hesabın var mı? giriş yap

  • basrollerini robert duvall ve michael keaton'in paylastigi, konusu futbol olan bir film.
    eski bir kalecinin, iskocya'nin kucuk bir kasabasinin ikinci ligdeki takimina antrenor olmasi sablonu uzerinde gelisir ve takiminin makus talihini degistirebilmesi icin, "iskocya kupasi"ni kazandirmasi gereklidir.
    soundtracklerin altinda imzasi olan muzisyen ise, gadasinda pena salladigim mark knopfler'dir.

  • neandertal isminin şöyle bir hikayesi vardır: 1680'de terk-i diyar eyleyen ozan ve besteci joachim neander, ölmeden önceki son günlerinde esin perisi bulurum umuduyla evinin yakınındaki vadide gezintiye çıkıyormuş. kasaba halkı tarafından pek bir sevilen joachim'in, ölümünden sonra anısını yaşatmak için, vadiye neander vadisi anlamına gelen neander thal ismi verilmiş. aradan yıllar yıllar geçmiş. 1856 yılında, prusya'daki yapılara taş yetiştirmek için çalışan işçiler, neander vadisindeki feldhoffor grotto mağarasında insan kemikleri bulmuş. binlerce yılda birikmiş kireç yığınları arasında bulunan bu kemikler, kirecin sert yapısı, işçilerin de özensizliği nedeniyle kırık dökük çıkarılmış. yalnızca kafatasasının ön kısmı, kol ve bacak kemiklerinden bazıları ve birkaç örselenmiş kemik parçası... bu kemikler, kasabada meraklı ve araştırmacı olarak bilinen matematik ve tarih öğretmeni carl fuhlrott'a gösterilmiş. bu kemiklerin insan yapısına benzemekle birlikte tam olarak insanımsı olmadığını fark eden;ama bilgisi daha fazlasını söylemesine yetmeyen carl, kemikleri toplayıp bir çuvala koyup bonn üniversitesi'nin yolunu tutmuş. üniversitenin anatomi profesörlerinden dönemim mümtaz şahsiyeti hermann schaafhausen'e bu kemikleri göstermiş. hermann da kemiklerdeki ilginçliği ilk görüşte fark etmiş ve üzerinde çalışmaya karar verip carl'a kemikleri getirdiği için teşekkür edip kendisini yolcu etmiş. 1 sene sonra, 4 şubat 1857'de, çalışmalarını noktalayan hermann, bir bildiriyle, bu kemiklerin insan öncesi bir türe-hatta insanın ilk ataları olduğunu düşündüğü bir türe- ait olduğunu açıklayıp, bu türe, çıkartıldığı vadinin adı olan neandertal ismini vermiş.

  • sizler nasıl yalancılarsınız gerçekten inanılır gibi değil. ingiltere’de yaşıyorum. arabalar pahalı falan değil. kendim audi tt kullanıyorum ki türkiye’de 2 milyon fiyatı. eşimde de volvo xc60 mevcut. ben üst düzey yönetici değilim, sırf buraya gelmek için kariyerimde geri gitmeyi göze aldım. iyi ki de yapmışım.

    ingiltere'nin araç alım-satım sitesi autotrader.co.uk'dir. türkiye'den erişim açık mı bilmiyorum, girip bakabilirsiniz.

    not: bazı yazarlar özelden hava atmaya çalıştığımı vs yazıyorlar. arkadaşlar bu arabaların değeri sizin türkiye'de clio aldığınız fiyata. ayrıca kredi faizleri çok çok az. maaşlar türkiye'de üst düzey yöneticilerin aldığı seviyede. neyin havasını atacağım ben bununla?

  • ünlü ''güldürü ustası'' atalay demirci'nin bir isteği.

    aman dikkat et sevgili atalay, gülerken sandalyeden düşmesin. kafalar aynı çalışıyor sonuçta, bütün esprilerini anında algılar.

  • kendi karısının başına bardak koyup ateş eden şiddet bağımlısı biridir yılmaz güney. 1974'te ülkemin bir hakimini öldürerek zaten katil olmuştur. çocuk katilliği meselesi tartışılsa dahi katil olduğu tartışmaya kapalı bir gerçektir.

  • 23 yaşında meçhul anne, baba ise ya türk ya da meçhul. hamile dönen kedi polise ne dedi, ben bilmedi.
    voyaume-uni

  • gençlerin önünde nükleer santral, termik santral, siyanürle altın arama, gdo'lu gıda gibi çok daha çağdaş ölüm yolları varken, alkol gibi basit bir sebepten ölmesini içine sindiremeyen akp'nin düzenlemesidir.

    yahu kanser olmak, mutasyona uğramak, siyanür zehirlenmesinden ölmek varken neden siroz?