ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
24 mart 2015 odtü'de mescide gidene dayak atılması
-
ismet berkan bey yakın aile dostumuz. kendisine whatsapp'tan sordum. "ne diyorsun ismet, enteresan bir haber değil mi?" dedim. "görüntüleri izledim, çok vahim" dedi. "ya ismet bi yürü git allahını seversen" dedim. "ben de ekmeğimin peşindeyim abi :(" dedi. "seneye bir özür patlatırım olur biter :p" diye de ekledi. "kel kafandan sen suçlusun ismet" dedim. daha mavi tık çıkmadı, du bakalım.
uçak yolculuğunda tanışmak
-
bi keresinde biriyle tanışmıştım sabun işi yapıyordu çok acaip bi herifti...
hırsızı döven a101 mağaza çalışanı
-
aq müptezeli yalandan hırlarken "ay bırakın nefes alsın adam" diyen tuzu kuru ablalara a101 çalışanının verdiği "çaldığı şeylerin parası senden mi çıkıyor?" cevabı üzmüştür.
insani koşullarda çalıştırılmayan zincir market çalışanları kasada açık verme korkusunun yanında bir de böyle itle kopukla uğraşmak zorundalar.
27 sr 997 cinayeti
-
12.04.2022 tarihinde gaziantep ili şehitkamil ilçesi anneler parkı mevkisinde 17 yaşında ehliyetsiz sürücünün dersaneden çıkan iki genç kıza yüksek hızda çarpmasıyla kızlarımızdan birisi olay yerinde hayatını kaybetti. diğer kızımız ise halen yoğun bakımda tedavi altındadır.
yine gaziantep'te mehmet kaplan olayında olduğu gibi (bkz: 34 bay 376 cinayeti) ailenin yüksek nüfuzundan dolayı henüz yerel gazeteler dışında ulusal basına yayılmadı.
amcası ak parti'den eski milletvekili ve şu an ilçe belediye başkanı, babası aynı ilçenin ticaret odası başkanı olarak görev yapmaktadır.
ilgili yerel gazete haberi
24 eylül 2014 şantiyede çekilen karınca belgeseli
-
fantastik bir belgesel.
şimdi inşaatcı arkadaşlar bilir, genelde dağ başında oluyor bu şantiyeler. özellikle de yol, içme suyu, doğalgaz şantiyeleri ise. o yüzden de bir takım fantastik mahlukatlar hep çevremizde.
ulan sabah tuvalete gideyim dedim.
o da ne ?
bir yaratık tuvalet fayanslarında ölü olarak yatıyor.
oha lan, bu ne böyle, dur şunun bir fotosunu çekeyim. baktım karıncalar toplaşmaya başlamış.
sonra da iş çığrından çıktı, belgesele döndü.
işte fotoğraflar.
yaratık bu, karıncalar ufak ufak toplanmaya başlıyor. yaratık hala tek parça.
http://i.hizliresim.com/8eqw8a.jpg
karıncalar çoğalıyor.
http://i.hizliresim.com/02lwlb.jpg
antenler falan gidiyor yaratığın.
http://i.hizliresim.com/oz9qjb.jpg
parçalamaya başlıyorlar.
http://i.hizliresim.com/78pwyn.jpg
lan lan, bir kol gitmiş.
http://i.hizliresim.com/ng29on.jpg
e yuh artık, sırtlanmışlar bacağı gidiyorlar.
http://tinypic.com/…php?v=200ryxk>&s=8#.vcmmhappx3v
bakalım sabaha ne kalacak? tembih ettim herkese, son halini de göreceğim.
son durum raporu editi: evet arkadaşlar, öğleye doğru geldim baktım. tembihlemiştim zaten dokunmayın, bulaşmayın, temizlemeyin diye. ne ufacık bir parça ne de tek bir karınca kalmıştı.
hiç yapılmadığı için gurur duyulan şeyler
-
(bkz: ak parti'ye oy vermek)
ahmet kaya
-
yüzde yüz kötü çocuk türk profili. aynadaki yansımamız. devlet politikası haline gelen şeyleri zamanından önce ve çocukça bir heyecanla söyledi diye beyaz türklerin histerisine mahkum edilmiş en esmer kurban. bir kaç yıl önce, yanılmıyorsam yeni harman 'da, ahmet kaya'nın eşiyle yapılmış bir söyleşi vardı. ahmet kaya'nın fransa'da yaşarken en büyük zevklerinden birisi de acı biber bulmakmış. türkiye'den ya da başka yerlerden buldurduğu acı biberleri harmanlarmış... bir misafiri geldiği zaman "vallahi acı değil, bir tat" dermiş...karşısındaki oyuna gelip, biberi tattığında ve acıdan gözleri yaşardığında ahmet kaya çocuk gibi gülermiş. en favori şakası buymuş ahmet kaya'nın. hiç bıkmazmış bu şakayı yapmaktan. her çocuk şakalarına gülünmediğinde ölür. biz ahmet kaya'yı doğduğu toprakların uzağında öldürüp, her gün serdar ortaç'ı izlediğimiz, ertuğrul özkök okuduğumuz, osuruk beyinli köşe yazarlarının saçma hamaset çığlıklarının gürültüsüne kapıldığımızdan beri çocuklar şaka yapmaya korkar oldu. ne güzel bir ülke burası...iyi ki varsın ercan saatçi, iyi ki varsın reha muhtar, iyi ki varsın ahmet kaya'nın popüler zamanlarında "biz ahmetle kardeş gibiyizdir. yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez" deyip, adam linç edilmek istendiğinde derin bir sessizliğe gömülen savaş ay...iyi ki varsınız.
zenginlik belirten semt isimleri
-
şehirden şehire değişebilen semtlerdir.
(bkz: ulus)
(bkz: gaziosmanpaşa)
istanbul'daki ulus ankara'daki gaziosmanpaşa'ya denk sayılabilecekken, ankara'daki ulus da istanbul'daki gaziosmanpaşa, nam-ı diğer gop'un izdüşümü olarak değerlendirilebilir.
bu bağlamda en standardı tabii ki bahçelievlerdir.
debe editi-büdütü: anket entrysinin buralara gelmesine şaşırmakla beraber listenin daha gerilerinde altına imzamı atacağım şu entrynin çok daha yukarılarda olması gerektiği kanaatindeyim.
(bkz: #46902393)
edit sebebi tabii ki 10 kasım.
arat
-
bir de arama-kurtarma faaliyetlerinde kullanılabilecek yazmışlar. kendini zor bulur bu.
mahalle maçlarında kendi spikerliğini yapan velet
-
çok enteresan bir şeklini görmüştüm.
yolda yürüyorum, yaşları taş çatlasa 12-13 olan çocuklar top oynuyor. içlerinde aynen böyle bir çocuk, ama herkes gibi ronaldinho, alex, lincoln, delgado falan değil... fadıl vokri.
- fadıl vokri!.. fadıl vokri!... şuuuuttt!... hay amını skym...
ulan dedim, kimdi lan bu fadıl vokri? vardı böyle biri ama kimdi? sonradan hatırladım. takriben 15-16 yıl önce fenerbahçe' de oynayan sıradan bir futbolcuydu. peki bu eleman nerden biliyor fadıl vokri'yi? yaşı el vermiyor bir kere... efsane biri de değil herif. hadi bi yerden duydu diyelim, ulan başka futbolcu mu yok koca memlekette? ne düşündürmüştü velet beni o gün.