ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yabancıymış gibi duran türk markaları
-
(bkz: collezione)
kedi sahiplerinin gariplikleri
-
yemek hazırlarken kedimin de yiyebileceği bir şey yere düştüğünde "bu senin payınmış" diyerek kabına koyardım, ki zaten çoğu zaman kabına koymama gerek bile kalmazdı. bir şeyler düşürürüm ümidi ile dibimden ayrılmazdı. tamam, itiraf ediyorum, bazen de bilerek düşürürdüm sırf o yesin diye. iki sene önce kedim öldüğünde onu apartmanımızın bahçesine gömdüm. şimdi yemek hazırlarken yere bir şey düştüğünde "bu senin payınmış" diyerek camdan, onu gömdüğüm yere atıyorum, en azından sokağımızın kedileri yesin onun payını diye.
erkeğin kadından hoşlandığını belli etme yolları
-
ilkokul: saç çekmek, kafasına top atmak
ortaokul: hoşlanılan kızın eteğini kaldırmaya çalışmak, kız sinirlenince sırıtmak
lise: derin ve anlamlı olması hedeflenen, ama klasik kesiş hareketinden öteye gidemeyen bakışlar
üniversite: ders notu istemek, beraber ders çalışmayı teklif etmek
ofis ortamı: iş çıkışı yemek yemeyi ya da bi şeyler içmeyi teklif etmek(artık yol yordam öğrenilmiş)
emeklilik: beraber parkta yürümeyi teklif etmek
*
1 temmuz 2016 adana'da canlı bomba paniği
ebru gündeş'in tarım bakanlığı'na 20 kere gitmesi
-
evde sığır baktığı için olabilir.
apple store rezaleti
-
cok sasirtici apple musterilerini aptal yerine koymus. bu bir ilk olmali.
bu tarz benim
-
2,5 yaşındaki kızımla şu şekilde bir diyalog yaşamama sebep olan program;
ben: bu programda ne oluyor?
kızım: ağlıyolar.
ben: neden?
kızım: elbise giyiyolar, ağlıyolar.
saniyelik salaklıklar
-
izmir konak meydanında saat kulesinin yanından geçerken saat sormak. parmağıyla kuleyi işaret etmekle yetinmişti herif.
starbucks bostancı
-
cumartesi sabahı erken bir saate "hadi moonstruck'a gidek" diye gittiğimiz, moonstruck'ın kapanıp yerine buranın açıldığını görünce üzülüp "e kahve içek bari" diye oturduğumuz yer..
sabah erken bir saat olduğu için bizden başka kimse yoktu. siparişimi verdim "iki latte, bi kek, bi çiizkeyk.." adımı sordu. ukala ekşici bir piç olduğum için "bi kişi var zaten" dedim. neyin peşindesin mına koyim?
siparişimi alıp masaya oturunca kasadaki çocuğun içime sokup çevirdiğini anladım:
http://i.imgur.com/u7czz.jpg
herif incici piç çıktı.
inşallah bir gün bütün starbucks senin olur. ışığın hiç sönmezin, yıldızın parlasın.
atalay filiz
-
dün brain games'in bi tekrar bölümünde katılımcılara önce antika bir kalem gösterildi ve bunun eisenstein'a ait olduğu söylendi. haliyle herkesin ilgisi daha bir arttı bunu öğrendikten sonra. sonra bir hırka gösterildi ve bunu da bütün katılımcılar ellerinde evirdi çevirdi ilgiyle. hatta sorulduğunda giymek, denemek isteyenler çıktı içlerinden. muhtemelen bu da çok mühim bir isme aittir düşüncesiyle. ama sonra söylendi ki bu hırka amerika'da büyük bir katliamın failine aitmiş. o hırkayı ilgiyle elinde evirip çevirenlerin suratı düştü, hırkayı parmak uçlarıyla tutmaya, hala denemek istiyor musunuz diye sorulunca yok kalsın bakışı fırlatmaya başladılar. neyse ki sonradan hırkayı gösteren bilim insanı hırka benim ehehe dedi de rahatladılar.
şimdi bunu niye anlattım ben? çünkü bu anlattığım normal olanı. bizim son bir kaç gündür şahit olduğumuz selfieler ise ciddi ciddi sosyologlar, psikologlar tarafından incelenmesi gereken vakalar. katilin birine çok normalmiş gibi ünlü muamelesi yapılması bence toplumun içinde bulunduğu sapkın halin bir yansımasından başka bir şey değil. işin kötüsü kimse bu durumu düzeltmek için uğraşmıyor, uğraşmayacak.
bu yüzden atalay filiz toplumu okumamız açısından muhteşem bir yardımcı oldu.