hesabın var mı? giriş yap

  • stephen hawking'in "eğer uzaylılar bizi ziyaret ederse, sonuç, pek muhtemel kolomb'un amerika'ya ayak bastığındaki gibi olur. bu da yerli amerikalılar için çok iyi olmamıştı" sözünü akıllara getiren hadise.

    gerçekten de uzay denilen kavram öylesine büyük ki, içerisinde şu an birbirini taş sopa ve ok ile kovalayanlar olduğu gibi, son derece güçlü silahlarla donatılmış, mükemmel bir hayat sistemine sahip organizmalarda olabilir.

    bu organizmalarla iletişime geçmek ne kadar akıllıca olur, bu tartışılır. yıllar önce bununla ilgili (bkz: alien) serisi çekilmişti. (bkz: kentilyon)larca galaksi içinde, sadece samanyolu galaksisi içinde dahi insandan başka yaşam türleri olabilir.

    fakat iş buraya gelene kadar, yani uzaylılar dünyamıza ulaştığında muhtemelen tekrar taş devrine dönüşmüş bir dünya ile karşılaşacaklar. bu ağaç kesimi ve bu karbon salınımı devam ettikçe (bkz: interstellar) tarzı dumanlı ve nefes alamadığımız bir dünyada yaşayamayacağımız için yeni dünyalar keşfetmek zorunda kalacağız.

  • efem bu tipler bakkalı arayıp pirinç varmı diye soracak olsalar,önce ben avukat buyum, ben doktor kemalim, ben profesör moronum çabuk yanıt ver baskısı kurmaya çalışırlar. gereksizdirler.

    -danyal markettt.. dinliyorum
    -market mi? evet ben doktor baturum, kaşar var mı?
    -doktor mu?
    -evet doktor batur önalp iç hastalıkları mütehasısı
    -kardiolog mu yani?
    -onu da kapsar ama uzmanı değilim..
    -neden doktor bey kalp de içimizde bir organ..
    -o uzmanlık ister.. aslında benim hanım kardiolog..bilgilerinden oldukça yararlanıyorum..
    -çok şanlısınız doktor vakur bey..
    -vakur değil doktor batur..
    -ooo çok özür dilerim doktor batur bey..
    -neyse önemli değil iyigünler bakkal..
    -iyi günler efem..

  • "boynuna ve bacağına kurşun isabet eden" adamın nişan alma ile ilgili zerre alakası olmadığını buradan da anlıyoruz. bildiğin bilgisayar oyununda mouse'a basılı tutup sağı solu tarayan çocuklar gibi ateş etmiş. baya sokaktan geçen hayatında silah eğitimi almamış kişilere silah veriliyor bu ülkede demek ki. o da sonra yol vermedin, yan baktın diye birini öldürüyor.

  • "eski sevgilimin adını versem nick'ini söyler misiniz?"

    ne demek arkadaşım, aranızı bile yaparız gerekirse...

  • hani bu takimi niye seviyorsunuz diye soruyorlar ya ben size dunku kasimpasa macindan bir kare aktarayim belki anlamaniza yardimci olurum:

    serdar kurtulus dunku hareketinden sonra kirmizi karti gordugu anda olcay sahan serdar kurtulus' a giderek burada bu hareket yapilir mi diyerek sordu ve kimse hakeme itiraz etmedi. tolga kaleden cikarak hakeme dogru gitti hakem kendisini gelme gelme diyerek uyardi. tolga oldugu yerde durdu. hakeme kaptanlik pazubandini gosterdi ve ben bu takimin kaptaniyim dedi. hakem bunun uzerine gel diyerek kendisini cagirdi.

    mac sonunda olcay sahan roportajinda mahcup bir ifadeyle tolga abi'ye bu macta gol yedirmedigimiz icin cok mutluyuz diyor ya orada cok mutlu oluyoruz biz.

    varsin sampiyon olmasin ama bu degerlerinden de vazgecmesin.

    bu takimin pacalarindan efendilik akiyor. biz bu efendiligi ve mulayimligi seviyoruz iste.

  • huzuru betimlemektedir.

    gelecekten gelen edit: amazon memnuniyetim tam gaz devam ediyor. (bkz: amazon.com.tr iade politikası)

    prime edit: işbu entry para karşılığı girilmemiştir. amazon üzerinden yaptığım alışveriş sonucu oluşan memnuniyetim sonrasında tuvalette girdiğim 2 kelimelik bu entrynin başlığı gündeme taşıması inanın beni de dumur etmiştir. o yüzden lütfen bunun bir dijital pazarlama operasyonu olduğunu düşünüp para teklif etmeyiniz zira o işlerden anlamamaktayım.

    stokta var edit: reklam olduğunu düşünüp aile fertlerime dil uzatan vatandaşlarımızı ise şu entry'e davet ediyorum. #142458236

  • sağlıklı beslenerek kilo vermenin "temelinde" ne var?
    arkadaşlar, ne yediğiniz, ne kadar yediğinizden çok çok çok daha önemli!
    ne yersen ye, ama 1500 kaloriyi geçme kilo verirsin diyenlerin atladığı çok nokta olduğuna inanıyorum...

    temiz beslenmeniz gerekiyor, çünkü vücut her besine aynı tepkiyi vermez, vermiyor.

    100 kalorilik cips ile, 100 kalorilik çiğ badem, vücutta aynı şekilde işlenmez, sindirilmez, vücudu aynı şekilde çalıştırmaz, vücut onu aynı şekilde kullanmaz!!!

    doğal besinler içerisinden bile, her vücudun her besine aynı tepkiyi vermediğini de söyleyebilirim.
    örneğin ben; patates olsun, pirinç olsun, fabrika şekeri olsun, un olsun... bunları tolare edemiyorum! bunları yediğimde kilo falan veremiyorum... bunu tabi ki kişisel deneyimlerimle fark ettim. (istisna yemelerden bahsetmiyorum, beslenme rutinine sokmaktan yani "günlük olarak" tüketmekten bahsediyorum.)
    bazısı da proteine aynı tepkiyi verebiliyor, bunu da gözlemlediğimi söyleyebilirim. bu yaşanılan coğrafyadan coğrafyaya değiştiği gibi, kişiden kişiye bile değişiyor. hepimiz farklı parmak iziyiz. o nedenle bana kilo verme konusunda fikrimi soran insanlara, kendi yaptığımı anlatsam da sonrasında şunu mutlaka ekliyorum, "kendine uygun sağlıklı beslenme yolunu bul ve o yoldan yürü"...

    bu noktada şöyle bir söylem var, işte belli başlı şeyleri, mesela; "basit karbonhidrat ve fabrika şekeri gibi şeyleri yemezsen, zaten istesen de çok yüksek miktarda kalori alamazsın"...

    bunun doğruluk kısmı, çok nüansta kalıyor diyebilirim.

    kendi kilo verme sürecimden bahsedecek olursam, ben yaklaşık 80-85 kiloyken, bir günde 300 gram ceviz içi yiyordum ve bu internet söylemine göre 1950 kalori eder, bunun üzerine başka şeyleri de yediğimi düşündüğünüzde, 3000 kaloriye yakın kalori tüketiyormuşum ve son derece de patır patır kilo veriyordum.

    obezken, günde 3000 kaloriyi, hamurişinden aldığım zaman kilo vermeyi bırakın, kilo alıyordum bile!

    ayrıca görüldüğü üzre, low carb beslenme ile de çok yüksek kalorilere çıkılabiliyor.

    vücudun doğal ve sağlıklı besinleri sindirmesi ile, bir dilim cheesecakei sindirmesi aynı değil. kilo vermenin "temelinde" ne var?