hesabın var mı? giriş yap

  • yeni mezun maaşı değildir. çoğu özel sektör çalışanının hayali olan bir rakamdır.

    gerçek türkiye'den selamlar.

  • ülkemiz gerizekalı ve saygısız insan dolu. dün gece konserde herkes eğlenirken bir çift embesil evlilik teklifi ayağına dakikalarca konseri durdurdu, üstüne sahneyi işgal etti. inmediler sahneden uzun süre. kibarca kovdular artık. bu kadar düşüncesiz, bu kadar benmerkezci olunmamalı. binlerce insan konseri dinlemeye gelmiş bu paşalar “bin ivlinmi tklifi idicm.” ayağına bütün akışı bozuyor. tiksiniyorum zaten böyle herkesi işin içine katmaya çalışan tekliflerden. her yurolig maçında her konserde aynı aptallık. bırakın kardeşim artık, salın bizi. sizin ikinizin “özel” anı bizim umurumuzda değil! sevgiline sarıl, o güzel anın tadını çıkar, ikinizin güzel bir anında konser sırasında da olsa teklifini et. 15bin kişiyi dahil etme. nedir bu şov merakı. bize ne aq.

  • kendi blockchain ve ekosistemine sahip olan; hali hazırda en hızlı işlem gücüne sahip crypto-currency'dir.

    zaten grafiklerine bakarsanız stabil olarak nasıl artış yaptığını göreceksiniz.

    bir konuyu açığa kavuşturmak isterim. her crypto para bir coin değildir!
    crpyto paralar 2 gruba ayrılır. coin ya da token.

    peki bunların farkı nedir?

    kendi blockchain sistemine sahip olan cryptoların parasına coin denir.
    örnekler: bitcoin- ethereum- solana -litecoin

    mevcutta olan bir blockchain üzerine kurulmuş, bu chainler üzerinde oluşturulan projelere ise token denir.

    milyonlarca işinin internette satın aldığı coğu crypto birimi %80 ihtimalle ethereum eko-sistemi üzerine kurulu olan projelerdir. ethereum, özünde zaten bu düşünülerek hazırlanmıştır. fakat hem ethereum'un btc den sonra ilk koin olması nedeni ile kazanduğı popülarite avantajı hem de sonrasında kurulan birçok projenin kendi altyapısı (blockchain sistemi) üzerinde kurulması, ethereum da hem birim masrafları arttırmış, hem madencilik verimliliğini düşürmüş hem de işlemlerin tamamlanma sürelerininn uzamasına neden olmuştur. hani "gas-fee" yazan bir ibare görüyorsunuz ya, işte o ethereum üzerine kurulmuş para birimlerinin işlemleri sırasında, etheruma ödedikleri aidat olarak düşünrbilirsiniz. son dönemde de gas fee'nin çok artması ethereum üzerinde soru işaretleri oluşmasına neden olmuştur.

    öte yandan solana yani sol kendine ait muazzam bir block-chain sistemıine sahiptir. masrafları inanılmaz azdır. block-chain sitemi muazzam bir dilde-sadelikte yazılmıştır. işlem hızı şuanda rakiplerine göre en iyi durumdadır. lütfen alttaki karşılaştırmayı dikkatle inceleyiniz:

    görsel

    solana'nın muazzam geçmiş tecrübeye sahip kurucuları vardır. qualcomm, intel, dropbox ve google'da üst seviyelerde görev almış bu kurucu ekip solana ekosistemi altında büyük projelere imza atmaktalar.

    sadece solana değil yakın zamanda serum-raydium-fida olmak üzere müthiş projeler ürettiler. ve bu projelere büyük yatırımcı kuruluşlarda milyon dolarlık fonlar sağladı.

    yakın zamanda oyun dünyasına da nft bazlı tokenleri ile girecekler. staratlas isimli strateji-politika-ekonomi barındıran muazzam bir online oyun platformu hazırlıyorlar.

    her geçem gün hacmi iyice artan ve daha çok yatırımcı kazananan bu ekosistemin uzun vadede ethereum fiyat bandına çıkması asla hayal olmayacak diye düşünmekteyim. şahsen sürekli elime para geçtikte düzenli olarak alıp unutuyorum.

    hangi coin ya da tokene yatırım yaparsanız yapın arkadaşlar ısrarla ama ısrarla şun u unutmayın. block-chain sistemi artık dünyanın bir gerçeği. ve giderek her alana girecek bu teknoloji. bu teknolojiye hayır tutmaz batar gider denilmekte. yakın zamanda bu teknoloji hayatımızın her alanında işleyecek ve evet 10.000 i bulan coin/tokenin %90 ı da çöplük!!!! olacak. ve bu nedenle çöplük olması tarihten silinmesi olan coinlerden/tokenlerden uzak durun.

    yatırım yapmadan evvel alacagınız coin/tokenin

    -ekosistemine;
    -projesine;
    -whitepaper'ına
    -üretim hızına
    -üretim esnası maaliyetlere
    -gönderim hızlarına
    -gönderim maaliyetlerine
    -alt yapısında kullandıkları yazılıma ve o dilin basitlik ya da karmaşıklığına bakın bakın bakın.

    hiç bir olayı olmayıp balinaların keriz silkelemek adına pump yaptırdıkları projelerden uzak durun. uzun vadede o projelerden kaçının.

    son olarak binanceden %5 indirimli alış veriş yapmak isteyenler için referanslı linkim buradadır.

    sorusu olanlar her daim yeşillendirebilir.

    edit: yazdıklarım yatırım tavsiyesi değildir.

