hesabın var mı? giriş yap

  • kazanan çiftçinin bizim ekşicilerden daha akıllı olduğunu gösteren olay.

    adam maksimum ikramiyenin 500 000 tl olduğunu düşünmüş de iki kupon oynamış.

    bizimkiler daha haberi okuyup anlamaktan aciz.

    vaheyy.

    kuponu bunlar oynasa kalıbımı basarım 4 tl basarlardı paranın yarısı boşa giderdi lan.

    banko yani.

  • üzerinde 'iskender 6.90' yazan bir yerde hesap ödenirken, adamın kredi kartını geçirmesi:

    -bakiyeniz yetersiz efendim.
    -kaç çektiniz?
    - 7 lira.
    - 6.90 yazıyo ama.

    tekrar denenir ve banka onay verir.

  • açları anlamak değildir. bunu diyen müslüman kendini kandırıyordur. akşam yemek yiyeceğini bilerek açları anlayamazsın.

    orucun iki amacı vardır :

    1- o güne kadar rahatça yiyip içtiğin nimetlerin kısa süre yokluğunu görerek değerini anlamak
    2- insanın en büyük düşmanı olan ve verdikçe fazlasını isteyen nefsi kontrol etmek

    yani iradeyi güçlendirmek.

    akşamları lüks otellerde 100 liradan başlayan menülerle iftarı bekleyerek kimse açların halini anlamaz, en başta da ben.

    o yüzden aç olduğunuz için sinirle kimsenin kalbini kırmadan orucu tutun, umulur ki allah kabul eder.

  • önceleri türkmen göçebeleri yerleşik hayata geçen türklerden ayırmak için kullanıldı fakat sonra tüm göçebe topluluklar için kullanılır oldu..
    bugün ise zertüş'ün dediği gibi toros yöresindeki göçmenlere deniyor, bunlarda eski türk inanışlarından izler görülür (bkz: samanizm)

  • türk edebiyatı'nın en büyük yazarlarından sabahattin ali'nin katili ali ertekin'e maktulu neden öldürdüğü sorulur. normal şartlarda 25 yıl hapis cezası alması gereken ertekin, sabahattin ali'nin kendisinin "milli hislerini" tahrik ettiğini, bu yüzden dayanamayıp şahsı öldürdüğünü söyler.

    sonuç, ali ertekin'in cezası 4 yıla inmiştir. bununla da yetinmeyen yüce mahkememiz, katilin 3-4 hafta yatmasını yeterli görmüş, af çıkararak tahliye edilmesini sağlamıştır.

    hoca komşusuna dönüp sorar : "milli hislerin tahrik ettiğine inanıyorsun da cinlerin tahrik ettiğine mi inanmıyorsun?"

    debe editi : bu entry, yakında yazar olarak sözlükte arz-ı endam edecek kendiicindefederaldevlet'e adanmıştır.

    debe editi-2 : 2019 seçimlerinde oylar nazlı'ya kampanyası adlı güzel kampanyaya desteklerinizi esirgemeyin lütfen, daha fazla ilgi görmeyi hak eden bir çalışma.

  • protein biyoyararlanımı %90 civarında olan kaliteli bir protein kaynağıdır ki etin bile %80 civarındadır. çırpılmış, göz göz bırakılmış (tiki tipler sunny side up da der), haşlanmış, fırınlanmış, omlet, poşe yumurta gibi farklı pişirme çeşitleri vardır. bir zamanlar, kolesterol içerdiği için kısıtlı tüketilmesi önerilirken 2018 yılında yapılan bir araştırmaya göre sağlığa hiçbir negatif etkisi olmadan haftada 12 taneye kadar yumurta yenebileceği ortaya çıkarıldı.

    yukarıda bahsettiğimiz pişirme yöntemlerinden hangisini tercih ettiğinize göre yumurtanın besin değeri değişecektir. bu yumurtanın maruz kaldığı sıcaklık ve sıcaklığa maruz kaldığı süreye göre değişiklik göstermektedir. aynı boyutlardaki büyük boy haşlanmış ve yağda pişirilmiş yumurtanın değerlerine bakalım.

    haşlanmış yumurta:

    - 78 kalori içerir
    - 5.3 gram yağ
    - 6 gram protein
    - 1 gramdan daha az karbonhidrat
    - 185 miligram kolesterol (sarı kısmı)

    yağda kızartılmış yumurta:

