hesabın var mı? giriş yap

  • valla mühendis gözüyle şöyle bir baktım iyi kötü tahminlerimi söylüyorum:

    -kesin olarak son kat, muhtemen de son 3 kat kaçak.
    -normalde bodrum, sığınak vs olması gereken ve görülebildiği kadarıyla şu anda dükkan olarak kullanılan bir bodruma sahip. (evden eve nakliyatı demiyorum onun da altı)
    -soldaki terasımsı diğer binayla bitişik nizam kısmı kaçak. dolayısıyla altındaki dükkan da kaçak.
    -dükkanın kaçak olan kısmını tek dükkan olarak büyütmek için kolon kiriş ortaya karışık dalınmıştır gibi tahminim var.

    gerçek tahminim orası da değil ama. görünen kadarıyla bahçe dahil komple altını oymuşlar binanın ve bahçe kadar bir bodrum yapmışlar. (bahçenin altında penceresi gözüküyor) . yani binanın altı ve bahçenin altı komple bodrum gibi sanki. muhtemelen projesinde olmayan ve bu büyütme nedeniyle genişleyen kiriş-döşeme açıklıkları zamanla ekstra katların bindirdiği yüklerle de deforme olmuş ve bina bodrum katın içine yutulmuş gibi inmiştir.

    edit: yıkılma anında gördüğüm kadarıyla problem gerçekten de burada gibi. zeminle bodrum arasındaki döşeme aşağı iniyor gibi gözüküyor. yani bodrum üstündeki bahsettiğim kirişlerden bir veya bir kaçının patlama olasılığı yüksek. yıkılma nedeni evden eve nakliyatın altındaki tabliyeyi taşıyan kirişlerin patlaması muhtemelen.

    edit 2: https://eksiup.com/8975049b2184 arkadaşımın uyarısıyla bunu da ekleyeyim . bu kapalı çıkma kirişleri duvarlardan daha ince. tüm katlarda da bu boyutlarla iş yaptıklarını düşünürsek binanın durumu pek iç açıcı değilmiş zaten.

    edit 3: https://eksiup.com/6f73cebb8653 anlattığım şeyin görseli.

    so guess what?

    aynı problemler yanındaki binada da var? hatta onun yanındakinde de. üzerinde maşallah yazandan bahsediyorum. hatta onda napacağız çatıyı canım diyip çatıyı da daire yapmış çok zeki müteahhit. peki bu bina gözden kaçtı ama yanındaki bina da bir problem var mı diye bakacak mıyız? tabi ki hayır dostum. bu binada biraz yalandan araştırma yaparız. yaşıyorsa projeciyi-müteahhiti göstermelik bir içeri alırız (ikisi de yaşamıyordur eminim binanın yaşını düşününce) ve sıradaki yıkılacak binayı bekleriz. bu binalar bu halleriyle bir kaç bin lira para yatırarak imarla barışmış bile olabilirler. sonuç olarak imar böyle bir şeydir. küs olmanın ne lüzümu var?

  • klâsik troll dezenformasyonlarından biridir.

    normalde troll başlığına yazmayı sevmem, ama yazalım.

    kendi verdikleri linkte görülüyor ki; şu anda 719 milyar dolar olduğu söylenen gsyih, 2014'te 940 milyar dolarmış.

    yani gsyih son 6 senede %25 düşmüş.

    2014'te 76 milyonken, şu anda 84 milyonuz. (o da kayıt dışı göçmenler hariç)

    yani düşüş kişi başına %30'un da üstünde. (12.368 dolardan 8.550 dolara düşmüş)

    adamlar son 6 senede bizi %30 fakirleştirmiş. adamların trolleri bile o kadar kalitesiz ki, ekonominin iyi gittiğini göstermek için bu veriyi paylaşıyorlar.

  • normal bir durumdur.

    kılık kıyafet özgürlüğü varsa bu sadece başörtüsü takanın özgürlüğü değildir.

    başörtülü öğretmene çocuğunu emanet edebiliyorsan kot giyene de halı saha ayakkabısı giyene de emanet edebilirsin.

    "ama o ayrı" diyemezsin. konu kılık kıyafet özgürlüğüyse bahsi geçen hiçbir şey ayrı değil.

