hesabın var mı? giriş yap

  • çin malı şampiyonlar ligi karşılaşması.

    - formalar, stadyum, futbol kötü
    -saati cl maç saati değil
    -rakip orta asya takımı
    -golü atan bilal kısa

    bu kadar kalitesizlik en son hangi cl maçında bir araya gelmişti hatırlamıyorum.

  • balon şişirmek, çamaşır suyuyla ev temizlemek, üst üste bir kutu kadar kibrit yakıp ilk çıkan kokuyu içe çekmek, kollarını iki yana açıp birkaç dakika boyunca dönmek, pencereden sarkmak, sabah gözü açar açmaz yataktan fırlamak, altı saat ve üzeri süre boyunca yerinden hiç kalkmadan ders çalışmak, uyumamak (ikinci günden sonra yaşanan kafa muazzam, dört günden sonrakini anlatmaya dilim varmaz), yastığa suratı gömüp nefes yettiğince çığlık atmak, yarım metre yükseklikten atlamak (min. x5 tekrar), salıncakta kafayı geri atarak sallanmak, kaydıraktan ters kaymak, yine parktaki o ellerle tutularak ilerlenen demir çubuklu şeyde dizlerini sıkıştırarak baş üstü durmak, uhu koklamak, çıkan yürüyen merdivende iniyormuş gibi durmak, hareket halindeki arabadan kafayı çıkarıp gözleri kapatmak, aşık olmak, iş makinası izlemek, taraftar kavgası olan ortamda bulunmak, otobüste çılgınlar gibi ağlayan üç yaşlarındaki çocuğun yanında oturmak, yeni doğan bir buzağının ve annesinin hareketlerini izlemek, üst üste iki demlik çayı tek başına içmek, aldatılmak, uzun zamandır görmediğin ve çok özlediğin birisine koşup hızla sarılmak, yanından geçen seçim otobüsünün şarkısına maruz kalmak... hepsinin sonunu garanti ediyorum. benden bu kadar. narkotik peşimde.

  • muhtemelen müyap tarafından kapattırılmıştır. fizy'nin engellenmesiyle aklım başıma geldi. hemen gidip bir sürü albüm alacağım.

  • her türlü zırvadan "işlem ücreti" diye paralarımızı tırtıklayan bankalardan birinin genel müdürünün yeni buluşu !

    yapı kredi bankası genel müdürü sanırım. bu sabah radyoda duydum.
    yaklaşık şöyle bişey:

    "bugün atmlerden para çekmek ücretsiz ama gelecekte bu ücretli olabilir, müşteriye verilen her hizmetin maliyeti var..."

    bak sen !

    o halde, ben sana hiç yük olmayayım güzel kardeşim...maliyetini artırmayayım, derhal ilişiğimi keseyim sizin grupla.

    yazının bundan sonrası genel olarak tüm finans ve banka şirketleri içindir sayın okur:

    siz, ne doymaz bişeysiniz ki

    istemediğim halde sms le kart borcunuz şu kadar diye mesaj gönderip, 50 kuruşluk sms için,
    ben de akbank kredi kart ekstreme baktım an itibariyle, gecikme bildirim ücreti 3,15 tl
    internet şubelerinden yapılan her işlem için,
    atmlerden kartsız çekilen paralar için,
    akla gelmeyen nice detaylar için
    2-3-5-10 lira gibi ücretlendirip çatır çatır cebimizden alıyorsunuz !

    --- tam bu arada not ----
    bir suser arkadaş uyardı : bu smslerin bankaya maliyeti 3 kuruş diye...
    yani kardeşim neymiş ?
    3 kuruşluk sms gönderirsin,
    vatandaştan 3,15 tl alırsın !

    bir koyup 105 almak yani !
    evet bu da bir entry konusu olsun.

    --- parantez kapa ----

    insanları borç sarmalına dolayıp, gelecek aylarını, yıllarını ipotekleyip, ödedikleri paranın her daim bir kısmını faiz adı altında yiyerek, dönem sonunda kocaman kocaman kârlar açıklamaya utanmıyorsunuz !

    bak sayın okur, öyle küçümseme...

    bir bankanın 10 milyon mudisi olsa,
    bunların yarısına, geciken kredi kart ödemesiyle ilgili bir sms gönderseler,

    olmaz ama mesela adedi 0,03 tl olan sms bu bankaya 300 bin tlye mal olur !

    peki bizim hesaba ne kadar geçiriyorlar ?
    sms le haber verme bedeli (ya da bunun gibi bişey) 3-5 tl !

    yani 5 milyon x 3 tl = 15 milyon tl !

    bir ayda sadece bir küçüçük detaydan, bankanın iç ettiği para !

    küçümsediğimiz bu 3 liralar, yıl sonunda utanmadan açıkladıkları ;

    "bak ! bankamız şu kadar milyar tl kâr etti ! işte bu kadar güvenilir, sağlam bankayız !"

    argümanının özetidir sayın okur.

