ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
beyaz futbol
-
rasim ozan kütahyalı'nın bu akşam itibariyle performansının yüzde yüzü ile oynadığı program.
--- spoiler ---
rok: mahmut uslu trabzonspor ve trabzon halkı için ezik dedi ne diyorsunuz ali bey?
ertem şener: rasim yapma trabzon halkı demedi.
rok: trabzonspor dedi, herkes bilir ki trabzonspor demek trabzon halkı demek
ertem şener: rasim yapma lütfen
rok: dedi dedi
ali uzunay: şimdi mahmut uslu
rok: bravo! eveeeet
ali uzunay: hede hödö bik bik (mahmut uslu'ya giydiriyor...)
rok: hihihihihi
--- spoiler ---
kilo vermek
-
asla asla deme diye boşa dememişler....
12 senelik kilo alma sürecinin sonunda 1,65'lik boyla 130 kg'ı görünce bir süre görmezden geldim, kabullenmek kolay değil ne de olsa. tüp mide ameliyatlarını araştırdım, insanların nerelerden ne noktalara geldiklerini gördüm; gördüm ama karşılığında nelerden vazgeçtiklerini de... hayatında bir kere bile diyetisyene gitmemiş birinin bunu denemeden ameliyat olmasının korkaklıktan başka bir şey olmadığına karar verdim. buna bir de kadın doğum doktorumun, "birazcık kilo ver ben seni bu şekilde de anne yaparım" demesi noktayı koydu. ayşegül bahar'ı buldum, ya da o beni buldu. toplamda vermem gereken 50 kg yağ ve tonlarca suyum vardı; kendime bunu nasıl yaptığımı sordu, anlattım.
5 ağustos-14 kasım arasında 30 kg verdim, bunun 21'i yağ. nefes alabiliyorum, yürüyebiliyorum, uyuyabiliyorum... sadece güzel şeyler yemek, mide ağrısı çekmeden bir yemeği sonlandırmak, mide kazıntılarından kurtulmak, "insani" bedenlere geldiğin için giyecek kıyafet bulabilmek, seni hiç zayıf görmemiş ve olduğun gibi sevmiş kocanın geçirdiğin değişimle sana bakışlarının değiştiğini görmek, etrafından hep olumlu yorumlar almak ama bunlardan ennnn önemlisi bütün kan değerlerinin düzelmesi..... henüz yolun yarısında karşılaştıklarım bunlar; daha gidecek bir bu kadar daha yolum var ama öyle güzel bir süreçten geçiyorum ki bundan vazgeçmeye hiç niyetim yok. 60'ta görüşmek üzere *
edit: toplamda 70 yaptık :) son 7... entrymi görüp bana yazan, destek olan, beni yalnız bırakmayan tüm yazarlara selam olsun; mesajlarda dediğim gibi "umut hep var!"
ikinci bir özgecan olayı neden yaşanmasın
-
buyrun bu da yeni bir haber.
başka bir minibüsçü, başka bir genç kız, yine yoldan ayrılan bir dolmuş ve minibüsçünün inmek isteyen kıza söylediği cümle..
sonuçta kız minibüsten inmeyi başarmış. yani tecavüze uğramamış, yaralanmamış, ölmemiş. ve bunlar başına gelmediği için mahkeme bu minibüsçüyü tutuksuz yargılanmak üzere bırakmış.
kızın isyanı çok haklı değil mi?
"şikayetçi oldum ve olay mahkemeye taşındı. ama tutuklanmadı bile. tutuklanması için illa benim ölmem mi gerekiyordu."
unutulmaması için
#özgecanyasası
başıma bir şey gelirse mossad sorumludur
-
bu aralar canı sıkılan melih gökçek beyanatı.
çünkü israil'in de tek derdi sendin.
bir de adres göstermiş başıma bi iş gelirse diye. ulan memleketin yarısı sana gıcık zaten. mossad'a sıra gelene kadar...
gökçek : mossad beni öldürecek
bir kol saatinin 1 milyon tl olma sebebi
-
adı üstünde kol saati
teravih namazları yasak olmayacak
-
adamlar resmen pandemi bahanesiyle kendi hayalini kurduklari ülkeyi dizayn ediyorlar, saka gibi
kullanmak için can atılan replikler
-
-toplantı bitmiştir.
bir kadının temizlikte kontrolü kaybettiği an
-
tavanı nasıl silebilirim diye düşündüğü andır.
kübra nur palut'un 28 kiloya düşmesi
-
kimsenin yardım etmesine gerek olmayan hasta kadın. fas'a uçak kaldıran sağlık bakanlığı bir zahmet bu kardeşimizin tedavisini üstlensin.
kendi vatandaşına bu kadar düşman bir iktidar yoktur tarihte.