    - 90 kalori
    - 6.8 gram yağ
    - 6 gram protein
    - 1 gramdan daha az karbonhidrat
    - 185 miligram kolesterol (sarı kısmı)

    haşlanmış yumurta ve yağda yumurta protein, kolesterol ve karbonhidrat bakımından birbirine benzer olmakla birlikte içerdiği yağ ve kalori bakımından farklılık göstermektedir. dahası, yağda yumurta yaparken kullanılan bir tatlı kaşığı tereyağ ekstra 50-55 kalori ve 5 gram civarı fazladan yağ almanıza sebep olacaktır. ayrıca, yağda kızartılmış yumurta direkt ısıya maruz kaldığı için içerdiği omega yağ asitleri, protein ve karotenoidler azalacaktır. ne kadar çok ısı o kadar az protein biyoyararlanımı demektir. aynı şekilde cıvık kalan yumurtadan elde edeceğiniz protein biyoyarlanımı da %60 civarında olacağı için az pişireyim demek de fayda etmiyor.

    yüksek ısıya maruz kalan yumurtada "advanced glycation end products" molekülleri açığa çıkar. bu molekülleri içeren besinleri tüketmek kalp, diyabet, kronik böbrek hastalığı, alzheimer gibi rahatsızlıklara sebep olmaktadır.

    yumurtanın içerdiği vitamin ve minerallerin bir kişi tarafından alınması gereken günlük değere oranları:

    - %6 a vitamini
    - %15 b2 vitamini
    - %7 b5 vitamini
    - %5 b9 vitamini
    - %9 fosfor
    - %22 selenyum

    ayrıca, yumurta omega 3 ve omega 6 gibi yararlı yağ asitleri bakımından da oldukça zengindir. bünyesinde karoten ve ksantofil gibi faydalı pigmentleri barındırır. bunların ne işe yaradığını merak edenler aşağıda eklediğim makaleleri okuyarak bilgi edinebilir.

    https://academic.oup.com/…article/107/6/921/4992612
    https://ods.od.nih.gov/…..acids-healthprofessional/
    https://pubs.acs.org/doi/abs/10.1021/jf303828n (ksantofil)
    https://www.ncbi.nlm.nih/..../pmc/articles/pmc3704564/ (advanced glycation end products)

  • olaydaki haklı haksız konusuna girmeden bir konuya değinmek istiyorum; neden her konuşmamız "bir kadına karşı böyle konuşulmaz, bir kadın toplumda böyle yapmaz, bir erkek bunu yapmalı" gibi konudan bağımsız, anlamsız yerlere çekiliyor?

    arkadaşlar doğrusu şudur, insanla konuşmanın bir adabı vardır ve bu adap cinsiyetler üstünde bir adaptır.

    kadına bu şekilde davranılır, kadın toplumda bunları yapar, erkek böyle olmalıdır gibi anlamsız muhabbetler insanları konunun dışına iter, dahası bu şekildeki tüm önermeler gereksizdir, toplumdaki "toplumsal cinsiyet" anlayışını, buna göre cinsiyetlere atfedilen saçma rolleri zirveye çıkartır.

  • banyodan çıktıktan sonra, kremler, kokular falan sürünüp tertemiz olduğumda, kendimi kokluyorum bazen, saçlarımı kollarımı falan. sapık değilim hayır. ama böyle anlarda bu temizliği biriyle paylaşamadığıma çok üzülürüm. birinin omzuna yatmışken onun burnuna gelen saçlarımın kokusunu alamamasına, sarılırken buram buram o kokuyu duyamadığına, o karşıdakinin kokumu içine çekerkenki halini göremediğime çok üzülürüm. onca temizlik boşa gitmiş gibi gelir.
    o nedenle belki de en güzel iltifatlardan biridir benim için ''çok güzel kokuyorsun'' denmesi. koku çıkmaz çünkü akıldan.
    manyaklık bedava.

  • alkolün hala siyah poşetle satıldığı ülkemde iç çamaşırlarının da siyah poşete konulması gerektiğini bilmeyen kadındır.
    ama bilmez ki aslında bu yaptığına değişik anlamlar yüklemek isteyen magandaların asıl siyah poşeti hakettiklerini.