hesabın var mı? giriş yap

  • amerika'da ozellikle universiteler bunyesindeki ogrenci klupleri araciligiyla yapildiginda cok buyuk mali faydalar saglanacak aktivitedir. hele bir de ucuz yerlerde yasiyorsaniz degmeyin keyfinize. bu gruplar araciligiyla bastan, uyelik parasi mahiyetinde bir 100-150 dolar verip, ilkinden sonraki her atlayisa 10-20 dolar gibi miktarlar odemek, piyasa ortalamasi dusunuldugunde cok daha akillicadir.

    bu vesileyle ne yapip edin, bir iki part time is ayarlayip para biriktirin, bu hobiyi edinin. soylememe gerek yok gerci ama istatistiksel olarak son derece guvenli bir spordur; zaten kazalarin cok onemli bir kismi da binlerce atlayistan sonra bir yenilik arayan profesyonellerin yaptiklari riskli denemeler yuzunden meydana gelir, korkmayin.

    aslinda korkun. hem de cok. cunku bu guvenli spora baslarken gececeginiz statik atlayis evresinde, sadece parasutun ipini ucaga baglamakla kalmazlar, sizi de oyle ucak kapisindan falan degil resmen kanatin ucundan atarlar. bunun nedeni ise atlayisin en onemli ogesinin (parasutun dogru duzgun katlanmis olmasinin yaninda) vucudunuzun asaga bakar vaziyette yay sekline getirilmesidir ki parasut acildiginda icine dusmeyesiniz, aglarina dolanmayasiniz. tabii ilk atlayanlar korkudan istemsiz olarak bacaklarini ice cektiklerinden ya da kollarini saga sola oynattiklarindan o yay seklini koruyamazlar, taklalar atarlar, attikca da panige kapilirlar.

    buna cozum olarak, atlayis yuksekligine cikildiginda kapi acilir, ruzgar hizla iceri dolusur diger sesleri bastirir, ogretmenin bakislari arasinda cessnanin kapisindan disari adim atilir ve kanadi alttan destekleyen dikmeye basilir. bu james bondvari hareketler, ellerin kanadi tutmasi ve yavas yavas kanadin disina dogru uzanmasiyla devam eder. bir noktadan sonra ayaklar birakilir ve ucak o hizda giderken, resmen kanat ellerle tutulur. butun bu fantastik hareketlerin meyvesi, ruzgarin bacaklarinizi kaldirmasi ve vucudunuzu yay bicimine sokmasidir. yani birkac saniyeligine gercekten de ucagin kanadina tutunmus gidiyor oldugunuz gercegini hayatinizin en icten ve masum hassiktiri esliginde kavrarsiniz, guner bey yardimci olsaniz edasiyla icerdeki egitmene bakarsiniz ve ya efendi efendi ellerinizi birakip duzgun sekilde dusersiniz ya da pilot ucagi saga sola sallayarak size yardimci olur.

    zira o noktadan sonra geri donmek diye birsey yok; ucaga bagli olan parasut kancaniz iceri geri girmek isterken kapiya takilirsa parasut tum hiziyla acilip disari cikar, bir saniyeden az bir surede ici ruzgarla dolar ve karsi konulmasi imkansiz bir gucle sizi ucagin govdesinin icinden gecmeniz gerektigine aldiris etmeden pesinden surukler. buna inanmiyorsaniz, atlayis oncesi yer egitimlerinde size gosterecekleri onlarca degisik kaza fotografina bakinca benden aldiginiz gunahlari teker teker sayarsiniz. bu arada bu fotograflari ve videolari da musterileri korkutmak icin degil, hangi istenmeyen durumda ne yapilmasi gerektigini bilin diye gosterirler lakin en azindan statik atlayista hersey birkac saniye icinde olup bittigi icin pek yararli olmazlar. yine de benim statik atlayislarin neredeyse hepsinde, parasut acildiktan sonra sag ve sol ipler sarmal halinde birbirine dolanmisti, bacaklarinizla kendinizi dondurerek onlari yavas yavas acabileceginizi o videolardan ogrenmistim. ( ama yine de daha kisa bir cozum yolu olan kucuk bir kiz cocugu gibi cigliklar atip altima isemeyi de ihmal etmedim)

    statik atlayislar bitince, ogrenilmesi gereken iki sey var. birincisi artik kanatlara tutunup atlamadan da yatay pozisyona gelebilmek. ikincisi de parasutu acmak icin bir elinizi sirtiniza uzattigizda, vucudunuzun o tarafinin daha az hava direncine maruz kalacagini ve bu sebeple o yana dogru donmeye baslayacaginizi bilerek, bunu dengelemek icin diger elinizi bos kalan tarafa dogru kaydirmak ve direnci dengelemeye calismak. eger parasutu birkac saniye icinde bulup cekemezseniz, on tarafta yedek parasut ipi vardir, onu iki elle gogsunuzden disari dogru cekersiniz ama yedek parasutlerin kontrolu daha seyrek yapildigindan (bir kre katlayip konuldu mu ya kullanilana kadar ya da 6 ay gibi uzun bir sure boyunca orada oyle kalir, surekli acip kurcalamak ipleri karistirabilir diye) ilkini acmaktan erken vazgecmemek lazim. bir de ikinci parasut sicarsa ("parasutun sicmasi", skydiving camiasinda hic acilmamasindan ziyade dolanmis bir sekilde acilmasini belirtir olsa gerek) ilkine geri donemezsiniz cogu zaman, acsaniz bile birbirlerine karisabilirler (oysa ki ilki duzgun acilmadigindan ikinciyi acmayi denerseniz, once ilk parasut cantanizdan ayrilir ondan sonra ikinci acilir ki birbirlerine dolanmadan rahat rahat gerilebilsin, sizi tek parca indirebilecek kadar hava direnci yaratabilsin)

