hesabın var mı? giriş yap

  • dizinin efsane repliklerinden biri şu şekildedir;

    memnun kaygısızı bir suçtan dolayı polis arar. polis, görgü tanıklarından olan konu ile alakalı vatandaştan robot resim çizimi için karakolda yardım istemektedir.

    robot resim çizimi tanık tarafından tam tarif edilemez, polis baskı yapar. bunun üzerine söz konusu vatandaşın ağzından şu cümle dökülür, “bizimkilerin kapıcısına benziyordu memur bey”

  • işe girme duası:

    void main(void) {
    printf("hello world\n"); // 10 bin kere kopyala
    ...
    }

    hayırlı olsun.

  • yazılı gibi başlayıp sonunda sözlüye çevrilmiş cümle.

    - hocam müsadenizle önce kubarı basabilir miyim?
    + evinde niye basıp gelmedin çocuğum!
    - akşam aradım torbacımı ama telefona cevap vermedi ipne, sabah gelirken alabildim anca
    + doğru dürüst bi torbacı bulaydın kendine, otur sıfır!
    - o_0

  • 1950li yıllarda newyorktaki wor radyo kanalında sunucu;
    sözde entellektüellerden ve bilmiş tavırlardan aşırı sıkılmış. bunun üzerine, sabaha karşı yaptıgı programda, dinleyicileriyle birlikte bir plan yapmaya başlamış.

    -ne dersiniz, yarın sabah hepimiz bir kitapçıya gidip var olmayan bir kitabı istesek ?

    gerçekten de dinleyicileri ile meselenin üzerine düşünüp yazarı, 2.dünya savaşına katılmış + oxford mezunu frederick r.ewing olan
    i, libertine adındaki kitabı uydurmuşlar.
    bir süre sonra, yoğun istek üzerine kitapçılar, yayınevlerini,
    'bize bu kitabı basın gönderin' diye darlamışlar.
    hatta öyle ki en sonunda, new york times gazetesine dahi yeni çıkanlar'da yer bulmuş. tabi içeriği ile ilgili bir şey yazamamışlar, çünkü yok. şaka gibi.
    radyo sunucusunun gıcık olduğu, sözde entellektüel kesim sayesinde var olmayan kitap, bir yandan öyle bir var olmuş ki herkesin kitap hakkında olumlu ya da olumsuz bir fikri falan varmış.
    hatta birine kitap ile ilgili yorumu sorulduğunda verdiği cevap, biraz fazla iddialı kaçmış;
    ' ewing! halkın bu adamı keşfetmesinin vakti gelmişti.'
    bunun dışında beğenmeyen bir grup da oluşmaya başlamış tabi.
    bir de, bir köşe yazarının hindistan'a yaptığı gezi sırasında var olmayan kitabın var olmayan yazarı ve eşi ile geçen anılarını aktarmış. delice biraz.
    konu daha da büyümüş ve hiç var olmayan bu kitap, bir çok farklı ülkede bestseller listelerinde yer almış.
    bunca şeyin üstüne, tüm bu süreçte bir gazeteci;
    'bulacağım bu kitabı, okuyacagım ' diye istikrarlı bir şekilde kitabı bulmak için çaba sarfederken yolu, radyo sunucusunda son bulmuş.
    konu çözüldükten sonra, sunucunun bu kitabı yazmasını istemişler ve o da gerçekten bu kitabı yazmış.
    tabi çıktığı sene gerçekten bestseller listesinde ilk sırayı almış.
    tüm hikaye şaka gibi.
    ürkütücü, komik ve biraz serin…

  • gencecik cumhuriyetimizin güzel insanlarını yansıtan fotoğraftır. bugün çoğu kesimden farklı olarak kadınlar ön plana çıkartılmış, geride bırakılmamıştır. genci, yaşlısı, engellisi herkes birarada poz vermiştir. fotoğraftaki insanların gözlerinden umut ve yorgunluk akmaktadır. aralarında yaralı görülenlerin de olduğu düşünülürse belki de milli mücadele sırasında savaşmış insanların da yer aldığı fotoğraftır. arasıra da olsa yapılan savaş çağrılarına inat ille de barış diyelim. birbirimize sahip çıkalım.

