hesabın var mı? giriş yap

  • 20 metre önümde patladı. sigara içiyodum. 3 metre uçtum yere. ablamın aldığı saatte gitmiş. beynim sarsıntılı sadece kıl payı hayattayım.

    edit: biraz kendime geldim. evime geçtim şuan.
    işyerinin aşağısında sigara molasına çıktık bi abiyle. aklımın ucundan bile geçmezken hemen az ötemde büyük bir alev topu gördüm. bambanın basıncıyla yere düştüm hemen. gözlerim karardı. kulaklarım duymuyordu. beraber sigara içtiğimiz abi yerde şoktaydı. onu görünce kendime geldim. hadi kalk kaçalım burdan diyerek hemen ara sokağa daldık. kısa bi süre sonra geri geldim. etrafta parçalanmış etler duryordu. polislere içeri girmem lazım telefonum herşeyim orda, ailemi aramam lazım dedim. ama sokmadılar tabi. her yer tahliye olmaya başlayınca geldi eşyalarım.
    nedense çok etkilenmedim. alıştırıldık çünkü buna. ölmediğim için seviniyorum sadece. sanki ölen insanlar normalmiş gibi. az önce bana yol soran adam öldü belki de. ne garip demi. bombacının canı 10 adım daha atmak istemediği için hayattayım. işte bu kadar garip.

  • basit matematik.

    (bkz: bir milyon afgan erkek tehdidi)

    bir milyon "erkek" afgan. 18-30 yaş arası. yanlarında eşleri olmadan geldiler.

    bu kadar başı boş, işsiz, amaçsız erkeğin şehir merkezlerinde, kadınlara, küçük kızlara, bunları yapmaması mümkün mü sizce?

    bence artık bu ülkede hiçbir kadın güvende değil. "zaten değildi." şimdi bu bir milyon tacizci potansiyeli ile x100 kat daha güvende değil.

    bu tür haberler katlanarak artacak.

  • yine bir rezalet okuyacağız herhalde diye başlığa girdim ama hoca tamamen haklı. akşam saat 11'de beni yok yazmışsınız diye whatsapp'tan yazan öğrenciye ne diyeceksin başka? sanki acil bir durum olmuş. arkadaşın mı bu senin? git mail at derdini anlat, mesai saati içinde cevap verir elbet. insanların özel hayatına biraz saygı duyun ya, hakikaten hadsizlik bu.

    ülkede kişisel alana saygı olmadığından, biri atm'de ensenden nefesini verir, biri gecenin köründe saçma sapan iş için mesaj atar. az bile söylemiş hocan, git özür dile.

  • evvela işid'in allah belasını versin. lakin gazetedeki haberde şöyle bir şey dikkatimi çekti. "geçtiğimiz günlerde meydana gelen patlamada çok sayıda kişinin ölmesi üzerine petrol çıkarma işini profesyonellere devretme kararı alan..."

    lan, biz de o kadar maden çöktü, yüzlerce insan öldü. kimse en ufak bir karar almadı be. işid kadar yok muyuz amk?

  • şu an pek kimse farkında değil ama sonuçları acı olacaktır. beyler bayanlar hayırlı olsun. sgk'lıysanız ( ki emekli yada değil muhtemelen öylesiniz ) yarından itibaren doktor size bir ilaç yazdığınızda ecazenede şu durumla karşılaşacaksınız:

    eczacı size yüzde 30 ile yüzde yüz arasında ekstra bir ilaç katkı payı çıkaracak. çünkü sgk size bir ilaç yazılmışsa o ilaca eşdeğer ( eşdeğer olayı elbette pek çok ilaçta yalan ) ilaçlar içinde en ucuzunu size sözde bedava vermeyi teklif edecek.

    fark ödemek istemiyorsanız o sözüm ona eşdeğer ilacı alacaksınız ( doktorunuzun size yazdığı ilacı değil ), ha illa ben doktorun bana yazdığı ilacı istiyorum derseniz o zaman pamuk eller cebe.

    akp'nin sağlık kazıkları ndan en yenisi ve irisi bu.

    varsa merak eden sgk'nın bu uygulamayla yıllık olarak tasarruf (!) etmeyi planladığı paranın büyüklüğünü ( elbette sgk'nın tasarruf ettiği para siz değerli arkadaşlara girecek olandır ) o paranın miktarı yaklaşık:

    450 ile 500 milyon lira. ( yazı ile dörtyüzelli ile beşyüz milyon ).

    hayırlı olsun.

  • bi gün kendi kendine kalsa dili şişecek kişidir.muhabbet insanıdır, konuşmayı çok sever. hele ki "kendimleyim,iyi böyle" kişisiyle yaşıyorsa ekmek almaya yolla bakkalla muhabbete oturur,bi saat gelmez. evdeki,"anlatacak kayda değer bi şi yok ki" kişisi yüzünden kapıya tabak getiren komşuya sarar. onun için herşey anlatmaya değerdir. ona da anlatılsın ister. iyi bi dinleyicidir ama iyi bi polemikçidir de aynı zamanda. hatta konuyu derinleştirmek adına karşısındakini provoke etmek ve tansiyonu yükseltmekten kaçınmaz. konuyu içinden çıkılmaz hale sokup saatler boyu tartışılmasına zemin hazırlar. beraber yaşadığı "ana hatlarını ve ipuçlarını veriim boşlukları sen tamamla,beni yorma" kişisinin kişisel olarak onunla problemi olduğunu varsayar. bu yüzden "detay isteme benden, buz gibi soğurum senden" kişisinin her söylediğinden yanlış anlam çıkarıp kişisel alınganlıklar icad etmede üstad seviyesine çıkmıştır.
    ara ara yanındaki yöresindeki insanlarla ilgili -hele ki bunların içinde küçük bi çocuk varsa- kusturana kadar fotoğraf/vidyo paylaşma çılgınlığına girer. beğeni ve yorum aldıkça coşar. birisi onu durdurana kadar -ki bu yine ve hep-evdeki "benim çocuumun minnoşlukları başkasına şirin gelmiyo olabilir, biz bize dayatıldığında bezmiyor muyuz? " kişisi olur- kendi tarihini paylaşım ortamlarında sergiler. hatta hızını alamaz, kendisiyle veya ailesiyle alakasız insanların fotolarına geçiş yapar. "izin aldın mı ki? senin sosyal ortamlarına dahil edilmeye rızaları var mıydı bakalım?" diye sorduğunda ve hele ki "aynısını senin bacına, karına yapsalar..." simülasyonuna sokulduğunda kafasını duvarlara vuracak kadar pişman olur ama iş işten geçmiştir çoğunlukla. kalbinde kötülük yoktur, allah islâh etsindir.

  • "beyanname dijital ortamda metin baskıya gönderilirken bazı kaymalar olmuş, bir iki sayfa düşmüş."

    bu dijital ortam baya rüzgarlı oluyor, sayfalar uçuşabiliyor normal.