hesabın var mı? giriş yap

  • chandrasekhar limiti, kararlı bir beyaz cüce için sahip olabileceği maksimum kütle değerini belirtir. 1930’ta bu limiti öngören hindistanlı astrofizikçi subrahmanyan chandrasekhar’ın ismiyle anılmaktadır. anakol yıldızlarındaki gibi kütleçekimsel çökmeye karşı kuvvet oluşturan ısısal basınçtan farklı olarak beyaz cücelerde bu karşı kuvvet, başlıca olarak elektron yozlaşma basıncı ile sağlanır. chandrasekhar limitinin üzerindeki kütlelerde olan bir yıldız çekirdeğindeki elektron yozlaşma basıncı, yıldızın kendi kütleçekimsel etkilerine karşı koyabilmek için yetersiz kalır. bunun sonucunda bu limitin üzerindeki kütlelere sahip olacak olan yıldız çekirdeği süregelen kütleçekimsel çökme nedeniyle farklı bir yıldızıl artığa; bir nötron yıldızına veya kara deliğe dönüşür. bu limitin altındaki kütlelerde ise kararlı beyaz cüceler olacaktırlar.
    limitin günümüzde kabul gören değeri 1.44 *güneş kütlesi (2.864 * 10^30 kg) kadardır.

  • kız sizinle zor bi durumunu paylaşmış, fikir almak istemiş, belli ki sizin kadar insan içinde değil, paylaşacak fazla insan yok etrafında, yaşça da küçük... sizin verdiğiniz tepkilere bak. yok imla yok bilmem ne.

    az biraz insan olun be. azıcık.

    inanmadıysanız, ciddi bulmadıysanız da "ya gerçektir falan" deyip başka bir başlığa gidiverin, zor değil. bir fikriniz varsa da insan gibi entry girin, yardımcı olun.

    birine yardım etmek iyidir, insan olduğunuzu, yaşadığınızı hissedersiniz.

  • kendisiyle şöyle bir anım var. yıllar önce arkadaşlarla bodrum'a gitmiştik marinada gezerken kıyıya demirlemiş bir yatta kendisini görmüştük.

    uzanmış güneşleniyor. ama nasıl vamp bir kadın, nasıl bir aurası var anlatamam. o zamanlar ekranda en sık görüldüğü dönemler biz de sivilceli ergenleriz bunun da etkisiyle ona hayran hayran bakmaya başladık.

    her halde öküzün trene baktığı gibi bakmış olmalıyız ki
    -çocuklar hafızanıza yeteri kadar kaydettiyseniz bırakın da güneşin keyfini çıkarayım dönüşte tekrar bakarsınız demiş, ardından da o müthiş kahkahasını atmıştı. bunun üzerine biz kafalar önde jet hızıyla ortamdan uzamıştık. azarlamadan, hakaret etmeden, esprili bir dille rahatsız olduğunu belirtmesini takdir etmiştik.

    bende her zaman dobra, eğlenmesini bilen, hayattan zevk alan, kafasına göre yaşayan bir insan imajı çizmişti. ışıklar içinde uyusun.

  • ege (4,5 yaş) öğle uykusu zamanını geciktirmek için her şeyi yapmaya hazır.

    ege: anne çişim var.
    romica: tamam git yap.
    ege: anne süt verir misin?
    romica: tamam.
    ege: anne madagaskar'ı açar mısın?
    romica: açtım.
    ege: yok ben nemo izleyecektim.
    romica: peki.
    (istekler karşılandıkça taleplerin ardı arkası kesilmez...)
    ege: anne kalkıp oynayabilir miyim?
    romica: olmaz.
    ege: lütfen anne, azıcık, minicik oynayacağım.
    romica: ı-ıh!
    ege: karınca kadar oynayacağım.
    romica: hayır.
    ege: karınca yavrusu kadar?
    romica: olmaz dedim.
    ege: karınca yarusunun ayağının izi kadar?
    romica: ege!!!
    ege: ya! karınca yavrusunun ayağının izinden daha küçük nasıl oynayabilirim!
    romica: yat çabuk!
    ege: karınca yavrusunun ayak izinin gölgesi kadar?
    romica: la havle!