  • birbirine benzeyen, bir cok insanin, hatta ana dili ingilizce olan bircoklarinin da, birbiri yerine kullandiklari bu iki ingilizce sozcugun aslinda farkli anlamlari oldugunu biliyor muydunuz? benim yillarca once cok unlu bir yazarin bir yazisi araciligi ile haberim olmustu (abd dogumlu olmasina ragmen bilmiyormus ta kitabini duzelten yayinevi gorevlilerinden ogrenmis) ama arastirmamistim. bir sure once ise ugrasip farki buldum. restrictive clause ve nonrestrictive clause denilen seyler var ve that'in restrictive olanlarla which'in ise (bir virgulden sonra) nonrestrictive olanlarla kullanilmasi gerekli aslinda. bunlar icin defining ve nondefining de deniyor. kolay hatirlamak icin soyle dusunun, eger bir cumlecik cumlenin butunlugu icin gerekliyse o zaman that kullanmak gerek. yok, o cumlecik olmadan da cumle anlamini tasiyabiliyorsa, o zaman which kullanmak gerek (yineleyerek, bir virgulden sonra). su orneklere bakin:

    dogs that bark scare me.
    dogs, which can be valuable pets, are expensive.

    birinci cumlede "that bark" olmadigi takdirde butun kopeklerden korktugum anlami cikar. oysa ben sadece havlayan kopeklerden korkuyorum. birinci cumle de bunu ifade ediyor. eger

    dogs, which bark, scare me

    diye soylense idi benim butun kopeklerden korktugum ama, bu arada, kopeklerin de havladiklari anlami cikacakti.

    ikinci cumlede ise kopeklerin pahali oldugu soyleniyor, kopeklerin degerli ev hayvanlari olabildikleri ise asil bilgiyi iletmeye katkisi olmayan bir ek bilgi ve aslinda gereksiz. eger birisi ozellikle degerli olabilen kopeklerin pahali oldugunu soylemek isteseydi o zaman

    dogs that can be valuable pets are expensive

    demesi gerekecekti. kisacasi, which ile eklenen bir cumlecik bir cesit "by the way" anlamina geliyor.

    yani soyle: birinci cumlede "that" denilince "havlayan kopekler beni korkuturlar" oluyor, "which" ile ise "kopekler ki havlarlar, beni korkuturlar" anlami cikiyor. ikinci cumlede ise "that" ile degerli ev hayvani olan kopeklerin pahali oldugu soyleniyor, halbuki "which" ile ise kopeklerin pahali oldugu ve degerli ev hayvani olabildikleri soyleniyor.

    bu yazdigimi hatirlamasaniz bile bir fark oldugunu hatirlayin yeter. gerisini, malum, arayarak kolayca bulabilirsiniz.

    meraklisi icin not: internet'te bir cok kaynak konuyu yukarida yazdigim gibi ifade ediyor. ancak bir yerde rastladigim bir aciklama bence daha makul ve gundelik kullanima da daha yakin. o da su: that yalnizca restrictive clause'lar icin kullaniliyor ve oncesinde virgule gerek yok. which nonrestrictive clause'lar ile kullanildiginda oncesinde (ve muhtemelen clause'in sonunda da) virgul olmasi gerekiyor. bunlari yukarida yazdim zaten. ote yandan, which'i de that gibi restrictive clause'lar icin kullanmak ta mumkun, ama o durumda bu clause'i virgulle ayirmamak gerek.

    tanim: var olan farklilik.

  • bir anlık gaza gelen bir adamın yer aldığı videodur. sokakta dans edince ooo çok modern, röveşata çekince sığır demek iki yüzlülük gibi sanki. balon kimseye çarpıp zarar veremeyeceğine göre bence problem yok. ayrıca pozisyon alış ve senkron süper de balonun yavaş ineceğini tahmin edememiş sanki.

    not: ayakkabının çıkacağını tahmin edemediğini varsayıyorum. ayakkabı birine denk gelse elbet zararlı olabilirdi.*

    edit: zeka ile ne alakası var arkadaş? türkiye'nin en iyi üniversitelerinden mezun, aylık geliri 7-8 bin bandında olan ve bir iddia uğruna şunu yapacak en az iki tane arkadaşım var.

    geç edit: bu entry adama sığır ve zeka seviyesi düşük diyen iki yazara itafen yazılmıştı. ikisi de yazdığını silmiş. bu arada düşündüm de ben bunu iddia olmadan da yaparım.

  • sayın cumhurbaşkanının kınadığım ifadesidir.
    bir ülkenin cumhurbaşkanının ülkenin teröristlerine saygın demesi kabul edilemezdir.*

  • boyle yazinca cok uydurma durdu da, hakkaten var boyle bir sey. izafiyet teorisinin garipliklerinden biri. barn and pole paradox diye geciyor ingilizcede.

    olay su: ahmet'in elinde 20 metrelik bir cubuk var, onunde de 10 metre uzunlugunda bir ahir var. ahirin iki ucunda acik birer kapi bulunuyor. ahmet cubugu yere paralel bir sekilde tutuyor, ahirin icinden kosarak gececek. ama isik hizinin yuzde doksani gibi bir hizla kosacak. faruk ahirin tepesinde oturuyor ve ahmet'i izliyor. simdi, izafiyet teorisine gore, ahmet (ve cubuk) isik hizinin yuzde doksani hizda ilerledigi icin, faruk cubugun uzunlugunu 20 metre degil, yaklasik 9 metre olarak goruyor (bkz: lorentz donusumleri). ahir da 10 metre uzunlukta olduguna gore, faruk'un bakis acisindan oyle bir an gelecek ki cubuk tamamen ahirin icine sigmis olacak. faruk isterse tam o anda ahirin iki kapisini birden kapatip cubugu icerde hapsedebilir.