  • boyu 150 - 155 cm arasıysa çok normal olandır.

    edit: ulan madem 150 için bile 44 kilo çok aşırı zayıf, hatta uçar, beni 54 kilo halimle balık etli bulanlar kim o zaman? yalancı ibneler sizi.

    not: boyum 165.

  • acemi veya değil çoğu sürücüyü tırstıran, hatta evinin yolunu değiştirmeye mecbur bırakan sürücü aktivitesi.

    ancak bazen bu aktivite için vites, debriyaj, fren ve hatta el freni dahi yeterli olmamaktadır. çözüm adeta bir herkül gibi arabayı yokuşta kas gücü ile kaldırmaktan geçmektedir.

    true story

    fulya'nın ünlü yokuşlarının birinde kafa kafaya gelinen bir aracın öküz sahibi ile kavga etmekten kaçınan ben, adamla levye savaşına girmektense aracımı kenara doğru çekerek elemana yol verdim. yoluna gitmesini beklediğim kekan yanımdan geçerken saçma sapan sözler söyleyince bastırmaya çalıştığım kroluk damarım kabardı ve ani hareketler ile yokuş aşağı kendimi hafifçe bırakıp ilk sola dönüp ani bir hareket ile tekrar yokuşa verdim burnumu. araç otomatik vites olunca bu tür durumlarda daha rahat oluyor insan. neyse; gaza basmama rağmen aracın kıpırdamaması bir süre sonra dikkatimi çekti. bu bir süre dediğim çok da uzun bir süre değil tabi. el frenini çekip tekrar denedim, sonuç aynı. arkadan gelen beyaz duman ve aracın gazı yedikçe çıkardığı ilginç sesler eşliğinde sağ arka sabit olmak şartıyla sola doğru yönlenmesi durumun anlaşılmasına sebep olmuştu.

    evet, arabanın sağ arka çamurluğu anlık kro reflekslerimin farkına varmamı engellemesinden ötürü kaldırıma takılmıştı ve sağ arka teker hafiften boşa dönmekteydi. yokuşun ortasında çük gibi kalmanın ötesinde yavaş yavaş trafik oluşmakta ve "bu mal bu arabayı nasıl bu hale getirmiş lan?" diye fısıldaşmalar da duyulmaktaydı.

    neyse ki sevgili yokuş trafiği sakinleri çeşitli önerilerini sunmaya başlamışlardı ki benim gözüm yokuşu yavaşça çıkan, duruşuna kurban olduğum, bıyıklı bir amcaya takıldı. asıl fikir kesinlikle ondan gelicekti. olayı çöze çöze çıkıyordu yokuşu. belli ki matematiksel denklemleri ve gerekli kas gücünü hesaplıyordu. tekerin altına taş sokma fikrinin çeşitli sebeplerden ötürü elenmesinin ardından artık yokuşu çıkan amca ile aynı şeyi düşünüyorduk. amcanın da yanıma gelmesi ile gerekli psikolojik desteği yakaladım. hiç konuşmadık. sadece birbirimize baktık. arabaya bindim. kontağı kapattım, vitesi park'a aldım ve el frenini son kez çektim. sonuçta naim süleymanoğlu benim belime geliyordu ve kilolarca ağırlığı "hıpppps" diyip kaldırabiliyordu. bakışlar üzerimde yoğunlaşmıştı ve "yooo yooo saçmalama" dediklerini hissediyordum. sağ arkaya geçtim. amca tatktik vermeye bile gerek duymadan sadece "bismillah" dedi. yaradana sığınıp kaldırdım aracın arkasını. beklediğimden çok daha kolay olmuştu. bunun da gazıyla hepten yüklendim arabanın arkasını ve aracı kaldırımdan kurtarmakla kalmayıp, düzledim de. işte o anda bugün hala fulya'da hatırlanan, ingiliz taraftarların direkte patlayan şut sonrası verdikleri uuuuuuvvvvvvvvv tepkisine benzer bir tepki yükseldi.

    balkonlardan gelen alkışlar eşliğinde bindim arabama ve yokuşu yavaş yavaş tırmanmaya başladım. ancak biliyorum ki o amca olmasaydı, o bana güvenmeseydi bunu başaramazdım.