hesabın var mı? giriş yap

  • "allah kimseye bilmediği memlekette minibüs şoförüne ineceği yeri söyledikten sonra "ulan şoför unutmasa bari beni" gerginliği yaşatmasın"

    haklı şimdi ama.

  • zerdüştlüğü üç temel prensip özetler:

    1) tarım ve hayvancılık soylu ünvanlardır.
    2) tüm yaradılış tanrı ve şeytan arasındaki mücadeleye dayanır.
    3) hava, su, ateş ve toprak (tahta yok) kirletilmemesi gereken saf elementlerdir.

    sonra bu üç prensibi hiç can sıkmadan şöyle açıklarız:

    zerdüşt der ki, “bir inançlının evi, sığırları, karısı ve çocuklarıyla inşa ettiği, ve sığırın beslendiği; köpek, kadın, çocuğun, ateşin gelişebildiği yerdir. inançlı yetiştirici mısır, çimen ve meyve yetiştirir; kurak olan yeri sular, aşırı su olan yeri kurutur”. zerdüştler oruç tutmayı yasaklar: “kim yemek yemezse dinsel görevlerini başarılı biçimde yerine getiremez, savaşlarda başarılı olamaz……; yemek yiyerek evren yaşar ve yemeyerek ölür”. evlilik ve poligami katı bir şekilde emredilir, o kadar ki herodot kralın her yıl en geniş aileyi ödüllendirdiğini not düşmüştür.

    ikinci prensip zerdüştlüğün ikili doğasını gösterir. ahura mazda öküz, çoban köpeği, horoz gibi tüm iyi şeyleri yaratmıştır ve insanların görevi bunlara şefkat göstermektir. diğer tarafta ahriman, av hayvanları, yılanlar, tüm sinekler ve böcekler tüm zararlı şeyleri yaratmıştır ve insanların bunları inançla yok etme görevini üstlenmeleri gerekir. öküzün bu bağlamdaki pozisyonunu yorumlamaya gerek yok, onun önemi günümüzde hala hindistan’da kutsal bir hayvan olarak sayılmasıyla açıkça görülüyor. köpeğin pozisyonunun yorumuna gelince; ahura’nın hoş ağzından şairane bir şekilde şunlar dökülür: “köpeği kendinden giysili kendinden pabuçlu yaptım. köpek insanlardan yemeğini elde etmek ve karşılığında insanların mallarını korumak için uyanık, dikkatli ve sivri dişli doğdu. köpeğin sesiyle uyananların evinden bir şey çalındığında bunu yapan hırsız yada kurt parçalanmış olarak bulunur. hiçbir ev ahura için yapılmış dünyada yaşayamaz ama benim iki köpeğim, çoban köpeğim ve ev köpeğim yaşayabilir”.
    miskinlikten uyandıran horoza ayrılan konum, rostand’ın kantetler’inde yüceltilir: “bu kuş sesini günün ilk ışıklarıyla birlikte yükseltir… her kim ki benim bu kuşlarımdan bir çiftini iman ederek sunarsa onun yüzlerce kolonu olan bir evi olur”. belki o zamanlarda perslerin ülkesinde evcil kümes hayvanları azdı.

    üçüncü prensip ateşin dinsel bir simge olarak kutsallığını gösterir ve rahibin sunakta ağzını kapalı tutmasına sebep verir. ölü zerdüştler dünyanın kirlenmesini önlemek adına bir kulede teşhir edilir. ama ayrıca hasta bir zerdüşt, bütün kötülüklerin-hastalıkların şeytandan kaynaklandığı düşüncesiyle aile üyeleri tarafından dışlanır ve yaşamsal gereksinimlerden yoksun bırakılır. hastalığın tedavisi ve gerçekten inek sidiğiyle alınan tiksindirici abdest ve arınmalar bu harika dinin zayıf öğeleridir.

  • rektörün sözlük hesabı olmadığını gösteren olaydır. yazar olsaydı 17 aralık 2023 dedeman konya oteli rezaleti başlığıyla sözlükte yer alacaktı. umarım twitterda'da hashtag kampanyası düzenlenmiştir bu durum için.

    tanım: eğitim sistemimiz hakkında ipuçları veren açıklamadır.

  • köyümün festivalindeki çekilişten leğen kazanmıştık. çok duygusal anlardı. annem: "koş oğlum git al!" dediğinde herkesin arasından sıyrılıp kürsüdeki adamın yanına çıkmıştım.. herkes bana bakıyordu. hayalimdeki leğene kavuşmak üzereydim.. teyzem, abim, annem, ananem... herkes ama herkes benim o leğeni iki elimle tutup adeta bir ülkenin bayrağı gibi taşıyor oluşuma şahit oluyordu. mikrofonu elime aldığımda ağzımdan şu cümleler dökülmüştü: "ben.. biz bugün sadece bir leğen değil, çok daha fazlasını kazandık.. köyümüzü!" teyzem, abim, annem, ananem... herkes ama herkes beni alkışlıyordu.

  • bu cümleyi ancak, emekçi gariban bir amcaya kurabilirsiniz. akp'li tayfadan birini görünce, cübbenizde ilikleyecek düğme ararsınız.

  • tam 2 saattir iki kadin mermer ovuyoruz. elimizle. bol bol su. sandaletlerim islandi. olsun. bas kismini ov diyor annem. zambaklar kok salmis iyice. cok guzeller diyorum. mermeri ov diyor. ovuyorum iste anne. elimle hem de. simdi arkadaki mezarligin kenarina oturdum. yaktim bir sigara. guzelce ovdugum mermere bakiyorum bir de islak mis gibi kokan topraga.

    cok guzel oldu diyor annem. tertemiz oldu kocam. bayram temizligini de yaptik.

    "ıyi bayramlar baba, keske burada olsaydin."

  • 2 ay önce floransa'da bir hostelde, 2-3 yıl önce türkiye'yi ziyaret etmiş, buenos aires'te yaşayan arjantinli bir genç kızın sorduğu sorudur:

    "siz türksünüz, neden arap gibi yaşamaya çalışıyorsunuz?"

    kız ülkeye ülkenin %50'sinden daha hakimdi.