    manisa 1923

  • - marlee beth matlin .. oscar ödülü kazanan ilk ve şu ana dek tek engelli (sağır) oyuncu .. aynı zamanda kategorisinde de en genci (en iyi kadın oyuncu dalında) .. ödülü aldığında 21 yaşındaydı .. film : 'children of a lesser god' .. filmin çekimlerine başlandığında ise yalnızca 19 yaşında .. bu filmden önce hiçbir şekilde film, televizyon tecrübesi yok .. görsel

    - filmde başrolü paylaştığı 'william hurt' ile bir süre birlikte yaşadılar .. tartışmalı beraberlikleri süresince alkol ve uyuşturucu duvarını aştıkları biliniyor .. aynı zamanda hurt'ün şiddet uyguladığı da .. görsel

    - matlin, daha 18 aylıkken duyma yetisini kaybetmiş .. görsel

    - 4 çocuğu var .. ilkini dünyaya getirdiğinde 30, ikincisinde 35, üçüncü doğumunda 36 ve dördüncüsünde 38 yaşındaymış .. kocası bir polis memuru .. görsel

    - otobiyografisi olan 'i'll scream later'da, 11 yaşındayken evlerine gelen çocuk bakıcısı (kadın) tarafından ve lisedeyken de bir öğretmeni tarafından tacize uğradığını yazıyor ..

    - los angeles times'a verdiği röportajda, kendi ödül aldığı törene kadar hayatında hiç oscar ödül töreni izlememiş olduğunu söylüyor ..

    - işaret dili tercümanı jack jason .. 'children of a lesser god' (başka tanrının çoccukları) filminin çekimlerinde başladıkları işbirliği, sonrasında da iş ortaklığı olarak devam ediyor .. ortak olarak işlettikleri 'solo one' adında bir yapım şirketleri var .. marlee matlin'in çocuk yaşlarda sahibi olduğu köpeğinin adı solo .. bu arada 'jack jason'ın işaret dilinde uzmanlığı, anne ve babasının sağır-dilsiz olmalarından dolayı .. ödül konuşması

    - jack jason'ın marlee matlin'e tercümanlığındaki performansı harikulade .. beraber katıldıkları bir radyo programı

    kaynak : huffpost, imdb, en.wikipedia, marleematlin.net, latimes

  • türk yemeklerini değil nusret, czn burak, çirkin bıyıklı pilavcı gibi yemek sektöründeki şov maymunlarını ve bazı sağlıksız beslenme alışkanlıklarımızı iğnelemiştir. güzel reklamdır. her buluttan da nem kapmayıverin.

    edit: yine de siz ton balığı yemeyin. taşıdığı civa ve diğer ağır metallerle sağlıklı sandığınız bu yiyecek aslında sizi yavaş yavaş zehirlemekten başka bir sey yapmıyor. ayrıntısı şurada

    canınız balık mi çekti? alın bir kilo hamsi, palamut, lüfer. afiyet olsun.

  • ağır akışı yüzünden bir türlü seyredemediğim dizilerdendir muhteşem yüzyıl. ama öyle ya da böyle bilgileniyorsunuz medyadan, internetten. acaba ilerki bölümlerde şehzade mustafa'nın öldürülmesinden sonra halkın doğan erkek çocuklarına şehzadeye olan sevgilerini belirtmek için "mustafa" ismini vermelerini gösterecek mi ? öyle ki o dönem istanbul'a gelen yabancı bir gezgin istanbul'daki her 4 erkeğin 3'ünün isminin mustafa olduğunu yazmıştır. hatta bu gelenek o kadar uzun yıllar sürmüş ki, 1881 yılında selanik'te doğan bir erkek çocuğa da bu isim verilir.

    ve gün gelir bu çocuk kanuni'nin saltanatından mustafa'nın intikamını alır.

  • 10 kişi toplanıp tarikatlardaki çocuk istismarına karşı yürüyüş yapsak hem dayak yeriz hem de hakkımızda en az 5 dava açılır.

    böyle de iki yüzlü böyle de adaletsiz bir dönemden geçiyoruz.

