hesabın var mı? giriş yap

  • yılların eskitemediği karakter. öyle bir akıllarda kalmış ki bazen ne yapsam daha iyisini bu adamın yapabileceğini düşünürüm, soruyorum sana nasıl bir travmasın sen ruşen amcanın oğlu sedat ?

  • arabamı satarken anahtar pozu için ısrar etmişti sattığım eleman.facebookta paylaşacakmış ben ona anahtarı verirken altına da ailemizin yeni üyesi kırmızı boğa * falan yazıcam dedi.ben de borç harçtan sattığım için zaten kardeş uzatma aldın işte ne resmi dedim.daha sonra adam gel bi yemek söyliyim ama şu resmi çekinelim demişti.ben de hayatımın ilk reklam anlaşmasını 1.5 et dönere yapmış oldum.

  • batlamyus bir diğer adı ptolemaios'tur. buna özel bir kuram vardır. kuram şöyledir:

    dışardan içeriye doğru dokuz tane gök vardır ve bu göklerin hepsi birbiri ile iç içedir, bağlantılıdır. en dıştaki göğün adı atlas göğü'dür. en içteki gök de dünyamızdır. dünya'nın üstündeki ay'dan atlas göğüne kadar ay da dahil toplam dokuz gök vardır; atlas göğü, sabit yıldızlar göğü, zuhal, müşteri,merih, güneş, zühre, utarit ve ay. bu birbiri ile sarmaş dolaş olan dokuz göğün ortak merkez noktası dünyamızdır.

  • empati yoksunluğu nedir?
    empati yoksunluğu, aynı yangın ayasofya'da çıksa "allah'ım ne olur yangın bir an önce sönsün" diyecek insanların, aynı yangın paris'teki bir kilisede çıktıktan sonra "daha 2 gün önce oradaydım şansa yaşıyoruz" diye espri yapmasıdır. işte bu yüzden empati çok önemlidir. bizim gibi empati yoksunu toplumlar, asla gelişemezler.

  • gazinolar devrinin meşhur assolistlerinden sevim tuna anlatıyor:

    "izmir'den ankara ’ya geldim. çok da gencim. bir gazinoda programa çıkıyorum. bayanlar matinesinde bazı bayanlar beni evlerine çaya davet ettiler. çıktım yola, aaa !.. adresi almayı unutmuşum. sadece 17 no'lu apartman olduğunu biliyorum. bir de dere lafı aklımda kalmış... nasıl olsa şöför bilir diye atladım taksiye...

    - şeye gidicem, dedim, hani dereli falan bir semt var ya... şöför babacan bir adam... şöyle bir baktı aynadan gülümsedi.

    - bentderesine mi?

    - evet oraya 17 numaraya gidicem.

    şöför yine aynadan bakarak konuştu.

    - yeni mi geldin sen ?

    bende gazinoyu kasdediyor diye cevapladım.

    - evet bir ay oldu başlayalı.

    - daha önce neredeydin ?

    - daha önce izmir de çalışıyordum.

    biraz daha gittik, yine sordu.

    - müşteri nasıl, kalabalık oluyor mu ?

    gazinodaki program tuttuğu için bende hevesli hevesli anlattım.

    - oooo, müşteri kum gibi kaynıyor... herkes çok memnun...

    - memnun, iyi haaa ?

    - eee tabii bütün kadro müşteriyi memnun etmek için uğraşıyoruz.

    - ben epeydir gitmedim , fiyatlar nasıl ?...

    - ucuz ucuz... ucuz iyi yani.

    - sen çok kalıyor musun ?

    - ben yirmi dakika kalıp iniyorum.

    - yirmi dakika haaa... epeyce... bari geleyim bu akşam...

    - aaaa, gel bu akşam beklerim...

    söför şaşkın , ben geveze , anlata anlata geldik... aaaa bir de baktım ki acaip bir yerdeyiz.

    - neresi burası, dedim şöföre ?

    - bentderesi, dedi ...

    o zaman anladım ki ben aslında bülbülderesi'ne gidecekmişim ..."

  • gece 4 gibi çıkıp sokakta pokemon avladığım oyun. işin garibi bir araba durdu, kolay gelsin o pokemon mu dedi içindeki 4 genç, evet diyince buralarda var mı pokemon diye sordular. asdfasdf. var diyince 4'ü de indi, telefonlar çıktı, aramaya koyuldular. ya güzel bir olay, ya da toptan kafayı yedik.

    ankara çayyolu'ndan selamlar.