    oysa ahmet'in bakis acisindan durum farkli. ahmet'e gore cubugun hizi sifir (cunku ahmet'le beraber hareket ediyor) ve uzunlugu 20 metre, ahir ise isik hizina yakin bir hizla kendisine yaklasiyor, ve uzunlugu 4,5 metre (lorentz donusumuyle kisalmis). yani cubugun herhangi bir anda ahira tamamen sigmasi mumkun degil.

    kim hakli? cubuk herhangi bir anda ahira sigdi mi sigmadi mi?

    problemi daha da belirgin kilmak icin sunu hayal edelim: faruk, cubugun tamamen ahirin icine girdigini gordugu anda iki kapiyi da bir anligina kapayip cubugu iceride hapsediyor, sonra kapilari hemen aciyor ki ahmet arka kapidan cikabilsin. yani faruk'a gore cubuk bir anligina ahirin icinde hapsoldu. ahmet'in acisindan olayin boyle gorunmesine imkan yok, cunku cubuk 20 metre, ahir ise 4,5 metre.

    problemin cozumu es zamanlilik denen mefhumda yatiyor. faruk, kendi bakis acisindan kapilari ayni anda kapatip cubugu bir anligina hapsetti, oysa ahmet'in bakis acisindan kapilar ayni anda kapanmiyor! cubuk daha arka kapiya varmadan arka kapi kapaniyor ve aciliyor, sonra cubugun onu o kapidan cikiyor, sonra cubugun arkasi (hala acik olan) on kapidan geciyor, ondan sonra on kapi kapaniyor ve aciliyor. boylece cubuk ahirin icinden problemsiz geciyor, ve hicbir anda ahirin icine tam olarak sigmiyor.

    demek ki faruk'un referans cercevesinde es zamanli olarak gerceklesen iki olay (on ve arka kapilarin kapanmasi), ahmet'in referans cercevesinde farkli zamanlarda gerceklesiyor. buna da es zamanliligin izafiyeti (relativity of simultaneity) deniyor.

    sorumuza geri donersek, kim hakli? cubuk ahira sigdi mi sigmadi mi? cevap: ikisi de hakli. faruk'a gore sigdi, ahmet'e gore sigmadi. "mutlak anlamda" cubugun ahira sigip sigmadigini sormak anlamsiz. gozlemcilerden bagimsiz evrensel bir koordinat sistemi yok cunku, her gozlemcinin kendi koordinat sistemi var.

    boyleyken boyle dostlar. daha fazlasi icin: http://en.wikipedia.org/wiki/barn-pole_paradox

    edit: bilim ve teknik dergisinden konuyla ilgili bir yazi: http://evrenbilimi.blogcu.com/…ma-paradoksu/3287625

    edit: faruk kapilari kapattiktan sonra hic acmasa ne olur sorusu pek cok kisinin aklina gelmis. ilgili wikipedia maddesinde ve yukaridaki bilim ve teknik yazisinda anlatilmis, kisaca ozet geceyim: faruk'un referans cercevesinde, 9 metrelik cubuk 10 metrelik ahirin icine tamamen girer, faruk ahirin iki kapisini ayni anda kapatir, cubuk arka kapiya carpar ve durur. carpmadan sonra cubuk yeterince elastik bir malzemeden yapildiysa carpismanin gucunu absorbe edip duragan uzunlugu olan 20 metreye donmeye calisir, ahirin giris kapisina iceriden dayanir ve iki kapi arasinda sikisip kalir. ahmet'in referans cercevesinde, 20 metrelik cubuk 4,5 metrelik ahirin on kapisindan gecer, sonra arka kapi kapanir, sonra cubugun onu arka kapiya carpar ve durur, carpmanin etkisi cubugun arkasina yayilincaya kadar (maksimum isik hiziyla yayilabilir) cubugun arkasi hicbir sey olmamis gibi yoluna devam eder, cubuk buzuldukce buzulur ve arkasi (hala acik olan) on kapidan iceri girer, sonra on kapi kapanir. cubuk yeterince elastik ise carpismanin gucunu absorbe edip 20 metrelik duragan uzunluguna donmeye calisir, on kapiya iceriden dayanir ve iki kapi arasinda sikisip kalir. carpisma bittikten sonra hem faruk hem ahmet ayni seyi gorur: 10 metreye buzulmus ve iki kapi arasinda sikisip kalmis bir cubuk. tabii pratikte boyle bir carpismanin gucunu ne ahir kapisi ne de cubuk absorbe edebilir, muhtemelen ikisi de bin parcaya ayrilip tuz buz olur.