ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ahmet kural
-
hakikaten doğruysa a.k senin yaptığın şey çok ayıp.
ben sıramı savdım agalar.
beni de bulmasın durduk yere notu : a.k= ahmet kural
8 ekim 2017 abd'nin vize başvurularını durdurması
-
şaşırtmamıştır.
dünyada kedi köpek gibi birbiriyle sürekli dalaşan iki ülke var:
1- rusya
2- amerika birleşik devletleri
hükümetimizin ise nasıl bir dış politika stratejisi varsa artık, bu iki ülke ile de vize sorunu yaşamayı başardık.
bu çok eşsiz bir başarı lan bence. abd ve rusya tarihte belki de ilk defa bir konuda ortak fikirde olabilir.
beyaz türkler hayvanlarınıza sahip çıkın
-
pitbulu konsere, sinemaya giden kişilerin beslediğini sanan dünyadan kopuk birinin sözü...
biz osmanlının değil yoksul köylülerin torunuyuz
-
tam hali şu şekilde:
biz osmanlı torunu değiliz, osmanlı'nın sömürdüğü yoksul köylülerin torunuyuz.
altına imzamı atarım.
bu milletteki saray sevdası anlaşılan genetik bir hastalık.
530 liraya pizza 31 liraya su satılan havalimanı
-
dünyanın hiç bir yerinde havaalanları ile şehir içinde böyle fahiş farklar yoktur. 10 tane farklı avrupa havaalanına gittim dışarda 2'ye içerde 2,5 oluyordu. bizim ülkede turist silkmek için üstüne de uçağa binebilen zengindir diye yerliyi de silkiyorlar böyle.
fatmanur altun'un kıskançlıktan çatlatan özgeçmişi
sözlüğün 30 yaş üstü amca ve teyze kaynaması
-
30 yaş üstüne amca/teyze diyen birinin yaşı en fazla 9'dur. bu da bizi başka bir sorunla yüz yüze bırakır:
(bkz: sözlüğün ilkokul bebeleriyle dolması)
demirtaş'a selahattin demeyeceğim
-
bir davutoğlu ifadesi. selahattin kendisine selahattin eyyubi'yi hatırlatıyormuş. selo başgan ise "kudüs musevilerin kutsal mekanıdır" demiş. ahmet'ciğim de gönül koymuş, bu yüzden artık ona selahattin demeyecekmiş.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/28894702.asp
bu da selahattin'in sandalyeden düşüren cevabı:
https://www.youtube.com/watch?v=xydab7ght3i
___
edit: 'birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu günlerde' selahattin demirtaş türkiye siyasetine ilaç gibi geliyor. tüm kesimleri kucaklıyor, ezilenleri savunuyor, emeği, barışı, özgürlüğü temel alıyor. zira türkiye'nin bunlardan daha acil sorunları yok. karizması, özgüveni, espri yeteneği malum zaten. ancak bu adam ve partisi iktidar olmaya oynamak yerine barajı geçme kavgası veriyor. enteresan memleket dostlar.
zırhı çıkarana kadar altına sıçan şövalye
-
konumuz "ekşi sözlük'e bir daha gelinse alınacak nick'ler" değil. tarih konuşacağız... buyursunlar:
italyan ve alman zırh ustaları 1400'lerde tam plaka zırhları geliştirdiler. bu icat, savaş alanında tam bir nimet olsa da tuvaletini yapmak isteyen bir süvari ya da şövalye için can sıkıcı bir duruma sebep olabiliyordu. görsel
1450 yılından italyan tam plaka zırh: görsel
1555 yılında fransa kralı ikinci henry için yapılan zırh: görsel
zırh takımlarında, ata binmeyi zorlaştırdığı için kasıkları veya kalça kısmını kaplayan metal plakalar kullanılmıyordu ancak düşmanın bacakların arasından yukarıya doğru bir kılıç ya da mızrak saplamasını önlemek için dökümlü bir zincir gömlek ya da zincir etekler kullanılıyordu. şövalye ve süvariler uzuvlarının tahriş olmasını önlemek için bu zincir gömleğin altına kapitone pamuklu bir tayt giyiyordu.
çelik bacak plakalarının ayak bileklerine doğru kayıp acı vermemesi için bu plakaların bir bel kemerine ya da gövde zırhına bağlanması gerekiyordu.
tüm bunları giyen bir şövalye, doğa kendisini çağırdığında ve tuvalete girmek zorunda kaldığında çömelebilmek için arkadaki tüm bu aksesuarları kaldırmak için yaverine ihtiyaç duyardı.
bacak zırhlarının bel kemerine bağlı olması ve alta giyilen bir tayt da söz konusu olunca şövalyenin tuvalete girebilmesi için tüm bu aksesuarların çıkarılması gerekliliği de doğardı.
şövalyenin dizanteri olması ve ishal problemi yaşaması durumunda tüm bu teferruatla uğraşırken altına sıçacağını hatta bunu tercih edebileceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.
nasılsa zırhını ve kendisini temizleyecek bir yaveri var... işinizi sevmiyorsanız bu yaverin yaşadıklarını aklınıza getirin...
bundan sonra da montla sıç yerine zırhla sıç dersiniz...
görsel
kaynak: bbc history extra
ikinci bir özgecan olayı neden yaşanmasın
-
buyrun bu da yeni bir haber.
başka bir minibüsçü, başka bir genç kız, yine yoldan ayrılan bir dolmuş ve minibüsçünün inmek isteyen kıza söylediği cümle..
sonuçta kız minibüsten inmeyi başarmış. yani tecavüze uğramamış, yaralanmamış, ölmemiş. ve bunlar başına gelmediği için mahkeme bu minibüsçüyü tutuksuz yargılanmak üzere bırakmış.
kızın isyanı çok haklı değil mi?
"şikayetçi oldum ve olay mahkemeye taşındı. ama tutuklanmadı bile. tutuklanması için illa benim ölmem mi gerekiyordu."
unutulmaması için
#özgecanyasası
şato sahibi olunsa yapılacak ilk şey
-
kilere gidip, ekmek arası domates peynir yapıp, gözetleme kulesine çıkar, manzaraya karşı yerdim.