  • belçika'nın anvers şehrinde akıllı telefon bağımlıları için yapılmış özel yollara verilmiş isim.

    o yollar ise şöyle;

    yakında tüm dünyada kullanılması gereken bir projedir bence. telefonda bir şeyler yazarken ya da bakınırken önümüze çıkan insanları göremiyoruz. sonucu kırılmış telefonlar, gereksiz yere insanlarla tarışmaya girme vs... telefonlara bakmayı engellemek mümkün olmadığına göre böyle alanlar yaratmak çok daha akıllıca.

    ablam telefona bakarken yoldan sapmış

  • geç? kime göre neye göre geç sen bana onu söyle hele.

    haftanın 2 günü hastanede nöbetçi olan bir sağlıkçıyım belki. belki gece çalışan bir özel güvenlik işçisiyim. barmenim, ikinci öğretim okuyan bir öğrenciyim belki.
    gecenin bir saatinde rahatsızlanan akrabamın, arkadaşımın yanına sırf cebimde taksi parası olmadığı için gidemedim belki hatta.
    hepsini geçtim, sikimin keyfine göre barlarda demleniyorum, sürtüyorum sana ne lan?
    kamu hizmetlerini senin mesai saatlerine, komşu/akraba gezmelerine göre mi ayarlamak zorundayız? normal olmanın kıstası senin uyku düzenine göre mi belirleniyor a benim kınalı cahilim?

    işini gücünü yahut keyfini geceye göre düzenlemiş bir insan elbet otobüs seferi isteyecek o ''geç'' saatlerde.

  • bence dolar, zarar, kredi falan hikaye. malum şahıs bu ülkeden nefret ediyor. midesi bulanıyor. tek sevdiği içinden geldiği arap milliyetçiliği. vatanı son taşınmazına kadar arap ülkelerine peşkeş çekmek için elinden geleni yapıyor. çünklü iğreniyor türkiye isminden, türk isminden. arap kardeşleri için her şeyi yapar.

  • tamamı, "hanım 3 saattir ağlıyor, kendisi alman ama hiç burayı terk edesi yok" olan bir gurbetçi sözü.

    video: https://twitter.com/…ber/status/1425828266737168389

    hanımını da al gel kardeşim buraya o zaman. madem kendisi alman olmasına rağmen türkiye'de yaşamak için ağlıyor, yerleş buraya o zaman. o bindiğin mercedes s500'ü orada satıp aynı paraya burada bir tane fiat egea al bindir hanımını da göreyim seni. bakalım kaç gün dayanabiliyor enflasyona, mültecilere, teröre, kaosa, hukuk darbelerine vb.?

  • sanırım ciddi bir eleştiri vakti. şudur komik olan:
    - kemal sunal, devrinde değinilemeyen birçok konuya değinmiş, birçok tabuyu yıkmıştır. tabi sadece kendi değil; bu işi adile naşit, şener şen, ilyas salman, münir özkul gibi oyuncularla yapmıştır.
    - kemal sunal, dönemin kara mizah anlayışının bir yansımasıdır. biraz bilgi sahibi iseniz, anlarsınız ki o dönemde laf atılamayan her yere ufak ufak göndermeler yapmıştır. o saf ve dünyalar güzeli gülüşünün* altında hep bir hınzır yan vardır. bunu, kemal sunal'ı seven herkes çok iyi bilir. zaten bunun için izlerler.
    - kemal sunal mükemmel aktördür, çünkü kardeşim 4 yaşındaydı gülüyordu, ben 7 yaşındaydım gülüyordum, annem 40 yaşında gülüyor, babaannem 70 yaşında, o da gülüyor.
    - kemal sunal abartılmış ve abartılmalıdır. çünkü o ve onun gibilerin sayısı çok çok azdı ve şimdi bile çok çok azdır.
    - kemal sunal'a laf atmaya çalışan bu kadar dangalak varken, evet kemal sunal abartılmayı sonuna kadar hak etmektedir.

    evet, kemal sunal sinemamızın baş tacıdır. ayrıca bu entry, sinemasını beğenmeyen aşağılık kompleksli suser'lara selam eder. troll bile olsa, yazar yazardır.

  • ilk başta erdoğan'ı ılımlı müslüman demokrat zannedip kıçının üstüne oturan avrupalıların bir zamanlar diktatör diye hor gördükleri atatürk'ün müslüman coğrafyadan çıkabilecek yegane devrimci olduğunu anlaması olayıdır.
    darısı akp seçmeninin başına.