ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dünyada sadece 7 kişinin cevabını bildiği soru
-
yazık olur.
san francisco
-
bu ay itibariyle saatlik asgari ücret $15.59 oldu. bu da takriben aylık $2500 ediyor. san francisco'da kiraların bu civardan başladığı düşünülürse şehir için pek yüksek bir ücret sayılmaz ama şehir dışında yaşayanlara cazip olabilir.
san francisco'daki tüm işverenler buna şu kanunlara tabi:
- işverenlerin işe alımda çalışanların önceki maaşlarını sormaları yasak
- çalışanlarının maaş bilgilerini başka işverenlerle paylaşmaları yasak
- 72 saat zorunlu ücretli hastalık izni vermek zorundalar
- iş yerinde çocuk emzirme için alan sağlama ve gerekli mola izinlerini vermek zorundalar
en az 20 çalışana sahip şirketler ise bunlara ek olarak:
- saatlik en az $1.95 değerinde sağlık sigortası imkanı sağlamak zorundalar
- babalara 6 haftaya kadar doğum izni vermek zorundalar
- bakım sorumluluğu olan çalışanlar için çalışma koşulları konusunda esneklik taleplerini karşılamak zorundalar
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"2 yıllık sevgilimden ayrıldım. daha çok çalışıp 4 yıllık kazanacağım"
derin futbol
-
--- spoiler ---
ahmet çakar: sinan vasiyetimdir; ölürsem beni sen yıka, pamuğu da sen tık. ertem sen de sıvasını yaparsın mezarımın.
--- spoiler ---
aşk bu kızılötesi yaralı müzesi hareket edemem
-
uzun uğraşlar sonucu sözlerdeki 3 öğeyi birleştirebildik.yazar ''aşk'' a bir mücevher gözüyle bakmış.ve onu bir ''müze''den çalmak istemiş.tabi yazar çok fazla aşk acısı çektiği için '' yaralı müzesi'' olmuş.yanlız bu girişiminde müzedeki kızılötesi güvenlik sistemine takılmış.e dolayısıyla hareket ederse güvenlik sistemini harekete geçireceği için '' hareket edemem '' demiş yazarımız.ve birleştiriyoruz :
'' aşk bu kızılötesi yaralı müzesi hareket edemem ''
serdar ortaç
türkiye'deki sevgisizliğin ve nefretin nedeni
-
nurdan gürbilek'in kötü çocuk türk'te ağlayan çocuk resmi ile ilgili bir saptaması vardı. bu kitsch resmin 80'lerden itibaren bu kadar çok "trend" olmasında çok temel bir neden var: hepimizin içi çok buruk. içine doğduğumuz ailenin reisi olan baba, şefkatten ve merhametten oldukça yoksun bir profile sahip. genelde kızar, bağırır, döver, aşağılar, ortalıkta görünmez, başına buyruk yaşar, "karıya" gider, çocuklarının rızkını sigaraya, alkole harcar, ortalıktan kaybolur, annemizi gözümüzün önünde aşağılar, döver. babalarımız bizi sevmiyor; bırakın babalar günü şatafatlarını. babası tarafından gerçekten müşfik bir temasa "layık" görülmüş o kadar az çocukluk var ki... baba saldırgan, ruhsuz, sefil bir yabani gibi dolanıyor duruyor. türkiye'nin "paternalist" bir toplum yapısına sahip olduğu düşünülecek olursa, bu babanın gökten zembille inmediği, bizatihi "devlet baba"nın bu özelliklere haiz olduğu görülecektir. biz tepeden tırnağa gudubet bir babaya batmış durumdayız. 2017 senesindeyiz ve hala "acı çekme" bir numaralı trend konusu. instagram'da "yarine kavuşamayan delikanlı"lar için sigaralar yakılıyor, garibanlık öyküleri hot topic oluyor, efkar dolu bitirim ağız tabloid edebiyat dergilerine hit kazandırıyor. mazlumluk, bitkinlik, tepetaklak olmak hala fiyakalı gözüküyor. e bu kadar "patolojik" bir atmosferde sevgi değil, hep intikam, rövanş, meydan okuma konuşuluyor.
digiturk alacaklara tavsiyeler
-
almayın.
togg tutarsa dünya pazarını ele geçirir
bahçeli'nin hayatını anlatan filme isim önerileri
fatmagül'ün suçu ne
-
yaklaşık 7.5 saattir yayınlanmıyor dizinin 1.bölüm tekrarı, bi terslik var sanırım.*
lüks mağazada kendini bir şey sanan tezgahtar
-
gta 4'te perseus'un tezgahtarıdır. "you look too bad to be real, sweetheart" falan der müşteriye. sonra vay efendim dükkana neden füze attılar.