  • sevgiliye göre şekil değiştirenlerden. arda'yla birlikteyken hiç bir toplumsal olaya karışmayan, nikahına recep tayyip erdoğan'ı çağıracak olan biri iken, arda'yla ayrılınca "berkin elvan ölümsüzdür :(" paylaşımları ayyuka çıktı.
    en sevmediğim ve asla saygı duymadığım kadın tipi bunlar ya.
    mesela, gülben ergen mustafa erdoğan'la evliyken kürt'tü, boşandı türk oldu, erhan çelik'le evlendi muhafazakâr oldu.

    debe edit'i : minik eymen için

  • peynir tabağı sanattır. hazırlanışında ki ince detaylarla birlikte lezzetli bir sanat.

    davetlerinizde iyi bir sunum yapmak ve misafirlerinizi etkilemek için bazı püf noktalarını bilmenizde yarar var sevgili sözlükçüler...

    peynir tabağınızla birlikte sofranızda bulunması gereken ve peynirlerle mükemmel uyumu oluşturacak yiyecekleri şu şekilde sıralayabiliriz.
    çavdar ya da yulaf ekmeği, kraker, peksimet, ceviz, badem gibi kuruyemişler, taze meyveler, kuru meyveler, maydanoz, dereotu, rezene gibi yeşillikler, bal, reçel, tereyağı.
    içecek olarak da şarap çeşitlerini bu listeye ekleyebiliriz.

    peynirlerin tabaktaki pozisyonları ise ayrı bir ders konusudur.

    tabakta sıralama saat yönünde olmalı, başlangıç için saat 6 pozisyonu seçilmeli ve hafif lezzetlilerden keskin tadı olanlara doğru gidilmelidir. peynirlerin oluşturduğu yuvarlağın ortası da bazen başlangıç olarak alınır. orta bölgeyi 1 olarak kabul edersek:
    1. taze peynirler
    2. koyun ve keçi sütünden yapılan peynirler
    3. yumuşak peynirler, beyaz küflü peynirler (brie, camembert)
    4. orta sert peynirler, kırmızı küflü yumuşak peynirler (gouda, emmental)
    5. sert peynirler (parmesan)
    6. aromatik ve güçlü kokulu küflü peynirler (rokfor, gorgonzola)

    bir tabak içinde en az 5 çeşit farklı lezzetlerden seçilmiş peynir bulundurulmalıdır.
    kesim olarak üçgen kesim tercih edilir ve uç kısmı tabağın dışına bakacak şekilde dizilir.
    tabağın renginin veya deseninin peynirlerin önüne geçmemesi gerekir.
    taze meyveleri ayrı bir kapta servis etmek gerekir.
    ekmek seçimi de önemlidir. taze, esmer, gevrek kabuklu olanları tercih edilir.
    peynir tabağımız şarap ile birlikte ana yemek olarak sunulacaksa kişi başına 250 gr, aperatif olacaksa 100 gr şeklinde olmalıdır.
    peynirler, servisten yarım saat ya da bir saat öncesinde buzdolabından çıkarılmalıdır.
    olayı biraz abartacak olursak farklı peynir türlerinin farklı bıçak tipleri vardır. her peynirin ayrı peynir bıçakları kullanılarak kesilmesi önerilir.

    artık siz de bu sanatın birer sanatçısı olabilir, konuklarınızı baştan çıkarabilirsiniz.

  • net söylüyorum bu işin ustası kuyumcudur.

    sene 2011 evlilik teklif edeceğim için antalya'da kuyumcuları dolaşıyorum, bir tanesine girdim bir yüzük beğendik fiyat sordum 3800 tl dedi ama dedi eğer akşama kadar almaya karar verirsen, hesap makinesiyle ilişkisine başladı işte o an. 1,5 dakikalık işlem sırasında nasıl yaptı nasıl etti bilmiyorum ama 3800 tl'yi 1650 tl'ye indirdi.

    işin ustasının kuyumcu olmasının bir sebebi de işin içinde çok parametre var, kar marjı, altın fiyatları, altının döviz karşısındaki durumu, maliyet gider çizgisindeki yeri. türkiye ekonomisi bence bir kuyumcuya teslim edilmeli o hesap makinesiyle altından kalkacağına eminim.