    özetle önerim şudur:

    1. olabildiğince az bankayla hatta kişisel bişeyseniz (ne bileyim şirketlerin felan yoksa) tek bankayla çalışın

    böylece ay boyunca mali işlemleriniz daha büyük olacağından, bankaya karşı daha güçlü konumda olursunuz...
    şöyle ki,

    2000 tl kazanıyorsun, 5 bankadan kartın var. esasen bu bi maharet değil, yapmayın, almayın bu kadar kart.
    her birinden azar azar harcıyorsun.
    yıllık üyelik bedeli geçirmeye kalktıklarında "kapat hesabımı kardeşim !" dediğinde
    5'i birden pek ciddiye almayabilir.

    ama çalıştığın tek bankaya kapa kardeşim kartı, başka banka mı yok gider onunla çalışırım dersen tavuk gibi yolmazlar.

    2. küçük paraların peşine düşün !

    trilyonluk banka senin 50 kuruşunun, 3 liranın peşine düşüyorsa...cebindeki paranın peşindeyse, sen neden cebini korumayasın ?

    ne diyor banka genel müdürü ?

    "babamın oğlu musun ? masrafı ödersin !"

    bak seeen...

    salaklık etmeyin, bu bankalara 3 kuruş 5 kuruş paralarınızı kaptırmayın !

    bu arada bak sevgili uyanık genel müdür !
    sana buradan sesleniyorum:

    parayı biz çekerken değil, yatırırken ücret alırsan daha kısa zamanda daha çok kazanırsın !

    zîra insanımız genelde para çekmiyor atmden. yatırıyor...mütemadiyen kart borcu, fatura felan diye.
    üstelik parça parça yatırıyor.

    hesabın tamamını kapatamıyor gariban, maaşını aldıkça, oradan buradan buldukça gömüyor atmye.

    benden söylemesi doyumsuz kanka ! pardon banka !

  • son zamanlarda iyice sayısı artan, ve bundan daha da cesaret alıp yaptıkları şeyin yanlışlığını fark etmeyen kadındır. tanımadığı kadınlara ısrarla ve küstahça mesaj atan erkekleri tasvip etmiyorum. yaptıkları kesinlikle yanlış. ancak selam yazan, ya da bir şekilde sohbet açmaya çalışan her erkeği de kendi sosyal medya hesabından fotoğraf, isim-soyisim sansürlemeden ifşa eden kadınların yaptıkları daha da büyük bir suç bence. tanımadığın insanlardan mesaj almak istemiyorsan, mesaj alma özelliğini kapatırsın bu kadar basit. bu durumu resmen kendine bir meşgale haline getirmiş, her 3-4 saatte bir ifşa paylaşan kadınlar bile var.

    varan 1

    varan 2

    paylaşırken mesaj atanların isim ve fotoğraflarını ben sansürledim. hanımefendinin paylaşımında sansür yoktu onu da belirtmek istedim. insanı profeminist olup kadın haklarını savunmaktan caydıracaksınız bu gidişle.

    edit: kendisini 'yaptığınız şey çok yanlış.' diye uyardığımda da uzun bir mesajla bana çemkirdi. sanırım gerçekten bazı sorunları var, allah şifa versin.

    mission complet’edit’:
    bu paylaşımları yapan hanımefendi çok pişman olduğunu söyleyip, ifşa ettiği beyefendilerden özür diledi. sonra da hesabı dondurup bu diyarları terk etti. sözlüğün gücünü de bu olay ile birlikte tekrar görmüş olduk. hepinize teşekkür ederim, iyi ki varsınız. bunu yapan ya da yapmayı düşünenlere de iyi bir ders oldu sanırım.

  • "sağ çıksalar ne olacak" gibi korkunç bir cümlenin geçtiği, ne kadar lanet bir ülkede yaşadığımızın tekrar fark ettiren açıklamalar.

    "karaman’da su patlaması sonucu çöken ocakta mahsur kalan işçilerden mehmet bahar’ın eşi emiş bahar madenin kötü koşullarına ve yetkililerin umarsamazlığına isyan etti.

    isyanın gözyaşlarıyla anlatan emiş bahar, çalışma koşullarının kötülüğünü ve geçim sıkıntılarını belirterek "içeriden sağ çıksalar ne yapacağız? üç aydır bizi yedirdiler, bitirdiler. maaşlarını düzgün vermediler. elimizde yiyecek ekmek koymayıncaya kadar uğraştılar. şimdi de canlarını aldılar. sağ çıksalar ne olacak, çıkmasalar ne olacak? maaşlarını düzenli vermezlerdi. ekmeklerini ellerinden aldılar. servislerini ellerinden aldılar. güneyyurt'u yediler bitirdiler. güneyyurdu bitirdikleri gibi her tarafı bitirdiler"

    bizim halimiz ne olacak? bitirdiler bizi, bitirdiler. bugünü yarına atarlar, yarını öbür güne atarlar. üç aydır maaş yüzü görmeyiz. eller bayram yaptı, biz yapamadık, eller kurban kesti, biz kesemedik. bu darlığın bir bolluğu olurdu ama olmuyor işte, olmuyor. dün öğleden beri içeride sağ adam mı kalır? memuruz deyip gezerler. işçilerin sırtından memurlar... ama bunları süründürmeli. hepsini süründürmeli"

    video