hesabın var mı? giriş yap

  • birol güven'in pollyannavari öğüdüdür. şunu demiş:

    ''üniversite bitince iş bulacağınızı düşünmeyin. bulamayabilirisiniz.

    iş meselesini öğrencilik yıllarında çözün. öyle bir öğrencilik yılları geçirin ki mezun olunca işiniz hazır olsun.

    eğer fırsat gelirse okulu bırakıp işe girin. okulu nasıl olsa bir gün bitirirsiniz.''

    link

    birol sanırım türkiye gerçeklerinden habersiz. çocuklar duymasını 20 yıldır ülkeye kakalayabilen bir vatandaş olarak plazasında çayını yudumlarken ülkenin içinde bulunduğu durumu pek çözemiyor.

    yanına gidip iş talep ettiğinizde sizi kovacak adamlar gençlere kanaat önderi rolüne soyunuyor ya, çıldırmamak elde değil.

  • 2016'da henry cavill, batman v superman filminin tanıtımı için times meydanında içine superman tshirti giymiş bir şekilde bir müddet vakit geçirdi. lakin, kimse onun henry cavill olduğunu dahi anlamadı.

    bu meselenin birkaç cevabı var. en teknik olanı, clark kent'in kriptonit malzeme bulunan gözlüğünün karşıdaki insanlar üzerinde yarattığı etki yüzünden, insanların onun superman olduğunu fark edememesi. bu etki, eski filmlerde de kullanıldı. clark bir şey itiraf etmek istediği zaman gözlüğünü çıkartırdı, lois de bir an afallar ama gözlük takılınca iş eskiye dönerdi. en yakın zamanda da gözlüklerin göz rengini değiştiren özellikleri olduğu meydana çıktı.

    görsel

    işin diğer boyutları ise psikolojik, fizyolojik, sosyolojik etmenlerle alakalı. insanlar superman'i zaten kal-el olarak biliyor. üçüncü bir kimliği olduğunu düşünmüyorlar. iron man'in tony stark dışında başka bir kimliği daha olsa, alayımız şaşırmaz mıyız? fazlasıyla hem de. üstelik, insanlar kal-el'i zeus gibi thor gibi bir varlık olarak görüyorlar. yaşantısını uzayda ya da dünyada özel bir yerde sanıyorlar. yani, üstteki videoda olduğu gibi normal hayatta yanlarında hiç beklemiyorlar.

    yakın çevresi kısmına gelince, clark'ın bu insanlara karşı hiçbir falsosu da olmuyor. hatta bazı çizgiromanlarda clark'ın yüz kaslarını bile bir miktar değiştirdiği, superman'in fotoğraf çekilirken de farklı bir şekilde yüzünü oynattığı geçmektedir. ayrıca, clark kent aynı zamanda martha ve jonathan kent'in oğlu olarak büyümüş, ufak bir kasabada bir çevresi olan bir çocuk. smallville diye dizisini bile yaptılar. yani, bildiğin geçmişi dünyada olan sıradan bir insan var clark olarak.

    yüz farklı, üstünde etki yapan kocaman bir gözlük, saçlar farklı, duruşu kambur, oldukça sakar, günlük mesai ile hayatını yaşamaya çalışan gazeteci bir adam. küçüklüğünden itibaren de hayatı belli. geçmişini birisi araştırsa okulu, kayıtları dahil her şeyi meydanda. başkasının hayatını almamış. maaşını bile bruce wayne veriyor. bu adamın aynı zamanda kal-el olduğunu düşünmek, superman gibi sağa sola uçtuğunu, dünyayı kurtardığına ihtimal vermek zaten pek mümkün olmuyor.

  • uzun yazıcam goygoysa goygoy..

    bu derneğin üyelerinin geçmişinde dersanelerde, etütlerde akşam vakti florasana maruz kalma depresyonu geçirmiş olma ihtimali yüksektir. yok teğet kiriş, yok iç açı, huop burdan hayali çizgi çekiyoruz, aha ikizkenar üşgen çıkıyor..

    hava kararmış beşte.. saat olmuş yedi.. tepede beyaz lamba, ortada beyaz tahta, duvarlar beyaz, hocanın önlüğü beyaz, öndeki melisin sütyeni beyaz.. ulan sanki ariel ultra reklamı çekiyoz ak..

    o yüzden üniversitede beyaz ışık zaafımı bildiğimden sarı ışığa yöneldim. ibne de olabilirdim. hafif atlattık yani. hep ergenliğin bokları bunlar.. velhasıl ders çalışma ortamı geniş olacak bi kere, ben final zamanları salona el koyardım. ayrıca ışık faktörü çok önemli. kuvvetli sarı ışık benim tercihimdi, bursa gazcılar caddesindeki elektrikçilerde 200w akkor lamba gördüm geçerken, dedim aha bu işte.. dükkandaki çırak abi camiye mi alıyosun dediydi.. bi de manavlar takıyomuş bunlardan tezgaha. he he dedim 3 tane aldım evdeki avizeye. linktekiler:

    http://turkish.alibaba.com/…nt-bulb-1163582438.html

    eve gelince uyandım ki ya bu ampuller diğerlerin iki misli boyutta, bildiğin ayı taşşağı kadar.. tavandaki avizeye bıraktım takmayı, ucu bile girmiyor. neyse taşları sök avizenin demirleri kes, valideden bi araba laf ye.. ama kararlı olmak ve yapmak esastır. gören sanki ali sami yen'e ışıklandırma kuruyor zanneder..

