hesabın var mı? giriş yap

  • olayın devamı; hekimi polis zoruyla adliyeye almak isteyen savcı karşı yöneticiler ve diğer hekimler hep birlikte karşı çıkmışlar. adliyeye de toplu halde gitmişler. hepsine helal olsun.

    haddini bilmeyen bu şahsa hsk haddini bildirmelidir. hastaneler sizin at koşturacağınız yerler değildir savcı efendi!!!

    edit: uyarılar üzerine hsyk—>hsk

  • pekçok şirkette, pekçok olay ile gerçekliği kanıtlanmıştır.

    zira varolan müdürlerin, yöneticilerin yerine de kendilerinden daha yırtık, daha çalışkan, kafası çalışan alt kademe personeller geçecek kural bu. bunu istemeyen yöneticiler de potansiyele sahip personelleri şutluyor.

    kendi biriminde sırf sonradan şirkete girdi diye birim yöneticisi olmayan ama uzun vadede sağlam bir aday olan personeli saçma sapan bir şekilde işten çıkartmışlardı. sonrasında 3 kişi aldılar, meğerse adam 3 birimin işini yapıyormuş ciddi anlamda. tabi bu olayar genelde dedikodu ile dönen, yöneticilerin personeli sadece gelen dedikodular ile değerlendirdği şirketlerde yaşanıyordur.

    yönetici herşeyi bilir, yönetici bilmiyorsa senin bilmen mümkün değildir. biliyorsan da yanlış biliyorsundur. malesef bizdeki mantık bu.

  • asgari ücretin 1594 euro olduğu almanya'da ortalama bir asgari ücrete evin neredeyse tüm beyaz eşyası rahat bir şekilde alınabilirken, asgari ücretin 2324 tl olduğu güzel ülkemde bir kalem beyaz eşyanın anca alınabildiğini görmek artık şaşırtmıyor. bu arada yerli ve milli taş gibi arçelik, beko, vestel gibi baba firmalarımız varken bu durumdayız. hadi bunu da geçtim almanya'da yerli malı beko buzdolabı 299 euro iken, aynı marka buzdolabının aynı modeli bizde 3490 tl. elin almanı kendi maaşıyla türk malı buzdolabından 5 tane alabilirken biz 2 ayda 1 tane alabiliyoruz. bu milletin alım gücünün bu kadar düştüğü başka bir zaman olmamıştır.

    kaynak:
    almanya fiyatı
    türkiye fiyatı

    edit 1: yazım yanlışı düzeltildi.
    edit 2: hala yok kargo ücreti, yok indirimde yazan beyinsiz sürüsüne verecek cevap bulamıyorum. nişanlı ve ev dizme arifesinde biriyim. ota boka verilen paraları, her şeyin nasıl ederinin 3-4 kat pahalı satıldığını görseniz ağlarsınız. ben cebindeki paranın nasıl 5 kuruş değeri olmadığını vurguluyorum hepsi bu! hadi indirime girsin 2500 lira olsun ne fark ediyor? adam senin malını kendi ülkesinde şaka gibi fiyatlara alıyor maaşına kıyasla. kilosu 99 cent olan muzun kilosu bizde 14-15 liralarda. hiç mi ağrınıza gitmiyor ben anlamıyorum.

  • bu saçın sahibi saçını yıkayıp bir hafta boyunca temiz görünümlü saçla gezen insanlara acayip imrenir. imreniyorum. evet. ulan ben dün gece saçımı yıkadım öteki 1 hafta önce yıkamış ama hangisi temiz görüküyo tabi ki soldaki. kuaföre gidince ve fön çektirince adam baktı olmuyo ne diyo sana 'saçına bişey mi sürüyosun' evet. bok sürüyorum geceden. ulan ne sürcem. oy anam. ailedeki herkesin saçı ibrahim erkal, mustafa sarıgül gibiyken benimki neden ince telli neden? bir de bir sinüzitin sahip olabileceği en kötü saç tipini bana vermişsin tanrım. bunu da belirteyim. her gün saç yıkamaktan sinüzit oldum arkadaş.

    özet geçeyim: hem saçım ince telli hem ben sümüklüyüm.

  • italyanca'da "yavaş şehir" anlamına geliyor. şehir merkezlerinde araba kullanımını yasaklayarak, mcdonald’s şubeleriyle süpermarketleri kapatarak yaşanır şehirler oluşturmaya çalışıyorlar. toskana’nın minik chianti şehri 1999 yılında ilk “citta slow” kenti olmuş, ve gittikçe yayılıyor. belli kontrollerden geçerek "yavaş şehir" olarak adlandırılmaya hak kazanan şehirler şirin mi şirin bir salyangoz logosu kullanıyor.

    logo bu: http://www.dalane-golfklubb.no/…ttaslow100x75-1.jpg

    şeytan diyor, bırak bu koşuşturmayı, git yerleş bir italyan "cittaslow"a, sakin sakin, şarabını yudumlayarak geçir hayatının geri kalanını...

  • psikolojide, geçmişte istekle, zevkle yapılan şeylere karşı genel bir isteksizlik hali olarak geçer. bu şeylere karşı, ki bu şeyler hayatı oluşturduğundan, doğal olarak hayattan zevk almama olarak devam eder.*

  • bizim bu satırları okuyup bitirdiğimiz süredir.
    şuan bir erkek evinden hazırlanıp çıktı.
    hatta şimdi bir tanesi daha..