hesabın var mı? giriş yap

  • üzerinde pek düşünülmez ama bu gerçektir. çünkü bir yavşağı astronot yapmazlar. astronot olduktan sonra yavşaklaşanlara da anında yol verirler. böyledir bu. şansı yaver giden bir yavşak her şey olabilir. polis olur, hakim olur, hatta bakan, başbakan bile olur. ama bir yavşak asla astronot olamaz. pilot da olur mesela. ama yörüngeye çıkacak adam yavşak olamaz.

    2003 yılında, astronot olmaya çok yaklaşmıştım. ama olmadı. seçmeleri geçemeyince, astronotluğun kitabını yazmış olan babam hemen sordu; bi yavşaklığını mı gördüler? hayır, dedim babama, 29 cm ile boydan kaybettim. "neyse, yavşaklık nedeniyle elenmekten iyidir." diyerek teselli etti beni...

  • kütüphanesinde yüzlerce batman çizgi romanı bulunan, dijital olarak çok daha fazlasını okumuş biri olarak söylüyorum; robert pattinson fiziksel olarak ne bruce wayne kimliğiyle ne de batman kimliğiyle uyumlu.

    2008'de bruce wayne "öldüğünde" (aslında zamanda kaybolduğunda) dick grayson birkaç yıl batman kimliğini üstlenmişti, eğer fiziksel açıdan birine benzetmek gerekirse ona benzetebilirim. bununla beraber batman kostümlü hali biraz da batman'in alternatif bir köken hikayesi olan earth one halini andırıyor. orada da yeni batman olmuş, batman kostümünü tam üzerinde ağırlığıyla taşıyamayan bir bruce wayne vardı.

    dick grayson batman 1

    dick grayson batman 2

    batman earth one

    "batman'in gençliğini anlatıyor o yüzden bruce wayne tıfılize" denebilir ancak batman'in köken hikayelerindeki bruce wayne'in de robert pattinson'la alakası yok. burada kaslı ve iri olmaktan bahsetmiyorum tabii ki, batman'in olayı kas gücü kadar hız ve çevikliktir. o yüzden zaten kas yığını bir batman beklemeye gerek yok, ama bruce wayne'in heybeti, ağırlığı robert pattinson'da yok.

    ancaaak, gelelim madalyonun öteki tarafına.

    bunların hiçbiri önemli olmayabilir. warner bros, disney'in formülünü tutturamayınca dc karakterleri ile farklı ve deneysel işlere girmeye başladı ve ben bundan çok şikayetçi değilim açıkçası. örnek vermek gerekirse joaquin phoenix'in the joker filmi de orijinal batman mitolojisinden tamamen uzaktı. ne hikaye tutuyordu ne de filmdeki joker fiziksel olarak alışıldık joker'e benziyordu. ama bir çizgi roman uyarlamasında gördüğümüz gelmiş geçmiş en iyi performanslardan birine ve mükemmel bir filme şahit olduk.

    zaten beyazperdede batman'i defalarca izledik, joker'i de izlemiştik. dolayısıyla böyle farklı yorumlamaları, ortaya kaliteli bir iş konulduğu takdirde, reddetmeye gerek yok. çizgi romanlardan "paralel evrenler" konseptine aşinayız, dc bunu sinemada da uyguluyor şu an. matt reeves planet of the apes ile ortaya başarılı işler koyabileceğini ispatlamış bir yönetmen ki hangover'ın yönetmeni joker'le ağzımızı açık bıraktıysa matt reeves'e de biraz güvenebiliriz. robert pattinson da parlak vampirden bu yana çok yol katetti.

    tek şikayetim matt reeves'in batman'i için dc sinema evreninin terk edilmesi ve yine solo evrenlere dönülmesi olurdu ama son haberler bunun olmayacağını gösteriyor. dolayısıyla alternatif ve özgün bir batman yorumlaması görmenin kimseye zararı olmaz. ortaya iyi iş çıkarsa ne güzel, kötü iş çıkarsa yokmuş gibi davranırız.

  • bir gun bir daha hic acilmamasina kitlenecek. böyle dügmük olacak. 5 cm ilerleyemicek kimse. herkes kornaya abanicak. oyle bir ses cikacak ki uzaydan duyulacak. komşu illerden yardima kosacaklar ama hicbir sekilde istanbula giris olamayacak. ınsanlar havayoluyla kurtarilacak. trafikte kalanlara helikopterden ekmek ve su atilacak.