    salon 6x5.5 ebatlarında büyük değil, 3x200 lük lambaları da takınca ağır mı gelecek diye merak ediyordum. o ilk deneme anını hatırlıyorum hala .. ikili anahtarı aynı anda basınca tuhaf bir şey oldu, tarif etmek zor. her yer böyle yanıyor gibi, koltuklar, halılar.. acayip bir cayır cayır hissi yani.. (bkz: yanıyosun fuat abi)

    o lambaları vize-final dönemi gelince takıp, bitince çıkarmak artık ritüel mi desem, totem mi desem saçma salak şeyler hakkaten. ama kendini iyi hissediyorsun önemli olan bu. o üç lamba adamı fakülte birincisi* yapıyor icabında.. isteyen denesin.. elektrik faturası yaz okulu parasından az gelir, ha yoksa aynı dersten beraber kalıp manitayı boş eve atacaksan, o zaman da bu lambayı duvara yansıtacaksın bir sistemle.. artık masa lambasını mı ters tutarsın, ikea dan mı bulursun o sana kalmış. sıfır gölge, güçlü yansıma..
    bebek gibi ciltler.. 5 bira atsan o şekil hatunu göremezsin. yani içkiden de tasarruf ettiriyor..

    hani yiğit buluta ampülü savun deseler benim burda yaptığım kadar yapamaz. valla bu ampul başka diyelim. laf salatasını keselim.

  • yusufcuğun çırpınışıdır.

    islamcılara teşekkür borçluyum. muhafazakar kökten gelen ve bir zamanlar sizin gibi dinci çomar olan benim bile dinden çıkmama neden oldunuz. o bataklıktan kurtuldum. ağlamaya devam edin. azalarak biteceksiniz.

  • bazen bir dilencinin isyanı ile tetiklenen farkına varma anlarıdır.

    üzerinden yıllar geçmesine rağmen unutamadığım, her hatırladığımda içimi burkan yaşlı amcanın isyanı da bunlardan biridir. ankara'da, şu anda neresinde olduğunu hatırlamadığım bir bölgede sıra sıra dizilmiş, gelenlerden para dilenen, ve bu işi mecburiyetten değil de meslek olarak yaptığı çok belli olan, kucağında bebekli kadınların arasında, kaldırıma çökmüş, umutsuzca insanların yüzüne bakan, kucaktaki bebek faktöründen dolayı bütün sadakaları kadınlar aldığı için eli boş, havada kala kalan amca sonunda dayanamayıp, yorgun sesiyle "ben de insanım, bana da verin" diye isyan etmişti. kadınlar yüzsüzce kikirdeyerek adamdan biraz uzaklaşıp ona da dilenme alanı açmışlardı, ama insanlar daha amcanın yakınına bile gelemeden önlerine atlayıp rahatsız edici bir şekilde dilendikleri için insanlar yardım edecekleri varsa bile vazgeçiyordu veya sadakalarını bu kadınlara verip hızla uzaklaşıyordu. zaten hayatta kalabilmek için dilenmek zorunda kalacak kadar düşmüş bu adamın, yetmiyormuş gibi bir de profesyonel dilencilerle baş etmek zorunda kalması adaletsizliğin vücut bulmuş haliydi gözümde.

  • teruzorlar genel kanının aksine dinozorlardan ayrı bir hayvan grubudur. "teruzorlar" sürüngenler sınıfında bir takımken, "dinozorlar" yine sürüngenler sınıfında "kuş kalçalı dinozorlar" ve "kertenkele kalçalı dinozorlar" takımlarını kapsayan bir üst takımdır. bu iki dinozor takımında ise uçabilen bir tür yoktur. uçabilen bütün sürüngenler taksonomik olarak teruzor takımında toplanırlar. ayrıca türkçe kaynaklarda hem teruzor hem de pterozor kelimesi aynı anlamda kullanılır. sözlükte 2 farklı başlık olarak açılmış.

  • umarım aradıkları yardımcı doçenti seçmekte fazla zorlanmazlar. çünkü adayda aradıkları "halk otobüsü şoförlerinin sigara içmeleri durumları ve bağımlılığı konusunda çalışma yapmış olanlar" şartını yerine getirmiş yüzlerce insan var memlekette. ben olsam eşgal de belirtirdim.

