ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cemaatin yok valla biz yapmadık demesi
-
(bkz: kuzenim yapmış)
kuzen açıklama yapmış: bunlar sadece öncü deprem
bonus:
(bkz: ayakkabı kutusunda 4.5 milyon dolar saklamak)
(bkz: seçim sandığında 87 milyar euro saklamak)
eda taşpınar'ın camide paylaştığı fotoğraf
-
nereden bakarsan bak gereksiz işler.
ki ben inançsız biriyim ama beni bile irite etti.
(bkz: eser yenenler'in kuzeniyle evlenen kadın)'ın laciverti.
dikkat çekmek, bu kadar da önemli olmamalı be.
ormanda kendi başına büyüyen çocuk arapça öğrenir
-
yedi sene orman mühendisliği okumama rağmen böyle bir bilgi gelmedi bana.
türk telekom arena
-
bir fenerbahçeli olarak açılışına gittim, yerinde inceledim. gözlemlerimi sıralıyorum efendim ;
- öncelikle stat cillop gibi. bok atan, kusur bulan komplekslidir.
- ilk maç olmasından dolayı heralde, hiç bir güvenlik görevlisi ya da sorumlu giriş çıkışlar ve park yerleri hakkında bilgi sahibi değil.
- stadın akustiği harika. 20 kişi bağırsa bile bütün stat inliyormuş gibi oluyor ancak kullanılan ses sistemi çok kötü.
- playback yapan kenan doğulu çok itici.
- başbakan'ı yuhalayan o galatasaraylı kardeşlerim ne güzel insanlardır, ne can insanlardır. maç içinde ilk defa taraftarla bir olabildim bu sayede.
- yiyecek içecek çok büyük sıkıntı. içinde sadece kaşar olan sandviçe 10 lira ödedim ağlaya ağlaya. küçük sayılabilecek bir döner dürüm ise 16 lira. astronomik derece pahalı fiyatlar.
- toki'nin başkanı sanırım, hayatımda gördüğüm en troll insan açık ara. yahu kitle başbakan diyince yuhalıyor. en az 11 kere başbakan dedi. onu geçtim, fenerbahçe'nin yapılan yeni salonundan bahsediyor. beni her ne kadar güldürdüyse de oradaki 30-40 bin kişi fena kıl oldu adama.
- trafik sorunuyla karşılaşmadım. maçın bitiminden 5-6 dakika önce çıkıp, arabayla bostancıya tam 15-20 dakika civarında ulaştım.
- böyle karlı havalarda falan korkunç üşür orada insanlar. bugün bile buz kestik.
- cem yılmaz'ın reklamı kusturdu resmen. en son saydığımda 18. kez izliyordum.
- galatasaray'ın şarkıları çok kötü. marşlardan bahsetmiyorum, stat hoparlöründen çalan şarkılar var ya. hah işte onlar. bir de türk telekom'un şarkısı var ki çok daha fena.
benim yorumlamam bu kadar. hadi hayırlı işler.
araba üretse düşünmeden tercih edilecek markalar
türk dizilerindeki aşırı zenginlik
-
var böyle bir şey. hangi diziyi açarsanız açın (izlemeniz şart değil) kesinlikle abartılı bir zenginlik mevcut. her dizide en az bir (havuzlu) villa, bir iş merkezi/holding, birkaç iş adamı/kadını, lüks otomobiller, lüks hayatlar...
abi, biz sıdıka, mahallenin muhtarları, bizimkiler, perihan abla, çiçek taksi gibi gündelik hayatta sıkça görebileceğimiz yaşamları ele alan dizilerle büyüdük ama son yıllarda belki de 2000'lerden sonra lüks hayat sürekli bilinçaltımıza itelenir oldu. bu dizilerde yoksul bir iki karakteri o yaşamın ortasına bırakıp hikâyeyi buna göre yürütüyorlar. genelde bu tipler de tüm zengin hayat önündeki engelleri alt eder, onlardan biriyle evlenip, kendisi de o zenginliğin bir parçası olur. doğu'da töreden kaçıp istanbul'da zengin iş adamlarının kucağına düşerler, batı'da kızın biri tam da bu zenginliğin içindeki adamın oğluna vurulur, üniversitede bitirmiş biri hemen bu holdinglerde iş bulur ve ne hikmetse patrona aşık olur... apartmanda yaşayan kimse mi yok aranızda amk ya! bi' biz miyiz fakir?
lan, sıdıka'da evin içinde bir odun sobası vardı ve sıdıka annesiyle karşılıklı çamaşırları katlarken muhabbet ederdi; odasında bir ütü masası yer alırdı; kanepelerinin üstüne serili danteller mevcuttu. şimdiki diziler halkın yaşamından bu kadar uzakken bu kadar popüler olup reyting alabilmeleri tamamen fakir halkın o yaşama özentisinden başka bir şey olmasa gerek. neredeyse orta ya da alt tabakanın yaşamını ele alan dizi mevcut değil. sırlar dünyası filan vardı gerçi.*
uçurumdan düşen adam ve aşırı sakin arkadaş grubu
-
"olm yüksekmiş ya la" diyor birde pezemenk.
yukarıdan belli olmuyor muydu da düşünce anlıyorsun.
nevzat kanlı
-
yargılayın, ceza evine koyun diye yalvaracaksın nevzat. vicdanlı olanlarımız seni ceza evine sokmaya çalışacak. peki ya vicdansızlarımız? öyle güzel bir gelecek işte seni bekleyen. sabırsızlıkla bekliyoruz :)
büdüt: imla
bafetimbi gomis
-
gençliğinde bir kaç yıl karanlık bir odada tutup dövmüşler, çiğ etle beslemişler. sorumlusu futbol topu demişler, anasını sikicem demiş, yemin etmiş.
başka bir açıklaması olamaz.
zengin yakışıklı zeki erkeklere tavsiyeler
-
güzel diye görgüsüz kızlarla evlenmeyin.