hesabın var mı? giriş yap

  • turistik olarak gitmeyi düşünüyorsanız tamı tamına 2 günde bitirebileceğiniz küçük ve keyifli bir şehir.

    gezilecek yerler sıralı tam listesini ve faydalı bilgileri aşağıda veriyorum, not alalım lütfen.

    1. havalimanından şehre ulaşmak oldukça kolay. tren ve hızlı tren seçenekleri mevcut. flytoget yazan trenler hızlı tren ve tabii ki daha pahalı. nsb trenleri ise 100 kron(50tl) ve yaklaşık 25 dakikada şehir merkezine varıyorsunuz.

    2. para birimi kron ve hesaplama yapmak için gördüğünüz kron değerini 2'ye bölerseniz yaklaşık olarak tl değerini bulabilirsiniz.

    3. şehir içinde tramvay ve metrolar ile her yere ulaşabilirsiniz. 1 day pass'ler eğer gün içerisinde 3ten daha fazla ulaşım kullanacaksanız mantıklı. trenlerde kontrol yapıyorlar, bilet almamazlık etmeyin.

    4. şehrin ana caddesi karl johans gate. burası trafiğe kapalı bir cadde. bir ucunda kraliyet sarayı diğer ucunda ise oslo ana tren istasyonu var. alışveriş vs için bu cadde tercih edilebilir.

    5. oslo ana tren istasyonunun hemen arka tarafında avrupa'nın en güzel dizayn edilmiş opera binalarından biri mevcut. aşağıdaki linkten hazır oslo'ya gitmişken bir opera ya da klasik müzik konserine katılmayı tercih edebilirsiniz.

    https://operaen.no/en/

    6. şehrin en turistik sokaklarından biri ise damstreet. instagram'da oslo ile ilgili hikaye ve foto paylaşacaksak bu sokağı buluyoruz ve küçük renkli ahşap evlerin fotolarını çekip görevimizi yerine getiriyoruz.

    7. straden caddesi/aker brygge ise şehrin modern tarafı. marina olarak da adlandırılan bu bölge şık restoran ve alışveriş merkezlerinin olduğu ve hemen başlangıcına doğru nobel barış merkezinin de bulunduğu bir yer.

    8. hepsi aynı sanatçı tarafından yapılmış yaklaşık 200den fazla heykele ev sahipliği yapan ve yemyeşil bir park olan vigeland ise en turistik yerlerden biri. buradan da instagrama oldukça fazla ekmek çıkıyor. üstelik ücretsiz, mutlaka gidilmeli görülmeli.

    9. biraz da sanatsal aktivite istiyorsak national gallery tercih edilmeli. koleksiyonunda (bkz: edward munch)'e ait ünlü (bkz: the scream) isimli tabloyu da bulunduran müze mutlaka listeye eklenmeli.

    10. hemen hemen her avrupa şehrinde olan food marketlerden elbette oslo'da da var. eğer yerel halkın arasına karışayım ve aynı anda birden fazla lezzet tadayım isterseniz mathallen oslo'daki tercih noktanız olmalı. içerisinde birçok farklı mutfağa ait lezzetler mevcut ve fiyat olarak da oslo geneline göre daha uygun fiyatlara doymak mümkün.

    11. son olarak da grünerlokka bölgesi var. şehrin daha genç, canlı ve trendi bölgesi. bir sürü mekan, restoran, kafelerle dolu canlı bir bölge. dünyanın en iyi baristalarından olan tim wendelboe'ya ait bir mekan da bu bölgedeymiş ancak deneyimleyemedik, aklınızda bulunsun derim.

    yazıyı bitirirken, oslo pahalı bir şehir mi sorusuna evet demek istiyorum. özellikle nedenini anlayamadığım bir şekilde içme suyu deli pahalı. (0,5 litre su 14 tl) atıştırmalık değil de bir restoran da ortalama bir yemek yiyeyim derseniz kişi başı yaklaşık 150-200 lirayı gözden çıkarmak gerekiyor. yok burger king, mc falan yaparım derseniz onlarda da menüler ortalama 60tl civarında. ancak yazının en başında da dediğim gibi oslo tam 2 günlük bir şehir ve bu 2 günde daha az harcayarak oldukça güzel bir gezi planlamak mümkün.

  • asıl ilginç olan kıllı koları değil parmaklarına oje sürmesidir bana göre. zira oje parmağa değil tırnağa sürülür.
    türkçe konuşmaktan aciz tiplerin diline sakız olmasın. kollarına ağda yapsın, ojelerini de tırnağına sürsün.

  • aynen arkadaşlar erkeğin aldatmasının konuyla hiçbir ilgisi yoktur erkek nezaketen aldatır. erkeğin aldatması yaşama ve canlılığa minik bir veda busesi, allah'ın yarattığı bunca güzelliğe bir takdir gibidir... kadının aldatması ise bir milli güvenlik sorunudur, bir pekakadır, bir çocuk katlidir, pogromdur, bir uluderedir. lütfen amınızı bilin kadınlar ülkemizin sınır güvenliği ve dünya barışı söz konusu.

  • her gün kezban turk kızı, her erkeğin kendini s*keceğini sanan kezban turk kızları gibi ifadelerle başlayan cümleler kurmayı çok seven sevgilim sozluk yazarlarının bu duyarlılığı beni ve muhtemelen tüm
    kezban kardeşkerimi duygulandırmış tavsiyelerdir.

  • "benim öküz işe gitti az önce, çabuk gel, özledim"

    hayır öküz kim, ne işi, bi de şimdi çıktım daha evden ne çabuk özledin ya, canım benim.

  • çift kaşarlı tostu gecenin köründe makineye atıp beklediğim esnada malum mesajı atınca diyetisyenim zannettim, sonra bir diyetisyenim olmadığını hatırladım.