  • sevgili dostum bazen hepimiz ufak depresif durumlara girebiliyoruz bu son derece normal ve insan olmamızın bir gereği. burada mesele böyle bir duruma girdiğimiz anda hemen gerekenleri yaparak bu durumdan bir an önce çıkmaya çalışmak çünkü bu tür şeylerin kar topu gibi büyüyüp daha ciddi durumlara dönüşme riskim vardır. bir de ufak ek burada bahsettiğim mesele minik ufak depresif durumlardır majör depresyon durumlarında mutlaka ama mutlaka bir uzmana danışmanız lazımdır ama tabi tavsiyelerim size fayda verecektir.

    1) fiziksel aktivite: yürüyüş yapmak, koşmak veya ağırlık basmak veya kıran kırana maç yapmak gibi fiziksel aktiviteler, endorfin salınımını artırarak ruh halini iyileştirebilir. düzenli egzersiz, genel anlamda ruh sağlığını destekler ve stres seviyelerini azaltır. egzersiz yapmak aynı zamanda zihni meşgul eder ve negatif düşüncelerden uzaklaşmaya yardımcı olur. yani dostum yıllardır dilimde tüy bitti ama spor hem bedenin hem zihnin sağlığı için olmazsa olmazdır. aynen yemek gibi su gibi temel bir ihtiyacındır hem de teknolojinin herkesi oturduğu yerde patates gibi yaşayan zombilere veya pillere dönüştürmeye başladığı günümüzde. ne yap et mutlaka hareket et zaten büyük ihtimal hafif depresif durumunda hareketsizlikten kaynaklanıyor.

    2) sosyal etkileşim: arkadaşlarınla veya ailenle vakit geçirmek, yalnızlık hissini azaltır ve duygusal destek sağlar. bazen sadece birinin seni dinlemesi bile kendini daha iyi hissetmene yardımcı olabilir. insanlarla yüz yüze görüşmek mümkün değilse, telefon veya görüntülü aramalar da faydalı olabilir. insan insanın zehrini alır derler çok ilim dolu bir laftır. kendini depresif ve düşük modlu hissettiğin zaman kendini eve kapatıp duvarlara bakıp efkarlanmak sana iyi bir fikir gibi gelebilir ama bu fikre karşı koy tam tersine sosyalleş dostum sosyalleş. yalnız kurtlar depresif kurtlardır.

    3) yaratıcı faaliyetler: sanat yapmak, müzik dinlemek veya yazı yazmak gibi yaratıcı etkinlikler duygusal ifade biçimleri olarak işlev görebilir. bu tür faaliyetler sıkıntılarını işlemene ve duygularını dışa vurmana yardımcı olabilir, böylece içinde biriken negatif duyguları azaltırsın dostum. her tür yaratıcı üretici faaliyet sana iyi gelir. otur bir deftere düşüncelerini yaz, puzzle yap , ufak da olsa bir enstürman çalmayı öğren. kısacası üret dostum üret.

    4) doğa ile zaman geçirme: bak arkadaşım doğada zaman geçirmek, stres azaltıcı etkiler sağlar ve ruh halini iyileştirebilir. bir parka gitmek, ormanlık bir alanda yürüyüş yapmak veya sadece bir bahçede oturmak bile fark yaratabilir. doğal ortamlar, zihinsel yorgunluğu azaltır ve pozitif duyguları artırır. hepimiz doğadan kopartıldık ve şehirlerimizin beton yığını hali ortada. çalışma ortamları duygusuz beton yığınların evler desen betondan tavuk kümesleri. yeşil alanlar yok ediliyor. ama tüm bunlara rağmen kafasına koyan kendisini yeşille veya maviyle buluşturmanın yolunu bulur.

    5) uyku düzeni: iyi bir gece uykusu, hem fiziksel hem de zihinsel sağlık için çok önemlidir. depresif hissettiğinde uyku düzenini korumak zor olabilir, ama düzenli uyku saatleri belirlemek ve yatmadan önce rahatlatıcı bir rutin uygulamak (örneğin, kitap okumak veya meditasyon yapmak) uyku kaliteni artırabilir. uyku meselesinde dikkat ettiğim şey nerede bir depresif negatif insan görsem mutlaka gece kuşlarından oluyor. normal insan uyuma saatlerinde yat uyu dostum. o çok önemsediğin şeylere sabahta bakarsın. burada en büyük savunma hocam ben gece saatlerinde kafa dinliyorum oluyor dostum o kafan uykusuz kalırsan dinlenmez ve gündüzleri çok daha fazla sorun çıkarır.

    bonus: kendini iyi hissetmek için hedefli olman lazım ve sana iyi gelecek bilgileri öğrenip hayatına uygulaman gerekiyor. bu sebeple sana içinde kendini geliştireceğin onlarca video bulunan kanalımı öneriyorum orada çok daha detaylı şekilde sana iyi gelecek bir çok meseleyi anlattım. kanala git bir incele bir kaç video izle sana iyi gelirse abone ol ama daha önemlisi bir videoyu bile olsa yaşamına uygula.

    işte kanal

    https://www.youtube.com/aydinserdarkuru

    sevgilerimle