    istatistiksel olarak isin en sakat kismi inisidir, nice yigidin bacaklari bu ugurda helak olmustur. ilk ogrenilmesi gereken sey, duzgun dusebilmektir. ornegin tam yere yaklastiginiz anda parasutun arka iplerini cekip "fren yaptiniz", yani arka tarafin ice dogru bukulmesiyle direnci arttirip bir sure havada asili kaldiniz. iste bunu cok erken yaparsaniz, asili durduktan bir iki saniye sonra birkac metre zart diye dusersiniz ve o arada bir daha fren yapamazsiniz. bu yuzden yerden 2-3 metre yukseklikte yapilmis bir erken fren sonunda dusus garanti olacagindan, kutuk gibi beklemek yerine, dizler hafif bukulmeli ve ayaklar yere degdigi anda bir kugu zerafetiyle tum eklemlerin yaylanmasi esliginde bir yana dogru dusulmelidir. normal inislerde de bacaklari hafif bukmek ve yere deger degmez kosacakmis gibi hazirlanmak lazimdir, zira skydiving parasutleri karga boku gibi dumduz asagi dusmez, yatay ve hafif egik olduklarindan ileri de giderler; indiginizde de bu hizi devam ettirmeniz dizlerinize fazla yuklenmeden inisi bitirmenizi saglayacaktir.

    artik bu noktadan sonra bambaska bir insansiniz, sanki yillardir bu camianin icindeymis gibi klavyeyi ele alip paragraflarca ogut vermemek icin hicbir neden yoktur.

  • sıkıntıdan yaptığım haftasonu projesi. 2017 yılında yazılmış 300 bin başlık ve 3 milyon entry içerisinde kullanılan kelimelerin istatistikleridir.

    başlığa ya da yazara göre arama yapılıp detaylı istatistikler görüntülenebilir.

    http://eksiwords.surge.sh/

    teknik kısımla ilgili bişey sormak isteyen olursa yeşillendirebilir.

  • "eğer iki kişi arasında kalıyorsanız; ikinciyi seçin. çünkü birinciyi gerçekten sevseydiniz, ikincisi olmazdı".
    bukowski

  • babanın bir bacağı kesilmiştir. en başta kendisi, başına gelen bu durumu büyük bir metanet ve hatta esprilerle karşıladığı için; ailece iyi atlatabilmişizdir. yani ne kadar iyi atlatabilirsek. protez takılana kadar babanın daha rahat dolaşabilmesi için, kendisine bir tekerlekli sandalye alınmıştır. baba, anne ile birlikte yaşamaktadır ve anneden bir telefon gelir.

    - kedi, naber?
    - ne olsun annem. almanca çalışıyorum. münih'e gideceğim ya.
    - aa! ne güzel. bir şeyler öğrenebildin mi bari?
    - öğrendim. du bist meine lokomotive andreas!
    - ne demek?
    - asdfghjk! boşver! babam nasıl?
    - çok iyi. şimdi deniz kıyısındayız, çay içiyoruz. hava almaya çıktık. babanın fotoğraflarını çektim arabasıyla. hatıra kalsın diye. yakında ihtiyacı kalmayacak ya nasıl olsa. (gülüşmeler...)

    işte bu cümleden sonra, telefonun ucundan gelen babanın kahkahasını duymak...sizin için pek bir şey ifade etmiyordur ama, benim için nasıl güzel bir detaydır anlatamam.

  • marjinal olmaya çalışırken aklıma gelen fikir. ilk debe'ye girdiğimde yapmayı düşünüyorum.

    debe editi: öncelikle sıçtım bez getirin. şimdi çocuklar ben 30'unu aşmış evli barklı bir adamım. karım okursa burayı boşar lan beni. yani arada canımız sıkılınca trolllük de mi yapmayalım? şukulayan, şukulamayan, mesaj gönderen, bana teklif et diyen bütün dostlara teşekkürler. demek ki neymiş, fazla marjinallik iyi bir şey değilmiş. hepinize sevgiler.

    ama güzel fikir ha. ikinciyi alırsam söz burdan teklif edecem.

    bir de ufak bir ricam olacak. ameliyatlı yerime vurmazsanız sevinirim.

  • bulgaristan'dan bekledigim sevgilim gibi ayni. ver kardes ver, ihtiyaci var kizin.