzünden idam edilmiş türk tır şoförü vardı eskiden, ilaç türkiye'de reçete ile satılan, arabistan'da ise yasaklı bir ilaçmış, adamın kafasını kesmişlerdi...
o kadar allah'ın emrini yerine getirmeye meraklılarsa prensin de kelle gitsin diyorum, çifte standart olmasın yani...
adını feriha koydum
-
kandırıldık türkiyem!
-istanbul kalabalık.
-15 milyon nüfusu var.
-gezilecek çok yer var.
-çarpık kentleşme de cabası...
hadi ordan! bu saatten sonra bok inanırım size. gördük işte bu dizide asıl gerçekleri.
-istanbul toplam 30 kişiden oluşuyor. bunların hepsi bir yerlerden birbirlerini mutlaka tanıyor (komşu kızı cansu ve emir hariç. onlar tanışmıyorlar bir tek.)
-istanbul'da gidilecek bir otel, bir şeyler içilecek tek bir cafe var. herkes o otele geliyor, herkes o cafe'de takılıyor.
-istanbul'da toplam 6 tane ev var ve bu evlerin temizliğine sadece feriha'nın anası gidiyor.
artık bana "istanbul'da yaşam çok zor." demeyin lütfen. yemem.
cumhurbaşkanlığı binası saray değil büyük bir ofis
olan biten
-
sevgili okurlar ve okur dostlari, bu aralar pek cok "350ytl'ye satilan yazar hesaplarindan almaya cali$tim dolandirildim" emaili aliyoruz. belirtmemiz gerekir ki bize bunun geli$i zaten 400. bu tur yalana dolana itibar edip zor duruma du$meyin. oldu da hesap alacak olsaniz dahi size ait olmadigi tespit edildiginde hesabinizi kaybedebileceginizi unutmayin.
galatasaray
-
şunu anlayamıyorum.
manchester united 5 atar dedi bazıları, olmadı.
2 maçta gol atamadık. sıfır çeker dedi bazıları, olmadı.
cluj'dan braga'dan umutlandı bazıları, olmadı.
manu'yu yendik, "çoluk çocukla geldiler" dedi bazıları.
drogba'ya, sneijder'e "hepsi birden oynamaz" dedi bazıları, olmadı.
schalke çakar dedi bazıları, olmadı.
1-0 oldu, fark olur dedi bazıları, olmadı.
malaga'yı çekip elesek ballı, psg'yi çekip elesek "e ibrahimovic" yok denilecekti.
bu takım, şampiyonlar ligi çeyrek finalinde real madrid ile oynayacak arkadaş. real orada 4 tane atsa ne farkeder? sen dün adı sanı duyulmayan takıma karşı, (maalesef o teknik direktörünün sayesinde) son dakikalarda 8 defans, 1 salih, 1 kuyt taktiğiyle kıçından solurken, biz bugün "real madrid'i eleyebiliriz lan belki" gibi bir histeyiz.
işte bu hisleri, alışkanlıkları, insana kazandıran şeydir "galatasaray"..
hasan can kaya
-
benzer formatta 3 adet reklam entry yazılmış, 15-23 tane fav almış üçü de, favlayanlar da aynı yazarlar. reklam olduğu baştan belli .