  • sevgiliye gönderilen mesajın bir iki saniye sonrasında, zııırrrr... cep telefonu çalar. baba aramaktadır.

    -alo kizim,
    - aaaa.. babacim nasilsin?
    - ben iyiyimde, sen iyimisin?
    - evet iyiyim, biraz ateşim var sadece, üşüttüm heralde.
    - belli ateşinin olduğu.
    - nasıl yani, sesimdenmi anladın?
    - hayır gönderdiğin mesajdan anladım...
    - anlamadım, ne mesajı baba?
    - az önce gönderdiğin, "seni çok özledim, suanda keşke yanımda olsaydın, sabaha kadar öpüşürdük" mesajı.
    - neeeeeeeeee.....
    - yaaaaa....
    - şey, ben, eeeee... aaa baba kapı çalıyo galiba, şey ben seni sonra ararım...
    - yok yok gerek yok, ben geliyorum zaten şimdi....

  • bu adam ya da kadın;

    ortak bir hobinin paydasında buluşup, yıllardır kurduğun hayallerine baş rol olmayabilir.

    senin yerken mutluluktan gözünü yaşartan balığı, ağzına sürmeyebilir.

    tuttuğun takımı tutmayabilir.

    en sevdiğin filmi hiç izlememiş, en sevdiğin kitabı hiç koklamamış, en sevdiğin şarkıda hiç göz yaşı dökmemiş olabilir.

    aynı dili bile konuşmuyor olabilir.

    senin ak dediğine o kara bile diyebilir.

    ama günün sonunda, sana sarıldığında içinde yılların kırdığı ne varsa iyileştiriyor ise , dünyanın en güzel ipeğini onun teninde, en güzel kokusunu onun boynunda buluyorsan, evlenmek için geçerli ve güzel nedenin var gibi.

    " senin bir yönün var, orada durur yaşarım"
    (bkz: turgut uyar)

  • artık kullanmadığım bir spor aletini 800 liraya ilana koydum. elemanın biri “abim, canım abim 500 olsun hemen gelip alayım” diye mesaj attı. ben, o fiyata olmaz ama 750 olsun dedim. arkadaş başladı yok sakatlık geçiren birine alacaklarmış arkadaşlarıyla da, parayı çıkaramıyorlarmış da, sevaba girermişim de. neyse o biraz çıktı ben biraz indim anlaştık.

    abim gelecek almaya dedi. numaramı istedi. sözde abisi aradı beni aletin ebatlarını sordu. sedan arabaya sığar mı? yoksa babamın arabasıyla geleyim dedi, sığar dedim. buluşma yerine c serisi mercedes ile geldi. abi bakalım sığmazsa pederin x5 i alıp geleyim dedi. neyse bir şekilde sığdırdık, aldı gitti. ben de salaklığıma gülüp el salladım arkasından.

  • erteledikleri vakit zaman ayarlı ekonomi bombaları ellerinde patlar. bilakis bu ekonomi bombalarıyla maraş yıkımını yeni hükümete bırakmak için sabırsızlanıyorlar. yani olmayacak erteleme..

    sonra belki erdoğanı değil ama bu zihniyettekileri dezenformasyon yapıp yeni hükümet başarısızmış algısı yapmaya çalışırken göreceğiz. tabi mamaları kesilince ne kadar dayanırlar bilemiyorum..

  • evet. ben deniz'den 4 yaş büyüğüm. akrabamız olur.

    edit : yaşlılıktan olacak ; bir mesajı cevaplarken nasıl oldu bilmiyorum entry olarak çıktı.

  • fatih eminönü’nde, baklava ve tatlı üreticileri derneği'nin düzenlediği 'baklava festivali'nde vatandaşlara 3 ton baklava dağıtıması sonucu oluşan görüntülerdir. dağıtım sırasında baklava almak için birbiriyle yarışan vatandaşlar, beyin görmüş zombi gibi baklavaları talan etmekte ve ortaya şu iğrenç görüntüler çıkmaktadır. yazıktır, kişiliksiz ve görgüsüzlükte dünya liderliğine oynamaktayız.
    (bkz: başkaları adına utanmak)

  • sözlükte bu kadar babası belli olmayan öğretmen düşmanı varken oraya 2000 lira maaş alıyorum diye yazsan bile az demezler hocam. yeterli derler. başka bir iş yap derler. derler de derler ama evet az alıyormuşsunuz demezler.